Hürriyet'te ''Temiz Eller'' operasyonu

Bâb-ı Âli'de "medyatava çetesi" olarak bilinen ve Hürriyet gazetesinin magazin ekibini yöneten Selim Akçin, Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu ve Star TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner'in morali bugün Medyaradar'da çıkan bir haberle fena halde bozuldu.

Uzun zamandır "Medyatava çetesi malı hamuduyla götürüyorlar" diye yayın yapan Medyaradar'ın bugün yayınladığı bir haberdeki iddiaya göre, Hürriyet'in çiçeği burnunda Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila Aydın Doğan'ın da onayını alarak Hürriyet gazetesinden "temiz eller" operasyonunu başlattı.

Bu haberin doğru olup olmadığı önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Haber doğru olabileceği gibi Medyaradar ile Medyatava arasındaki rekabette ortaya atılmış bir iftira da olabilir.

İşte o ilginç haber:

Sevgili dostlar,

Bazı haberler vardır.. Duyduğunuzda içiniz ferahlar, yüreğiniz soğur, hani böyle içinizden geçen bir değil birden fazla duygudur. Tarif edemezsiniz. “Oh be” dersiniz “Adalet” diye bir şey varmış ve tecelli de edermiş.

“Oh beeeeee”

Duyunca böyle sevindim işte. Mesleğine, gazeteciliğe aşk ile bağlı, para için yapmayan insanların duyunca aynı tepkiyi vereceğinden eminim.

İşte tam böyle bir haber aldım.

O sevinçle yorgun kalbimi hiç düşünmeden 100 metre yarışçısı Ben Johnson gibi koşarak klavyenin başına geçtim. Ama ne koşmak... Oturduğumda klavyenin başına nefes nefese kaldığımı fark edince anladım nasıl bir tehlike yaşadığımı ama olsun...

Çok sevinçliyim. Bu haber başta Hürriyet olmak üzere Doğan Grubu ile ilgilidir ve yıllardır süren bir rezalete son vermek üzere nasıl harekete geçildiğini ve skandalın ortaya çıkışını anlatır. Buyrun!

Biliyorsunuz bir süre önce Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği koltuğunda görev değişikliği oldu. Sedat Ergin'in yerine Fikret Bila geldi. Tarih 1 Mart 2017’ydi.

Meslek ahlakları aynı ciddiyette iki adamdır, Fikret Bila ve Sedat Ergin.

Temiz ve dürüst insanlardır.

Ama ne yalan söyleyelim. Fikret Bila daha ciddiyetli adam çıktı. “Ben etliye sütlüye karışmam” demedi... Daha göreve gelir gelmez farkını gazetede hissettirmeye başladı. Gazetenin birinci sayfasına “Hayatın içinden” getirdiği hareketi, grubun mutfağına da taşıdı.

Doğan Grubunu ve Hürriyet’i babalarının çiftliği gibi kullanan bir grup ve onların gazeteciliği ve gazetelerini alet edip haksız zenginleştiği ile ilgili iddialara sessiz kalmadı. “Amaan yıllardır yapıyorlar. Bunların çarkını ben mi kıracağım?” deyip kulağının üstüne yatmadı Bila...

Bilmeyenler için söyleyelim Fikret Bila'nın Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ilk işi denetçiliktir. Meclis adına devlet ve yerel yönetimler üzerinde denetim yapan Sayıştay’ın sınavını kazanarak 1980 ile 1985 arası 5 yıl denetçilik yapmıştı.

Sayıştay yıllarının ardından gazeteciliğe dönmüştü. Tam 32 yıl sonra denetçiliğini de Hürriyet’te gösterecek Fikret Bila.. Çünkü Hürriyet Gazetesi’ni kendi çıkarları için kullanan gazetecilerin varlığı konusundaki iddiaların araştırılması için bizzat Aydın Doğan ile görüştü. Uzun konuşmalar yaptılar. İddiaların ne kadar ciddi olduğunu tespit etti ve bu yöndeki şüpheleri artınca bunu Aydın Doğan ile paylaşmaktan çekinmedi. Risk aldı ve Aydın Bey’den müfettiş istedi. “Bütün iddialar araştırılsın ki, bir daha bu tip rezillikler Hürriyet Gazetesi ve holdingin ismiyle anılmasın” deme cesaretini gösterdi.

Peki ne oldu dersiniz? Aydın bey de yıllardır kulağına gelen bu iddialara karşılık Bila’nın talebine olumlu yanıt verdi.

Hürriyet’te şimdi müfettişler çalışıyor. Hem de ne çalışma. İnsan Kaynakları kayıtları, kendilerine gazeteci diyen bir grup rezilin kişisel personel dosyaları, çıktıkları geziler, yazdıkları yazılar, yaptıkları haberler, aldıkları maaşlar hepsi mercek altında. Hem de ne mercek!.. Bazen mercek bazen dürbün....

