Andy Warhol’ un da dediği gibi herkes bir gün 5 dakikalığına da olsa şöhret olacak galiba ekranlar ünlü olma ve torba dolusu paralarla şan, şöhret hayalleri kuranlardan geçilmiyor. Vallahi yalan yok benim imkanım olsa müzik şirketim falan olsa hepsine albüm yaparım doğrusu... America’ s Got Talent’ ı da bir taraftan izliyorum, orada acayip yetenekli tipler çıkıyor. Bir de şarkı söyleme teknikleri çok ileri sanıyorum zenci kültürünü de harmanladıkları için ses rengini daha iyi kullanıyorlar. Ama bizde de iyi sesler var.
Her neyse benim değinmek istediğim o değil.
Bir stil ve imaj yarışması var. İsim vermiyorum zaten bir tane var anlamışsınızdır hangisi olduğunu. Kıyafet seçip, jürinin karşısında podyuma çıkıyorsunuz, onlarda sizi kıyasıya eleştiriyor.
Ben buna çok kızıyorum doğrusu. İnsanlar evindeki koltukları satıp elbise alıyor, sevgilisinden para alıyor, yarışmaya katılıyor. Neymiş efendim birinci seçilirse, hem Türkiye’ nin en şık kadını olacak hem de 100 bin lira nakit para kazanacakmış.
Bak şimdi yahu! Bir kere kızım olsa 20 li yaşlarda; ki oğlum o yaşta olduğu için, eleştirildikleri zaman çocuklar üzülüyorum kıyamıyorum. Yok misal ben katılsam diyelim bu modacı diye tabir edilen popüler kültür insanlarının zevkine mi kaldım, ben onların stilini belirlerim. Böyle çoluğu çocuğu eleştirmek kolay, yapabiliyorlarsa bizim gibilerinin olduğu bir yarışma organize etsinler.
Dolayısıyla bu program hangi kesime hitap ediyor anlamadım. Kaldı ki eleştirmek çok kolaydır ve zevkler, renkler tartışılmazken raiting alınsın diye pek çok insanın gururu ile oynanıyor.
Bu güne kadar yaklaşık 1000 kişi katılmıştır yarışmaya , aralarından sadece 1 kişi birinci olacak. Yani bunun sağlıklı bir seçim olması çok zor bence. Ben tarafsız, komplekssiz ve dünya görmüş bir insan olarak bu kadar kişi içinden birini seç deseler vallahi seçemem.
Sonra giyim, dekorasyon v.s görsel sanatlar bir anlamda para işidir. Paranız yoksa zevkiniz nasıl gelişecek. Kaliteli ve pahalı bir kumaşla dikilmiş kıyafetler mi yoksa Çin malı atelyelerde dikilmiş elbiseler mi birbirine rakip olacak? Orada da kriter belli değil. Yarışmacıların şartları eşit değil bir kere. Uzun lafın kısası bu yarışma, jüri üyelerinin egolarını beslediği ve reklamlarını yaptığı aynı zamanda raiting dolayısıyla yapımcıların kazandığı bir yarışma. Kaybedense yarışmacılar. Ama bence onlar da böyle oyunlara alet olmasınlar...
İmza: Bir dost.....
">
Andy Warhol’ un da dediği gibi herkes bir gün 5 dakikalığına da olsa şöhret olacak galiba ekranlar ünlü olma ve torba dolusu paralarla şan, şöhret hayalleri kuranlardan geçilmiyor. Vallahi yalan yok benim imkanım olsa müzik şirketim falan olsa hepsine albüm yaparım doğrusu... America’ s Got Talent’ ı da bir taraftan izliyorum, orada acayip yetenekli tipler çıkıyor. Bir de şarkı söyleme teknikleri çok ileri sanıyorum zenci kültürünü de harmanladıkları için ses rengini daha iyi kullanıyorlar. Ama bizde de iyi sesler var.
Her neyse benim değinmek istediğim o değil.
Bir stil ve imaj yarışması var. İsim vermiyorum zaten bir tane var anlamışsınızdır hangisi olduğunu. Kıyafet seçip, jürinin karşısında podyuma çıkıyorsunuz, onlarda sizi kıyasıya eleştiriyor.
Ben buna çok kızıyorum doğrusu. İnsanlar evindeki koltukları satıp elbise alıyor, sevgilisinden para alıyor, yarışmaya katılıyor. Neymiş efendim birinci seçilirse, hem Türkiye’ nin en şık kadını olacak hem de 100 bin lira nakit para kazanacakmış.
Bak şimdi yahu! Bir kere kızım olsa 20 li yaşlarda; ki oğlum o yaşta olduğu için, eleştirildikleri zaman çocuklar üzülüyorum kıyamıyorum. Yok misal ben katılsam diyelim bu modacı diye tabir edilen popüler kültür insanlarının zevkine mi kaldım, ben onların stilini belirlerim. Böyle çoluğu çocuğu eleştirmek kolay, yapabiliyorlarsa bizim gibilerinin olduğu bir yarışma organize etsinler.
Dolayısıyla bu program hangi kesime hitap ediyor anlamadım. Kaldı ki eleştirmek çok kolaydır ve zevkler, renkler tartışılmazken raiting alınsın diye pek çok insanın gururu ile oynanıyor.
Bu güne kadar yaklaşık 1000 kişi katılmıştır yarışmaya , aralarından sadece 1 kişi birinci olacak. Yani bunun sağlıklı bir seçim olması çok zor bence. Ben tarafsız, komplekssiz ve dünya görmüş bir insan olarak bu kadar kişi içinden birini seç deseler vallahi seçemem.
Sonra giyim, dekorasyon v.s görsel sanatlar bir anlamda para işidir. Paranız yoksa zevkiniz nasıl gelişecek. Kaliteli ve pahalı bir kumaşla dikilmiş kıyafetler mi yoksa Çin malı atelyelerde dikilmiş elbiseler mi birbirine rakip olacak? Orada da kriter belli değil. Yarışmacıların şartları eşit değil bir kere. Uzun lafın kısası bu yarışma, jüri üyelerinin egolarını beslediği ve reklamlarını yaptığı aynı zamanda raiting dolayısıyla yapımcıların kazandığı bir yarışma. Kaybedense yarışmacılar. Ama bence onlar da böyle oyunlara alet olmasınlar...
İmza: Bir dost.....