Aydın Özdalga yazıyor;
Acun Ilıcalı’nın eşi Şeyma’nın aşırı lüks harcamaları, sonunda Acun’un iş ilişkilerini karıştırdı…
Acar bir muhabirken, karşısına çıkan fırsatları akıllıca kullanan Acun Ilıcalı, çok başarılı bir TV yapımcısı olarak, kısa zamanda milyonlarla oynamaya, özel jeti ile gezmeye başladı.
Başlangıçta, işler çok güzel gidiyordu. Acun, 1 liraya mal ettiği yapımları, elini öpen kanala 5 liraya satıyordu. Tüm kanallar onun peşindeydi. Ne kadar kazandığını bilmiyordu bile. Genç eşi Şeyma ile, dünya jet sosyetesini kıskandıran bir yaşam sürdürüyordu.
Ancak 2013 yılında, Acun hayatının hatasını yaptı. 80 milyon liraya TV8‘i satın aldı. Her gazetecinin hayali olan “ Medya Patronu “ olmak, artık Acun için gerçek olmuştu.
2 yıl sonra da, kanalın % 30’unu 110 milyon liraya, o günlerde sürekli alım yapan Ferit Şahenk’e sattı. Yani kanalın sadece % 30’unu satarak, kanala verdiği parayı çıkardığı gibi, cebine de 30 milyon lira attı.
Herkes, “ Pes valla. Ne akıllı adam. Yine şapkadan tavşan çıkardı “ diye Acun’u alkışladı. Gençler için artık Türkiye’de tek idol vardı: Acun Ilıcalı !
Oysa, kader ağlarını örmeye başlamıştı. Herkes onu alkışlarken, çöküş yolunun taşları tek tek döşenmeye başlamıştı bile.
Eskiden kanallara sattığı programlardan milyonlarca dolar kazanan Acun, artık kendi kanalına program üretiyordu. Yani tek geliri reklam geliriydi.
TV8 zarar etmeye başlamıştı. Ülke ekonomisi giderek kötüye giderken, Acun ilk defa para sıkıntısı çekmeye başladı. Artık kredi ile tanışmıştı. İlk defa “ Acaba TV8’i alarak hata mı yaptım “ diye düşünmeye başladı.
Takvimler bu yılın nisan ayını gösterdiğinde, önce Ferit Şahenk borçları için bankalardan yapılandırma, yani ödemelerin ötelenmesini istedi. Ve hemen ardından sıra Acun’a geldi. O da borçlarını çevirmekte zorlanıyordu. Sürpriz erken seçim işleri daha da zora soktu.
Artık Doğuş Holding için “ Al, Al” dönemi bitmiş, “ Sat, Sat “ dönemi başlamıştı. Bir çok iştirak satışa çıktı. Holding profesyonelleri işe tam olarak el koymuştu. Önce Star TV’nin başındaki Erman Yerdelen görevden alındı, yerine gruptan Aclan Acar gibi usta bir kriz yöneticisi geldi. İlk operasyon olarak, bol kepçe para harcayan Star TV Genel Müdürü Ömer Özgüner görevden alındı.
Daha sonra gözler sürekli zarar eden TV8’e çevrildi. Doğuş Grubu profesyonelleri, Acun ve finansçıları ile masaya oturdu.
Finansal tablo çok kötüydü. Çoğu kısa vadeli olan borçlar 404 milyon liraydı. Kanal sürekli zarar ettiği için bunu özkaynak ile kapamak mümkün değildi. Yeni kredi de alınamayacağı için de, tek çare şirkete sermaye koymaktı.
Tartışmalar kızıştı. Acun’un ekibi, bir sürü mazeret üretiyordu. Onlardan başka her şey kötüydü. İplerin en gerildiği anda ise, Doğuş ekibi, Acun’un önüne bir kredi kartı extresi attı.
Extre Acun’un eşi Şeyma’ya ait mart ayı ekstresiydi ve toplamı 750.000 liraydı. ( YediyüzellibinTL ) Harcamaların neredeyse tamamı Şeyma’nın ultra lüks harcamalarıydı.
Buna çok bozulan Acun, önce “ Özel hayat “ diye mırıldandı. Sonra da “Eğer işimiz Şeyma’nın özel harcamalarına kaldıysa, bu iş zaten bitmiş. “ dedi.
Doğuş ekibi ise, bu tartışma sonunda öldürücü darbeyi vurdu:,
“ Ferit Bey TV8’den çıkmak istiyor. Bize sattığın yüzde 30’u geri al. Bu hisselere karşılık, alırken sana verdiğimiz 110 milyon lirayı geri ver. “
Bunu duyan Acun ise şoka girdi. Zaten borç gırtlağa dayanmışken, günübirlik işler zar zor çevrilirken, piyasa borçları tam olarak ödenemezken, bankalardan 110 milyon TL ek kredi bulması imkansızdı. Tek çözüm yeni bir ortak bulmaktı ama, bu ortamda o da imkansızdı.
