Tesev in çözüm önerisine de bak...

Tesev, şimdi de , Kürt" lere bir özür borcumuz var demiş, şimdi aslında bu konuda yazmak değil de...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Tesev, şimdi de , Kürt" lere bir özür borcumuz var demiş, şimdi aslında bu konuda yazmak değil de, insan ağzına geleni söylemek istiyor ama biz yine de kaliteli çizgimizi bozmayalım. Bu, yıllarca önemli mevkilerde bulunmuş, belli bir dünya görüşüne sahip aydınlara benim de, naçizane demokratik bir önerim olacak. Bunlar, anlı şanlı, Türk Devleti" ne özür diletmeye çalışacaklarına, bu özür, taviz, alttan alma, birilerine yaranma tavırlarına, bireysel olarak devam etsinler. Mesela, bu Kürt" lere, doğuda okullar açsınlar, tüm masrafları kendileri karşılasınlar, sonra iş imkanları yaratsınlar, daha da ileri giderek, Kürt çocuklarını, evlat edinsinler, onlara Kürt mürebbiyeler tutup, dillerini geliştirmesine faydalı olsunlar. Her gün karşılarına geçip, diz çöküp onlardan özür dilesinler. Tüm etnik kökenli, hoş görülü Türk devleti çatısında yaşayan azınlıklara ve onların haklarına kendilerini adayıp, şimdi olduğu gibi saçma sapan öneriler hazırlayıp, ömürlerini bu uğurda çalışmaya adasınlar. Biz de, vatanını seven , milliyetçi, onurlu Türk" ler olarak, onların bu karşılık beklemeden yaptıkları bu çalışmaları, bravo diyerek izleyelim. Nasıl öneri?

Bence çok demokratik ve hakkaniyetli. Herkes istediği gibi davranmış olur. Çünkü ben, kanları henüz kurumamış, askere gönderip, toprağa verilmiş gencecik, şerefli evlatların haklarının, bu üç beş tuzu kuru, sözde aydın geçinen insanın, ürettiği saçmalıkların altında, gölgelenmesini, o şehitlere ve ailelerine saygısızlık olarak görüyorum. Bu insanlar, kendi acıları içersinede yoğrulup, sesizce ama vakur köşelerinde otururken, bunlar habire hariçten gazel okuyor. Daha da okumaya devam edecek, çünkü demokrasi var, herkes ağzına geleni bu sayede söylüyor.

Aslında bu önerinin, hukumet tarafından dikkate alınacağını düşünmüyorum. En azından öyle olması gerekir, bir vatandaş olarak ben bu konudaki şahsi görüşümü paylaşıyorum. Türk devleti, Ermeniler" den, Kürt" ler den özür dileyecekmiş, insan hakkıymış, yok vicdan lazımmış, bırakın bu süslü lafları. Türk insanı, Türk devleti, o kadar yüce gönüllü, o kadar hoş görülü bir millet ve devlet ki, kendi aleyhine bile olsa, bu kendini bilmez insanları konuşturuyor.

Yazımı, Atatürk" ün GENÇLİĞE HİTABE" sinin, bir bölümüyle noktalıyor. Tamamının da, tekrar tekrar okunmasını öneriyorum;

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır…….

">

Tesev, şimdi de , Kürt" lere bir özür borcumuz var demiş, şimdi aslında bu konuda yazmak değil de, insan ağzına geleni söylemek istiyor ama biz yine de kaliteli çizgimizi bozmayalım. Bu, yıllarca önemli mevkilerde bulunmuş, belli bir dünya görüşüne sahip aydınlara benim de, naçizane demokratik bir önerim olacak. Bunlar, anlı şanlı, Türk Devleti" ne özür diletmeye çalışacaklarına, bu özür, taviz, alttan alma, birilerine yaranma tavırlarına, bireysel olarak devam etsinler. Mesela, bu Kürt" lere, doğuda okullar açsınlar, tüm masrafları kendileri karşılasınlar, sonra iş imkanları yaratsınlar, daha da ileri giderek, Kürt çocuklarını, evlat edinsinler, onlara Kürt mürebbiyeler tutup, dillerini geliştirmesine faydalı olsunlar. Her gün karşılarına geçip, diz çöküp onlardan özür dilesinler. Tüm etnik kökenli, hoş görülü Türk devleti çatısında yaşayan azınlıklara ve onların haklarına kendilerini adayıp, şimdi olduğu gibi saçma sapan öneriler hazırlayıp, ömürlerini bu uğurda çalışmaya adasınlar. Biz de, vatanını seven , milliyetçi, onurlu Türk" ler olarak, onların bu karşılık beklemeden yaptıkları bu çalışmaları, bravo diyerek izleyelim. Nasıl öneri?

Bence çok demokratik ve hakkaniyetli. Herkes istediği gibi davranmış olur. Çünkü ben, kanları henüz kurumamış, askere gönderip, toprağa verilmiş gencecik, şerefli evlatların haklarının, bu üç beş tuzu kuru, sözde aydın geçinen insanın, ürettiği saçmalıkların altında, gölgelenmesini, o şehitlere ve ailelerine saygısızlık olarak görüyorum. Bu insanlar, kendi acıları içersinede yoğrulup, sesizce ama vakur köşelerinde otururken, bunlar habire hariçten gazel okuyor. Daha da okumaya devam edecek, çünkü demokrasi var, herkes ağzına geleni bu sayede söylüyor.

Aslında bu önerinin, hukumet tarafından dikkate alınacağını düşünmüyorum. En azından öyle olması gerekir, bir vatandaş olarak ben bu konudaki şahsi görüşümü paylaşıyorum. Türk devleti, Ermeniler" den, Kürt" ler den özür dileyecekmiş, insan hakkıymış, yok vicdan lazımmış, bırakın bu süslü lafları. Türk insanı, Türk devleti, o kadar yüce gönüllü, o kadar hoş görülü bir millet ve devlet ki, kendi aleyhine bile olsa, bu kendini bilmez insanları konuşturuyor.

Yazımı, Atatürk" ün GENÇLİĞE HİTABE" sinin, bir bölümüyle noktalıyor. Tamamının da, tekrar tekrar okunmasını öneriyorum;

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır…….

Tüm yazılarını göster