ABD seçimlerinde Trump bir kez daha Başkan.
Rakipsiz olmasa da; teknoloji, askeri kuvvet, Dünya ticareti açısından ABD halen süper güç.
Bu seçim hemen her ülkeyi çok veya az etkileyecek.
Fırsatçı iş adamlığının simgesi Trump, halefi olduğu iktidarın adayı konvansiyonel bürokrasinin temsilcisi Bayan Harris'i mağlup etti.
Harris, katıksız bir Türkiye karşıtıdır; KKTC için de seçilmemesi daha iyi olmuştur.
Buna karşılık Trump bir ölçüde Pentagon'a karşı Washington merkezli siyaset izleyebilir.
Fakat...
Büyük baronları tam olarak elinin tersiyle itemez...
Şudur: Çin ile 3. Dünya Savaşı kapışması, basketbol tabiriyle "mola' almıştır" diyebiliriz.
Trump, Lincoln gibi devrimci, Kennedy gibi ilerici değildir.
İstese de olamaz. Olamaz ancak, "her coğrafyaya paramiliter güç ihraç eden Amerika'nın" bu durumunu, kaba bir tüccar mantığıyla dizginleyebilir.
Bu, geçimini savaştan sağlayan Ukrayna yönetimi ve şatafat içinde kışkırtıcılık vaaz eden Yunanistan kiliselerini terbiye etmekle de sonuçlanabilir...
Trump'ın zaferi siyaset kadar sosyolojinin konusudur...
Orta direk erimiş, ırkçılık polis namlularına kan bulaştırmıştır.
Evsizler, Hollywood rüyasını bitirmiştir.
Sağlık sistemi pandemiden bu yana morgdadır.
Şehirlerde "dilsiz uşaklar" uyuşturucunun etkisiyle zombiler gibi gezmekte;
Kuzey Kore ile ABD, vatandaşlarının berbat edilen yaşamları üzerinden birbirleri ile dalga geçmektedir.
Bu seçimin sonucu yoksulların savaş bütçesine savaş açmasıyla belirlenmiştir!
Trump kuşkusuz bir Robin Hood değil ama bir seri katil de değil.
Bir fenomen. Bir idol.
Ters sosyo-psikolojinin yansıması: fukaralaşanların zenginleşmeyi becermiş lideri!
Dünya'da internetin getirdiği büyük uyanışla, uyanmaya başlayan Amerika halkının kendi doğasına uygun rol modeli.
Bakıp göreceğiz.
Ulus-devletimize sahip çıkarak, BOP'u yırtarak, İkiz Yasaları lağvederek,
Doğru, Dengeli, Dinamik bir dış politika izlemek zorundayız.
">
ABD seçimlerinde Trump bir kez daha Başkan.
Rakipsiz olmasa da; teknoloji, askeri kuvvet, Dünya ticareti açısından ABD halen süper güç.
Bu seçim hemen her ülkeyi çok veya az etkileyecek.
Fırsatçı iş adamlığının simgesi Trump, halefi olduğu iktidarın adayı konvansiyonel bürokrasinin temsilcisi Bayan Harris'i mağlup etti.
Harris, katıksız bir Türkiye karşıtıdır; KKTC için de seçilmemesi daha iyi olmuştur.
Buna karşılık Trump bir ölçüde Pentagon'a karşı Washington merkezli siyaset izleyebilir.
Fakat...
Büyük baronları tam olarak elinin tersiyle itemez...
Şudur: Çin ile 3. Dünya Savaşı kapışması, basketbol tabiriyle "mola' almıştır" diyebiliriz.
Trump, Lincoln gibi devrimci, Kennedy gibi ilerici değildir.
İstese de olamaz. Olamaz ancak, "her coğrafyaya paramiliter güç ihraç eden Amerika'nın" bu durumunu, kaba bir tüccar mantığıyla dizginleyebilir.
Bu, geçimini savaştan sağlayan Ukrayna yönetimi ve şatafat içinde kışkırtıcılık vaaz eden Yunanistan kiliselerini terbiye etmekle de sonuçlanabilir...
Trump'ın zaferi siyaset kadar sosyolojinin konusudur...
Orta direk erimiş, ırkçılık polis namlularına kan bulaştırmıştır.
Evsizler, Hollywood rüyasını bitirmiştir.
Sağlık sistemi pandemiden bu yana morgdadır.
Şehirlerde "dilsiz uşaklar" uyuşturucunun etkisiyle zombiler gibi gezmekte;
Kuzey Kore ile ABD, vatandaşlarının berbat edilen yaşamları üzerinden birbirleri ile dalga geçmektedir.
Bu seçimin sonucu yoksulların savaş bütçesine savaş açmasıyla belirlenmiştir!
Trump kuşkusuz bir Robin Hood değil ama bir seri katil de değil.
Bir fenomen. Bir idol.
Ters sosyo-psikolojinin yansıması: fukaralaşanların zenginleşmeyi becermiş lideri!
Dünya'da internetin getirdiği büyük uyanışla, uyanmaya başlayan Amerika halkının kendi doğasına uygun rol modeli.
Bakıp göreceğiz.
Ulus-devletimize sahip çıkarak, BOP'u yırtarak, İkiz Yasaları lağvederek,
Doğru, Dengeli, Dinamik bir dış politika izlemek zorundayız.