Birileri gerçekten Bülent Arınç ile Başbakanımızın arasının bozuk olduğuna inanıyor mu?
Ya da cemaat iktidar ikilisinin, aralarının açıldığına, ilişkilerinin bozulacağına?
Gerçek mi bunlar?
Yoksa birkaç muhalif kanadın, kendi kendini teselli çabaları mı?
Geçtiğimiz günlerde Kızlı, Erkekli öğrenci evleri konusunda gündem yaratan Başbakan’ ın en ateşli taraftarlarından Rasim Ozan demişti ki; ya böyle bir uygulama olacağını düşünebiliyor musunuz, Başbakan zekası ile yine gündemi belirledi bazı sazan gazeteciler konuya hemen atladı. Böyle toplumsal bir uygulama yok, zaten böyle bir şey yapmak isteyen de yok….
O arada tabii bazı evlere polisler gitti, kimlik araştırmaları vs yapıldı diye haberler okuduk.
Dedim ki Rasim Ozan herhalde, yandaş gazeteciler içinde, toplumu yatıştırmak adına antidepresan görevi yapıyor.
Ama satır aralarını okuduğumuzda da bazı bilgiler ortaya çıkıyor. Başbakan iki dudağının arasından çıkan sözlerle istediği zaman gündemi belirliyor.
Böyle olması da bu kadar yıl iktidar olmuş bir parti lideri için hayret verici değil..
Asıl şimdi planlı olarak gündem belirleniyor.
Nasıl mı? Bir yerlerde bir şeyler olurken, vaadler verilirken, ezberler bozulurken, kamuoyunu meşgul edecek bir gündem olması lazım.
O da ne olabilir? Mesela; Arınç ile Başbakan arasında olduğu ima edilen görüş ayrılığı..
Diğeri daha da heyecanlı Cemaat ve İktidar arasında dershanelerin kapatılması üzerine kurulu çıkar ayrılığı.
Bu bazı iyi niyetli bir iki tane kalmış muhalif kanadı da çok sevindiriyor, çünkü onlara da gündem çıkmış oluyor.
Peki o sırada neler oluyor?
Birileri çıkıp Apo’ ya özgürlük ve Türkiye Kürdistan’ ı laflarını edebiliyor.
Barış süreci’ nin getirisi olarak asıl konuşulması gereken bunlar iken biz ne yapıyoruz, aralarında bölünme mi var diyoruz.
Onların aynı gemide olduğunu unutuyoruz….
">
Birileri gerçekten Bülent Arınç ile Başbakanımızın arasının bozuk olduğuna inanıyor mu?
Ya da cemaat iktidar ikilisinin, aralarının açıldığına, ilişkilerinin bozulacağına?
Gerçek mi bunlar?
Yoksa birkaç muhalif kanadın, kendi kendini teselli çabaları mı?
Geçtiğimiz günlerde Kızlı, Erkekli öğrenci evleri konusunda gündem yaratan Başbakan’ ın en ateşli taraftarlarından Rasim Ozan demişti ki; ya böyle bir uygulama olacağını düşünebiliyor musunuz, Başbakan zekası ile yine gündemi belirledi bazı sazan gazeteciler konuya hemen atladı. Böyle toplumsal bir uygulama yok, zaten böyle bir şey yapmak isteyen de yok….
O arada tabii bazı evlere polisler gitti, kimlik araştırmaları vs yapıldı diye haberler okuduk.
Dedim ki Rasim Ozan herhalde, yandaş gazeteciler içinde, toplumu yatıştırmak adına antidepresan görevi yapıyor.
Ama satır aralarını okuduğumuzda da bazı bilgiler ortaya çıkıyor. Başbakan iki dudağının arasından çıkan sözlerle istediği zaman gündemi belirliyor.
Böyle olması da bu kadar yıl iktidar olmuş bir parti lideri için hayret verici değil..
Asıl şimdi planlı olarak gündem belirleniyor.
Nasıl mı? Bir yerlerde bir şeyler olurken, vaadler verilirken, ezberler bozulurken, kamuoyunu meşgul edecek bir gündem olması lazım.
O da ne olabilir? Mesela; Arınç ile Başbakan arasında olduğu ima edilen görüş ayrılığı..
Diğeri daha da heyecanlı Cemaat ve İktidar arasında dershanelerin kapatılması üzerine kurulu çıkar ayrılığı.
Bu bazı iyi niyetli bir iki tane kalmış muhalif kanadı da çok sevindiriyor, çünkü onlara da gündem çıkmış oluyor.
Peki o sırada neler oluyor?
Birileri çıkıp Apo’ ya özgürlük ve Türkiye Kürdistan’ ı laflarını edebiliyor.
Barış süreci’ nin getirisi olarak asıl konuşulması gereken bunlar iken biz ne yapıyoruz, aralarında bölünme mi var diyoruz.
Onların aynı gemide olduğunu unutuyoruz….