Türkiye'nin asıl ve önemli sorunu

 Hiç bitmeyen bir tartışma var. Belki de insanlık var oldukça süregelecek...

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com

 Hiç bitmeyen bir tartışma var. Belki de insanlık var oldukça süregelecek ve sonuç alınamayacak. Eline klavye geçiren yetişkinler ve hatta bazı çok bilen gençler, günümüz gençlerinden şikâyet ediyor

 Solcu yetişkinlere göre günümüz gençliği; 12 Eylül ile Türkiye’de yapılmak istenilen şeylerden birisi Türkiye’nin geçmişinden koparılması ve toplumsal muhalefetin ana damarlarının kesilmesi sonucunda ülkeye ve sorunlarına duyarsız kalıyor.

 Milliyetçi kesim yetişkinlerine göre şimdiki gençler milli hassasiyetlerini yitirmişler ve gün geçtikçe yozlaşıyorlar.

 Muhafazakâr kesim yetişkinlerine göre; internet ve sosyal medya bağımlısı ve geleneklerinden kopmuş, örfi ve dini duyguları açısından zayıflar.

 Bu çevreye göre günümüz gençliği, sigara, içki, uyuşturucu, kumar, zina ve tüketen, gösterişe, zevke, eğlenceye, oyuna, modaya öncelikli, paylaşmaktan uzak, benmerkezci, kendi değerlerine yabancı, çevreye karşı duyarsız kalmak gibi bir kişiliğe sahip olma tehlikesiyle yüz yüze.

 Hâlbuki bu gençleri, ormanları maden sahalarına çevrilen, doğası yol bahanesiyle talan edilen ülkemiz için eylem yaparken “terörist” diye suçlayanlar yine yetişkinler değil mi?

 Tüm kabul edilebilir sorunların yanında kesin ve yadsınamaz bir gerçek var; yetişkin veya genç tüm insanlar hüküm vermek yerine merak etmeli, soru sormalı.

 Tecrübe sahibi olmak kolay değildir. Deneyecek, yanılacak ve doğrusu öğrenilecek. Sorunlar coğrafyasının başkentinde birçok çocuk, yaşından önce olgunlaşıyor çünkü.

 Hayat tüm hızıyla akıyorken; yaşam düzeyleri, bakış açıları, değerler, beklentiler değişiyor. Her nesil, kendi özelliklerini de beraberinde geliştiriyor, karakterini üretiyor.

 Günümüzün gerçeği bu…

 Ayrıca doğru cevap bulunabilmesi için soru doğru sorulmalı.

Doğru soru hangisi?

Ne olacak bu gençlerin hali mi?

Bu gençler neden böyle mi?

Bu gençleri kim bu hale getirdi mi?

Hangisi?

 Ülkenin eğitim sistemini yapboza çevirenler günümüz gençleri değil.

Siyasi istikrarsızlığı, krizleri, kaosları, işsizliği yaratanlar gençler değil.

Bizzat gençlerin yolunu kapatan, geleceğini çıkmaza sokan dünün ve bugünün yetişkinleridir.

 Her gün saatlerimizi kuşatan dizilerde, dünyanın sorunlarından ülkenin gerçeklerinden kopuk zengin hayatını, gözümüzün içine sokan günümüz gençliği değil!

 Dizilerde güçlü ve koruma ordusuyla dolaşan mafya hayatına özendirilen, eroin veya silah kaçakçılığı yapılan, cinayetler ve türlü suç işlenen dizilerin senaryolarını gençler mi yazıyor?

 Diplomalı işsizler sokakta geziyorsa bu diplomalı gençlerin aslında eğitimsel olarak “boş” olduğu söyleniyorsa o boşluk; diplomayı veren, zaman katili öğretmenlerdir.  O çocuk diploma aldıysa neden boş sor bir kendine saygıdeğer öğretmen!

 Okullarda felsefe ve mantık gibi sorgulamaya dönük eğitimsel dalları müfredattan kaldıranlar günümüz gençlerinden “sorgulamadıkları için” hesap sorunca komik oluyor.

 Ülkeyi bataklığa saplayıp sorunları yumak haline getirip, bu gençler de sorun çözmüyor diye hayıflanmak ayıp oluyor.

 Ülkede gençlik probleminden daha fazla yetişmiş insan problemi var. Bunu önce çözmek lazım!

