Emin Çölaşan ile Necati Doğru'dan FETÖ iddialarına yanıt
Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru haklarında hazırlanan ve FETÖ üyeliğiyle suçlandıkları iddianameye böyle yanıt verdi.
Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun ve bazı yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 5 isme "FETÖ’ye yardım" davası açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Sözcü İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arıhakkında “FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru bugünkü yazılarında iddianameyi değerlendirdi.
“BEN MUSTAFA KEMAL'İN ASKERİYİM”
Emin Çölaşan, “Biz de FETÖ’cü olduk!” başlıklı yazısında, “Sevgili okurlarım, Türkiye'de gazetecilik yapmak giderek zorlaşıyor. Hele iktidardan yana bir gazeteci değilseniz başınıza her an, her iş açılabilir. Kim olursanız olun, bu devirde ‘Yandaş’ olacaksınız. Gazeteci, işadamı, bürokrat vesaire hiç fark etmez. Bütün maddi ve manevi varlığınızla iktidara destek vereceksiniz, yalakalık yapacaksınız, hataları, yolsuzlukları, vurgunları asla gündeme getirmeyeceksiniz! İşte bunları yaptığınız takdirde iktidarın nezdinde ‘İyi adam’ olur ve sizi bekleyecek olan nice tehlikeleri savuşturmuş olursunuz” ifadelerini kullandı.
“Ve şimdi öteki arkadaşlarımla birlikte benim hakkımda da FETÖ davası açılıyor. İnanılır gibi değil. FETÖ'cü olmak için elbette ki onlarla bir takım açık veya gizli ilişkilerin olması gerek. Toplantılarına katılacaksın, Bank Asya'da paran olacak, evlerinde kalacaksın, onların sağladığı irili ufaklı maddi ve manevi olanaklardan az veya çok yararlanacaksın. Acaba hangisini yapmışız, hangi maddi ve manevi çıkarları sağlamışız!”
Emin Çölaşan'ın yazısının tamamı için...
“NE OLDU? KURABİYELER Mİ BİTTİ?”
Necati Doğru ise “Reddederim!” başlıklı yazısında, “İslam'dan önce cahiliye döneminin adamları, tatlı hamurdan (kurabiyeden) put (Allah) yapıp, kurabiyeden putlara tapıyorlardı. Acıkınca da oturup kurabiye putları yiyorlardı. Ne oldu? Kurabiyeler mi bitti?” diye sordu.
“Elde yeteri kadar FETÖ'cü kalmadığı için mi Emin Çölaşan'ın ve benim yazılarımı, SÖZCÜ Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz'ın sadece halk olanı biteni net anlasın diye yaptığı birinci sayfaları, SÖZCÜ Internet sitesi yöneticileri Mustafa Çetin ve Yücel Arı’nın haberlerini yontup, eğip, büküp bizden FETÖ'cü mü yaratacaklar?” diyen Doğru şöyle devam etti.
“Bizden FETÖ'cü mü olur? SÖZCÜ'nün patronu Burak Akbay'dan Fetullahçı mı çıkar? 44 yıldır gazetecilik ve yazarlık yapıyorum. Çok dava ile karşılaştım. Bu kadar çürük iftiraya dayalı bir iddia ile ilk kez karşılaşıyorum. Yazdıklarımın arkasındayım. Bugün de yazarım. Yarın da yazarım. İktidar ağzıyla konuşup yazmayanlara damga yapıştırmaya çalışıyorlar. Yazarlık geçmişimde FETÖ'cü cemaatin yanında yakınında olmadığım gibi hep karşısında duran yüzlerce yazım var.”