Bu yazımda biraz futbol dedikodusu olacak, biraz da futbolun akil adamlarının düşüncelerini sizlere yansıtacağım.
İlk durağım Paris...
Karşımda Cem Uzan var...
Eski patronum, dostum ve derin futbol-spor bilgisiyle gazetecilikte, televizyonculukta ustam...
Konuşuyoruz, eski günleri yadediyoruz...
Cem beyin Galatasaraylılığı malüm, tartışılmaz, başa da çıkılmaz...
"Gözlerimi bu dünyaya kapatmadan önce Galatasaray başkanı mutlaka olacağım" diyecek kadar da hedefli ve kararlı.
-"20024/2025 sezonunda kim şampiyon olur" dedi bana...
-Beşiktaş'ı şampiyon yapma hazırlığı olduğuna dair Ankara dedikoduları var dedim.
-"Hımmm.." dedi ve ekledi;
-"Fenerbahçe bana göre Ocak gibi havlu atar, Mourinho'da Arabistan'a kaçar" diye düşünüyorum dedi.
-Arabistan olayı olabilir ama, Fenerbahçe'nin işi Ocak'ta değil Mayıs'ta biter dedim.
Bu söz üzerine başladı Fenerli Büşah ile Cimbomlu Cem'in saygı çerçevesi içindeki taraftar kavgası...
...Ve asıl düşünülmesi gereken ve iyi bir haber değeri olan "işte bu aşağıdaki olay" bu kavga sırasında ortaya çıktı...
-"Bırakın şimdi palavrayı" dedi ve ekledi Cem bey;
-"Siz Fenerbahçeliler, Galatasaray'ı TFF, Merkez Hakem Komitesi, masabaşı oyunları, lobiler, kumpaslar destekliyor onun için üst üste şampiyon oluyor diye ağlıyorsunuz. Beşiktaş'ta aynı dertten sızlanıyor...
Göreceğiz bakalım bu "Üç Türk Büyüğü" Avrupa Ligi'nde ne yapacak..!
Orada TFF yok UEFA var, MHK yok UEFA Hakem komitesi var,
Sarı-Kırmızı gözlüklü veya taraftar hakem yok yabancı hakemler var.
Hodri Meydan hadi bakalım, yeni statüye göre kimler eve geri dönecek, kimler Avrupa Ligi'nde ilk 5 veya 8'in içinde yer alacak... Bak Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe evine dönerse, Galatasaray'ın karşısına 2-0 yenik ve moralman çökük çıkar, aynısı Galatasaray içindir...
Göreceksiniz Galatasaray Avrupa liginde yürürken, seninkiler annesinin ligine dönecek, işte o zaman benim Aslanımın Türkiye'deki şampiyonluklarına çamur atamayacaksınız "
-Vallahi Cem bay siz düşünün, Fenerbahçe Avrupa'da bileğinin gücüyle oynuyor, kazanırsa kazanıyor, elenirse eleniyor.
Bu söyledikleriniz Galatasaray'ı daha çok bağlayacak gibi gözüküyor, Avrupa Fatihi, Avrupa Aslanı diye lanse edilen sizinkiler dedim.
Ama sonra düşündüm, Cem bey bir futbol akil adamıydı, dibine kadar haklıydı.
Süper Lig Avrupa için bir araçtı tamam ama Avrupa Ligi, bu sezon Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş için yani "üç büyükler" için, ülkemiz futbolunun dış kariyeri için çok daha ciddi bir savaş meydanıydı...
Avrupa Ligi'ni yükseklerde bitiren bir Türk büyüğü, hem ülke puanı için vatan görevini yapmış olacaktı, hem de Avrupa Fatihi-2025 ünvanını alacaktı...
Demekki şu dakikadan itibaren hedefimiz Süper Lig kadar, Avrupa ligi de olmalı...
Bu çok tartışılacak, haber-yorum için teşekkürler Cem Uzan...
