Başbakan Erdoğan meydanlarda kendisini eleştiren ve sık sık “kalpazan” diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nu üslubu bozuk olmakla suçladı ya, aklıma geldi…
Rauf Denktaş'a "yaşını başını almış adam, iki laf söylesem kalbi duracak "diyen, Mersin’de, ürünümüz para etmiyor, anamız ağlıyor, öldük, bittik diyen bir çiftçiye "artistlik yapma lan, ananı da al git" diyen, Erzurum'da "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye bağıran bir vatandaşı, "Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak?" diyerek azarlayan…
Abdullah Öcalan için sayın, şehitler için kelle diyen... Şehit ailelerine ithafen "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diyen, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti için “Gavur İzmir” diyen...
Almanya'da bir toplantıda , İslami kuruluşlardan birisine parasını kaptıran yurttaş için "para verirken bana mı sordunuz? Diyen,
Mecliste yaptığı konuşmaya gelen muhalif tepkiler üzerine, meclis başkanına karşı 'siz mi susturacaksın ben mi susturayım' diyen, Bir vatandaşın, "Çocuğum işsiz" tepkisiyle karşılaştığında tepki gösteren ve "Senin çocuğun da işsiz kalsın. Otur, otur. Bana kişisel sorunlarını getirme, genel sorunları getir. Diyen...
Başka bir ülkenin başbakanıydı. Bizimki değil!
Erzurum konuşmasında CHP'yi sütü bozuk olmakla nitelendiren, vatandaşları azarlamasıyla sık sık gündeme gelen başbakan haklı... Siyasette üslup gerçekten çok düşük.
Referandum AKP güven oylaması mı?
Referandum tarihi yaklaştıkça meydanlardaki hararet yükseliyor. Zaten diplerde olan siyasi üslup daha da düşüyor. Görülen o ki referandumda yörünge değişmiş durumda. Kimse oylamanın içeriği ile ilgilenmiyor. Yapılan konuşmalarda temel bir yanlış göze çarpıyor. Özellikle CHP ve MHP başta olmak üzere muhalif partilerin yaptığı mitinglerde 12 Eylül referandumunun AKP güven oylaması şekline dönüştüğü söylemleri yanlıştır.
Referandum’un AKP güven oylaması olduğu tezi çok inandırıcı değil, üstelik ters tepebilecek bir propaganda. Öncelikli olarak referandum paketinde ne olduğu halka anlatılmalı, paketin eksik veya yanlış tarafları öne çıkarılmalıdır. Halk neden “hayır” vereceğini bilmelidir.
">
Başbakan Erdoğan meydanlarda kendisini eleştiren ve sık sık “kalpazan” diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nu üslubu bozuk olmakla suçladı ya, aklıma geldi…
Rauf Denktaş'a "yaşını başını almış adam, iki laf söylesem kalbi duracak "diyen, Mersin’de, ürünümüz para etmiyor, anamız ağlıyor, öldük, bittik diyen bir çiftçiye "artistlik yapma lan, ananı da al git" diyen, Erzurum'da "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye bağıran bir vatandaşı, "Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak?" diyerek azarlayan…
Abdullah Öcalan için sayın, şehitler için kelle diyen... Şehit ailelerine ithafen "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diyen, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti için “Gavur İzmir” diyen...
Almanya'da bir toplantıda , İslami kuruluşlardan birisine parasını kaptıran yurttaş için "para verirken bana mı sordunuz? Diyen,
Mecliste yaptığı konuşmaya gelen muhalif tepkiler üzerine, meclis başkanına karşı 'siz mi susturacaksın ben mi susturayım' diyen, Bir vatandaşın, "Çocuğum işsiz" tepkisiyle karşılaştığında tepki gösteren ve "Senin çocuğun da işsiz kalsın. Otur, otur. Bana kişisel sorunlarını getirme, genel sorunları getir. Diyen...
Başka bir ülkenin başbakanıydı. Bizimki değil!
Erzurum konuşmasında CHP'yi sütü bozuk olmakla nitelendiren, vatandaşları azarlamasıyla sık sık gündeme gelen başbakan haklı... Siyasette üslup gerçekten çok düşük.
Referandum AKP güven oylaması mı?
Referandum tarihi yaklaştıkça meydanlardaki hararet yükseliyor. Zaten diplerde olan siyasi üslup daha da düşüyor. Görülen o ki referandumda yörünge değişmiş durumda. Kimse oylamanın içeriği ile ilgilenmiyor. Yapılan konuşmalarda temel bir yanlış göze çarpıyor. Özellikle CHP ve MHP başta olmak üzere muhalif partilerin yaptığı mitinglerde 12 Eylül referandumunun AKP güven oylaması şekline dönüştüğü söylemleri yanlıştır.
Referandum’un AKP güven oylaması olduğu tezi çok inandırıcı değil, üstelik ters tepebilecek bir propaganda. Öncelikli olarak referandum paketinde ne olduğu halka anlatılmalı, paketin eksik veya yanlış tarafları öne çıkarılmalıdır. Halk neden “hayır” vereceğini bilmelidir.