Barbaros Şansal: ''Atatürk çok büyük kostüm tasarımcısıdır''
Karantinatv’de Necdet Saraç’ın Farklı Çizgi programına konuk olan “Terzi Yamağı” Barbaros Şansal “Biz de mal çok ama markası yok. Türkiye’de kaliteli toplu iğne yok, kaliteli kumaşta inşaat demiri gibi toplu iğne kullanmazsınız” dedi.
“Atatürk doğru zaman ve doğru mekanda giyinen ve en mükemmel giyinen tek lideridir” diyen Şansal, “İstedikleri kadar baskı yapsınlar, bu topraklardan beni kimse koparamaz” dedi. Şansal’ın öne çıkardığı bazı başlıklar şöyle:
TDK’NIN MODA TARİFİ YANLIŞ
TDK’nın moda tarifini kafadan reddetmek gerekir. Moda o an içinde bulunan durum demektir. Moda, cinsel, dinsel, kültürel, ekonomik, sosyal, toplumsal bir iletişimin adıdır. Moda muhakkak bir refleksle ortaya çıkar. Modanın yazılı tarihi 1905 yılında başlar… Islak hamburger de, lahmacun da bir moda…
ATATÜRK MÜKEMMEL GİYİNEN TEK LİDERDİR
Atatürk doğru zaman ve doğru mekanda en mükemmel giyinen tek lideridir. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kostüm tasarımcılarından biridir. Modellerini kendi çizer, kumaşlarını kendi belirler, bu adamın müthiş bir yeteneği var… Uğruna soyunmak için giyineceğin insanları hayal edemezseniz doğru giyinemezseniz.
BİZDE MAL ÇOK AMA MARKASI YOK!
Kendine ait her şeyi küçümseme var. Bugün dükkanların isimlerinin neredeyse hepsi Latince kökenli çakma isimler. Bir Sümerbank, bir Kula mensucat, bir Karamürsel yok. Adı Türkçe olan bir markanız yoksa dünyaya bir Türk markası çıkartmazsınız…
Lüle taşı, Oltu taşı bunlar yerli ve milli…
Yağcı Bediri, Döşeme Altını, Ispartayı, Kayseriyi, ithal edilmiş sakatat ve etle yapılan sucuğuyla, pastırmasıyla tantmaya çalışırsanız onlar marka değil, olmaz. Buraları halılarıyla tanıtmalısınız. Süleyman Demirel marka mala denir demişti, biz de mal bol çok ama markası yok…
Giyim ve üretimin teknolojisi olmaz, atölyesi olur. Atölye geleneği olmayan hiçbir zanaat, sanatla birleşerek endüstriye dönüşmez…
Covit 19 dünyaya havayolu şirketleriyle yayıldı, bedelini ödemeliler…
BU TOPRAKLARDAN KOPMAM
Benim köyüm burası, benim kimliğim burası, benim geçmişim de geleceğim de burası, Türkiye Cumhuriyeti. Ben düşündüğüm dilde sevişir, düşmanımın dilinde savaşırım…
İstedikleri kadar baskı yapsınlar, bu topraklardan beni kimse koparamaz. Sel gider kum kalır. Sevinmesinler bir yere gitmiyorum…