Yeni moda hipnozla yabancı dil öğrenmekmiş sevgili okurlar.
Nasıl mı? Hipnozcu yabancı dil öğretmenine gidiyormuşsunuz, bir koltuğa uzanıp, köstekli saatin altında ışığa bakarken, saat gözünüzün önünde bir sağa bir sola giderken, uyuyup kalıveriyormuşsunuz. Derken uzman sözlüğü eline alıp, başlıyormuş siz mışıl mışıl uyurken, İngilizce sözcükleri sıralamaya....
Yok hayır tabii ki öyle değil, bu işin şakası. Hipnozla, yapamıyorum, öğrenemeyeceğim, artık bu yaştan sonra kafam almaz gibi türlü bahaneleri kafanızdan atıyormuşsunuz.
Uzun süreli konsantrasyon sağlanıyormuş. Yani 45 dakikalık bir dersin, ilk 15 dakikasını, ne oldu, ne olacak diye can kulağıyla dinlerken, ikinci 15 dakika dikkatimiz biraz daha dağılıyor, hapşırık, tıksırık ile uğraşırken, son 15 dakikada uyku ile uyanıklık hali arasında, acaba evde ocağı açık mı unuttuydum? Ocağın İngilizcesi neydi, aman şimdi onu boşver zzzzz.... Moduna geçiyormuşuz.
Hipnoz altında ne oluyormuş, 3 taksitte topladığımız dikkat ve konsantrasyon süremiz 1 saate çıkıyormuş. Bu sürede de bayağı bir sullar seller gibi öğrenme düzeyine vasıl oluyormuşuz.
Verilen bilgiler, doğrudan bilinçaltına verildiği için, yeni öğrendiğimiz bir kelimeyi 58 tekrar yapmamız gerekmiyormuş. Yani hipnozlu kursa gittik diyelim, eve döndükten sonra, uyuyup uyanınca, Morning Mummy, how are you, what' s for the berakfast deyip, kadıncağızı kültür şokuna uğratabiliyormuşuz. Bu da güzel tabii....
Son olarak da geçmişte öğrendiğimiz ve unuttuğumuz, yani bilinçaltına ittiğimiz, kelime hazinesi sandığımız yeniden açılıyor ve eski bilgileri yeniden hatırlıyormuşuz. Bu da iyi tabii fakat doğru bir bilgi edinmişsek.
Yoksa yalan yalnış İngilizcemizden kurtulduk diye erken sevinmenin luzümu yok. Maalesef yeniden geri geliyormuş hipnozla İngilizce yöntemiyle....
Bir kaç yıl önce bir adamcağızla tanışmıştım, kendisi İngilizce bilmiyordu ama İngilizce öğreten bir kitap hazırlamıştı. Şimdi adını buradan verip de reklam etmeyeyim. Yani bir teknik hazırlamış, araştırmış, çalışmış ne kadar etkilidir bilemem kimseyi de araştırmadan karalamak istemem ama öncelikle mantığa ters geliyor, hem kendi lisanı bilmiyor, hem de lisan öğrenme tekniği hazırlamış. Demezler mi adama; Yahu önce sen bir öğrende bakalım teknik işe yarıyor mu görelim....
Hipnoz yöntemi daha bilimsel bir yönteme benziyor. Neden olmasın diyorum ama yine de, hangi yöntemi uygularsak uygulayalım, başarmak için önce istemek ve inanmak geliyor galiba, ben mesela insanların kafasına takılan, mesela enseye takılan bir çiple, beynine hükmederek, 10 lisan konuşabilen bir insan modeli hayal ediyorum. Sırrını keşif edersem sizle de paylaşırım merak etmeyin, gerçi öyle bir buluş yaparsam, çoktan köşeyi dönüp, Bali Adası' na yerleşirim ama maksat insanlığa hizmet olsun. İçine yosun ve balık kaçmış bir şişeyle tekniği size yolllarım...Şaka bir yana güzel ve keyifli bir hafta geçirmeniz dileğiyle.....
