Bu gün spikerlik ve sunuculuk okulu öğrencilerime sokak röportajı çalışması yaptırdım, bende onlarla sahaya indim ve Emirgan Park’ ına doğru yol aldık. Belki biliyorsunuz, AVM’ ler, ya da özel kurumlar içine izinsiz kamera sokamazsınız. Amaç, bizden önce habercilik yapan duayen meslektaşlarımızın yaptığı baskın haberlerinden korunmak olabilir. İnsanlar açık vermekten korkuyor. Kamera içeri giriyorsa, 40 defa soruyor. Belediyeye ait olan parklar içinde de böyle. Her neyse, biz bu çekimlerin yalnızca, kendi spikerlik okulumuz içinde yayınlanacağını, sadece insanlarla röportaj yapmak istediğimizi, parkla hiçbir ilgimiz olmayacağını, güvenliklere üç, dört kez anlattık.
Sorularımız, herkesin anlayabileceği kadar kolay ve gündemle ilgiliydi.
12 Eylül’ de Anayasa oylamasında ne oy vereceksiniz?
Hangi sebeplerle oyunuzu vereceksiniz?
Malum balkon olayıyla ilgili neler söyleyeceksiniz.
Bunun gibi gündemin üst sıralarına çıkan konuları parkta oturan insanlara sorduğumuzda, enteresan yanıtlarla karşılaştık.
Son derece mütevazı, hatta türbanlı falan değil, kimisi çarşaflı, kimisi başörtülü, mintanlı insanlara, Anayasa sorusunu yönelttiğimizde istisnasız, Evet diyeceğiz yanıtını aldık. Hiç de şaşırmadık.
Peki neyi oyladığınızı biliyor musunuz diye sorduğumuzda; Hayır bilmiyoruz ama AKP bunu önümüze koyuyorsa, bizim için uygundur diye düşünüyoruz dediler.
Daha modern görünüşlü, bir aileye aynı soruyu sorduk; Hayır’ da Hayır vardır, sloganıyla bizi cevapladılar.
O cevaba da şaşırmadık.
Neyi oyladığınızı biliyor musunuz deyince, tabii ki halkı ilgilendiren çok da fazla değişiklik yok ama AKP hukumeti dokunulmazlıklarını güçlendirmek istiyor dediler.
Onlar da böyle algılamışlar.
Daha halk tipi ve geleneksel gözüken ailenin 3 çocuğu, muhtemelen yeğenleri, amcaları, dayıları bayağı bir kalabalıktı. Küçük bir ordu halinde geziyorlar demek daha doğru aslında.
Diğer modern gözüken aile ise 2 kişi olarak gelmişler.
20 kişiyle konuştuysak, yalnızca 2 kişi Anayasa’ ya hayır diyeceklerini ve neden olduğunun kendilerine göre yorumlarını yapabildiler.
Çoğunluk ise Evet diyenlerdi. Ancak onlarda yeni Anayasa’ nın nasıl yenilikler getireceğinden habersizdi.
Bir çok ilginç ayrıntıda, malum balkonda öpüşen sanatçılarla ilgili magazinel soruyu, utana sıkıla soran öğrencilere, o konuyu çok enteresan bulan ve hemen yorum yapan kapalı ailelerdi.
Biri öğretmen, diğeri subay olan modern aile ise bu konudan haberdar olmadıklarını belirttiler.
Küçük bir röportaj sırasında, memleketimden çıkan insan manzaraları böyleydi.
E tabii ki, gündemde bu kadar magazinsel ikili ilişkilerden tutun da, insanların ilk gecelerinin anlatıldığı enteresan hikayeler varken.
Anayasa paketinin içeriği kimin umurunda, ya Allah, ya Bismillah deyip oyumuzu basarız. Gerisi Allah kerim artık…..
">
Bu gün spikerlik ve sunuculuk okulu öğrencilerime sokak röportajı çalışması yaptırdım, bende onlarla sahaya indim ve Emirgan Park’ ına doğru yol aldık. Belki biliyorsunuz, AVM’ ler, ya da özel kurumlar içine izinsiz kamera sokamazsınız. Amaç, bizden önce habercilik yapan duayen meslektaşlarımızın yaptığı baskın haberlerinden korunmak olabilir. İnsanlar açık vermekten korkuyor. Kamera içeri giriyorsa, 40 defa soruyor. Belediyeye ait olan parklar içinde de böyle. Her neyse, biz bu çekimlerin yalnızca, kendi spikerlik okulumuz içinde yayınlanacağını, sadece insanlarla röportaj yapmak istediğimizi, parkla hiçbir ilgimiz olmayacağını, güvenliklere üç, dört kez anlattık.
Sorularımız, herkesin anlayabileceği kadar kolay ve gündemle ilgiliydi.
12 Eylül’ de Anayasa oylamasında ne oy vereceksiniz?
Hangi sebeplerle oyunuzu vereceksiniz?
Malum balkon olayıyla ilgili neler söyleyeceksiniz.
Bunun gibi gündemin üst sıralarına çıkan konuları parkta oturan insanlara sorduğumuzda, enteresan yanıtlarla karşılaştık.
Son derece mütevazı, hatta türbanlı falan değil, kimisi çarşaflı, kimisi başörtülü, mintanlı insanlara, Anayasa sorusunu yönelttiğimizde istisnasız, Evet diyeceğiz yanıtını aldık. Hiç de şaşırmadık.
Peki neyi oyladığınızı biliyor musunuz diye sorduğumuzda; Hayır bilmiyoruz ama AKP bunu önümüze koyuyorsa, bizim için uygundur diye düşünüyoruz dediler.
Daha modern görünüşlü, bir aileye aynı soruyu sorduk; Hayır’ da Hayır vardır, sloganıyla bizi cevapladılar.
O cevaba da şaşırmadık.
Neyi oyladığınızı biliyor musunuz deyince, tabii ki halkı ilgilendiren çok da fazla değişiklik yok ama AKP hukumeti dokunulmazlıklarını güçlendirmek istiyor dediler.
Onlar da böyle algılamışlar.
Daha halk tipi ve geleneksel gözüken ailenin 3 çocuğu, muhtemelen yeğenleri, amcaları, dayıları bayağı bir kalabalıktı. Küçük bir ordu halinde geziyorlar demek daha doğru aslında.
Diğer modern gözüken aile ise 2 kişi olarak gelmişler.
20 kişiyle konuştuysak, yalnızca 2 kişi Anayasa’ ya hayır diyeceklerini ve neden olduğunun kendilerine göre yorumlarını yapabildiler.
Çoğunluk ise Evet diyenlerdi. Ancak onlarda yeni Anayasa’ nın nasıl yenilikler getireceğinden habersizdi.
Bir çok ilginç ayrıntıda, malum balkonda öpüşen sanatçılarla ilgili magazinel soruyu, utana sıkıla soran öğrencilere, o konuyu çok enteresan bulan ve hemen yorum yapan kapalı ailelerdi.
Biri öğretmen, diğeri subay olan modern aile ise bu konudan haberdar olmadıklarını belirttiler.
Küçük bir röportaj sırasında, memleketimden çıkan insan manzaraları böyleydi.
E tabii ki, gündemde bu kadar magazinsel ikili ilişkilerden tutun da, insanların ilk gecelerinin anlatıldığı enteresan hikayeler varken.
Anayasa paketinin içeriği kimin umurunda, ya Allah, ya Bismillah deyip oyumuzu basarız. Gerisi Allah kerim artık…..