TFF SEÇİMLERİNDEKİ DİP DALGA UYARIDIR!
HACIOSMANOĞLU İÇİN SAKİN OLUNMALI!
EYYY BÜYÜKEKŞİ;
TÜRK FUTBOLU VE MİLYONLAR SANA HAKKINI HELAL ETMEZ!
Şöyle derin bir 'ohhh' çektim...
Türk Futbolu da 18.07.2024 perşembe günkü TFF seçim sonuçlarından sonra biraz olsun derin bir nefes aldı ve tıpkı benim gibi 'ohhh' çekti...
Özerkliğini son yıllarda kaybeden TFF'nin bu son seçimleri, sağdan soldan futbolu perde arkasından yönetmeye salça olanların, "Gelmekte olan DİP DALGA"nın nasıl büyüdüğünü gördüklerini sanıyorum...
"UEFA ve FİFA bizim TFF'ye karışmasın, seçim demokratik görülsün diye Hacıosmanoğlu aday yapıldı, BAK Büyükekşi nasıl kazanacak" diye delegelerden yanıltma sistemiyle oy isteyen yalancılara da bu seçim kapak oldu.
Büyükekşi'yi emekli yapan o "5 oy"u veren delegeleri bulsam alınlarından öperim... Giden ile ölenin arkasından konuşulması iyi değil denir ama sağolsun Büyükekşi, Günay, Müderrisgil, Altıntop, Üzmen ve Kalkavan tarafgirlikleri, ayrıştırmacılıkları dolayısıyla Türk Futbolu'na ve Türk Hakemlik Müessesesine çok zarar verdiler.
Galatasaray'ın şampiyonluklarına bile bu arkadaşlar 'Şaibe' damgasının vurulmasına sebep oldular.
Türk Futbolu ve Milyonlarca futbolsever Sayın Büyükekşi'ye hakkını helal eder mi bilemem...
Gelelim yeni TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na...
Biliyorum;
-"Trabzonspor başkanı iken, hakemleri odaya kilitleyen adamdan TFF başkanı olur mu?" deniyor...
-"Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması olayına önceden işaret eden adamdan TFF'ye başkan olursa futbol silah zoruyla oynanır artık" diyorlar...
Her şey denebilir ama şunu unutmayalım ki;
Şüpheli şahıs "Net delillerle suçlu çıkana kadar suçsuzdur" ilkesini düşünüp, geçmişi geride bırakıp, önümüzdeki maçlara bakmanın daha faydalı olacağını görüyorum.
Ben Sayın Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nu, Trabzonspor Onursal Başkanı Rahmetli Mehmet Ali Yılmaz beye danışmanlık yaptığım sırada tanıştım.
Dümdüz, dobra, eğilip bükülmeyen bir Karadeniz insanı olduğunu gördüm.
Sohbeti, düşünceleri, mesafesi, duruşu akılcıydı, her defasında Fenerbahçeli-Trabzonsporlu gibi sohbetlerimiz olurdu ama uzamaz gülüşmeyle son bulurdu.
İbrahim başkanın, kulüpçülükle, federasyon yönetmenin apayrı durumlar olduğunu idrak edecek kadar aklı selim bir insan olduğu kanaatindeyim.
Nasıl Sayın Başkan Ali Koç, Fenerbahçe'yi Koç Holding gibi yönetmeye, CEO'larla falan kulüp futbolunu idare etmeye çalışma yanlışlığının zararlarını gördüyse, Sayın Hacıosmanoğlu'nun da Trabzonspor'u ayırıp kayırma iç güdüsüyle TFF başkanlığı yapması, 2010-2011 şampiyonluğu için Fenerbahçe ile uğraşması hem Türk Futbolu'na hem de kendi kariyerine büyük zarar verecektir.
İbrahim başkan şunu bilmelidir ki Trabzon onun doğduğu yerdir, Federasyon ise onun herkese eşit adalet
dağıtacağı, milyonlara karşı sorumluluk duyacağı en son yaşam alanıdır.
Hacıosmanoğlu'na artık her yer sadece Trabzon değil,
her yer Türkiye, her yer tüm kulüpler, her yer tüm takımlar, her yer tüm taraftarlardır.
İbrahim Başkanın listesindeki en dürüst en dobra en sağlam isim Mecur Otyakmaz'dır...
Diğer çalışma arkadaşları da iyidir ama yine de bir kaç isim ileride ortaya çıkacaktır. Çünkü, Yusufunu, Hamitini,
Alkınını, Müslimini, Şafakını kaybedenler, 5'inci yıldız için Hacıosmanoğlu kadrosundaki bazı isimlere yönelecek onları bozmaya çalışacaktır.
Onlar da bellidir...
İnşaallah Sayın Hacıosmanoğlu başkan, adalete, dürüstlüğe ve 'hakkeden kazansın' düşünçesine sahip çıkar da bunların (!) eskisi gibi TFF içinde, MHK içinde at oynatmasına izin vermez...
Hacıosmanoğlu için sabırlı olalım arkadaşlar.
Bekleyelim, iyi işleri alkışlayalım motive olsunlar, kötü işlerde uyaralım ki, futbolda doğru yolu bulsunlar...
Hayırlı uğurlu olsun...