">
Yeni moda hipnozla yabancı dil öğrenmekmiş sevgili okurlar.
Nasıl mı? Hipnozcu yabancı dil öğretmenine gidiyormuşsunuz, bir koltuğa uzanıp, köstekli saatin altında ışığa bakarken, saat gözünüzün önünde bir sağa bir sola giderken, uyuyup kalıveriyormuşsunuz. Derken uzman sözlüğü eline alıp, başlıyormuş siz mışıl mışıl uyurken, İngilizce sözcükleri sıralamaya....
Yok hayır tabii ki öyle değil, bu işin şakası. Hipnozla, yapamıyorum, öğrenemeyeceğim, artık bu yaştan sonra kafam almaz gibi türlü bahaneleri kafanızdan atıyormuşsunuz.
Uzun süreli konsantrasyon sağlanıyormuş. Yani 45 dakikalık bir dersin, ilk 15 dakikasını, ne oldu, ne olacak diye can kulağıyla dinlerken, ikinci 15 dakika dikkatimiz biraz daha dağılıyor, hapşırık, tıksırık ile uğraşırken, son 15 dakikada uyku ile uyanıklık hali arasında, acaba evde ocağı açık mı unuttuydum? Ocağın İngilizcesi neydi, aman şimdi onu boşver zzzzz.... Moduna geçiyormuşuz.
Hipnoz altında ne oluyormuş, 3 taksitte topladığımız dikkat ve konsantrasyon süremiz 1 saate çıkıyormuş. Bu sürede de bayağı bir sullar seller gibi öğrenme düzeyine vasıl oluyormuşuz.
Verilen bilgiler, doğrudan bilinçaltına verildiği için, yeni öğrendiğimiz bir kelimeyi 58 tekrar yapmamız gerekmiyormuş. Yani hipnozlu kursa gittik diyelim, eve döndükten sonra, uyuyup uyanınca, Morning Mummy, how are you, what' s for the berakfast deyip, kadıncağızı kültür şokuna uğratabiliyormuşuz. Bu da güzel tabii....
Son olarak da geçmişte öğrendiğimiz ve unuttuğumuz, yani bilinçaltına ittiğimiz, kelime hazinesi sandığımız yeniden açılıyor ve eski bilgileri yeniden hatırlıyormuşuz. Bu da iyi tabii fakat doğru bir bilgi edinmişsek.
Yoksa yalan yalnış İngilizcemizden kurtulduk diye erken sevinmenin luzümu yok. Maalesef yeniden geri geliyormuş hipnozla İngilizce yöntemiyle....
Bir kaç yıl önce bir adamcağızla tanışmıştım, kendisi İngilizce bilmiyordu ama İngilizce öğreten bir kitap hazırlamıştı. Şimdi adını buradan verip de reklam etmeyeyim. Yani bir teknik hazırlamış, araştırmış, çalışmış ne kadar etkilidir bilemem kimseyi de araştırmadan karalamak istemem ama öncelikle mantığa ters geliyor, hem kendi lisanı bilmiyor, hem de lisan öğrenme tekniği hazırlamış. Demezler mi adama; Yahu önce sen bir öğrende bakalım teknik işe yarıyor mu görelim....
Hipnoz yöntemi daha bilimsel bir yönteme benziyor. Neden olmasın diyorum ama yine de, hangi yöntemi uygularsak uygulayalım, başarmak için önce istemek ve inanmak geliyor galiba, ben mesela insanların kafasına takılan, mesela enseye takılan bir çiple, beynine hükmederek, 10 lisan konuşabilen bir insan modeli hayal ediyorum. Sırrını keşif edersem sizle de paylaşırım merak etmeyin, gerçi öyle bir buluş yaparsam, çoktan köşeyi dönüp, Bali Adası' na yerleşirim ama maksat insanlığa hizmet olsun. İçine yosun ve balık kaçmış bir şişeyle tekniği size yolllarım...Şaka bir yana güzel ve keyifli bir hafta geçirmeniz dileğiyle.....