Ahmet Hakan'a olay sözler: ''Ayakların k*çına vurarak koşuyorsun!''
Habertürk yazarı Fatih Altaylı ile Hürriyet yazarı Ahmet Hakan arasında 'Cübbeli Ahmet'ı ekrana çıkarma' kavgası büyüyor. Son olarak bugün Fatih Altaylı'dan Ahmet Hakan'a çok sert yanıt geldi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı ile Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Ahmet Hakan arasındaki 'Cübbeli Ahmet' kavgası büyüyor.
ALTAYLI BAŞLATTI: "SAÇMA SAPAN SÖZLER VERİYORSUNUZ"
Altaylı, geçtiğimiz günlerdeki “Ahmet sen şunu yapmam deme” başlıklı yazısında, Ahmet Hakan’ı eleştirmişti. Altaylı, Ahmet Hakan için, "Kendi kendinize gaza gelip, ‘Şuna yapmam, bunu söylemem, buna bakmam, buraya gitmem’ falan gibi saçma sapan sözler veriyorsunuz. Aradan biraz zaman geçip, fırsatını bulduğunuzda yapmam dediğiniz ne varsa yapıyorsunuz. Mesela ‘Cübbeli Ahmet’ten gelecek rating gelmesin, Cübbeli’yi asla programa almam’ diyorsunuz. Ardından dün akşam Cübbeli Ahmet ile program yapıyorsunuz. Almanızda bir mahzur yok elbette. Ama ‘Asla almam’ demeniz mahzurlu bir hareket. Sözde ilkeli bir adammış gibi davranmaya çalışıyorsunuz ama ilkeli olmadığınızı hepimiz biliyoruz" demişti.
AHMET HAKAN'DAN YANIT GELDİ
Ahmet Hakan ise, dünkü köşesinde, "Cübbeli Ahmet'i ekrana çıkarmak" ara başlıklı yazısında Altaylı'ya bir yanıt verdi.
Altaylı'nın ismini vermeden bir yanıt yazan Hakan, "asla" dediği halde Cübbeli Ahmet'in programa "cevap hakkı" doğduğu için çıkardığını anlattı.
Hakan ayrıca, "Hep söyledim, yine söylüyorum: Cübbeli’yi ekrana çıkarıp... 'Aman hocam, canım hocam... Söyle bakalım... İslam’da şu iş nasıl oluyor' falan diye kıkırdamam. Reyting getiriyor diye Cübbeli programları yapmam" diyerek bir göndermede bulundu.
ALTAYLI'DAN HAKAN'A YANIT
Fatih Altaylı, bugünkü yazısının (24 Temmuz) ilgili bölümünde Hakan'a Erdoğan'ın uçağı hatırlatmasında bulunarak, "Çağrıldığında ayakların kıçına vurarak koşuyorsun." dedi.
İŞTE O YAZI
Ahmet Hakan Coşkun yanıt verdi.
“Ben Cübbeli’yi aldım ama güle oynaya program yapmadım”
Doğru.
Ben Cübbeli Ahmet ile geçmişte yaptığım iki programda epey güldüm.
O da güldü.
Murat Bardakçı da güldü.
Gülmek ayıp değildir Ahmet.
Zaten ben sana “Niye güldün” ya da “Niye gülmedin” demedim.
Cübbeli ile niye konuştun da demedim.
Ben sana başka bir şey anlatıyorum ama sen ya anlamak istemiyorsun ya da gerçekten anlayamıyorsun.
Ben diyorum ki, “Kardeşim gazeteci kendine mesleğini icra etmesini engelleyecek saçma sapan sınırlar koymaz. Ben onla konuşmam, ben bunla bilmem ne yapmam” gibi.
Gazeteci okurlarına haber ulaştırmak, doğruyu aramak, bilgiye ulaşmak için gerekeni her şartta yapmaya çalışır.
Sen ise yazı konusu bulamadıkça sürekli listeler yapıp “Şunu yapmam, bunu yapmam, Allah bana bunu yaptırmasın” gibi iri cümleler ediyorsun.
“Erdoğan’ın uçağına binmem” diyorsun. Yemin kasem ediyorsun.
Çağrıldığında ayakların kıçına vurarak koşuyorsun.
Koşmanda bir sorun yok. Her gazeteci Cumhurbaşkanı’nın uçağında olup bilgi almak ister. Soru sormak ister.(Gerçi artık bir şey de sorduğunuz yok ya!)
Cübbeli’yi konuk almam diyorsun. Sıkışınca alıyorsun.
Senin anlamadığın bu.
Anlayacağın da yok zaten.
O yüzden seni artık serbest bırakıyorum.
Ne yaparsan yap,
Bana ne!