Akif Çağatay Kılıç'tan antrenör açıklaması
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Samsun'da spor basını müdürlerinin sorularını yanıtladı.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Antrenör havuzu ile alakalı ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Uluslararası antrenörlerle işbirliği yaparak bilimsel anlamda kendini ispatlamış isimlerle bunu değişik branşlarda ve kulüplerle yapmamız lazım" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Samsun'da spor basını müdürlerinin sorularını yanıtladı. Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolün detaylarını aktaran Bakan Kılıç, “Protokolün öngördüğü çalışmalarla beraber şu anda bürokrasi de her iki bakanlığın bürokrasisi de, bürokrasiden kastım il müdürlükleri nezdinde artık buna tam adapte olmuş durumdalar. Pilot illerde şu anda başladı. Önümüzdeki eğitim – öğretim döneminde bütün illerde olacak. Özellikle ama özellikle bürokrasinin bunu yönetmek ile sorumlu kişilerin buna hazırlanması gerekir. Bu şu anda gerçekleştirilmiş durumda. En son yapılan toplantıda hiçbir soru işareti kalmayacak şekilde kendilerinden ne istendiği ve ne yapmaları gerektiği açık seçik olarak anlatıldı. Bunda herhangi bir tereddüt yok. İşin yönetimsel, idari anlamında ve aynı zamanda ailelerle iletişim kısmında hiçbir sorun kalmadı” ifadelerini kullandı.
“Kırılan güveni tamir etmek kolay olmuyor”
Kişilerin ülkelerini temsil etmek için bazı fedakarlıklarda bulunduğunu ifade eden Kılıç, “Şu anda Almanya, 2020 Tokyo Olimpiyatları’na 15 yaşındaki yüzücü bir kızı hazırlıyor. Sporcu olmak ve ülkesini bu anlamda temsil etmek için çalışmak, belli fedakarlıkları beraberinde getiriyor. Okuldan kopmak gibi bir şansınız yok. Almanya'daki yüzücü kız gündüz 8 ile 9 saat antrenman yapıyor, akşam da okula gidiyor. Tek başına. Aynı diğer arkadaşlarının girdiği sınavlara giriyor ve eğitimini tamamlıyor. Almanya'nın eğitim açısından o kıza sağladığı öğrenim saatlerini değiştirmek… Zaten bizim bu protokol içerisinde yapacağımız da bu. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sporcu için müsabaka izini istediğimizde izin alamıyoruz, devamsızlıkla alakalı sıkıntı yaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı da diyor ki; biz bunu yapalım ama o kadar suistimal oldu ki biz ne yapacağımızı şaşırdık. Antrenör diyor ki ‘ben müsabakaya gidiyorum’ bakıyorsunuz müsabakaya çıkmıyor. Sporcu diyor ki ‘şu kadar gün gideceğim' o kadar gitmiş olmuyor. Dolayısıyla bir dönem güven kırılması olmuş. O kırılan güvenden sonra da onu tekrar tamir etmek kolay olmuyor. Biz bunu nasıl çözdük? Milli Eğitim Bakanlığı’na kendimiz diyeceğiz ki işte bizim listemiz. Olimpik havuzumuzun listesi, müsabaka anlamında bizimle çalışan sporcuların listesi. Bu o kadar çok sayı değil. Şu anda olimpik havuzda olan 2 bin olduğuna göre. 4 bin de bunun arkası. 5-6 bin sporcu listesi. 10 bin olsun. Zaten 80 milyonluk bir ülkenin müsabaka ve uluslararası anlamdaki sporcu havuzu bu kadar olur. Biz size bir liste vereceğiz. Bunu takip edeceğiz. Performansında düşme olduğunda da buna doğrudan müdahil olacağız. Verdiğimiz listeye bu sporculara izin konusunda yardımcı olun diyeceğiz. Yüzlerce müsabaka var. Biz sporcuya tabii ki yardımcı olacağız. Onun saatlerini ayarlayın onun o saatler içerisinde sporunu ve hazırlığını yapabilme imkanını verin. Şu değil; sporu yap, eğitimi bir kenara at. Böyle bir şey yapamayız. Asla olmaz. Dolayısıyla TEOG, üniversite sınavlarıyla alakalı olarak bir farklılık getiremeyiz. Sporcunun özel bir takım zamanlama ihtiyaçları mutlaka olacaktır. Onları karşılamak da bizim görevimiz. Ama akademik hayatı düşürmek gibi bir şeyi asla yapamayız. O bizim kendi kendimize golümüz olur” şeklinde konuştu.
