Efsane isimden şok yorum !
Sinema tarihinin önemli ismi olan Kathleen Turner, ABD'yi cinsellik konusunda böyle eleştirdi.
Sinema tarihinde "erotik modern bir kara film" olarak iz bırakan "Vücut Isısı" filminin unutulmaz ismi Kathleen Turner, ABD'nin cinsellik konusunda ikiyüzlü olduğunu söyledi. Turner, "Ekranlar kadınsılığı yansıtmayan kadın bedenleriyle dolu ama çok seksi olmaları bekleniyor. Erkekler iktidarlarını kaybetmekten korkuyor" diye konuştu.
52'nci Uluslararası Antalya Film Festivali'nin "Yaşam Boyu Başarı Ödüllü" oyuncusu Kathleen Turner, festival için bulunduğu Antalya'da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Turner, festival vadisinin hemen yanında kaldığı Rixos Downtown Otel'in bir salonunda gerçekleşen buluşmada, neşeli haliyle dikkati çekti.
'ABD CİNSELLİK KONUSUNDA İKİYÜZLÜDÜR'
Turner, "Vücut Isısı', "Masumiyetin İntiharı', "Tutku Suçları" gibi filmlerde vamp kadın olarak sergilediği performansların kariyerinin başlangıcı olarak değerlendirilmesine karşı çıktı. Kendisinin 1981 yapımı "Vücut Isısı'nın hemen ardından Steve Martin'le 1983 yapımı "İki Beyinli Adam" filmini çektiğini hatırlatan Turner, "Bu parodide baştan çıkarıcı, cinselliğiyle bir erkeğe her şeyi yaptıracak kadın tipiyle dalga geçiliyordu. Vücut Isısı'ndaki karakter ise kendisi bir erkek işi yapıyordu. Suikast işliyordu" dedi. Vücut Isısı'nın ABD'ye yeni bir cinsellik anlayışı getirmek için çekildiğinin altını çizen Turner, "ABD cinsellik söz konusu olduğunda ikiyüzlüdür. Biz bira satmak için bile çıplak kadın kullanırız" dedi.
SİNEMADA CİNSELLİK
Turner, bu kapsamda kadın özgürleşmesinin dışavurumu ya da sömürü olarak kadın cinselliğinin sinemada yerinin iki yanı keskin bir kılıç olduğunu söyledi. Kadınların sinemadaki temsilinin doğal olmayanın sınırına dayandığını, ekranların kadınsılığı yansıtmayan kadın bedenleriyle dolu olduğunu kaydeden Turner, "Kadınsılığı yansıtmıyor ama çok seksi olmaları bekleniyor. Şunu söylemek gerekiyor, erkekler iktidarlarını kaybetmekten korkuyor. ABD'de kadınların yüzde 53'ü eğitimli ve evlerini onlar geçindiriyor" diye konuştu.
Sorunun başka bir boyutunda kamera önünde çok kadın olmasına rağmen karar mercilerinde kadınların yer almadığını kaydeden Turner, hangi filmin yapılacağına, dağıtılacağına karar verme noktasında yeterince kadın olmadığını söyledi. Bu pozisyonlara kadınları yerleştirip görünürlüğü artırmayı düşündüklerini kaydeden Turner, festivallerin bu noktada önem kazandığının altını çizdi.
'DÜZELTMEM GEREKEN BİR DURUM'
Kathleen Turner, hem beyazperdede hem de tiyatro sahnesinde birbirinden farklı karakterlere hayat verirken başka ülkelerin sinemalarına ilişkin biraz ilgisiz kaldığını söyledi. Güney Amerika'da büyüyen, 13 yaşında Londra'ya taşınan ve ardından üniversite okumak için tekrar Amerika'ya dönen birisi olarak film seyretme alışkanlığına sahip olamadığını kaydeden Turner, "Düzeltmem gereken bir durum bu. Aslında jürilerde yer almak zevk veriyor. Filmlerin bazıları felaket, ama bazıları da harika" dedi.
'ERKEK OLSAYDIM KARARLI DERDİNİZ'
Turner, bir gazetecinin "Zor bir kadınsınız" sözleriyle başlayan sorusuna "Erkek olsaydım "Ne kadar kararlısınız" derlerdi" diyerek küçük bir düzeltmeyle karşılık verdi. Turner, bu zor kadınlık halinin bugün geldiği noktayı çok fazla etkilediğini söyledi. Turner, "Ne yapacağımı hep ben seçtim. Hiç kimse benim adıma karar alamaz. Seçimleri kendim yaptım. Bir filmde sadece karakterin iyi olması yetmez, film de iyi olacak. Ben sadece bir Oscar adaylığı peşinde değilim" dedi.
BİR EYLEMCİ OLARAK KATHLEEN TURNER
Kendisinin ABD'de "aktivist" yani "eylemci" olarak tanımlanan kişilerden olduğunu anlatan Turner, bu çerçevede yaptığı işlerin oyunculuk kadar önemli olduğunu söyledi. Turner, "Amerika'da dindar hareket kadınların kürtaj olmasına karşı. Bizim inancımız çok basit, her çocuk istenmeli" dedi. Turner, bunlarını yanı sıra yaşadığı şehir New York'ta çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 18 bin yaşlıya günde 3 öğün haftada 7 gün yiyecek yardımı sağladıklarını da sözlerine ekledi.
'HAYAT ADİL DEĞİL'
Turner, kariyerinin doruğundayken yakalandığı romatoid artrit hastalığını kontrol altına almasının zor olduğunu söyledi. "Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayacaksın" sözünü asla kabul etmediğini anlatan Turner, şunları anlattı:
"14 yıl önce biyolojik ilaçlar çıktı. Bağışıklık sistemini bu hastalığı tanımayacak şekilde bloke ediyor ama diğer hastalıklara karşı savunmasız kalıyorsunuz. Kortizon, kemoterapi gibi insana zarar veren, görünümü zedeleyen çok ağır ilaçlar kullandım, tedaviler gördüm. Yürümekte zorlanıyordum. New York'ta acı içinde bir yere tutunmuşken New York Post'ta bir haber çıktı, "Ayyaş oldu" dediler. Çok üzüldüm ama ayyaş olduğunuzda iş buluyor, gizemli hastalık olduğunda iş bulamıyordunuz. Hayat hiç adil değil."