Acun böyle bir geri alımın bu dönemde imkansız olduğunu belirtti ve “Ama yine de bir bakayım “ dedi.
Doğuş Grubu’nun bu aşamada elinde Acun’u geri alıma zorlayacak yasal bir hakkı yok. Yani ellerinde bu geri alımı sağlayacak bir sözleşme yok. Zaten olsa da, Acun’da böyle bir para yok.
Kozlar Acun’un elinde. Çünkü Doğuş Grubu TV8’de kaldıkça, hakim ortak oldukça bu 404 milyon borcun da sorumlusu. Yani alacaklılar kapılarına dayanırsa, ödeme dışında seçenek yok.
Yani Acun, “ Hisseleri bedava verin, borç riskinden kurtulun “ dese, Doğuş Grubu kabul edecek. Ama Acun karekter olarak asla böyle bir şey diyecek insan değil
Peki şimdi ne olacak ?
Seçim sonrası ortaya çıkacak tabloya göre, Acun TV8’e müşteri arayacak ama, bulması çok zor gözüküyor.
Şu an tek yapacağı, belki de yaptığı, Şeyma’nın kulağını çekip, “ Az para harca, her şeyi instagram’da insanların gözünün içine sokma. Adamlar sana kafayı takmış “ demesi. Bir de elindeki 2 jetten birini ve bazı mal varlığını acil olarak satması ve bu para ile bazı borçları kapatması. Bunları yaparsa, bir süreliğine Doğuş Grubunun gazını alır.
Bu arada Acun’un yurt dışında da medya yatırımları var; Brezilya, Kolombiya, Yunanistan ve Romanya gibi. Acun verdiği röportajlarda, “Dünya medya imparatoru olacağım" diyor. Ancak buralarda da işler son zamanlarda kötü gitmeye başladı. Bu da başka bir yazı konusu.
Hiç kuşkusuz, Acun Türk TV tarihinin gelmiş, geçmiş en başarılı yapımcısı. Ama, hesap, kitap bilmediği gibi, çeşmenin hep akacağını sanıyor.
Acun bu, akıllı ve şanslı çocuktur. Sanırım en kısa zamanda, ciddi zararla TV8’i satıp, medya patronluğuna elveda diyecek.
Sonra da, sıfır servet ve bol borçla yeniden yapımcılığa dönecek ve kısa zamanda borçlarını kapatıp, Şeyma’nın bile bitiremeyeceği bol paraları tekrar kazanmaya başlayacak.
Aydın ÖZDALGA
twitter.com/aydinozdalga
">
Aydın Özdalga yazıyor;
Acun Ilıcalı’nın eşi Şeyma’nın aşırı lüks harcamaları, sonunda Acun’un iş ilişkilerini karıştırdı…
Acar bir muhabirken, karşısına çıkan fırsatları akıllıca kullanan Acun Ilıcalı, çok başarılı bir TV yapımcısı olarak, kısa zamanda milyonlarla oynamaya, özel jeti ile gezmeye başladı.
Başlangıçta, işler çok güzel gidiyordu. Acun, 1 liraya mal ettiği yapımları, elini öpen kanala 5 liraya satıyordu. Tüm kanallar onun peşindeydi. Ne kadar kazandığını bilmiyordu bile. Genç eşi Şeyma ile, dünya jet sosyetesini kıskandıran bir yaşam sürdürüyordu.
Ancak 2013 yılında, Acun hayatının hatasını yaptı. 80 milyon liraya TV8‘i satın aldı. Her gazetecinin hayali olan “ Medya Patronu “ olmak, artık Acun için gerçek olmuştu.
2 yıl sonra da, kanalın % 30’unu 110 milyon liraya, o günlerde sürekli alım yapan Ferit Şahenk’e sattı. Yani kanalın sadece % 30’unu satarak, kanala verdiği parayı çıkardığı gibi, cebine de 30 milyon lira attı.
Herkes, “ Pes valla. Ne akıllı adam. Yine şapkadan tavşan çıkardı “ diye Acun’u alkışladı. Gençler için artık Türkiye’de tek idol vardı: Acun Ilıcalı !
Oysa, kader ağlarını örmeye başlamıştı. Herkes onu alkışlarken, çöküş yolunun taşları tek tek döşenmeye başlamıştı bile.
Eskiden kanallara sattığı programlardan milyonlarca dolar kazanan Acun, artık kendi kanalına program üretiyordu. Yani tek geliri reklam geliriydi.
TV8 zarar etmeye başlamıştı. Ülke ekonomisi giderek kötüye giderken, Acun ilk defa para sıkıntısı çekmeye başladı. Artık kredi ile tanışmıştı. İlk defa “ Acaba TV8’i alarak hata mı yaptım “ diye düşünmeye başladı.
Takvimler bu yılın nisan ayını gösterdiğinde, önce Ferit Şahenk borçları için bankalardan yapılandırma, yani ödemelerin ötelenmesini istedi. Ve hemen ardından sıra Acun’a geldi. O da borçlarını çevirmekte zorlanıyordu. Sürpriz erken seçim işleri daha da zora soktu.
