''Yiyen varsa gelsin! Ezer, çiğnerim''
Emre Saygı'nın hazırlayıp sunduğu talk show programı "Hadi Be"nin konuğu Hakan Ural oldu.
Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı 'Hadi Be'nin konuğu, TV8'de 'Gel Konuşalım' programıyla seyirci karşısına çıkan Hakan Ural oldu.
"Acun ilk söylediğinde şaşırdım"
Hakan Ural, Seda Akgül’le birlikte sunduğu 'Gel Konuşalım' programı hakkında, "Haftada 5 gün çekiyoruz. Acun (Ilıcalı) bana ilk söylediği zaman şaşırmıştım ‘Ne alaka sabah programı’ falan diye. ‘Abi 35 senedir bu piyasadasın. Bilmediğin, yaşamadığın şey yok. Sana bir mümessillik açsak ‘danışman’ adı altında, insanlar sana gelir öyle bir hayat tecrüben var’ sözleriyle ikna etti. Sonra düşündük, taşındık girdik işe. Bir şey yaptığım yok aslında, hayata dair tecrübelerimizi yansıtıyoruz, insanlar da alaka gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"1440 yaşındayım"
Ünlü oyuncu, “Spor yapıyorsun değil mi?” sorusuna, "Oğlum ben 1440 yaşındayım. ‘Spor yapıyorsun’ diyor, başka türlü nasıl olacak?" yanıtını verdi.
"Kıyafette tutucuyum"
Genellikle spor tarzda giyindiğini anlatan Hakan Ural, "Dolabın önünde vakit kaybetmem. Hep aynı şeyleri giyerim. Söylemesi ayıp bir sürü alternatifimiz var ama ben tutucuyum. Kıyafetle ilişki kuruyorum. Sevdiğim kıyafetle rahat ediyorum" dedi.
"İyi insanım, kimse ‘Karıma, kızıma baktı’ diyemez"
Hakan Ural, sevdiği ve beğenmediği özelliklerini şöyle anlattı:
“İyi insanım. Bu piyasada bir Allah’ın kulu ‘Karıma baktı, kızıma baktı, bana kazık attı, beni üzdü, kırdı’ diyemez. Bu kolay bir şey değil. 34 yılımı verdim bu piyasaya. Mühim olan düzgün adam olmak. Hata yapacağız tabii, hatasız insan yok. Kötü huyum ise; kuruyorum. Çok kuran bir adamım. Onu aşamadım. Sen bana ayıp ettin diyelim, olabilir. Benim bunu tolere etmem lazım, ama yok. Geliyorum akşam senin evine, ‘Oğlum gel bakayım, sıkıntın ne senin?’ diyorum. Dememem lazım.”
"Rekorum 16 porsiyon döner"
Kendini ödüllendirmek istediği zaman ne yaptığı sorulan Hakan Ural, "Döner yiyorum, bayılırım dönere. YouTube’da genç çocuklar ‘İstanbul’un en iyi dönercisi, en iyi tatlıcısı nerede?’ diye videolar çekiyorlar. Ben de onları seyrediyorum. Onlar nereyi çekiyorsa oraya gidiyorum. Bir gün gidip rekorumu sorun; 16 porsiyon! Niye 16’da durdum? Engincan ‘Baba bir şey olmadı diyorsun ama sonradan bir şey olabilir’ dedi. Panik atağım, tribe girerim hemen, etkilenirim yani. ‘Ulan olabilir mi?’ diye durdum. 22-23 porsiyon rahat yerim. Lavaşsız ama sade. Bir tepsi baklava da yerim. Trileçe yerim. Ortaya sağlam bir iddia koy, bana da bir anlam ifade etsin, sizin kanalınızda iddiaya gireyim. Yiyen varsa gelsin. Mesela bir tepsi trileçeyi yerim. Karşılığında 10 bin dolar atarsın ama! Yemekte ezerim adamı. Ezer, çiğnerim. İstersen 300 kilo adam getir bana. Kahkahalarla gülerim, üzülürüm ona. Ve beni bütün çevrem bilir. Çok rahat 4-5 büyük pizza yerim" ifadelerini kullandı.
