Türk kadını ve seçme seçilme hakkı

Haber3.com yazarı R. Bülend Kırmacı yazdı: Türk kadını ve seçme seçilme hakkı

R. Bülend Kırmacı r.b.kirmaci@gmail.com

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 89. yıl dönümü kutlu olsun.

Türk Devriminin en büyük başarısı kuşkusuz laiklik anlayışıdır ve kadın-erkek eşitliğinin hayata aktarılışıdır.

Her iki olgu da büyük uygarlığımızla bağdaşır. 

Atatürk döneminde, ticaret ve sanayi alanında, eğitim ve okullarda, kültür ve sanatta gerçekleştirilen yenilikler, demokrasinin alt yapısının döşenmesidir...

O nedenle Gazi, cephelerden gelen demokrattır.

Türkiyemiz'de genel ve eşit oyun tecellisinde ve yerelden başlayarak TBMM'nin şekillenmesinde kadınlara da seçme ve seçilme hakkının tanınması başlıca belirleyici etmen olmuştur.

Bugün bu konununun önemine atıfta bulunanların hatta siyasette "kadın kotasını" hararetle savunanların gür bir sesle anması gereken bir gün idi...

Ne ki, bu meyanda fazlaca bir söz duymadık. 

Oysa, kadının haklarını savunmak, işçinin sendika hakkını da, toplumun örgütlenme hakkını da, savunmaktır.

Çağdaş bir toplum ancak kadına değer verildiği ölçüde çağdaştır.

Şükür ki, halkımız büyük ölçüde bunun bilincindedir.

Siz bakmayın çatlak seslere... 

Onlar, tercüme tarzda, vahabbi tonda, emperyalist fonuyla konuşanlardandır.

Türk ulusu dili gibi, dinini de yalın yaşar, özdendir, içtendir; kadın erkek eşitliği tarlada başlar...

Artık hayatın her alanında kadınlarımız var.

Son bir konuya vurgu yapayım:
Kadın hakları da tepeden geldi tezi yanlıştır..

Kurtuluş savaşına bakmak ve kadınlarımızın hayatın her alanında başarılarını göz önünde bulundurmak gerekir...

Haklarını fazlasıyla hak etmiştir kadınlarımız ve bu noktadan geri dönüş yoktur...

Var'olsunlar!

Gelin Büyük Atatürk'ün sözleriyle bitirelim bu yazımızı...

"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır!

Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım."
Gâzi Mustafa Kemâl, Mart 1923, Konya

">

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 89. yıl dönümü kutlu olsun.

Türk Devriminin en büyük başarısı kuşkusuz laiklik anlayışıdır ve kadın-erkek eşitliğinin hayata aktarılışıdır.

Her iki olgu da büyük uygarlığımızla bağdaşır. 

Atatürk döneminde, ticaret ve sanayi alanında, eğitim ve okullarda, kültür ve sanatta gerçekleştirilen yenilikler, demokrasinin alt yapısının döşenmesidir...

O nedenle Gazi, cephelerden gelen demokrattır.

Türkiyemiz'de genel ve eşit oyun tecellisinde ve yerelden başlayarak TBMM'nin şekillenmesinde kadınlara da seçme ve seçilme hakkının tanınması başlıca belirleyici etmen olmuştur.

Bugün bu konununun önemine atıfta bulunanların hatta siyasette "kadın kotasını" hararetle savunanların gür bir sesle anması gereken bir gün idi...

Ne ki, bu meyanda fazlaca bir söz duymadık. 

Oysa, kadının haklarını savunmak, işçinin sendika hakkını da, toplumun örgütlenme hakkını da, savunmaktır.

Çağdaş bir toplum ancak kadına değer verildiği ölçüde çağdaştır.

Şükür ki, halkımız büyük ölçüde bunun bilincindedir.

Siz bakmayın çatlak seslere... 

Onlar, tercüme tarzda, vahabbi tonda, emperyalist fonuyla konuşanlardandır.

Türk ulusu dili gibi, dinini de yalın yaşar, özdendir, içtendir; kadın erkek eşitliği tarlada başlar...

Artık hayatın her alanında kadınlarımız var.

Son bir konuya vurgu yapayım:
Kadın hakları da tepeden geldi tezi yanlıştır..

Kurtuluş savaşına bakmak ve kadınlarımızın hayatın her alanında başarılarını göz önünde bulundurmak gerekir...

Haklarını fazlasıyla hak etmiştir kadınlarımız ve bu noktadan geri dönüş yoktur...

Var'olsunlar!

Gelin Büyük Atatürk'ün sözleriyle bitirelim bu yazımızı...

"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır!

Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım."
Gâzi Mustafa Kemâl, Mart 1923, Konya

Tüm yazılarını göster