Önce , suyu tanıyalım . Suyun hikayesini bilelim ki , suyun değeri anlaşılsın .
Dünya aslında bir su küresi. Bu suyun yüzde 97.5’u okyanuslarda ve denizlerde . Canlıların, ihtiyacını karşılayabilecek tatlısu ise yüzde 2.5 oranında.
Öncelikle, suyun sanayi de , tarımda ve insani ihtiyaçlarda ne kadar kullanıldığına bakmalıyız.
Sanayii, suyu sadece kullanmıyor , kirletiyor da .
Bu alanda tedbir alma zamanı geldi de çoktan geçti.
Suyu ağırlıklı olarak kullanan diğer kesim, tarım.
Yani suyun yüzde 70’i ,Tarım ve Sanayi de kullanılıyor.
Suyu içmek için kullandığımız oran ise çok az.
Yani görülen o ki , su varlıklarını bizler yani insanoğlu yok ediyor.
Nasıl mı?
İstanbul’un kuzeyinde bulunan su kanalları , üçüncü köprü , 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul gibi projelerle yok ediliyor.
İnsanoğlu , böyle hoyratça davranmaya devam ederse 2030 , 2040 , 2050 gibi tarihlerde su krizi gittikçe büyüyecek. 2032 yılında dünya nüfusunun yarısından fazlası su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalacak . 2040 yılında şiddetli su yokluğu oluşması bekleniyor .
Yani bir yanda Türkiye diğer yandan Dünya çölleşiyor .
Gelelim suyun Türkiye gerçeklerine .
Türkiye’de kişi başı düşen su miktarı 1000 metre küpün altında . Böyle giderse 2040 yılına gelindiğinde her 4 çocuktan 1’i aşırı su kıtlığı görülen bölgelerde yaşayacak . Türkiye su kıtlığı çeken ülkeler sıralamasında Hindistan , Birleşik Arap Emirlikleri , İsrail ve Pakistan’dan 32. sırada yer alıyor .Yani , Türkiye bu sıralamaya bakıldığında yarı kurak bir ülke ve risk grubunda yer alıyor.
Türkiye’de 25 verimli su havzası var .Fakat ,havzalarda kirlilik sorunu ve tarımdaki aşırı su kullanımı nedeniyle bu havzalar her geçen gün verimliliğini kaybediyor .
Havzalar, kururken , yağışlarda yok denecek kadar azaldı .
Tarımla ilgili kaygılar başladı .Çiftçiler özellikle İç Anadolu Bölgesine ektiklerin ürünlerin yağış azlığı nedeniyle çimleme sıkıntısı çektiklerine dikkat çekiyorlar .Yağışın azlığı toprağın kuruluğundan tarlaların sürülmesini de engelliyor .
İşte , size barajlarımızın doluluk oranı ;
İstanbul Barajları geçen yıl yani 2022 Şubat ayında doluluk oranı yüzde 84.01 bu yıl Şubat ayında aynı barajların doluluk oranı yüzde 35.21..Yarıdan fazla barajlardaki su azalmış .
İstanbul Barajları Şubat ayı baz alıdığında 2013 de yüzde 84.09 , 2015 de yüzde 96.19 , 2020 de yüzde 62.84 , 2021 de yüzde 55.1 , 2023 de yüzde 35.21 oranında su bulundurmuş. Yıllara bakıldığında yağışların ve doluluk oranlarının azaldığını görüyoruz.
İstanbul Barajlarında 305 milyon metre küp su var.
İzmir’e gelirsek , İzmir’ de de fotoğraf aynı .Barajlar boşalıyor .
Tahtalı Barajı 2022 ‘de doluluk oranı yüzde 70 , bu yıl yüzde 40 , Balçova Barajı 2022’de doluluk yüzde 78 bu yıl yüzde 40 ,Kutlu Aktaş Barajı 2022’de doluluk yüzde 95 bu yıl yüzde 50 ,Ürkmez Barajı 2022 de doluluk yüzde 95 , bu yıl yüzde 43 .
Başkent Ankara ,İstanbul ve İzmir’e göre daha şanslı .Ankara Barajları geçen yıl Şubat ayında 367 milyon 634 metre küp iken bu yıl doluluk 403 milyon 403 metre küp.
2023 yılında Türkiye genelinde yağışlarda yüzde 29 azalma yaşamışız .
Çevre, Şehircilik ve iklim değişikliği Bakanı Murat Kurum , Twıtter hesabında yağışlarla ilgili ‘’Bu tablo umut vermiyor ‘’ mesajını paylaşarak su sıkıntısına dikkat çekiyor.
Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunu karşılayan 54 milyon metre küp kapasiteli Atikhisar Barajında su miktarı 23 milyona düşünce 30 Nisan 2023 tarihine kadar su kullanımına yönelik kısıtlama getirildi .Çanakkale’deki yaşanan su kısıtlamasını yaz sıcakları başladıkça diğer illerimizde de görebiliriz .
Eğer bahar aylarında beklenen yağmurlar yağmaz ise , susuz günlere bekliyor bizleri . Yani , yıllar önce Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yaşanan ve filmlere konu olan ‘’Susuz Yaz ‘’ tüm Türkiye’de yaşarsak şaşırmayalım .
Onun için iş işten geçmeden dünya’nın bir çok ülkesinde yıllar önce başlatılan yağmur suyu depolama sistemlerini artık Türkiye’de de kurmalıyız. Atık suyu arıtıp kullanmayı öğrenmeliyiz. Herşeyden önce suyun kullanmayı öğrenmeliyiz.
Öğrenmemiz gereken tek şey ; Suyun kıymeti .
Yazımızı Thomas Fuller’in bir sözünü hatırlatarak bitirelim; ’’Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır‘’ .