O müfettişler şimdi derin bir araştırmanın içinde. Bütün bu araştırmanın odağında ise ‘bal tutan parmağını yalar” diye gezinen bazı çalışanlar ve onların ahlak dışı yollarla edindikleri malvarlığı var.

O malvarlıklarını kimlerin nasıl edindiği konusunda zaten bir dönem o ekiple çalışan İzzet Çapa, iddiaları ortaya atmıştı. http://www.medyaradar.com/bu-yazi-medya-dunyasini-cok-sarsacak-izzet-capa-cengiz-semercioglunu-topa-tuttu-haberi-597260

Şöyle de düşünebilirsiniz. “Kardeşim İzzet Çapa, önce bu adamlarla iş tutmuş sonra düzeni bozulmuş çıkıp iftira atmış” Çapa’nın hangi amaçla bunları anlattığını bilemeyiz tabi. O’nun içinde Medyaradar’daki şu yazılarımıza ve haberlerimize bakın.

http://www.medyaradar.com/keskin-kalemden-keskin-yazi-hurriyet-gazetesi-prci-eslere-mi-teslim-haberi-644074

http://www.medyaradar.com/dogan-yayin-holdingteki-titan-zinciri-uludagda-zirve-yapti-haberi-645184

Müfettişlerin Hürriyet’e kene gibi yapışmış bu ekiple ilgili araştırması sadece Kelebek ekini ve Magazin Servisi'ni kapsamıyor elbette. Başta Magazin var tabi ama Ekonomi ve Spor servisleri de araştırmaya dahil edildi. Kim ne kadar maaş alıyor. Ne kadar malvarlığı var, hepsi inceleniyor. Hatta bazı çalışanlardan mal beyanı istendi. Duyulmasın diye de sessiz kalıyorlar... Kara kara düşünüyorlar. Daha çok düşünürsünüz tabi.

Haa bir de bazı köşe yazarları var. Bedavadan reklamlarını yaptıkları köşeleri ellerinden gider mi diye karalar bağlayanlar da onlar...

Şöyle de düşünebilirsiniz, “Bu hırsız gazeteciler sadece Doğan grubunda mı var?”

Haklısınız her yerdeler!... Sabah, Habertürk, Milliyet, TGRT, Vatan... Say say bitmez... Sıra onlara da gelecek. Merak etmeyin Fikret Bila’nın cesareti ve Aydın Doğan’ın verdiği destekle ortaya çıkan bu büyük skandalın ayrıntıları ortaya çıktığında, diğer gazete ve TV’ler de bu çıkarcı, gazeteci maskeli sahtekarları temizlemek için harekete geçecek. Geçmek zorunda kalacaklar..

Mecburlar.. Kendilerini mecbur hissetmezlerse, hissetmelerini sağlamak için Keskin Kalem var. Geçen yazımın sonunda söylemiştim. Keskin Kalem ‘biraz da sizsiniz’ diye. Etrafınızdaki sahtekarları bize yazıyorsunuz.

“Kimler hangi bedava gezilere gidiyor?”

Biliyoruz.

Hangi ekonomi müdürleri hangi halkla ilişkiler şirketleriyle ne işler çeviriyor?

Biliyoruz.

Hangi gazetelerin ekonomi müdürleri hangi şirketleri asla geri çevirmiyor?

Biliyoruz.

Bunların karşılığında kaç para alınıyor?

Biliyoruz.

Kimler , hangi ekonomi müdürleri halkla ilişkiler şirketlerinin hangi müşterileri tarafından bir satır haberde iki satır köşe yazısında, bir cümle iki cümle adı geçsin diye hangi maaşlara bağlandı?

Biliyoruz.

Evet biliyoruz...

Gazeteciliği bu alçak para düşkünü tiplerden kurtarma zamanı gelmedi mi sizce?

Aldığınız en fazla 6 ile 7 bin lira para o servetleri ne ile edindiniz? O arabalar, evler... Nasıl alındı?

O maaşlarla o mucizeleri nasıl yarattınız?

Hepinizin çocukları kiraları ve zorunlu giderleri hesaplandığında sahip olduklarınızla kıyaslandığında ne iş çevirdiğiniz anlaşılmayacak mı sanıyorsunuz?

Etrafınızda üç kuruşa çalıştırıp, bir de üstüne etik ve ahlaktan bahsedip kandırdığınız ve aptal yerine koyduğunuz insanlar çevirdiğiniz dolapları görmeyecek mi sanıyorsunuz?

Önce habere erişip sonra gazetelerinizin yönetiminden habersiz, haberi yapmama "görmeme" karşılığında sağladığınız çıkarlar duyulmayacak mı sanıyorsunuz?

Ana haberlerinizde reklam kokan haberleriniz karşılığında aldığınız paralarla edindiğiniz rakamlarla kurduğunuz hayaller kursağınızda kalmaz mı sizce?

Çok şey birikti.

Şu Doğan Grubu müfettiş raporları bir çıksın.

Daha neler duyacak ve göreceksiniz.

Kalın sağlıcakla.

KESKİN KALEM

Sonraki Haber