Yanlış okumadınız. Zamfara. Nijerya’nın bir eyaleti. Zamfara’yı, Nijerya’nın diğer eyeletlerinden ayıran bir özellik var. Zamfara 3 yıldan bu yana şeriat kanunu ile yöneltilmekte. Zamfara’nın valisi başkent Gissau’da hayatı normale döndürdüğü için ulusal üne kavuşmuş bulunuyor. Bir zamanlar hayat kadınlarının, sarhoşların ve hırsızların cirit attığı başkent sokaklarında artık gece 12’den sonra sokağa çıkma yasağı konmuş. Kurala uymayanlar kırbaç cezasına çarptırılmakta. Zamfara eyaletinde İslami giyim mecburi, içki yasağı var ve kamu taşımacılığında erkek-kadın ayırımı uygulanmakta. Din polisinin kuralları yaptırım gücü bulunmakta. Dini polis normal yargı sistemi tarafından denetlenmemekte. Zamfara eyaletinin olası bir merkezi hükümet saldırısına karşı kendi uygulamalarını savunmak için silahlandığı da bilinen bir gerçek. Zamfara eyaletinin ülke çapında tanınan iki meşhur yerlisi var. Birincisi, vali Ahmet Sani. Eyalette şeriatın ceza kanunu bölümünü başlatan kimse. İkincisi ise, Belo Kare Baba ; bir zamanlar iki eli bulunan davar hırsızı.
Aksiyon reaksiyon misali, Nijerya’nın güneyinde Hristiyanların çoğunlukta olduğu Katolik Anambra eyaletinde ise vali sabıkalıları öldürüp sokağa atan bir çeteyi desteklemekte. Sonuç olarak insanlar dine ve dini kanunlara yakınlaşmış bulunmakta.
Bir Kaç Rakam
Nijerya 130 milyonluk bir ülke. Kişi başına yıllık gelir 254 dolar. Ekonomik hürriyetler açısından puanı 3.85, dünya sıralamasında 140’ıncı. Ülke tanımı, genelde hürriyetleri kısıntılı (mostly unfree) olarak belirlenmiş. (Meraklısına not: Türkiye’nin puanı 3.50 ve 156 ülke arasında sıralamada 119’uncu ve Nijerya gibi, mostly unfree.) Ülkenin kuzeyinde 60 milyon Müslüman, güneyinde 60 milyon Hristiyan bulunmakta. Nijerya’nın yapısı yıllar boyu iç savaşla boğuşan Sudan’nın yapısına özdeş, ancak Nijerya geçmişte Sudan’ın düştüğü duruma düşmemiş. Nedeni, ülke idaresinin merkeziyetçi ve makul generaller tarafından denetlenmesi. Generaller dinler arasında çatışmaya izin vermemiş.
Ne Eksik ?
Son yıllarda her iki dinden sade vatandaşları değişik adalet sistemlerine iten ve dişe diş göze göz adalet anlayışı için özlem duyan cahil kitleleri bu yöne kaydıran ne oldu biliyormusunuz? Nijerya’yı yöneten elitlerin kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeden korruptiona (yolsuzluklara) göz yummaları. Ülkeyi yöneten elitlerin çürümüşlüğün bir parçası olmaları, hatta ve hatta dejenerasyonun bir parçası olarak çıkarlar sistemi oluşturmaları. Uluslararası Şeffaflık Kuruluşunun yolsuzluklar endeksinde Nijerya 91 ülke arasında 90. sırada. (Meraklısına not : Türkiye de 56. sırada.) Günlük yaşamlarında adaletin işlemediğini gören, hakimlerin ve savcıların bağımsızlığından emin olamayan kitleler daha yüce bir adalet arayışı içine girmişler. Basit eşitlik üzerine kurulmuş hukuk sistemleri bu ortamda daha etken olabilmekte. Nijeryalı köylülere hakim ‘tutmak’ avukat ‘tutmaktan’ daha garantili gelmekte.
İnsani Boyut :
Nijerya insanı kızgın ve şiddet yanlısı. Nijerya’da yapılacak olan dünya güzellik yarışmasından önce bir köşe yazarının Hz. Muhammed’le ilgili yorumuna kızan halk ayaklandı. Sonuç 250’ye yakın ölü.
Emine Laval adını belki hatırlarsınız. Zina suçundan ölüm cezasına çarptırılan köylü kadın. İki defa evlenmiş, iki defa boşanmış. İlk evliliğinde kaç yaşında olduğunu hatırlamıyor. Üç çocuk sahibi. 10 aylık yavrusunu emzirme dönemi bitince cezası infaz edilecek. Taşlanarak öldürülecek. Müslüman dünyasının kadınların büyük çoğunluğu belki de olan bitenden habersiz konuya sessiz. Eğitimli kadınlarında fazla sesi çıkmamakta. Genelde ‘balinaları kurtarma’, ‘kürke hayır’ gibi kampanyanlara öncülük eden entellektüel batılı kadınlarda, post-bin Laden döneminin doğurduğu psikoloji ile lakayıt ve etkisiz kalmaktalar. Her zaman alışılmış sert reaksiyonlarını göstermiyorlar. Çaresiz Emine tevatür içinde ölümü bekliyor.
Değerli okurlar bu satırları okurken, şöyle düşünebilirsiniz: Burası Türkiye, bütün bunlardan bize ne ? Siz de haklısınız. Bütün bunlardan bize ne. Bizim gündemimiz bir hayli kalabalık ve yüklenmiş ! Mesela Hülya ve Kaya çiftinin evliliğinin geleceği gibi.