BU BİR OSİMHEN BİLGİSİDİR...
Paris'ten Hasnun Galip'e geçtik...
-"Osimhen ile Ricardi'yi tutamazsınız bu sene.. 22 Eylül'de sağlı sollu Fenerbahçe'yi delerler" diyor benim derin gıybetçi Cimbomlu kardeş...
Haber alırız diye susuyoruz...
-He dayı heee!!! diyoruz sabrederek...
Ve soruyoruz; Victor Osimhen'i kaça malettiniz, nasıl aldınız?
-"Ya Büşah kaça aldık sorularını bırak, asıl önemli olan Galatasaray ünlü menajer George Gardi ile arasındaki buzları nasıl eritti. Ve bir türlü istenen ama alınamayan Osimhen geldi. Biliyorsun İcardı, Mertens, Torreira'yı getiren adam bu.. Osimhen de onun portföyündeydi, eğer Galatasaray Gardi'yle yumuşamasa transfer olmazdı. Gardi'yi kulüple yeniden bir araya getirenlerden Allah razı olsun... Ayrıca Gardi, Abdülkerim Bardakçı'yı sizin Fenerbahçe'ye getiren adamdı, çok bilmişler almadılar Galatasaray'a satıldı... Yani adam çok önemli bir menajer... Laf aramızda menajer Gardi ile Galatasaray'ın arası Erden Timur sayesinde açıldı diyorlar, ama detaylara vakıf değilim."
Vay be...
Afferin Galatasaray'a iyi bir manevra yapmış...
Ayrıca Gardi ile barışma olayı kimin sayesinde olduysa yakında belli olur.!
BU BİR OĞUZ AYDIN OLAYIDIR...
------------------------------ ------------
Hasnun Galip'ten Kadıköy'e geçtik...
Konumuz Fenerbahçe...
Kulübe çok yakın bir kardeşimiz durgun, biraz da üzgün..
-Ne oldu hayırdır, Fenerbahçe küme mi düştü diye espiri yaptık yemedi...
-"Üzülüyorum Büşah ağabey, Ali Koç yine yanlışlarda" dedi...
Alllah Allah... Hayırdır?.. dedim
-"Galatasaray, Alanya'dan Oğuz Aydın'ı alacaktı... Bizimkiler duydu, transfer derbisi adına Alanya'nın ağzında girip burnundan çıkıp 6 milyon avroya çocuğu Fenerbahçe'ye aldılar. Nerde şimdi 6 milyon euroluk Aydın, kenarda... Asıl üzücü taraf Oğuz Aydın Avrupa Ligi listesinde yok... Yani gencecik çocukları alıyoruz, hem çocuğu kulübede saksı gibi tutuyoruz, hem de kulübün dövizini boşa atıyoruz..."
Evet doğru bir analiz...
Galatasaray'ın elinden topçu almakla veya transfer çalımı atmakla Fenerbahçe'nin 5 yıldız takacağını sananlar çoğunlukta, yazık!
37'lik Dzeko'nun yedeği 27'lik Youssef En-Nesyri, hep kenarda, kısacası hazır değil... Ambrabat tamamda inşaallah hayal kırıklığı olmaz...
Peki bugün Galatasaray'a gelen Osimhen transferinin fazla konuşulmaması için Fenerbahçe kamuoyuna, "bizde 1 Ocak'ta Medina'yı getiriyoruz" salvosu yapmak, "altta kalanın canı çıksın" demek ne getirir...
Şampiyonluk mu yok, her maç 3 puan mı yok...
Yani ticari kayıkçı kavgasından başka hiçbir şey değil..
Sayın Başkan Ali Koç, lütfen bırakın bu transfer yarışında Galatasaray'a karşı üstün gelme yarışını... Fenerbahçe, Mourinho'nun istediklerini (!) alsın ve sahada üstün olsun, iyi futbol oynasın yeter...