“Faydalı olacağını düşünüyorum”
Bakan Kılıç, sporcularla alakalı uygulanacak sistemin faydalı olacağını dile getirerek, “1978 yılında Almanya'da 300 tane 10 yaşındaki öğrenci üzerinde araştırma yapılıyor, becerileri ölçülüyor, puanlamalar yapılıyor. 10 yaşındaki çocuklar arasında kimin hangi tarihte uluslararası anlamda ne başarılar kazanacağı belirtiliyor. Kızlarda Steffi Graf erkeklerde Boris Becker… Ben bu sistemin çok faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Yapacağımız tek şey onları desteklemek”
Türkiye'yi temsil edecek sporcunun zeka olarak da hazır olması gerektiğini vurgulayan Bakan Kılıç, “Ben diyorum ki ülkemin temsili için seçtiğim sporcular bunlar. Ve ben bunlara yoğunlaşacağım. Bu havuzu geliştireceğim. Tabiri caizse bizim Amerika'yı yeniden keşfetmeye ihtiyacımız yok. Yapacağımız iş belli. Ha şu an imkanımız da var. Tesislerimiz de her şeyimiz var. Yılbaşından beri aldığınız başarı haberleri aslında bu çalışmaların ürünü. Yani bunlar tesadüf değil. İbrahim'in ortaya çıkması bir tesadüf değil. Mesela Tutya'nın başarısı bir tesadüf değil. Bunlar tabiri caizse çalışma projesinin sonucudur. Tutya da aslında bir projedir. Şu anlamda bir projedir; bu kız gelecek vaat ediyor, potansiyeli var. Bunu istiyor da. Ve Olimpiyatlar’a gitti. İnşallah 2020'de madalyaya gidecek. Ferhat'ın Olimpiyatlar’da ne kadar hırslandığını bilemezsiniz. Geçen gün görüştük kendisi ile ben bu kez alacağım madalyayı diyor. Alacağına inanıyorum. Aldığında şaşırmayın. Yapacağımız tek bir şey var o çocukları alıp destekleyeceğiz. Etraftan gelecek olumsuzlukları kapatacağız. Onların konsantre olmalarını sağlayacağız. Sporcunun hali de narindir. Bazı konularda arkadan bir sıvazlama bekler. Ne diyoruz işin bir bölümü psikolojiktir. Kazananlar nasıl kazanıyor. Mental anlamda psikolojik anlamda güçlü olduğu için kazanıyor” ifadelerini kullandı.
