Sağlıklı beslenme, anti-aging, vitaminler özellikle e ve c vitaminleri, kırmızı et, beyaz et derken, her gün uzmanlardan yeni bir bilgi geliyor .
Mesela kolesterolü yükselttiği için, günah keçisi ilan edilen yumurtanın, tekrar diyet listelerine girmesi, kırmızı et olmadan geçen yaşamların, damar sağlığına olumlu etkilerinin yanında, demir eksikliği ve kansızlığa yol açması.
E ve c vitaminlerinin, kanseri önlemek bir tarafa, var olan hastalığı hızlandırdığı gibi değişen bilgilerin önümüze geldiği bir dönemde, uzun yaşamın sırrının daha çok aileden gelen genlerle ilgili olduğu öne sürülüyor. Tabii yine kesin bir bilgi yok, çünkü konumuzun öznesi insanın yapısı son derece komplike olduğu için, uzmanların net sonuçlara ulaşması çok uzun zaman alıyor.
Ancak yine de bu günkü bilgilerimize dayanarak, bakacak olursak; neler yapmamız gerektiğini anlatan bilgileri derledim. Aralara kendi yorumlarımı da katarak tabii. Umarım ilginizi çeken bir konu olur.
Erkekler kadınlardan daha az yaşıyormuş. Erkek ömrünün neden bu kadar kısa olduğununsa net bir yanıtı yok. ( Her zaman değil tabii, genel bir araştırma yapılmış, çok uzun yaşayan bir sürü erkek var.)
En önemli faktör olarak östrojen hormonunun damar yaşlanması bakımından sağladığı avantajlar gösteriliyor. Çünkü menopoza giren kadınlarda damar yaşlanması erkeklerden farksız hale geliyor. Erkekler de uzun yaşamak hiç olmazsa kadınlarla aralarındaki farkı birazcık kapamak istiyorlar. Bu kısa sürede başarılabilecek bir durum da değil. Dünya genelinde kadın- erkek ömrü arasında ortalama yedi yıl gibi bir fark varmış. Yani kadınlar bu konuda daha şanslılarmış.
Erkekler için kritik yaşlar;
Sağlık söz konusu olduğunda erkekler için en tehlikeli yaş diliminin 45-60 yaş aralığı olduğu söyleniyor. Bize göre erkeklerin en önemli sorunu bu kritik dönemi kazasız belasız atlatabilmekte. Çünkü erkeklerin kadınlardan daha erken ölmelerine yol açan sorunların çoğu bu yaş diliminde ortaya çıkıyormuş. Özelikle damar sertliği ve kanserler 45-60 yaş döneminde yoğunlaşıyor. Araştırmalara göre erkeklerde kalp krizleri inmeler ve diğer damarsal problemler prostat ve diğer organ kanserleri en çok bu yaşlarda görülüyor.
60 sonrası ise daha kolay geçiyor.
60'lı yaşları atlayıp 70'e bir ucundan tutunabilen erkeklerin işi kolaylaşıyor. Özellikle 45-60 yaş dönemini kalp krizi geçirmeden By-pass veya stentlilerin devam ettiği "koroner klüb"e uğramadan geçebilenlerin 60'lardan sonra "uzun yaşama şansı" artıyor. Amerika'da yapılan bir çalışma 60'lı yaşları sağlıklı atlatan erkeklerin 80'li yaşlara kolayca varabileceğini gösteriyor.( Benim çevremde de böyle örnekler var, bakınız; babam ve arkadaşları.) Maşallah.
Erkeklerin daha uzun yaşamak için kendilerine bakmayı öğrenmeleri gerekiyor. Sağlık bakımlarını ihmal etmemeleri sağlık kontrollerini geciktirmemeleri şart. (Bu konuya katılıyorum, ancak, çok da insan kendini dinler ve sürekli sağlığıyla ilgili olmamalı, bu sefer de, ipin ucu kaçınca, hastalık hastalığına doğru gidebiliyor. Belki bir aile doktoru ve onun verdiği, testler, rutin yıllık kontroller olmalı.) Stres yönetimi konusunda da erkekler kadınlardan daha şanssız. ( Kültürel yapıya ve insandan insana değiştiğini düşünüyorum, çok hassas , aynı zamanda duygulu kadınlar var, onların hayatı algılayışıyla, erkeklerin yapısının çok da fazla aynı olduğunu düşünmüyorum, bence kadın ya da erkek duygusal bir zekaya sahipse, yıpranma payı da o oranda yüksek oluyor.)