">
Bu yazımda biraz futbol dedikodusu olacak, biraz da futbolun akil adamlarının düşüncelerini sizlere yansıtacağım.
İlk durağım Paris...
Karşımda Cem Uzan var...
Eski patronum, dostum ve derin futbol-spor bilgisiyle gazetecilikte, televizyonculukta ustam...
Konuşuyoruz, eski günleri yadediyoruz...
Cem beyin Galatasaraylılığı malüm, tartışılmaz, başa da çıkılmaz...
"Gözlerimi bu dünyaya kapatmadan önce Galatasaray başkanı mutlaka olacağım" diyecek kadar da hedefli ve kararlı.
-"20024/2025 sezonunda kim şampiyon olur" dedi bana...
-Beşiktaş'ı şampiyon yapma hazırlığı olduğuna dair Ankara dedikoduları var dedim.
-"Hımmm.." dedi ve ekledi;
-"Fenerbahçe bana göre Ocak gibi havlu atar, Mourinho'da Arabistan'a kaçar" diye düşünüyorum dedi.
-Arabistan olayı olabilir ama, Fenerbahçe'nin işi Ocak'ta değil Mayıs'ta biter dedim.
Bu söz üzerine başladı Fenerli Büşah ile Cimbomlu Cem'in saygı çerçevesi içindeki taraftar kavgası...
...Ve asıl düşünülmesi gereken ve iyi bir haber değeri olan "işte bu aşağıdaki olay" bu kavga sırasında ortaya çıktı...
-"Bırakın şimdi palavrayı" dedi ve ekledi Cem bey;
-"Siz Fenerbahçeliler, Galatasaray'ı TFF, Merkez Hakem Komitesi, masabaşı oyunları, lobiler, kumpaslar destekliyor onun için üst üste şampiyon oluyor diye ağlıyorsunuz. Beşiktaş'ta aynı dertten sızlanıyor...
Göreceğiz bakalım bu "Üç Türk Büyüğü" Avrupa Ligi'nde ne yapacak..!
Orada TFF yok UEFA var, MHK yok UEFA Hakem komitesi var,
Sarı-Kırmızı gözlüklü veya taraftar hakem yok yabancı hakemler var.
Hodri Meydan hadi bakalım, yeni statüye göre kimler eve geri dönecek, kimler Avrupa Ligi'nde ilk 5 veya 8'in içinde yer alacak... Bak Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe evine dönerse, Galatasaray'ın karşısına 2-0 yenik ve moralman çökük çıkar, aynısı Galatasaray içindir...
Göreceksiniz Galatasaray Avrupa liginde yürürken, seninkiler annesinin ligine dönecek, işte o zaman benim Aslanımın Türkiye'deki şampiyonluklarına çamur atamayacaksınız "
-Vallahi Cem bay siz düşünün, Fenerbahçe Avrupa'da bileğinin gücüyle oynuyor, kazanırsa kazanıyor, elenirse eleniyor.
Bu söyledikleriniz Galatasaray'ı daha çok bağlayacak gibi gözüküyor, Avrupa Fatihi, Avrupa Aslanı diye lanse edilen sizinkiler dedim.
Ama sonra düşündüm, Cem bey bir futbol akil adamıydı, dibine kadar haklıydı.
Süper Lig Avrupa için bir araçtı tamam ama Avrupa Ligi, bu sezon Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş için yani "üç büyükler" için, ülkemiz futbolunun dış kariyeri için çok daha ciddi bir savaş meydanıydı...
Avrupa Ligi'ni yükseklerde bitiren bir Türk büyüğü, hem ülke puanı için vatan görevini yapmış olacaktı, hem de Avrupa Fatihi-2025 ünvanını alacaktı...
Demekki şu dakikadan itibaren hedefimiz Süper Lig kadar, Avrupa ligi de olmalı...
Bu çok tartışılacak, haber-yorum için teşekkürler Cem Uzan...