“Antrenör havuzu ile ilgili çalışma içerisindeyiz”
Bakan Kılıç, genel olarak antrenörlerde sıkıntı olduğunu aktararak, “Hatırlıyor musunuz Olimpiyatlar’dan sonra yaptığımız konuşmada demiştim ki sporcu kulüpte yetişir, kulüpte de antrenör yetiştirir sporcuyu. Bizim antrenör eksiğimiz var. Bundan kastım ne? İlk kez sizinle konuşacağım bakanlık içerisinde görev almış olup sonra gidip başka yerlerde görev yapan kendilerini başka yerlere aldırmaya çalışan bir sürü kişi var. Ben Olimpiyatlar’dan sonra bir şeyler başlattım ve dedim ki tüm antrenörlerin sertifikalarını tarayıp bulduk bazı şeyler çıktı. Bununla alakalı işlem tesis ettik. Lise diploması sahte çıkan antrenör oldu. Yakaladık işine son verdik. İdare mahkemesi ne yaptı biliyor musunuz? İşe iade etti. İşte bilmem nenin neresinde gerekli olmadığından. Ne alakası var ya antrenörlük belgesi yeterli değil son verin. Yok arkadaş onu sen ondan isteyemezsin. Tabii ki mahkemeler önemli, hepimizin ihtiyacı ancak biz spor ile alakalı bir şeyler kazanacak bir yerlere geleceksek, kişisel sahaya atlayan seyirciyi, holiganı ön kapıdan alıp arka kapıdan bırakamazsın. Bursaspor'da olduğu gibi mahkemeden ya da karakoldan alıp eve götüren yönetici olursa, istifa etmek zorunda kalır. Biz onu yapıyoruz. Antrenör havuzu ile alakalı ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Uluslararası antrenörler ile işbirliği yaparak bu anlamda bilimsel anlamda kendini ispatlamış antrenörler ile bunu değişik branşlarda ve kulüpler ile yapmamız lazım. Şimdi biz üç dört tane ismin içerisinde sıkışmışız bu olmaz bu rekabeti de artırmaz. 2012’den dönerken olduğu gibi dövünüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Hata yapmamak için önlem almamız gerekiyor”
Bakan Kılıç, Türkiye'deki sporda altyapıdan gelen oyuncu sayısının sınırlı sayıda kaldığını ifade ederek, “Biz kısa yoldan başarı elde etmek için çabalarsak uzun vadede başarıyı kayıp ederiz. Şimdi bir dönem bir takımız başarılar elde etti. Nasıl alttan gelenler ile. Şu an Samsunspor neden sıkıntı çekiyor. Çünkü alttan gelen oyuncu sayısı sınırlı. Hep dışarıdan getiriliyor. Şimdi toparladık o ayrı. Altyapıyı sadece futbol olarak düşünmeyelim boksta atletizmde jimnastikte olsun kulüp bunu yapmalı. Ama siz maddi kaynak ile alakalı olan yapısı sadece ve sadece bir branşta kullanır o branşta da en iyisini alıp en fazla parayı verip başarı elde etmeye çalışırsanız işte bugünkü girilen sarmala girilir. Sonra da o işten sorumlu bakan size der ki bu yaz itibari ile artık sizin kafanıza göre borçlanma işini kapatacağız. Mecburen UEFA kriterleri belli siz yapmazsanız UEFA yapacak. O yüzden biraz çeki düzen vermeye başladılar ama seçilmiş bir başkan olmak istediğin gibi har vurup harman savurmayı getirmez. Şimdi hepsi diyor ki hata ettik. Ama işte bir daha o hatalar olmasın diye önlem almamız gerekiyor” dedi.