 Hangi gençlik?

www.twitter.com/yolagiden

www.instagram.com/yolagiden

">

 Hiç bitmeyen bir tartışma var. Belki de insanlık var oldukça süregelecek ve sonuç alınamayacak. Eline klavye geçiren yetişkinler ve hatta bazı çok bilen gençler, günümüz gençlerinden şikâyet ediyor

 Solcu yetişkinlere göre günümüz gençliği; 12 Eylül ile Türkiye’de yapılmak istenilen şeylerden birisi Türkiye’nin geçmişinden koparılması ve toplumsal muhalefetin ana damarlarının kesilmesi sonucunda ülkeye ve sorunlarına duyarsız kalıyor.

 Milliyetçi kesim yetişkinlerine göre şimdiki gençler milli hassasiyetlerini yitirmişler ve gün geçtikçe yozlaşıyorlar.

 Muhafazakâr kesim yetişkinlerine göre; internet ve sosyal medya bağımlısı ve geleneklerinden kopmuş, örfi ve dini duyguları açısından zayıflar.

 Bu çevreye göre günümüz gençliği, sigara, içki, uyuşturucu, kumar, zina ve tüketen, gösterişe, zevke, eğlenceye, oyuna, modaya öncelikli, paylaşmaktan uzak, benmerkezci, kendi değerlerine yabancı, çevreye karşı duyarsız kalmak gibi bir kişiliğe sahip olma tehlikesiyle yüz yüze.

 Hâlbuki bu gençleri, ormanları maden sahalarına çevrilen, doğası yol bahanesiyle talan edilen ülkemiz için eylem yaparken “terörist” diye suçlayanlar yine yetişkinler değil mi?

 Tüm kabul edilebilir sorunların yanında kesin ve yadsınamaz bir gerçek var; yetişkin veya genç tüm insanlar hüküm vermek yerine merak etmeli, soru sormalı.

 Tecrübe sahibi olmak kolay değildir. Deneyecek, yanılacak ve doğrusu öğrenilecek. Sorunlar coğrafyasının başkentinde birçok çocuk, yaşından önce olgunlaşıyor çünkü.

 Hayat tüm hızıyla akıyorken; yaşam düzeyleri, bakış açıları, değerler, beklentiler değişiyor. Her nesil, kendi özelliklerini de beraberinde geliştiriyor, karakterini üretiyor.

 Günümüzün gerçeği bu…

 Ayrıca doğru cevap bulunabilmesi için soru doğru sorulmalı.

Doğru soru hangisi?

Ne olacak bu gençlerin hali mi?

Bu gençler neden böyle mi?

Bu gençleri kim bu hale getirdi mi?

Hangisi?

 Ülkenin eğitim sistemini yapboza çevirenler günümüz gençleri değil.

Siyasi istikrarsızlığı, krizleri, kaosları, işsizliği yaratanlar gençler değil.

Bizzat gençlerin yolunu kapatan, geleceğini çıkmaza sokan dünün ve bugünün yetişkinleridir.

 Her gün saatlerimizi kuşatan dizilerde, dünyanın sorunlarından ülkenin gerçeklerinden kopuk zengin hayatını, gözümüzün içine sokan günümüz gençliği değil!

 Dizilerde güçlü ve koruma ordusuyla dolaşan mafya hayatına özendirilen, eroin veya silah kaçakçılığı yapılan, cinayetler ve türlü suç işlenen dizilerin senaryolarını gençler mi yazıyor?

 Diplomalı işsizler sokakta geziyorsa bu diplomalı gençlerin aslında eğitimsel olarak “boş” olduğu söyleniyorsa o boşluk; diplomayı veren, zaman katili öğretmenlerdir.  O çocuk diploma aldıysa neden boş sor bir kendine saygıdeğer öğretmen!

 Okullarda felsefe ve mantık gibi sorgulamaya dönük eğitimsel dalları müfredattan kaldıranlar günümüz gençlerinden “sorgulamadıkları için” hesap sorunca komik oluyor.

 Ülkeyi bataklığa saplayıp sorunları yumak haline getirip, bu gençler de sorun çözmüyor diye hayıflanmak ayıp oluyor.

 Ülkede gençlik probleminden daha fazla yetişmiş insan problemi var. Bunu önce çözmek lazım!

 Hangi gençlik?

www.twitter.com/yolagiden

www.instagram.com/yolagiden

Tüm yazılarını göster