">
Önce , suyu tanıyalım . Suyun hikayesini bilelim ki , suyun değeri anlaşılsın .
Dünya aslında bir su küresi. Bu suyun yüzde 97.5’u okyanuslarda ve denizlerde . Canlıların, ihtiyacını karşılayabilecek tatlısu ise yüzde 2.5 oranında.
Öncelikle, suyun sanayi de , tarımda ve insani ihtiyaçlarda ne kadar kullanıldığına bakmalıyız.
Sanayii, suyu sadece kullanmıyor , kirletiyor da .
Bu alanda tedbir alma zamanı geldi de çoktan geçti.
Suyu ağırlıklı olarak kullanan diğer kesim, tarım.
Yani suyun yüzde 70’i ,Tarım ve Sanayi de kullanılıyor.
Suyu içmek için kullandığımız oran ise çok az.
Yani görülen o ki , su varlıklarını bizler yani insanoğlu yok ediyor.
Nasıl mı?
İstanbul’un kuzeyinde bulunan su kanalları , üçüncü köprü , 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul gibi projelerle yok ediliyor.
İnsanoğlu , böyle hoyratça davranmaya devam ederse 2030 , 2040 , 2050 gibi tarihlerde su krizi gittikçe büyüyecek. 2032 yılında dünya nüfusunun yarısından fazlası su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalacak . 2040 yılında şiddetli su yokluğu oluşması bekleniyor .
Yani bir yanda Türkiye diğer yandan Dünya çölleşiyor .
Gelelim suyun Türkiye gerçeklerine .
Türkiye’de kişi başı düşen su miktarı 1000 metre küpün altında . Böyle giderse 2040 yılına gelindiğinde her 4 çocuktan 1’i aşırı su kıtlığı görülen bölgelerde yaşayacak . Türkiye su kıtlığı çeken ülkeler sıralamasında Hindistan , Birleşik Arap Emirlikleri , İsrail ve Pakistan’dan 32. sırada yer alıyor .Yani , Türkiye bu sıralamaya bakıldığında yarı kurak bir ülke ve risk grubunda yer alıyor.
Türkiye’de 25 verimli su havzası var .Fakat ,havzalarda kirlilik sorunu ve tarımdaki aşırı su kullanımı nedeniyle bu havzalar her geçen gün verimliliğini kaybediyor .
Havzalar, kururken , yağışlarda yok denecek kadar azaldı .
Tarımla ilgili kaygılar başladı .Çiftçiler özellikle İç Anadolu Bölgesine ektiklerin ürünlerin yağış azlığı nedeniyle çimleme sıkıntısı çektiklerine dikkat çekiyorlar .Yağışın azlığı toprağın kuruluğundan tarlaların sürülmesini de engelliyor .
İşte , size barajlarımızın doluluk oranı ;
İstanbul Barajları geçen yıl yani 2022 Şubat ayında doluluk oranı yüzde 84.01 bu yıl Şubat ayında aynı barajların doluluk oranı yüzde 35.21..Yarıdan fazla barajlardaki su azalmış .
İstanbul Barajları Şubat ayı baz alıdığında 2013 de yüzde 84.09 , 2015 de yüzde 96.19 , 2020 de yüzde 62.84 , 2021 de yüzde 55.1 , 2023 de yüzde 35.21 oranında su bulundurmuş. Yıllara bakıldığında yağışların ve doluluk oranlarının azaldığını görüyoruz.
İstanbul Barajlarında 305 milyon metre küp su var.
İzmir’e gelirsek , İzmir’ de de fotoğraf aynı .Barajlar boşalıyor .
Tahtalı Barajı 2022 ‘de doluluk oranı yüzde 70 , bu yıl yüzde 40 , Balçova Barajı 2022’de doluluk yüzde 78 bu yıl yüzde 40 ,Kutlu Aktaş Barajı 2022’de doluluk yüzde 95 bu yıl yüzde 50 ,Ürkmez Barajı 2022 de doluluk yüzde 95 , bu yıl yüzde 43 .
Başkent Ankara ,İstanbul ve İzmir’e göre daha şanslı .Ankara Barajları geçen yıl Şubat ayında 367 milyon 634 metre küp iken bu yıl doluluk 403 milyon 403 metre küp.
2023 yılında Türkiye genelinde yağışlarda yüzde 29 azalma yaşamışız .
Çevre, Şehircilik ve iklim değişikliği Bakanı Murat Kurum , Twıtter hesabında yağışlarla ilgili ‘’Bu tablo umut vermiyor ‘’ mesajını paylaşarak su sıkıntısına dikkat çekiyor.
Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunu karşılayan 54 milyon metre küp kapasiteli Atikhisar Barajında su miktarı 23 milyona düşünce 30 Nisan 2023 tarihine kadar su kullanımına yönelik kısıtlama getirildi .Çanakkale’deki yaşanan su kısıtlamasını yaz sıcakları başladıkça diğer illerimizde de görebiliriz .
Eğer bahar aylarında beklenen yağmurlar yağmaz ise , susuz günlere bekliyor bizleri . Yani , yıllar önce Güney Doğu Anadolu Bölgesinde yaşanan ve filmlere konu olan ‘’Susuz Yaz ‘’ tüm Türkiye’de yaşarsak şaşırmayalım .
Onun için iş işten geçmeden dünya’nın bir çok ülkesinde yıllar önce başlatılan yağmur suyu depolama sistemlerini artık Türkiye’de de kurmalıyız. Atık suyu arıtıp kullanmayı öğrenmeliyiz. Herşeyden önce suyun kullanmayı öğrenmeliyiz.
Öğrenmemiz gereken tek şey ; Suyun kıymeti .
Yazımızı Thomas Fuller’in bir sözünü hatırlatarak bitirelim; ’’Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılır‘’ .