Tüm Türkiye'nin odaklandığı toplantı Washington'da gerçekleşti. Bu tür toplantılarda Türkiye'den gelen delegasyonda her zaman eski dostlarım olur. Bu seferde onlarla beraber olma fırsatım oldu.
İkili Görüşme
Trump Erdoğan'a gerçekten samimi yaklaşıyor ve yardımcı olmak istiyor. Burada tabii ikiside birbirine benziyor ne de olsa gibi kinayeli ve ironik mırın kırına gerek yok.
Şu anda ABD'nin küresel olarak Kuzey Kore'yle bölgesel olarakta İran'la kafa kafaya toslama olasılığı artarken Türkiye'yle gergin ortama girmesi gibi bir niyeti yok.
Türkiye'nin masaya getirdiği 3 konu var. Kuzey Suriye'de Kürtlerin silahlanması. Zarrab olayı ve Fethullah Gülen olayı.
ABD açısından bu 3 olaya şöyle bakabiliriz. ABD mümkün olduğa kadar az Amerikan postalını Suriye topraklarına ayak basmasının peşinde ve İSİS'le savaşta Suriyeli Kürtleri maşa olarak kullanıyor.
Amerikalılar Suriyeli Kürtlerle Türkiyeli Kürtleri aynı kefeye koymak istemiyor.
Trump'a kalsa Gülen'i bugün iade edecek fakat Amerikan liberal medyası ve bürokrasisi Gülen'nin ABD'de ki süper lobi faliyetlerinin rüzgarınıda arkalarına alıp ayak sürmesi Trump'a engel.
Zarrab olayı ise tam bir muamma. Amerika'nın ne yapmak istediğini tam anlamış değilim.
Zarrab olayı 17-25 Aralık olayları için hukuksal altyapı suçlamalarının platformu olarak hazırlanmış bir dosyaydı. Türkiye'ye karşı koz olarak hazırlanmış bir hukuki düzenekti.
Konu eski Washington Büyük Elçisi Namık Tan'ın görevden alınmasına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kaplamakta.
İran ambargosu kalkıp Amerika-İran nükleer anlaşması yapıldıktan sonra kadük olan bu dosyanın raftan indirilmesinde görevden alınan ve siyasi ihtirasları olan bir savcının biraz durumdan vazife çıkarma hevesi olduğunu düşünüyorum.
Sokaktaki Manzara
Trump Erdoğan'ı Beyaz Saray'ın resmi misafirhanesine ağırlayıp uzun bir yemek daveti de vererek Erdoğan'a samimi şekilde kucak açtı. Yemek yenirken Beyaz Saray'ın çevresinde Gülen'cilerin hazırladığı etrafı elektronik yazılarla bezenmiş bir kamyondan Erdoğan aleyhine reklam panoları dolaştırıldı.
Bir kaç gösterici Ermeni bayrağı açtı ve salladı. Bazı göstericilerde Kürt bayrağı açtı.
Aynı gün Washington Post gibi Amerikan'ın en ciddi gazetesinde Gülen'in makalesi yayınlandı. Bir gün öncede yine etkili gazetelerden New York Times'da YPG Amerika temsilcisi bir Kürdün kaleme aldığı 'Aman Amerika Erdoğan'ı dinleme bize silah vermeye devam et biz senin en sadık dostunuzuz' mealinden bir yazı çıktı.
Akşamüstü sefirin rezidansında kanaat önderlerinle yapılacak toplantıdan önce yine benzeri karşıt göstericiler Erdoğan aleyhine ağır sloganlar attılar. Ellerinde Kürt bayrakları, Öcalan ve Demirtaş posterleri vardı. Bütün uyarılara rağmen tansiyonu yükseltip genç kızlardan birisinin koruma polislerinden birisine su şişesi atması kıvılcım gibi olayı patlattı.
Aslında yer seçimi, 300 kadar destekçi göstericinin Büyük Elçilik binasına gönderilmiş olması ve Amerikan polisinin olaylarının vehametini kestirmemiş olması orada küçük bir meydan muharebesine yol açtı. Erdoğan'ın korumaları topa girdi. Türkiye büyük bir PR
Golü yemiş oldu.
Erdoğan'ın Konuşmaları
Türkiye Cumhurbaşkanı sorulara rahat ve akıcı cevap verdi. Rusya'dan alınacak füzeler konusunda Amerika verdi de biz mi almadık, dedi. Müttefiksek müttefik olduğumuzu bileğimi dedi.
Taktik Hata
Trump'ın Erdoğan'ı referandum sonuçlarından sonra telefonla tebrik ettiğini biliyorsunuz. Bilmediğiniz Amerikan Dışişlerinin liberal yöneticilerinin bu telefon görüşmesine karşı çıktıkları ve Beyaz Sarayı telefon açmamaya yönlendirdikleri.
Bence kanaat önderleri yerine Senato'da Meclis Başkanı ve Parti genel başkanlarıyla görüşmek ve Pentagon'da savunma bakanı ve generallerle görüşmek daha etkili olabilirdi.
Türkiye kendi tezlerini ve konumunu daha etkili izah edebilirdi.
Bence Ünlem
Erdoğan ziyaretten önce 'Nokta Koymaktan' söz etti. Laf ebeliğini sevenler hemen nokta değil virgül' gibilerden yorumlar yazdılar.
Bence her iki liderde tam anlamıyla görüşmelere 'Ünlem İşareti' koydu. Birbirinin önemine dikkat çekti.
Bu ilişki uzun müddet karşılıklı dikkat çekerek gidecek gibi gözüküyor.