"Doğum tarihimi, boyumu yanlış yazıyorlar"
Başarılı oyuncu, internetteki biyografilerinde yer alan yanlışları düzeltti: Foğum tarihimi yanlış yazıyorlar internette. 1 Ocak 1968 doğum tarihim, 1967 yazan var. Boyumu da yanlış yazıyorlar. Boyum 1.82 cm. Gözlerim kahverengi. Kilom 87. Oğlak burcuyum. Anne tarafından Malatya, baba tarafından Trabzonluyum.
"Sibel’le evlendiğimde çocuktum"
Çocukken para kazanmak için ayakkabı boyacılığı yapan, elektrikçide çalışan ve su satan Hakan Ural, "Hayatta en zevk aldığın iş neydi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
“Aslında oyunculuğu çok sevdim de çok sıkıntı yaşadım. Tam oyunculuğa başladım, keyif alıyorum, çok da iltifat alıyorum, teveccüh görüyorum, derken Sibel’le (Can) evlendim. 19 yaşındaydım. Sibel 17 yaşındaydı. Şimdi Melisa ve Engincan bana ‘Eveleneceğim’ dese ‘Durun daha çocuksunuz’ derim. Ben onlardan 7 yaş küçüktüm. Nasıl çocukmuşum... O sorumluluğu o yaşta taşımaya kalkıyorsun, şöhretle beraber. Bu yaşta bile şöhrete taşınması zor derler. Hem onu, hem evliliği taşımaya çalışıyoruz hem de çocuğuz. O yüzden hiçbir zaman gerektiği kadar farkındalığımız olmadı sahip olduklarımızla alakalı. Yoksa ben mesleğimi çok seviyordum.”
"Sibel’de alkol, sigara, gece hayatı, kumar, lüks yok"
Hakan Ural, eski eşi Sibel Can’ın en sevdiği huyu sorulunca, "Anneliğini çok severim. Sevdiği insanlara karşı fedakar bir insandır. Hâlâ öyle. Hâlâ afedersin eşek gibi çalışır. Sen Sibel’i hiç gece hayatında duydun mu? Çalışır, evine gider. Peki gelirini ne yapar? Çoluğuna, çocuğuna, sevdiklerine bakar. Söylemez de. Bir tek kendi ailesi değil, çalışanlarının bile ailelerine bakar. Sibel’de alkol yok, sigara yok, gece hayatı yok, kumar oynamaz, lüksü yok. 16 yaşından beri çalışıyor. Ne oluyor bu para? Sevdiklerine harcıyor. Hayır da yapar. Hatta anormal hayır yapar. Okul yaptı, hastane yaptı. Bu arada insanların duymadığı hayırları da var. Söylemez çünkü. Maneviyatı olan bir kız. O yönü Allah için takdire şayan" şeklinde konuştu.
"Selçuk Ural biyolojik babam, beni Türkiye’nin en büyük kabadayısı Hikmet Uzun büyüttü"
'Kolpaçino' filminde mafya babasını canlandıran Hakan Ural, ailesiyle ilgili bir itirafta bulundu: Ben 4 yaşındayken annem ikinci evliliğini yapıyor. Evlendiği adam, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kabadayısı; Hikmet Uzun. Rahmetli oldu o da, toprağı bol olsun. Beni o sülale büyüttü. Türkiye’deki bütün kabadayı alemi tanır beni. O ortamda büyüdüm, yetiştim. Oradan iki kardeşim var, biri Ali Uzun. Herkes tanır onu. Diğeri de Zuhal Uzun, kız kardeşim. Ama onlar benim çocuğum gibi, kardeşimden öte. O aile beni büyüttü. Şimdi millet ‘Selçuk Ural’ın oğlu’ diyor. Alakası yok halbuki. Biyolojik olarak eyvallah. Ama maneviyat, sahip çıkma, var etme, büyütme anlamında bize emek harcamış olan Uzun sülalesi.
"Engincan kabul etmiyor ama bana benziyor"
Hakan Ural, programın 'Doğru-Yanlış' bölümünde Emre Saygı’nın okuduğu “Oğlum Engincan’ın bana çok benzediğini, hatta bir kopyam olduğunu düşündüğüm zamanlar vardır” cümlesine, "Doğru" kartını gösterdi: O kabul etmiyor ama doğrudur. Jest ve mimikleri tamamen ben ama kabul etmiyor. Benim daha gelişmiş modelim tabii ki. Bizim kasa eskidi.