Türkiye’de her 2 kişiden biri geçinemiyor.
Gelirler, giderleri karşılamıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından gıda yardımı alan hane sayısı 2019 yılında 688 bin 507 iken 2022 yılında yardım alan hane sayısı 3 milyon 472 bin 393 oldu. Bu sayı 2023 yılında 4 milyon 400 bin haneye yükseldi.
İşte size acı bir gerçek daha; Ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2023 yılında 163 bin 995 oldu.
Aileler artık çocuklarından vazgeçiyor. Bakamadığı çocuklarını ‘’aç kalmasın’’ diye devlete teslim ediyorlar.
Hayat çok pahalı oldu.Son 5 yılda taze süt, yüzde 585, Dana eti yüzde 480, Peynir yüzde 465, Tavuk eti yüzde 311 zamlandı. Taze sebze yüzde 402, şeker yüzde 366, ekmek yüzde 385 arttı.
En çok tüketilen makarna yüzde 591 zamlandı. Yani öğrencinin, fakirin karnını doyurduğu makarna bile dar gelirli için ‘’yalan’’ oldu.
Makarna yiyemeyen halkımız Türkiye’yi ‘’ekmek’’ şampiyonu yaptı. Günde 23 bin 800 ton yılda 8.7 milyon ton ekmek tüketiyoruz. Başka bir hesapla halkımız günde 95 milyon adet ekmek yiyor. Ekmek tüketiminde Dünya 1’ncisiyiz.
2023’ün ilk 9 ayında gıda fiyatları yüzde 49.9 arttı.
Ekim ayında mutfak enflasyonu yüzde 12.38 oldu.
4 kişilik bir ailenin açlık sınırında karnını doyurabilmesi için Ekim ayında 11 bin 658 lira gelir elde etmesi gerekli.
Sağlıklı beslenme için günlük 573 lira gerekli.
Gıda Enflasyonun da Türkiye yüzde 75 ile Avrupa’da birinci.2’nci Macaristan’da gıda enflasyonu yüzde 13.2.
Gıda Enflasyonu AB Üyesi ülkelerde yüzde 9, OECD ülkelerin de yüzde 8.
2023 yılında sadece gıda ürünleri mi zamlandı?
Maalesef. İğneden, ipliğe her şey…
İşte size günlük yaşantımızdan zamlar:
Lokanta ve oteller yüzde 337, Gaz yüzde 354, Elektirik yüzde 312, Ulaştırma yüzde 305, Eğlence-Kültür yüzde 200, Şebeke suyu yüzde 228, kira yüzde 214 arttı.
2023 yılında 10 ayda tasfiye edilen ve kapanan şirket ve ticari işletme sayısı TOBB verilerine göre 53 bin 519.
Dükkanını kapatan esnaf sayısı ise, (TESK verilerine göre) aynı dönemde 108 bin 867.
Yani para kazanamayan şirketler ve dükkanlar kapanıyor.
Niye mi?
TL yabancı para birimi karşısında değer kaybediyor. ÖTV düzenlemesinin etkisiyle artan akaryakıt fiyatları, mesken ve dükkan kiraları alım gücünü yok etti.
Fabrika ürettiği malı 1 ay sonra sattığı fiyata üretemiyor.
Dükkan sahibi sattığı malı, sattığı fiyata yerine koyamıyor.
Piyasada alan da, satan da kaybediyor.
Ama birileri kazanıyor !
Yerli sermaye kaybediyor. Yabancı sermaye artıyor.
2022 yılı sonunda 204.8 milyar dolar olan yabancı sermaye varlığı 2023 yılında 600 milyar doları aştı.
Yabancı yatırımcı ekonomik işgale devam ederken Türk vatandaşları AB Ülkelerine iltica etmeye başladılar.
2013 yılında 4 bin 640 olan iltica sayısı, 2019 yılında 23 bin 285 2023 yılında 72 bin oldu.
Size özelleştirme ile hazinemize giren parayı hatırlatmak isterim.
Türkiye özelleştirme adı altına 21 yılda 273 kamu malını satarak 63 milyar dolar gelir elde etti.
Devletin kasasına AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 124.9 milyar dolar olan, Dış Borcu’nun yarısı kadar hazineye para girdi. Ama Türkiye’nin dış borcu azaldı mı?