Erkeklerde stres hem daha fazla görülüyor hem de erkekler stres yönetimi bakımından kadınlardan daha beceriksiz bulunuyor. ( Bu da çok göreceli ve kişiden kişiye değişiyor, özellikle eşinden ayrılmış, ya da kayıpları olan kadınlar, daha şiddetli travmalara maruz kalıyor ve çok uzun süre o travmayı atlatamıyor.)
Erkeklerin daha çok sigara ve alkol kullanmaları korunma yöntemlerine kadınlar kadar önem vermemeleri (emniyet kemeri takmak, koruyucu aspirin almak gibi) de önemli olabilen farklılıklar. Bunların da düzeltilmesi lazım. Sırası gelmişken "genç hanımlarla yapılan evliliklerin" erkek ömrünü uzatmada etkili olduğunu gösteren hiçbir bilimsel yayına rastlamadığımızı da yazalım.
( Doğruluğuna inanırım, çünkü önemli olan nicelik değil, niteliktir, yani genç bir hanım çok güzel olabilir, ya da olmayabilir, yalnızca genç olabilir ama bu beraber olduğu insanla, iyi anlaştığını, duygusal paylaşım içinde olduğunu ve en önemlisi aşık olduğunu göstermez, bence ömrü uzatan duygu ‘aşk’ duygusudur, o duygunun, genç ya da, yaşlı olmakla ilgisi yok.)
Duygusal boyutu da Gail Sheehy şu cümlelerle anlatmış; "Erkekler yaşlanınca rahat edebilmek için gençliklerinde çok çalışırlar. Oysa yaşlanınca rahat etmek yapmamız gereken en son şey olmalı. Gençlik dönemlerinizde tam tersine aktif olmalı olayların içinde yer almalı çevremize yarar sağlamalıyız. Tutkularımızın peşinden giderken bazı geceler uykularımız kaçmalı...
Şüphesiz uzun bir yaşam için canlılık ve güçlerini en üst düzeye çıkarmak isteyen erkekler için elimizde gerekli bilgiler var. Koruyucu tıp yepyeni bir branş olan psikoimmünoloji doğunun bitkisel ilaçları ve meditasyon teknikleri gibi teknikler batının tıbbi teknoloji ile birlikte kullanıldıklarında ileri yaşlarda hastalıklarla baş etmek ve yaşam gücümüzü yüksek tutmak için elimizdeki silahlara destek olacaktır."
( Hep inandığım yaşam felsefesi, faydalı bilgiler içeri, zararlı olanlar dışarı, hiçbir önyargı gözetmeden)
Eşinizle Beraber yaşlanın( Keşke)
Sağlıklı olabilmek için genel kurallar;
1. Tütün ürünlerinden uzak durun.
2. Alkol kullanmayın ya da azaltın.
3. Doğru beslenin.
4. Düzenli egzersiz yapın aktif olun.
5. Stresinizi yönetmeyi öğrenin.
6. Vücudunuzu dinlemeye önem verin. Bir sorun olduğunda doktorunuzdan yardım isteyin.
7. Vücut yağ oranınızı azaltın. Göbek bağlamayın. Kilolu olmayın.
8. Emniyet kemeri takmayı unutmayın.
9. Çevresel kirlenmeden (radyasyon kimyasal toksinler) korunun.
Eğer uyku sorunlarınız varsa mutlaka halledin.
Dinlenmeyi ihmal etmeyin.
Öfke ve hiddetten uzak durmaya gayret edin.
Aşırı iddialı kazanma odaklı biri olmamaya özen gösterin.
Sorunlar çıktığında "Bu da geçer" demeyi öğrenin.
Hoşgörün affedin.
Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmayı ihmal etmeyin.
Daha çok dost ve arkadaş edinmeyi hedefleyin.
Manevi yanınızı güçlendirin.
Çok beğendiğim bir Çinli bilge der ki; Ne yiyorsanız, bu günden itibaren onun yarısını yiyin, ne uyuyorsanız onun iki katı kadar uyuyun, ne gülüyorsanız, onun iki katı gülün.
Güzel ve sağlıklı bir hafta olsun..))