“Finansal ve yönetimsel anlamda adımlar atacağız”
Maliye Bakanlığıyla vergilerle ilgili çalışmaları olduğunun altını çizen Bakan Kılıç, “Vergi uzlaşması sizin gidip maliye bakanlığı ile anlaşmanız ile ilgili. O bize bağlı değil. Bizimle olan borçları ayrı Gençlik ve Spora olan borçları ile ilgili. Onu 4-5 kulüp yapılandırdı. 36 aya bölüyorlar inşallah öderler. Kendileri kazançlı çıkar. Benim dediğim uluslararası kriterler zaten var olmak durumunda işte var görüyorsunuz puan silme cezası; senin şimdi 3-6-9 puan silindiğinde başarı elde etme şansın var mı? Mümkün değil Avrupa'ya gitmeme cezası alıyor bazı kulüpler o arenada olmuyorsun gelir elde edemiyorsun o zaman da sıkıntıya düşüyorsun. Çünkü senin projeksiyonun o büyüklükte bir kulüp olarak o gelirle ilgili ama şimdi milyara vurmuş borcu olan 600 – 700 – 800 milyon borcu olan var. Nasıl geldin buraya ben borçlanmadım herhalde siz borçlanmadınız birileri bunu borçlanarak buraya getirdi. Doğru mu? Yıllarca ne diyoruz bunu yapmamalıyız. Kaç senedir konuşuluyor diyebilirsiniz. Biz bunu bir taslak halinde bir noktaya getirdik. Ama her şeyin de bir zamanı var. Sezonun ortasında olmaz bu iş. Biz inşallah bu sezonun bitimi ile alakalı zaman geldiğinde finansal anlamda ve yönetimsel anlamda sorumlulukların yerine getirilmesi açısından adımlar atacağız. Maliye Bakanlığı ile vergiler ile alakalı çalışmamız var. Bu amatör spor branşlarına harcanmış olan maddi kaynağın vergi ile alakalı olarak bir geri dönüşünün sağlanması. Buna varız. Bu sporcuya harcanacak bir para çünkü bu size başarı olarak geri döndüğünde ülkeye katkı sağlayacak bir durum. Ama sporcuya yapacağınız harcamayı geri alacaksınız” değerlendirmesinde bulundu.
“Sorumluluk yükleyeceğiz”
Bakan Kılıç, kulüplere sorumluluklar vereceklerini dile getirerek, “Yönetimsel ve finansal anlamdaki sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi diyorum. UEFA ne diyor. Şu kadar şu kadara şeyiniz olursa gelemezsin diyor niye diyor bunu, yanlış yönetim yapmışsın diyor. Biz de aynı anlamdaki yaptırım ve sorumlulukları sorumlulara yükleyeceğiz” şeklinde konuştu.
“Tek başımıza hazırladığımız bir uygulama değil”
Spor yasasıyla ilgili bilgi veren Bakan Kılıç, “Hayır bu tek başımıza hazırladığımız bir şey değil. Kulüplerin, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, Kulüpler Birliği'nin ve uzmanların da söz söylediği taslak. Artık son 1 ay içerisinde tüm paydaşların görüşlerini alacağız. Bununla alakalı söyleyeceği olan söylesin bu dükkan kapanıyor diyeceğiz. Daha sonra soracağımız başka yerler de var” ifadelerini kullandı.
“O ismi zamanı geldiğinde açıklayacağım”
Bakan Kılıç, Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine, “Onun vakti var. Her şey her zaman söylenmez. Vakti vardır. Ama edindiğimiz tecrübelerin de hayata geçirilmesi gerekir. Tek bir örnek üzerinden gidemeyiz. Ben biraz önce örneğini verdim. Sahaya atlayan bir vandalın kulüp yöneticisiyle veya kulüp ile ilişkisi olması karakoldan alınıp eve bırakılması sonucu bir yönetici istifa etmek zorunda kaldı” dedi.
“Ligler bitince bunları ortaya çıkaracağız”
Türkiye'de spor kamuoyunun geldiği noktanın artık böyle bir davranışı kabul edemeyeceğini söyleyen Bakan Kılıç, “Alınan eleştiriler sonrasında da bu adım atılmak zorunda kalınmıştır. Bu güzel bir şeydir. Bu şartların olgunlaştığını görüyoruz. Bu tarz bir davranışta bulunduktan sonra kamuoyunun ortaya koyduğu tepki sonrasında o kişi orada barınamadı bırakmak durumunda kaldı. Bu güzel yöne giden bir şey Bursa takım otobüsüne yapılan saldırı bunu herhangi birisi kabul edebilir mi? Edemez. Onunla alakalı da kulüp kendi içerisinde hareket etti. Ama tüm bunların ortaya koyduğu bazı şeyler var. Az kaldı ligler bir bitsin bunların hepsini ortaya koyacağız. Emniyetin adaletin de tespit ettiği şeyler var bunların hepsini güzel bir şekilde değerlendirdikten sonra önümüzdeki sezon bu tip şeylerin yaşanmaması için ortaya koyacak şeyler mevcut” şeklinde konuştu.