">
Tüm Türkiye'nin odaklandığı toplantı Washington'da gerçekleşti. Bu tür toplantılarda Türkiye'den gelen delegasyonda her zaman eski dostlarım olur. Bu seferde onlarla beraber olma fırsatım oldu.
İkili Görüşme
Trump Erdoğan'a gerçekten samimi yaklaşıyor ve yardımcı olmak istiyor. Burada tabii ikiside birbirine benziyor ne de olsa gibi kinayeli ve ironik mırın kırına gerek yok.
Şu anda ABD'nin küresel olarak Kuzey Kore'yle bölgesel olarakta İran'la kafa kafaya toslama olasılığı artarken Türkiye'yle gergin ortama girmesi gibi bir niyeti yok.
Türkiye'nin masaya getirdiği 3 konu var. Kuzey Suriye'de Kürtlerin silahlanması. Zarrab olayı ve Fethullah Gülen olayı.
ABD açısından bu 3 olaya şöyle bakabiliriz. ABD mümkün olduğa kadar az Amerikan postalını Suriye topraklarına ayak basmasının peşinde ve İSİS'le savaşta Suriyeli Kürtleri maşa olarak kullanıyor.
Amerikalılar Suriyeli Kürtlerle Türkiyeli Kürtleri aynı kefeye koymak istemiyor.
Trump'a kalsa Gülen'i bugün iade edecek fakat Amerikan liberal medyası ve bürokrasisi Gülen'nin ABD'de ki süper lobi faliyetlerinin rüzgarınıda arkalarına alıp ayak sürmesi Trump'a engel.
Zarrab olayı ise tam bir muamma. Amerika'nın ne yapmak istediğini tam anlamış değilim.
Zarrab olayı 17-25 Aralık olayları için hukuksal altyapı suçlamalarının platformu olarak hazırlanmış bir dosyaydı. Türkiye'ye karşı koz olarak hazırlanmış bir hukuki düzenekti.
Konu eski Washington Büyük Elçisi Namık Tan'ın görevden alınmasına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kaplamakta.
İran ambargosu kalkıp Amerika-İran nükleer anlaşması yapıldıktan sonra kadük olan bu dosyanın raftan indirilmesinde görevden alınan ve siyasi ihtirasları olan bir savcının biraz durumdan vazife çıkarma hevesi olduğunu düşünüyorum.
Sokaktaki Manzara
Trump Erdoğan'ı Beyaz Saray'ın resmi misafirhanesine ağırlayıp uzun bir yemek daveti de vererek Erdoğan'a samimi şekilde kucak açtı. Yemek yenirken Beyaz Saray'ın çevresinde Gülen'cilerin hazırladığı etrafı elektronik yazılarla bezenmiş bir kamyondan Erdoğan aleyhine reklam panoları dolaştırıldı.
Bir kaç gösterici Ermeni bayrağı açtı ve salladı. Bazı göstericilerde Kürt bayrağı açtı.
Aynı gün Washington Post gibi Amerikan'ın en ciddi gazetesinde Gülen'in makalesi yayınlandı. Bir gün öncede yine etkili gazetelerden New York Times'da YPG Amerika temsilcisi bir Kürdün kaleme aldığı 'Aman Amerika Erdoğan'ı dinleme bize silah vermeye devam et biz senin en sadık dostunuzuz' mealinden bir yazı çıktı.
Akşamüstü sefirin rezidansında kanaat önderlerinle yapılacak toplantıdan önce yine benzeri karşıt göstericiler Erdoğan aleyhine ağır sloganlar attılar. Ellerinde Kürt bayrakları, Öcalan ve Demirtaş posterleri vardı. Bütün uyarılara rağmen tansiyonu yükseltip genç kızlardan birisinin koruma polislerinden birisine su şişesi atması kıvılcım gibi olayı patlattı.
Aslında yer seçimi, 300 kadar destekçi göstericinin Büyük Elçilik binasına gönderilmiş olması ve Amerikan polisinin olaylarının vehametini kestirmemiş olması orada küçük bir meydan muharebesine yol açtı. Erdoğan'ın korumaları topa girdi. Türkiye büyük bir PR
Golü yemiş oldu.
Erdoğan'ın Konuşmaları
Türkiye Cumhurbaşkanı sorulara rahat ve akıcı cevap verdi. Rusya'dan alınacak füzeler konusunda Amerika verdi de biz mi almadık, dedi. Müttefiksek müttefik olduğumuzu bileğimi dedi.
Taktik Hata
Trump'ın Erdoğan'ı referandum sonuçlarından sonra telefonla tebrik ettiğini biliyorsunuz. Bilmediğiniz Amerikan Dışişlerinin liberal yöneticilerinin bu telefon görüşmesine karşı çıktıkları ve Beyaz Sarayı telefon açmamaya yönlendirdikleri.
Bence kanaat önderleri yerine Senato'da Meclis Başkanı ve Parti genel başkanlarıyla görüşmek ve Pentagon'da savunma bakanı ve generallerle görüşmek daha etkili olabilirdi.
Türkiye kendi tezlerini ve konumunu daha etkili izah edebilirdi.
Bence Ünlem
Erdoğan ziyaretten önce 'Nokta Koymaktan' söz etti. Laf ebeliğini sevenler hemen nokta değil virgül' gibilerden yorumlar yazdılar.
Bence her iki liderde tam anlamıyla görüşmelere 'Ünlem İşareti' koydu. Birbirinin önemine dikkat çekti.
Bu ilişki uzun müddet karşılıklı dikkat çekerek gidecek gibi gözüküyor.