Aksine arttı. Bugün Türkiye’nin dış borcu 475.8 milyar dolar oldu.
2018-20023 yıllarına yani Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle yönetildiği yılların fotoğrafa bakalım;
2018 2023
Dolar: 4 TL 28 TL
Euro: 5 TL 31 TL
Benzin: 7 TL 34 TL
Mazot: 6 TL 38 TL
Çeyrek Altın 360 TL 2950 TL
Enflasyon: % 20 % 64
Dış Borç: 448.5 milyar dolar 475.8 milyar dolar
Türkiye’de gelir eşitsizliği var;
Dünya eşitsizlik raporuna göre, Türkiye’de en zengin yüzde 10 tüm gelirin yüzde 54’ünü alıyor. Türkiye’de gelir eşitsizliği son 15 yılda artmaya devam etti. En zengin yüzde 10’un geliri yıllık ortalama 463 bin lira. En yoksul yüzde 50’nin ortalama geliri ise yıllık 20 bin 260 lira.
İşte 2023 yılı sonuna gelirken Türkiye’nin fotoğrafı;
-Hayat pahalılığı, enflasyon, zamlar devam ediyor.
-Halk açlığa ve yoksulluğa terk edildi.
-Kredi kartı borçluluk oranı geçen yıla göre yüzde 180 arttı. Takipteki alacak 169.7 milyar lira oldu.
-Çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret net 9 bin 950 TL
- En düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL.
-İşsiz sayısı 8.5 milyon. Bunun yüzde 42’si genç işsiz.
-Fakirlik her geçen gün hızla artıyor. Halkın yüzde 98’i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Türk halkı fakirleşirken Ocak 2024 de memur ve emekliye verilmesi gereken zam oranına gelirsek;
Maliye Bakanlığı 1 Ocak 2024 tarihinde vergi, harç ve ceza zamları yüzde 58.46 olarak belirledi. Bu durumda memur ve emeklilere en az bu oranda zam yapılmalı.
Türkiye gerçekleri ortada ve hiç kimse bu gerçekleri görmezden gelemez.
Çünkü, her nerede olursa olsun fakirlik bütün insanların refahı için bir tehlike oluşturur.
">
Türkiye’de her 2 kişiden biri geçinemiyor.
Gelirler, giderleri karşılamıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından gıda yardımı alan hane sayısı 2019 yılında 688 bin 507 iken 2022 yılında yardım alan hane sayısı 3 milyon 472 bin 393 oldu. Bu sayı 2023 yılında 4 milyon 400 bin haneye yükseldi.
İşte size acı bir gerçek daha; Ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2023 yılında 163 bin 995 oldu.
Aileler artık çocuklarından vazgeçiyor. Bakamadığı çocuklarını ‘’aç kalmasın’’ diye devlete teslim ediyorlar.
Hayat çok pahalı oldu.Son 5 yılda taze süt, yüzde 585, Dana eti yüzde 480, Peynir yüzde 465, Tavuk eti yüzde 311 zamlandı. Taze sebze yüzde 402, şeker yüzde 366, ekmek yüzde 385 arttı.
En çok tüketilen makarna yüzde 591 zamlandı. Yani öğrencinin, fakirin karnını doyurduğu makarna bile dar gelirli için ‘’yalan’’ oldu.
Makarna yiyemeyen halkımız Türkiye’yi ‘’ekmek’’ şampiyonu yaptı. Günde 23 bin 800 ton yılda 8.7 milyon ton ekmek tüketiyoruz. Başka bir hesapla halkımız günde 95 milyon adet ekmek yiyor. Ekmek tüketiminde Dünya 1’ncisiyiz.
2023’ün ilk 9 ayında gıda fiyatları yüzde 49.9 arttı.
Ekim ayında mutfak enflasyonu yüzde 12.38 oldu.
4 kişilik bir ailenin açlık sınırında karnını doyurabilmesi için Ekim ayında 11 bin 658 lira gelir elde etmesi gerekli.
Sağlıklı beslenme için günlük 573 lira gerekli.
Gıda Enflasyonun da Türkiye yüzde 75 ile Avrupa’da birinci.2’nci Macaristan’da gıda enflasyonu yüzde 13.2.
Gıda Enflasyonu AB Üyesi ülkelerde yüzde 9, OECD ülkelerin de yüzde 8.