">
Sağlıklı beslenme, anti-aging, vitaminler özellikle e ve c vitaminleri, kırmızı et, beyaz et derken, her gün uzmanlardan yeni bir bilgi geliyor .
Mesela kolesterolü yükselttiği için, günah keçisi ilan edilen yumurtanın, tekrar diyet listelerine girmesi, kırmızı et olmadan geçen yaşamların, damar sağlığına olumlu etkilerinin yanında, demir eksikliği ve kansızlığa yol açması.
E ve c vitaminlerinin, kanseri önlemek bir tarafa, var olan hastalığı hızlandırdığı gibi değişen bilgilerin önümüze geldiği bir dönemde, uzun yaşamın sırrının daha çok aileden gelen genlerle ilgili olduğu öne sürülüyor. Tabii yine kesin bir bilgi yok, çünkü konumuzun öznesi insanın yapısı son derece komplike olduğu için, uzmanların net sonuçlara ulaşması çok uzun zaman alıyor.
Ancak yine de bu günkü bilgilerimize dayanarak, bakacak olursak; neler yapmamız gerektiğini anlatan bilgileri derledim. Aralara kendi yorumlarımı da katarak tabii. Umarım ilginizi çeken bir konu olur.
Erkekler kadınlardan daha az yaşıyormuş. Erkek ömrünün neden bu kadar kısa olduğununsa net bir yanıtı yok. ( Her zaman değil tabii, genel bir araştırma yapılmış, çok uzun yaşayan bir sürü erkek var.)
En önemli faktör olarak östrojen hormonunun damar yaşlanması bakımından sağladığı avantajlar gösteriliyor. Çünkü menopoza giren kadınlarda damar yaşlanması erkeklerden farksız hale geliyor. Erkekler de uzun yaşamak hiç olmazsa kadınlarla aralarındaki farkı birazcık kapamak istiyorlar. Bu kısa sürede başarılabilecek bir durum da değil. Dünya genelinde kadın- erkek ömrü arasında ortalama yedi yıl gibi bir fark varmış. Yani kadınlar bu konuda daha şanslılarmış.
Erkekler için kritik yaşlar;
Sağlık söz konusu olduğunda erkekler için en tehlikeli yaş diliminin 45-60 yaş aralığı olduğu söyleniyor. Bize göre erkeklerin en önemli sorunu bu kritik dönemi kazasız belasız atlatabilmekte. Çünkü erkeklerin kadınlardan daha erken ölmelerine yol açan sorunların çoğu bu yaş diliminde ortaya çıkıyormuş. Özelikle damar sertliği ve kanserler 45-60 yaş döneminde yoğunlaşıyor. Araştırmalara göre erkeklerde kalp krizleri inmeler ve diğer damarsal problemler prostat ve diğer organ kanserleri en çok bu yaşlarda görülüyor.
60 sonrası ise daha kolay geçiyor.
60'lı yaşları atlayıp 70'e bir ucundan tutunabilen erkeklerin işi kolaylaşıyor. Özellikle 45-60 yaş dönemini kalp krizi geçirmeden By-pass veya stentlilerin devam ettiği "koroner klüb"e uğramadan geçebilenlerin 60'lardan sonra "uzun yaşama şansı" artıyor. Amerika'da yapılan bir çalışma 60'lı yaşları sağlıklı atlatan erkeklerin 80'li yaşlara kolayca varabileceğini gösteriyor.( Benim çevremde de böyle örnekler var, bakınız; babam ve arkadaşları.) Maşallah.
Erkeklerin daha uzun yaşamak için kendilerine bakmayı öğrenmeleri gerekiyor. Sağlık bakımlarını ihmal etmemeleri sağlık kontrollerini geciktirmemeleri şart. (Bu konuya katılıyorum, ancak, çok da insan kendini dinler ve sürekli sağlığıyla ilgili olmamalı, bu sefer de, ipin ucu kaçınca, hastalık hastalığına doğru gidebiliyor. Belki bir aile doktoru ve onun verdiği, testler, rutin yıllık kontroller olmalı.) Stres yönetimi konusunda da erkekler kadınlardan daha şanssız. ( Kültürel yapıya ve insandan insana değiştiğini düşünüyorum, çok hassas , aynı zamanda duygulu kadınlar var, onların hayatı algılayışıyla, erkeklerin yapısının çok da fazla aynı olduğunu düşünmüyorum, bence kadın ya da erkek duygusal bir zekaya sahipse, yıpranma payı da o oranda yüksek oluyor.)
