Uzlaşı kültürünü benimseyen, toplumda karşılığı olan isimler kısa sürede bir araya gelecek. Halkın beklentisi bu.
Gelişmeler ortada.
İlk gün belli olan tablo için ülke iki ay kaybetti.
2015’in seçime giden son 6 ayı ile yeni seçim sonrasını da dikkate aldığınızda neredeyse uçup giden bir yıl.
Toplumsal dinamiklerde onca değişime rağmen.
Terörün ve siyasal açılımların yaşamımıza getirdiği onca yüke ve acıya rağmen..
Ekonomide ‘bir saat’ bile önemliyken, uğradığımız neredeyse bir yıllık kayba rağmen..
Uçup giden bir yıl..
Oysa bakın dünyaya..
Ne gelişmeler oldu.
Ne atılımlar, başarılar, heyecanlar ve kazanımlar!
Ya biz? İyi bir seyirci olduk.
Şimdi üç aşağı beş yukarı sonucu belli bir seçime giderken, yaşanan zorlukların siyasete dayattığı yeni bir gelişmede her an, her yerde konuşuluyor: Türkiye’ye yeni bir parti ihtiyacı.
İnsanları ötekileştirmeyen..Sağ- sol ayrımını düşmanlık gibi yorumlamayan..Her kesime açık..İnsan hakları ve demokratikleşme konusunda duyarlı..Gençlere ve kadınlara karşı özverili. Gerginlik ve kavga yerine barış ve uzlaşı ağırlıklı..Sevgi tohumları eken..Koltuğa yapışan değil, hizmet için var olan…Ekonomiye duyarlı ve dayalı..
Temel istemler genelde bunlar.
İş aleminin de, siyasetçilerin de, sivil toplumun da, bir çok kesimin de artık taşın altına elini sokması zamanı.
Bari bundan sonra ki seçimlerde yeni kaoslar olmasın diye.
Türkiye’de artık uzlaşı ve sevgi kültürü hakim olsun diye..
İlle ‘tek parti’ dayatmaları bitsin, uzlaşı ile de çok sağlıklı sonuçlar alınabilir diye..
Açık söyleyeyim; özveri zamanı.
Konuştuğum yüzlerce insan bu özveriyi bekliyor.
En çok da kimlerin ismi geçiyor, bir çırpıda söyleyeyim:
‘Rıfat Hisarcıklıoğlu, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Cem Boyner, Ali Talip Özdemir, Yaşar Okuyan, Kadir İnanır, Rıdvan Budak, Metin Feyzioğlu, Süheyl Batum, Hüsamettin Özkan, Mehmet Ali Bayar, Mustafa Sarıgül, Ali Sabancı, Emine Ülker Tarhan, Işılay Saygın, Meral Akşener, Hikmet Çetin, İlhan Kesici, Cavit Çağlar’..
Daha bir çok isim.
Her şerde bir hayır mı var yoksa…
Belki de..Toplumun sevdiği, kavga değil barışı hedefleyen, uzlaşı kültürünü benimseyen isimler parti, sağ – sol gözetmeden bir araya gelecek..
Bu gelişme Türkiye için de hem yenileşmenin, hem de çağdaş bir pencere aralamanın şansı olacak.
Kimbilir!
Hakan Tartan
* Gazeteci – Yazar, Siyaset Bilimci ve Uluslar arası Strateji Uzmanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik e. Bakanı, 20. ve 21. dönem İzmir Milletvekili.
">
Uzlaşı kültürünü benimseyen, toplumda karşılığı olan isimler kısa sürede bir araya gelecek. Halkın beklentisi bu.
Gelişmeler ortada.
İlk gün belli olan tablo için ülke iki ay kaybetti.
2015’in seçime giden son 6 ayı ile yeni seçim sonrasını da dikkate aldığınızda neredeyse uçup giden bir yıl.
Toplumsal dinamiklerde onca değişime rağmen.
Terörün ve siyasal açılımların yaşamımıza getirdiği onca yüke ve acıya rağmen..
Ekonomide ‘bir saat’ bile önemliyken, uğradığımız neredeyse bir yıllık kayba rağmen..
Uçup giden bir yıl..
Oysa bakın dünyaya..
Ne gelişmeler oldu.
Ne atılımlar, başarılar, heyecanlar ve kazanımlar!
Ya biz? İyi bir seyirci olduk.
Şimdi üç aşağı beş yukarı sonucu belli bir seçime giderken, yaşanan zorlukların siyasete dayattığı yeni bir gelişmede her an, her yerde konuşuluyor: Türkiye’ye yeni bir parti ihtiyacı.
İnsanları ötekileştirmeyen..Sağ- sol ayrımını düşmanlık gibi yorumlamayan..Her kesime açık..İnsan hakları ve demokratikleşme konusunda duyarlı..Gençlere ve kadınlara karşı özverili. Gerginlik ve kavga yerine barış ve uzlaşı ağırlıklı..Sevgi tohumları eken..Koltuğa yapışan değil, hizmet için var olan…Ekonomiye duyarlı ve dayalı..
Temel istemler genelde bunlar.
İş aleminin de, siyasetçilerin de, sivil toplumun da, bir çok kesimin de artık taşın altına elini sokması zamanı.
Bari bundan sonra ki seçimlerde yeni kaoslar olmasın diye.
Türkiye’de artık uzlaşı ve sevgi kültürü hakim olsun diye..
İlle ‘tek parti’ dayatmaları bitsin, uzlaşı ile de çok sağlıklı sonuçlar alınabilir diye..
Açık söyleyeyim; özveri zamanı.
Konuştuğum yüzlerce insan bu özveriyi bekliyor.
En çok da kimlerin ismi geçiyor, bir çırpıda söyleyeyim:
‘Rıfat Hisarcıklıoğlu, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Cem Boyner, Ali Talip Özdemir, Yaşar Okuyan, Kadir İnanır, Rıdvan Budak, Metin Feyzioğlu, Süheyl Batum, Hüsamettin Özkan, Mehmet Ali Bayar, Mustafa Sarıgül, Ali Sabancı, Emine Ülker Tarhan, Işılay Saygın, Meral Akşener, Hikmet Çetin, İlhan Kesici, Cavit Çağlar’..
Daha bir çok isim.
Her şerde bir hayır mı var yoksa…
Belki de..Toplumun sevdiği, kavga değil barışı hedefleyen, uzlaşı kültürünü benimseyen isimler parti, sağ – sol gözetmeden bir araya gelecek..
Bu gelişme Türkiye için de hem yenileşmenin, hem de çağdaş bir pencere aralamanın şansı olacak.
Kimbilir!
Hakan Tartan
* Gazeteci – Yazar, Siyaset Bilimci ve Uluslar arası Strateji Uzmanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik e. Bakanı, 20. ve 21. dönem İzmir Milletvekili.