2023 yılında sadece gıda ürünleri mi zamlandı?
Maalesef. İğneden, ipliğe her şey…
İşte size günlük yaşantımızdan zamlar:
Lokanta ve oteller yüzde 337, Gaz yüzde 354, Elektirik yüzde 312, Ulaştırma yüzde 305, Eğlence-Kültür yüzde 200, Şebeke suyu yüzde 228, kira yüzde 214 arttı.
2023 yılında 10 ayda tasfiye edilen ve kapanan şirket ve ticari işletme sayısı TOBB verilerine göre 53 bin 519.
Dükkanını kapatan esnaf sayısı ise, (TESK verilerine göre) aynı dönemde 108 bin 867.
Yani para kazanamayan şirketler ve dükkanlar kapanıyor.
Niye mi?
TL yabancı para birimi karşısında değer kaybediyor. ÖTV düzenlemesinin etkisiyle artan akaryakıt fiyatları, mesken ve dükkan kiraları alım gücünü yok etti.
Fabrika ürettiği malı 1 ay sonra sattığı fiyata üretemiyor.
Dükkan sahibi sattığı malı, sattığı fiyata yerine koyamıyor.
Piyasada alan da, satan da kaybediyor.
Ama birileri kazanıyor !
Yerli sermaye kaybediyor. Yabancı sermaye artıyor.
2022 yılı sonunda 204.8 milyar dolar olan yabancı sermaye varlığı 2023 yılında 600 milyar doları aştı.
Yabancı yatırımcı ekonomik işgale devam ederken Türk vatandaşları AB Ülkelerine iltica etmeye başladılar.
2013 yılında 4 bin 640 olan iltica sayısı, 2019 yılında 23 bin 285 2023 yılında 72 bin oldu.
Size özelleştirme ile hazinemize giren parayı hatırlatmak isterim.
Türkiye özelleştirme adı altına 21 yılda 273 kamu malını satarak 63 milyar dolar gelir elde etti.
Devletin kasasına AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 124.9 milyar dolar olan, Dış Borcu’nun yarısı kadar hazineye para girdi. Ama Türkiye’nin dış borcu azaldı mı?
Aksine arttı. Bugün Türkiye’nin dış borcu 475.8 milyar dolar oldu.
2018-20023 yıllarına yani Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle yönetildiği yılların fotoğrafa bakalım;
2018 2023
Dolar: 4 TL 28 TL
Euro: 5 TL 31 TL
Benzin: 7 TL 34 TL
Mazot: 6 TL 38 TL
Çeyrek Altın 360 TL 2950 TL
Enflasyon: % 20 % 64
Dış Borç: 448.5 milyar dolar 475.8 milyar dolar
Türkiye’de gelir eşitsizliği var;
Dünya eşitsizlik raporuna göre, Türkiye’de en zengin yüzde 10 tüm gelirin yüzde 54’ünü alıyor. Türkiye’de gelir eşitsizliği son 15 yılda artmaya devam etti. En zengin yüzde 10’un geliri yıllık ortalama 463 bin lira. En yoksul yüzde 50’nin ortalama geliri ise yıllık 20 bin 260 lira.
İşte 2023 yılı sonuna gelirken Türkiye’nin fotoğrafı;
-Hayat pahalılığı, enflasyon, zamlar devam ediyor.
-Halk açlığa ve yoksulluğa terk edildi.
-Kredi kartı borçluluk oranı geçen yıla göre yüzde 180 arttı. Takipteki alacak 169.7 milyar lira oldu.
-Çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret net 9 bin 950 TL
- En düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL.
-İşsiz sayısı 8.5 milyon. Bunun yüzde 42’si genç işsiz.
-Fakirlik her geçen gün hızla artıyor. Halkın yüzde 98’i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Türk halkı fakirleşirken Ocak 2024 de memur ve emekliye verilmesi gereken zam oranına gelirsek;
Maliye Bakanlığı 1 Ocak 2024 tarihinde vergi, harç ve ceza zamları yüzde 58.46 olarak belirledi. Bu durumda memur ve emeklilere en az bu oranda zam yapılmalı.
Türkiye gerçekleri ortada ve hiç kimse bu gerçekleri görmezden gelemez.
Çünkü, her nerede olursa olsun fakirlik bütün insanların refahı için bir tehlike oluşturur.