">
TFF SEÇİMLERİNDEKİ DİP DALGA UYARIDIR!
HACIOSMANOĞLU İÇİN SAKİN OLUNMALI!
EYYY BÜYÜKEKŞİ;
TÜRK FUTBOLU VE MİLYONLAR SANA HAKKINI HELAL ETMEZ!
Şöyle derin bir 'ohhh' çektim...
Türk Futbolu da 18.07.2024 perşembe günkü TFF seçim sonuçlarından sonra biraz olsun derin bir nefes aldı ve tıpkı benim gibi 'ohhh' çekti...
Özerkliğini son yıllarda kaybeden TFF'nin bu son seçimleri, sağdan soldan futbolu perde arkasından yönetmeye salça olanların, "Gelmekte olan DİP DALGA"nın nasıl büyüdüğünü gördüklerini sanıyorum...
"UEFA ve FİFA bizim TFF'ye karışmasın, seçim demokratik görülsün diye Hacıosmanoğlu aday yapıldı, BAK Büyükekşi nasıl kazanacak" diye delegelerden yanıltma sistemiyle oy isteyen yalancılara da bu seçim kapak oldu.
Büyükekşi'yi emekli yapan o "5 oy"u veren delegeleri bulsam alınlarından öperim... Giden ile ölenin arkasından konuşulması iyi değil denir ama sağolsun Büyükekşi, Günay, Müderrisgil, Altıntop, Üzmen ve Kalkavan tarafgirlikleri, ayrıştırmacılıkları dolayısıyla Türk Futbolu'na ve Türk Hakemlik Müessesesine çok zarar verdiler.
Galatasaray'ın şampiyonluklarına bile bu arkadaşlar 'Şaibe' damgasının vurulmasına sebep oldular.
Türk Futbolu ve Milyonlarca futbolsever Sayın Büyükekşi'ye hakkını helal eder mi bilemem...
Gelelim yeni TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na...
Biliyorum;
-"Trabzonspor başkanı iken, hakemleri odaya kilitleyen adamdan TFF başkanı olur mu?" deniyor...
-"Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması olayına önceden işaret eden adamdan TFF'ye başkan olursa futbol silah zoruyla oynanır artık" diyorlar...
Her şey denebilir ama şunu unutmayalım ki;
Şüpheli şahıs "Net delillerle suçlu çıkana kadar suçsuzdur" ilkesini düşünüp, geçmişi geride bırakıp, önümüzdeki maçlara bakmanın daha faydalı olacağını görüyorum.
Ben Sayın Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nu, Trabzonspor Onursal Başkanı Rahmetli Mehmet Ali Yılmaz beye danışmanlık yaptığım sırada tanıştım.
Dümdüz, dobra, eğilip bükülmeyen bir Karadeniz insanı olduğunu gördüm.
Sohbeti, düşünceleri, mesafesi, duruşu akılcıydı, her defasında Fenerbahçeli-Trabzonsporlu gibi sohbetlerimiz olurdu ama uzamaz gülüşmeyle son bulurdu.
İbrahim başkanın, kulüpçülükle, federasyon yönetmenin apayrı durumlar olduğunu idrak edecek kadar aklı selim bir insan olduğu kanaatindeyim.
Nasıl Sayın Başkan Ali Koç, Fenerbahçe'yi Koç Holding gibi yönetmeye, CEO'larla falan kulüp futbolunu idare etmeye çalışma yanlışlığının zararlarını gördüyse, Sayın Hacıosmanoğlu'nun da Trabzonspor'u ayırıp kayırma iç güdüsüyle TFF başkanlığı yapması, 2010-2011 şampiyonluğu için Fenerbahçe ile uğraşması hem Türk Futbolu'na hem de kendi kariyerine büyük zarar verecektir.
İbrahim başkan şunu bilmelidir ki Trabzon onun doğduğu yerdir, Federasyon ise onun herkese eşit adalet
dağıtacağı, milyonlara karşı sorumluluk duyacağı en son yaşam alanıdır.
Hacıosmanoğlu'na artık her yer sadece Trabzon değil,
her yer Türkiye, her yer tüm kulüpler, her yer tüm takımlar, her yer tüm taraftarlardır.
İbrahim Başkanın listesindeki en dürüst en dobra en sağlam isim Mecur Otyakmaz'dır...
Diğer çalışma arkadaşları da iyidir ama yine de bir kaç isim ileride ortaya çıkacaktır. Çünkü, Yusufunu, Hamitini,
Alkınını, Müslimini, Şafakını kaybedenler, 5'inci yıldız için Hacıosmanoğlu kadrosundaki bazı isimlere yönelecek onları bozmaya çalışacaktır.
Onlar da bellidir...
İnşaallah Sayın Hacıosmanoğlu başkan, adalete, dürüstlüğe ve 'hakkeden kazansın' düşünçesine sahip çıkar da bunların (!) eskisi gibi TFF içinde, MHK içinde at oynatmasına izin vermez...
Hacıosmanoğlu için sabırlı olalım arkadaşlar.
Bekleyelim, iyi işleri alkışlayalım motive olsunlar, kötü işlerde uyaralım ki, futbolda doğru yolu bulsunlar...
Hayırlı uğurlu olsun...