Erkeklerde stres hem daha fazla görülüyor hem de erkekler stres yönetimi bakımından kadınlardan daha beceriksiz bulunuyor. ( Bu da çok göreceli ve kişiden kişiye değişiyor, özellikle eşinden ayrılmış, ya da kayıpları olan kadınlar, daha şiddetli travmalara maruz kalıyor ve çok uzun süre o travmayı atlatamıyor.)
Erkeklerin daha çok sigara ve alkol kullanmaları korunma yöntemlerine kadınlar kadar önem vermemeleri (emniyet kemeri takmak, koruyucu aspirin almak gibi) de önemli olabilen farklılıklar. Bunların da düzeltilmesi lazım. Sırası gelmişken "genç hanımlarla yapılan evliliklerin" erkek ömrünü uzatmada etkili olduğunu gösteren hiçbir bilimsel yayına rastlamadığımızı da yazalım.
( Doğruluğuna inanırım, çünkü önemli olan nicelik değil, niteliktir, yani genç bir hanım çok güzel olabilir, ya da olmayabilir, yalnızca genç olabilir ama bu beraber olduğu insanla, iyi anlaştığını, duygusal paylaşım içinde olduğunu ve en önemlisi aşık olduğunu göstermez, bence ömrü uzatan duygu ‘aşk’ duygusudur, o duygunun, genç ya da, yaşlı olmakla ilgisi yok.)
Duygusal boyutu da Gail Sheehy şu cümlelerle anlatmış; "Erkekler yaşlanınca rahat edebilmek için gençliklerinde çok çalışırlar. Oysa yaşlanınca rahat etmek yapmamız gereken en son şey olmalı. Gençlik dönemlerinizde tam tersine aktif olmalı olayların içinde yer almalı çevremize yarar sağlamalıyız. Tutkularımızın peşinden giderken bazı geceler uykularımız kaçmalı...
Şüphesiz uzun bir yaşam için canlılık ve güçlerini en üst düzeye çıkarmak isteyen erkekler için elimizde gerekli bilgiler var. Koruyucu tıp yepyeni bir branş olan psikoimmünoloji doğunun bitkisel ilaçları ve meditasyon teknikleri gibi teknikler batının tıbbi teknoloji ile birlikte kullanıldıklarında ileri yaşlarda hastalıklarla baş etmek ve yaşam gücümüzü yüksek tutmak için elimizdeki silahlara destek olacaktır."
( Hep inandığım yaşam felsefesi, faydalı bilgiler içeri, zararlı olanlar dışarı, hiçbir önyargı gözetmeden)
Eşinizle Beraber yaşlanın( Keşke)
Sağlıklı olabilmek için genel kurallar;
1. Tütün ürünlerinden uzak durun.
2. Alkol kullanmayın ya da azaltın.
3. Doğru beslenin.
4. Düzenli egzersiz yapın aktif olun.
5. Stresinizi yönetmeyi öğrenin.
6. Vücudunuzu dinlemeye önem verin. Bir sorun olduğunda doktorunuzdan yardım isteyin.
7. Vücut yağ oranınızı azaltın. Göbek bağlamayın. Kilolu olmayın.
8. Emniyet kemeri takmayı unutmayın.
9. Çevresel kirlenmeden (radyasyon kimyasal toksinler) korunun.
Eğer uyku sorunlarınız varsa mutlaka halledin.
Dinlenmeyi ihmal etmeyin.
Öfke ve hiddetten uzak durmaya gayret edin.
Aşırı iddialı kazanma odaklı biri olmamaya özen gösterin.
Sorunlar çıktığında "Bu da geçer" demeyi öğrenin.
Hoşgörün affedin.
Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmayı ihmal etmeyin.
Daha çok dost ve arkadaş edinmeyi hedefleyin.
Manevi yanınızı güçlendirin.
Çok beğendiğim bir Çinli bilge der ki; Ne yiyorsanız, bu günden itibaren onun yarısını yiyin, ne uyuyorsanız onun iki katı kadar uyuyun, ne gülüyorsanız, onun iki katı gülün.
Güzel ve sağlıklı bir hafta olsun..))