Gazete yönetmenine kapıda gözaltı !
Today's Zaman'ın Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş tekrar gözaltına alındı..
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanması talep edilen Keneş'in İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakılmasına yaptığı itiraz karara bağlandı.
İtirazı değerlendiren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, Keneş'in, serbest bırakılmasından sonra eylemlerini ısrarlı bir şekilde devam ettirmesi nedeniyle savcılığın talebinin yerinde olduğuna karar verdi.
YENİDEN GÖZALTINA ALINDI
4.Sulh Ceza Hakimliği tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan Todays Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş gazetenin Yenibosna'da bulunan binasında gözaltına alındı. Bülent Keneş'i yaklaşık 200 kişilik bir grup sloganlar eşliğinde uğurladı.
Keneş, gazete bahçesinde, "Demokrasi ve özgürlük mücadelesi sizlere emanet, hepinizden Allah razı olsun" dedi. Keneş yanında bulunan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici, "Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı bir şiir okuduğu için hapse girmiş, 4 ay hapiste yatmış bir insan iken bugün insanlar fikirlerinden dolayı düşüncelerinden dolayı eleştirel görüşlerinden dolayı birçok baskıya maruz kalıyorlar. Medyalar susturulmaya çalışılıyor. Bu Türkiye'ye yakışmıyor. Milletimiz bunu asla kabul etmeyecek. Bunlar sadece bunları yapanların hanelerine eksi olarak yazılıyor. Bugünleri Türkiye'ye yaşatanlar lütfen geçmişte darbe dönemlerinde yaşananları hatırlasınlar. Bugün o insanlar nasıl hatırlanıyor? Bunu unutmasınlar. Bugünleri Türkiye elbette aşacaktır. Hiç kimse şüphe duymasın. Türkiye demokrasiden dönmeyecek, Hukuktan, adaletten dönmeyecek. Karanlık bir ülke asla olmayacaktır" dedi. Keneş'in, Bayrampaşa Devlet hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.
'SEVGİLİ EŞİM VE ÇOCUKLARIM BENİ MERAK ETMEYİN'
Attığı tweetlerden dolayı gözaltına alınan Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, yaptığı son açıklamada kendisini destekleyen eşi ve çocuklarına seslendi. Keneş, “Fikir namusu ve basın özgürlüğünü korumak adına bu fikirleri ve eleştirileri yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim. Beni destekleyen ve güç veren sevgili eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Beni merak etmemelerini kendilerinden rica ediyorum.” dedi.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri kendisini almaya geldiğinde son açıklamasını yaptı. Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM) Başkan Yardımcısı Işıl Karakaş’ın demecini hatırlatarak konuşmaya başlayan Keneş, “Karakaş şöyle diyordu, ‘Bir zamanlar Türkiye’nin işkence yapan ülke imajı vardı. Ama yerine internetin yasaklandığı, ifade özgürlüğünün hiçbir şekilde korunmadığı, sürekli hakaret yüzünden davaların açıldığı bir ülke imajı geldi. Cumhurbaşkanına hakaret yüzünden sürekli davalar açılıyor. Bu Avrupa’da başka bir yerde yok. Yani hakaret ceza kanununda bir suç değil. Avrupa’dan bakıldığı zaman Türkiye, ifade ve basın özgürlüğünün yeterli ölçüde korunmadığı, güvence altına alınmadığı, Avrupa standartlarında olmadığı bir ülke olarak görülüyor.’ Ülkemizi böyle bir duruma düşürmeye hiç kimsenin hakkı yok. Buna en çok da ülkeyi yönetenlerin ve yargı görevi yapanların dikkat etmesi gerekiyor. Çağdaş demokrasilerde ceza davası konusu olmaması yanında hakaretle eleştirinin arasında kalın duvarlar örülmüştür. Bu sınırı belirsiz hale getirdiğinizde tutuklanmayacak, ceza almayacak kimse kalmaz.” diye konuştu.
Son zamanların gözde davasının Cumhurbaşkanına hakaret olduğunu ifade eden Keneş, şöyle devam etti: “Parkta konuşan bir vatandaş, seçim çalışması yapan MHP’li kadın kolları, stajyer avukat ve liste böyle uzayıp gidiyor. Listenin başında gazeteciler geliyor. Ahmet Altan, Hasan Cemal ve daha pek çok meslek duayeni gazeteci adliyelerin müdavimi olmuş durumda. Necati Doğru ve Uğur Dündar daha bugün mahkum oldular. Devlet adamlarını ve siyasileri eleştirmek gazeteciler olarak bizim en tabi görevimiz. Toplum biz gazetecilerden bunu bekliyor. Ben fikir ve ifade özgürlüğü çerçevesinde eleştiri hakkımı ve görevimi yerine getirdim. Hiçbir kişiye hele de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na hakareti kendime yakıştırmam. Hakaret tıpkı şiddet gibi fikir mücadelesine güç yetiremeyen acizlerin yapacağı bir şeydir.”
Hakaret suçunu kabul etmediğini söyleyen Keneş, “20 yıldan fazladır gazetecilik yapan ve bugün dışa açık pençelerinden biri olan Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni olarak üzerime atılan hakaret suçunu hakaret kabul ediyorum. Benim fikirlerim, tezlerim ve tabi ki eleştirilerim var. Bunların bir kısmı siyasilerin hoşuna gitmeyebilir. Fikir namusu ve basın özgürlüğünü korumak adına bu fikirleri ve eleştirileri yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim.” dedi.
Ailesine de seslenen Keneş, “Beni destekleyen ve güç veren sevgili eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Beni merak etmemelerini kendilerinden rica ediyorum.” şeklinde konuştu..
ABD'DEN GÖZALTI KARARINA TEPKİ
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, Bülent Keneş’in gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi.
Kişisel Twitter hesabından sert bir mesaj yollayan Frantz, “Türk arkadaşlarıma hatırlatırım ki GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR ve Bülent Keneş bir tweet atmasından dolayı tutuklandı. Bu demokrasi değildir.” ifadesini kullandı.
Halkla İlişkilerden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Douglas Frantz, Türkiye’yi yakından tanıyan, 11 Eylül saldırıları sonrasındaki haberciliği ile Pulitzer ödülü almış eski bir gazeteci. 35 yıllık meslek hayatının 2000-2005 arasındaki dönemini New York Times’ın İstanbul Büro Şefi olarak Türkiye'de geçirmişti.