Veda Yazısı

Ben ayrılıkları hiç sevmem, içim burulur, yüreğim acır. Nereye gittiğimin, nasıl olduğunun...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Ben ayrılıkları hiç sevmem, içim burulur, yüreğim acır. Nereye gittiğimin, nasıl olduğunun  bir önemi yok, veda etmek beni kanatarak yaralar.

Güçlü, zayıflığını saklayan, o sert ve hayatı ti’ ye alan görüntümün altında aslında, kaybetmekten korkan bir çocuk vardır.

Sevdiklerini kaybetmekten, yalnız kalmaktan korkan, kendini karanlık bir kuyuya düşmüş gibi hisseden.

O çocuğu her zaman, ruhun en derin yerlerine saklar, üstünü de kat kat maskelerle örterim.

Zarar görmesin diye, çünkü o acıyınca canım da beraber acır.

Geride kalanı görememekten, özlemekten korkarım.

Yeniye sevinemem, arkaya bakmadan duramam.

Geride bıraktığıma acırım, bensiz mutlu mu, iyi mi diye.

İyi olduğunu görürsem, bükülmüş omuzlarım biraz daha ayağa kalkar.

Eğer tamamen güllük gülistanlıksa her şey, benim de keyfim yerine gelir.

Benim mutluluğum, sevdiklerimin mutluluğudur.

Kendime dair bir şey saklamam.

Sevdiklerim mutluysa, ben o zaman mutlu olurum.

Onun için işte ayrılıkları  hiç sevmem.

Ama yaşam böyle bir limandan, diğer  limana süzülen bir gemi misali akıp gidiyor.

Suyun akışına uymazsak, yola devam edemiyoruz.

Gitmemiz gereken bir yol var.

Bir şekilde yolun sonuna varmalıyız.

Böyle bir ruh hali içinde, yaklaşık 1,5 yıldır, her gün heyecanla klavyemin başına oturup, içimden geçenleri, siz değerli okurlarla paylaştım.

Öncelikle beni okuyan, mail atan herkese en derin sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Bana değer kattığınız için.

Tabii ki, önce sevgili Genel Yayın Yönetmenim ve bana televizyonculuk kariyerimde, bildiklerini öğreten, destek olan,   inanan sayın Aydın Özdalga’ ya yazarlık kariyerimde de yanımda  olduğu için içten teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.

Sitenin çok değerli editörleri, haber müdürleri ve diğer teknik ekipteki arkadaşlarımın ellerine, emeklerine sağlık diyorum.

Aynı sütunlarda, görüşlerimizi paylaştığımız, değerli köşe yazarlarına da sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Haber 3 bünyesinde yaptığım, okunma sayıları 100.000 leri geçen röportajlarımın değerli konuklarına, benimle bilgi ve tecrübelerini paylaştıkları  için, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.  Her birine tek, tek çok teşekkür ediyorum.

Bundan böyle, Cuma günleri köşe yazılarımla, Pazar günleri de röportajlarımla Tercüman Gazetesi’ nde yayın hayatıma devam edeceğim.

Ve tabii ki, Haber3.com’ u okumaktan vaz geçmeyeceğim.

Siz de öyle yapın ve Mehmet Ali Birand’ ın dediği gibi,  aman sakın bir yerlere randevu vermeyin.

Yaşamımızdaki, değişimlerin, her zaman hepimize hayırlı olması dileğiyle sağlıcakla ve sevgide kalın… 

">

Ben ayrılıkları hiç sevmem, içim burulur, yüreğim acır. Nereye gittiğimin, nasıl olduğunun  bir önemi yok, veda etmek beni kanatarak yaralar.

Güçlü, zayıflığını saklayan, o sert ve hayatı ti’ ye alan görüntümün altında aslında, kaybetmekten korkan bir çocuk vardır.

Sevdiklerini kaybetmekten, yalnız kalmaktan korkan, kendini karanlık bir kuyuya düşmüş gibi hisseden.

O çocuğu her zaman, ruhun en derin yerlerine saklar, üstünü de kat kat maskelerle örterim.

Zarar görmesin diye, çünkü o acıyınca canım da beraber acır.

Geride kalanı görememekten, özlemekten korkarım.

Yeniye sevinemem, arkaya bakmadan duramam.

Geride bıraktığıma acırım, bensiz mutlu mu, iyi mi diye.

İyi olduğunu görürsem, bükülmüş omuzlarım biraz daha ayağa kalkar.

Eğer tamamen güllük gülistanlıksa her şey, benim de keyfim yerine gelir.

Benim mutluluğum, sevdiklerimin mutluluğudur.

Kendime dair bir şey saklamam.

Sevdiklerim mutluysa, ben o zaman mutlu olurum.

Onun için işte ayrılıkları  hiç sevmem.

Ama yaşam böyle bir limandan, diğer  limana süzülen bir gemi misali akıp gidiyor.

Suyun akışına uymazsak, yola devam edemiyoruz.

Gitmemiz gereken bir yol var.

Bir şekilde yolun sonuna varmalıyız.

Böyle bir ruh hali içinde, yaklaşık 1,5 yıldır, her gün heyecanla klavyemin başına oturup, içimden geçenleri, siz değerli okurlarla paylaştım.

Öncelikle beni okuyan, mail atan herkese en derin sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Bana değer kattığınız için.

Tabii ki, önce sevgili Genel Yayın Yönetmenim ve bana televizyonculuk kariyerimde, bildiklerini öğreten, destek olan,   inanan sayın Aydın Özdalga’ ya yazarlık kariyerimde de yanımda  olduğu için içten teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.

Sitenin çok değerli editörleri, haber müdürleri ve diğer teknik ekipteki arkadaşlarımın ellerine, emeklerine sağlık diyorum.

Aynı sütunlarda, görüşlerimizi paylaştığımız, değerli köşe yazarlarına da sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Haber 3 bünyesinde yaptığım, okunma sayıları 100.000 leri geçen röportajlarımın değerli konuklarına, benimle bilgi ve tecrübelerini paylaştıkları  için, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.  Her birine tek, tek çok teşekkür ediyorum.

Bundan böyle, Cuma günleri köşe yazılarımla, Pazar günleri de röportajlarımla Tercüman Gazetesi’ nde yayın hayatıma devam edeceğim.

Ve tabii ki, Haber3.com’ u okumaktan vaz geçmeyeceğim.

Siz de öyle yapın ve Mehmet Ali Birand’ ın dediği gibi,  aman sakın bir yerlere randevu vermeyin.

Yaşamımızdaki, değişimlerin, her zaman hepimize hayırlı olması dileğiyle sağlıcakla ve sevgide kalın… 

Tüm yazılarını göster