“Bilet fiyatlarının yüksek olması doğru değil”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bilet fiyatlarının olması gerekenin üstünde olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bizim tabii günlük yaşantımızın içerisinde yönetimlerle de yaşadığımız bazı sıkıntılar olur bu doğaldır. Ama şunu da görmek lazım; kendi camiasının oyları ile seçilmiş başkanın belli bir yetki alanı vardır. Yetki alanı ile beraber sorumluluğu da vardır ve sorumlu davranmak zorundadır. Kanunların size vermiş olduğu bazı haklar var. O haklar ile ilgili farklı bir öneri olur mu olmaz mı sezon bitince masaya yatırmak lazım. Bu kadar yüksek bilet fiyatları farklılıkları şahsi kanaatim doğru şeyler değil. Ama benim yapabileceğim belli şeyler var. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) özerk bir yapıya sahip. Kulüplerin ve camiaların durumu ortada. Ben belli konularda önerilerde bulunabilirim. Bu sezon yaşanmış olanlardan dersler çıkararak bu sezon yaşanmış olan bazı konuların tekrarlanmaması için bunları masayı yatırırız. Ama sadece futbolla alakalı değil. Başka branşlarda da var. Futbol sahalarından uzak durmak zorunda kalan vandallar başka yerlere girmeye çalışıyor. Bunu göreceğiz.”
“Bir pozisyon 4 saat konuşulmaz”
TFF, kulüp yöneticileri ve basının belli sorumluluklar altında olduğunu ifade eden Çağatay Kılıç, “Kulüplerin başkanların sorumlulukları vardır. Federasyonun da şüphesiz ki sorumluluğu vardır. Bunu da yerine getirmek durumundadır. Bizim de sorumluluklarımız var. Bunların üzerinde çalışıyoruz. Ama bir kurum yapı teşkilatın daha büyük bir sorumluluğu var; O da ‘basın.' Ben sorumluluğunuzu yerine getirmiyorsunuz demiyorum. Bazı olaylar var ki bunların arkasında amasız, fakatsız hepimizin saf tutup, bu olmaz dememiz gerekiyor. Orada kavga çıktı, şöyle oldu, amatörde şu yapılmadı.. Tamam bunlar oluyorsa engel olmak için konuşalım ama sadece bunlar oluyorsa. Bir pozisyon 4 saat konuşulmaz ya. Çek öne gönder ileri. Orada 3 saniyede karar vermek zorunda hakem. Hata da olur. Hakem hatası olmasın hepimiz isteriz. Oraya o kadar emek parası harcıyorsunuz, tabii ki olmasın istiyoruz. Ama dünya Tanrı’nın Eli benzetmesinde gördü; ne dedi Maradona; ‘O Tanrı’nın Eliydi’ dedi ve golü attı” diye konuştu
“Dopingi maruz görmüyorum”
Türkiye'nin son zamanlarda doping olaylarıyla gündeme gelmesini de değerlendiren Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doping konusu gündeme geldi geçenlerde. Ben tüm basını taradım ve orda şunu aradım; WADA yakın zamanda bir rapor açıkladı. Ülkelerin ihlal sıralamasını koydu, biz 7.’yiz. Orada bir branş bizim canımızı yakıyor. O branş ile ilgi de farklı bir önlem alacağız çok süre verdik onlara. Ben asla dopingi mazur gören biri değilim. Bahanesinin olduğunu da düşünmüyorum. Ama vuracaksak doğru yere vuralım. Şimdi bir sene önce Türkiye'de federasyon bazı atletlerimize ceza vermiş. İş gereği uluslararası federasyon bir sene sonra harekete geçiyor. Kusura bakma bizim