">
Yanlış okumadınız. Zamfara. Nijerya’nın bir eyaleti. Zamfara’yı, Nijerya’nın diğer eyeletlerinden ayıran bir özellik var. Zamfara 3 yıldan bu yana şeriat kanunu ile yöneltilmekte. Zamfara’nın valisi başkent Gissau’da hayatı normale döndürdüğü için ulusal üne kavuşmuş bulunuyor. Bir zamanlar hayat kadınlarının, sarhoşların ve hırsızların cirit attığı başkent sokaklarında artık gece 12’den sonra sokağa çıkma yasağı konmuş. Kurala uymayanlar kırbaç cezasına çarptırılmakta. Zamfara eyaletinde İslami giyim mecburi, içki yasağı var ve kamu taşımacılığında erkek-kadın ayırımı uygulanmakta. Din polisinin kuralları yaptırım gücü bulunmakta. Dini polis normal yargı sistemi tarafından denetlenmemekte. Zamfara eyaletinin olası bir merkezi hükümet saldırısına karşı kendi uygulamalarını savunmak için silahlandığı da bilinen bir gerçek. Zamfara eyaletinin ülke çapında tanınan iki meşhur yerlisi var. Birincisi, vali Ahmet Sani. Eyalette şeriatın ceza kanunu bölümünü başlatan kimse. İkincisi ise, Belo Kare Baba ; bir zamanlar iki eli bulunan davar hırsızı.
Aksiyon reaksiyon misali, Nijerya’nın güneyinde Hristiyanların çoğunlukta olduğu Katolik Anambra eyaletinde ise vali sabıkalıları öldürüp sokağa atan bir çeteyi desteklemekte. Sonuç olarak insanlar dine ve dini kanunlara yakınlaşmış bulunmakta.
Bir Kaç Rakam
Nijerya 130 milyonluk bir ülke. Kişi başına yıllık gelir 254 dolar. Ekonomik hürriyetler açısından puanı 3.85, dünya sıralamasında 140’ıncı. Ülke tanımı, genelde hürriyetleri kısıntılı (mostly unfree) olarak belirlenmiş. (Meraklısına not: Türkiye’nin puanı 3.50 ve 156 ülke arasında sıralamada 119’uncu ve Nijerya gibi, mostly unfree.) Ülkenin kuzeyinde 60 milyon Müslüman, güneyinde 60 milyon Hristiyan bulunmakta. Nijerya’nın yapısı yıllar boyu iç savaşla boğuşan Sudan’nın yapısına özdeş, ancak Nijerya geçmişte Sudan’ın düştüğü duruma düşmemiş. Nedeni, ülke idaresinin merkeziyetçi ve makul generaller tarafından denetlenmesi. Generaller dinler arasında çatışmaya izin vermemiş.
Ne Eksik ?
Son yıllarda her iki dinden sade vatandaşları değişik adalet sistemlerine iten ve dişe diş göze göz adalet anlayışı için özlem duyan cahil kitleleri bu yöne kaydıran ne oldu biliyormusunuz? Nijerya’yı yöneten elitlerin kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeden korruptiona (yolsuzluklara) göz yummaları. Ülkeyi yöneten elitlerin çürümüşlüğün bir parçası olmaları, hatta ve hatta dejenerasyonun bir parçası olarak çıkarlar sistemi oluşturmaları. Uluslararası Şeffaflık Kuruluşunun yolsuzluklar endeksinde Nijerya 91 ülke arasında 90. sırada. (Meraklısına not : Türkiye de 56. sırada.) Günlük yaşamlarında adaletin işlemediğini gören, hakimlerin ve savcıların bağımsızlığından emin olamayan kitleler daha yüce bir adalet arayışı içine girmişler. Basit eşitlik üzerine kurulmuş hukuk sistemleri bu ortamda daha etken olabilmekte. Nijeryalı köylülere hakim ‘tutmak’ avukat ‘tutmaktan’ daha garantili gelmekte.
İnsani Boyut :
Nijerya insanı kızgın ve şiddet yanlısı. Nijerya’da yapılacak olan dünya güzellik yarışmasından önce bir köşe yazarının Hz. Muhammed’le ilgili yorumuna kızan halk ayaklandı. Sonuç 250’ye yakın ölü.
Emine Laval adını belki hatırlarsınız. Zina suçundan ölüm cezasına çarptırılan köylü kadın. İki defa evlenmiş, iki defa boşanmış. İlk evliliğinde kaç yaşında olduğunu hatırlamıyor. Üç çocuk sahibi. 10 aylık yavrusunu emzirme dönemi bitince cezası infaz edilecek. Taşlanarak öldürülecek. Müslüman dünyasının kadınların büyük çoğunluğu belki de olan bitenden habersiz konuya sessiz. Eğitimli kadınlarında fazla sesi çıkmamakta. Genelde ‘balinaları kurtarma’, ‘kürke hayır’ gibi kampanyanlara öncülük eden entellektüel batılı kadınlarda, post-bin Laden döneminin doğurduğu psikoloji ile lakayıt ve etkisiz kalmaktalar. Her zaman alışılmış sert reaksiyonlarını göstermiyorlar. Çaresiz Emine tevatür içinde ölümü bekliyor.
Değerli okurlar bu satırları okurken, şöyle düşünebilirsiniz: Burası Türkiye, bütün bunlardan bize ne ? Siz de haklısınız. Bütün bunlardan bize ne. Bizim gündemimiz bir hayli kalabalık ve yüklenmiş ! Mesela Hülya ve Kaya çiftinin evliliğinin geleceği gibi.