BU BİR OSİMHEN BİLGİSİDİR...
Paris'ten Hasnun Galip'e geçtik...
-"Osimhen ile Ricardi'yi tutamazsınız bu sene.. 22 Eylül'de sağlı sollu Fenerbahçe'yi delerler" diyor benim derin gıybetçi Cimbomlu kardeş...
Haber alırız diye susuyoruz...
-He dayı heee!!! diyoruz sabrederek...
Ve soruyoruz; Victor Osimhen'i kaça malettiniz, nasıl aldınız?
-"Ya Büşah kaça aldık sorularını bırak, asıl önemli olan Galatasaray ünlü menajer George Gardi ile arasındaki buzları nasıl eritti. Ve bir türlü istenen ama alınamayan Osimhen geldi. Biliyorsun İcardı, Mertens, Torreira'yı getiren adam bu.. Osimhen de onun portföyündeydi, eğer Galatasaray Gardi'yle yumuşamasa transfer olmazdı. Gardi'yi kulüple yeniden bir araya getirenlerden Allah razı olsun... Ayrıca Gardi, Abdülkerim Bardakçı'yı sizin Fenerbahçe'ye getiren adamdı, çok bilmişler almadılar Galatasaray'a satıldı... Yani adam çok önemli bir menajer... Laf aramızda menajer Gardi ile Galatasaray'ın arası Erden Timur sayesinde açıldı diyorlar, ama detaylara vakıf değilim."
Vay be...
Afferin Galatasaray'a iyi bir manevra yapmış...
Ayrıca Gardi ile barışma olayı kimin sayesinde olduysa yakında belli olur.!
BU BİR OĞUZ AYDIN OLAYIDIR...
------------------------------ ------------
Hasnun Galip'ten Kadıköy'e geçtik...
Konumuz Fenerbahçe...
Kulübe çok yakın bir kardeşimiz durgun, biraz da üzgün..
-Ne oldu hayırdır, Fenerbahçe küme mi düştü diye espiri yaptık yemedi...
-"Üzülüyorum Büşah ağabey, Ali Koç yine yanlışlarda" dedi...
Alllah Allah... Hayırdır?.. dedim
-"Galatasaray, Alanya'dan Oğuz Aydın'ı alacaktı... Bizimkiler duydu, transfer derbisi adına Alanya'nın ağzında girip burnundan çıkıp 6 milyon avroya çocuğu Fenerbahçe'ye aldılar. Nerde şimdi 6 milyon euroluk Aydın, kenarda... Asıl üzücü taraf Oğuz Aydın Avrupa Ligi listesinde yok... Yani gencecik çocukları alıyoruz, hem çocuğu kulübede saksı gibi tutuyoruz, hem de kulübün dövizini boşa atıyoruz..."
Evet doğru bir analiz...
Galatasaray'ın elinden topçu almakla veya transfer çalımı atmakla Fenerbahçe'nin 5 yıldız takacağını sananlar çoğunlukta, yazık!
37'lik Dzeko'nun yedeği 27'lik Youssef En-Nesyri, hep kenarda, kısacası hazır değil... Ambrabat tamamda inşaallah hayal kırıklığı olmaz...
Peki bugün Galatasaray'a gelen Osimhen transferinin fazla konuşulmaması için Fenerbahçe kamuoyuna, "bizde 1 Ocak'ta Medina'yı getiriyoruz" salvosu yapmak, "altta kalanın canı çıksın" demek ne getirir...
Şampiyonluk mu yok, her maç 3 puan mı yok...
Yani ticari kayıkçı kavgasından başka hiçbir şey değil..
Sayın Başkan Ali Koç, lütfen bırakın bu transfer yarışında Galatasaray'a karşı üstün gelme yarışını... Fenerbahçe, Mourinho'nun istediklerini (!) alsın ve sahada üstün olsun, iyi futbol oynasın yeter...