basındaki bazı arkadaşlar da diyor ki; yine dopingle anıldık. Kaç sene önceki iş. O zaman evet sıkıntıdaydık ülke olarak ama ne yaptık yüzleştik. Neden şimdikini yazmıyorsun? Ben demiyorum ki şimdi hiç olmaz. Bugün de olabilir ama artık şunu herkes çok iyi biliyor. Olması durumunda canını yakarız. Antrenörünün de kendisinin de. Bak şimdi atletizm federasyonu bir karar aldı. Dopingle anılan sporcu ve antrenörler bir daha milli takıma giremeyecek. Bana soruyorlar dopingle mücadele ne durumda? Git son 4 senede yapılan işlere bak. Neden 2 tane atletimiz Rio'ya gidemedi? Sonuçları doğru gelmedi de ondan. Sonuçlarda sapma vardı, ben de bunu kabul etmedim. Bana intikal etti konu ben de ülkemin bu riski almasını kabul etmedim. Çok şükür Rio'dan çıkan arkadaşlarımızın araştırmalarının hepsi temiz. Ben inanıyorum ki bu gençlerimizde de bir şey çıkmayacak çünkü buna göre hazırlandılar ve eğitimlerini ona göre aldılar. Şimdi hepsini temelden eğitiyoruz.”
“Kurutmaya çalıştığımız bir bataklık var”
Bakan Kılıç, doping kullanan sporculara yönelik cezai yaptırımlar hakkında gelen bir soruya ise şöyle cevap verdi:
“Bizim kurutmaya çalıştığımız bir bataklık var. Yakalanan kişi veya kişilerin nasıl o yola geldikleri de önemli. İşin sadece üstüne bakarsan altındaki önemli kısmı kaçırırsın. Bizim burada peşinde olduğumuz organizasyon yapısı var. Onu bulmak için yapılması gerekenler var. Bunlar bazen o maddeyi kullanmış veya o yola gitmek durumunda kalmış olanlar ile iş birliği yapmak da var. Çünkü bataklık mesele sivrisinek değil. Bataklığı kurutursan sivrisinek zaten olmaz.”
Hidayet Türkoğlu'nun dopingden ceza almasına rağmen şimdi Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) başkanlığı yaptığı hakkındaki bir soru hakkında ise Bakan Kılıç, şunları söyledi:“Şimdi arkadaşlar elma ile armudu birbirine karıştırmamak gerekir. Bizim bahsettiğimiz şey başka sizin dile getirdiğiniz başka bir şey. Aradaki fark onun hangi şartlarda ve nerede olduğunu bakmak lazım. Antrenörlerin de kapısını kapattı federasyon. Dolayısıyla antrenör kapıyı kapatınca sizce neyi kapatıyoruz, o sporcuya o alışkanlığı veren yapının da önünü kapatmış oluyoruz. Kilit oradaki antrenör. Çünkü o sporcuya o maddeyi veren kişi.”
“2024'te hedeflerimize ulaşacağız”
Ülke genelinde 30'a yakın yeni stat yapıldığını ve birçok stadın da yenilendiğini söyleyen Kılıç, “Yenileme yaptıklarımız da var tabi. Bu inşa edilen stadyumlar biliyorsunuz ki bazı hedefler doğrultusunda inşa edildi. İnşallah 2024'te o hedeflere ulaşacağız diye düşünüyorum. Modernizasyon yapacağımız yerler de var güncellediğimiz yerler de var. Sportif anlamdaki tesisin verimli ve en iyi şekilde yapılması bizim hedefimiz. Erzincan'da yenileniyor. Zonguldak'taki stadyumla alakalı yerel basında çok şeyler yazıldı çizildi. Yerel basındaki arkadaşların bizi daha yakından takip etmelerini tavsiye ederim. Çünkü onların iddia ettikleri şeyler olmuyor Zonguldak'ta, iyi araştırma yapsınlar” diye konuştu.