Artık Doğuş Holding için “ Al, Al” dönemi bitmiş, “ Sat, Sat “ dönemi başlamıştı. Bir çok iştirak satışa çıktı. Holding profesyonelleri işe tam olarak el koymuştu. Önce Star TV’nin başındaki Erman Yerdelen görevden alındı, yerine gruptan Aclan Acar gibi usta bir kriz yöneticisi geldi. İlk operasyon olarak, bol kepçe para harcayan Star TV Genel Müdürü Ömer Özgüner görevden alındı.
Daha sonra gözler sürekli zarar eden TV8’e çevrildi. Doğuş Grubu profesyonelleri, Acun ve finansçıları ile masaya oturdu.
Finansal tablo çok kötüydü. Çoğu kısa vadeli olan borçlar 404 milyon liraydı. Kanal sürekli zarar ettiği için bunu özkaynak ile kapamak mümkün değildi. Yeni kredi de alınamayacağı için de, tek çare şirkete sermaye koymaktı.
Tartışmalar kızıştı. Acun’un ekibi, bir sürü mazeret üretiyordu. Onlardan başka her şey kötüydü. İplerin en gerildiği anda ise, Doğuş ekibi, Acun’un önüne bir kredi kartı extresi attı.
Extre Acun’un eşi Şeyma’ya ait mart ayı ekstresiydi ve toplamı 750.000 liraydı. ( YediyüzellibinTL ) Harcamaların neredeyse tamamı Şeyma’nın ultra lüks harcamalarıydı.
Buna çok bozulan Acun, önce “ Özel hayat “ diye mırıldandı. Sonra da “Eğer işimiz Şeyma’nın özel harcamalarına kaldıysa, bu iş zaten bitmiş. “ dedi.
Doğuş ekibi ise, bu tartışma sonunda öldürücü darbeyi vurdu:,
“ Ferit Bey TV8’den çıkmak istiyor. Bize sattığın yüzde 30’u geri al. Bu hisselere karşılık, alırken sana verdiğimiz 110 milyon lirayı geri ver. “
Bunu duyan Acun ise şoka girdi. Zaten borç gırtlağa dayanmışken, günübirlik işler zar zor çevrilirken, piyasa borçları tam olarak ödenemezken, bankalardan 110 milyon TL ek kredi bulması imkansızdı. Tek çözüm yeni bir ortak bulmaktı ama, bu ortamda o da imkansızdı.
Acun böyle bir geri alımın bu dönemde imkansız olduğunu belirtti ve “Ama yine de bir bakayım “ dedi.
Doğuş Grubu’nun bu aşamada elinde Acun’u geri alıma zorlayacak yasal bir hakkı yok. Yani ellerinde bu geri alımı sağlayacak bir sözleşme yok. Zaten olsa da, Acun’da böyle bir para yok.
Kozlar Acun’un elinde. Çünkü Doğuş Grubu TV8’de kaldıkça, hakim ortak oldukça bu 404 milyon borcun da sorumlusu. Yani alacaklılar kapılarına dayanırsa, ödeme dışında seçenek yok.
Yani Acun, “ Hisseleri bedava verin, borç riskinden kurtulun “ dese, Doğuş Grubu kabul edecek. Ama Acun karekter olarak asla böyle bir şey diyecek insan değil
Peki şimdi ne olacak ?
Seçim sonrası ortaya çıkacak tabloya göre, Acun TV8’e müşteri arayacak ama, bulması çok zor gözüküyor.
Şu an tek yapacağı, belki de yaptığı, Şeyma’nın kulağını çekip, “ Az para harca, her şeyi instagram’da insanların gözünün içine sokma. Adamlar sana kafayı takmış “ demesi. Bir de elindeki 2 jetten birini ve bazı mal varlığını acil olarak satması ve bu para ile bazı borçları kapatması. Bunları yaparsa, bir süreliğine Doğuş Grubunun gazını alır.
Bu arada Acun’un yurt dışında da medya yatırımları var; Brezilya, Kolombiya, Yunanistan ve Romanya gibi. Acun verdiği röportajlarda, “Dünya medya imparatoru olacağım" diyor. Ancak buralarda da işler son zamanlarda kötü gitmeye başladı. Bu da başka bir yazı konusu.
Hiç kuşkusuz, Acun Türk TV tarihinin gelmiş, geçmiş en başarılı yapımcısı. Ama, hesap, kitap bilmediği gibi, çeşmenin hep akacağını sanıyor.
Acun bu, akıllı ve şanslı çocuktur. Sanırım en kısa zamanda, ciddi zararla TV8’i satıp, medya patronluğuna elveda diyecek.
Sonra da, sıfır servet ve bol borçla yeniden yapımcılığa dönecek ve kısa zamanda borçlarını kapatıp, Şeyma’nın bile bitiremeyeceği bol paraları tekrar kazanmaya başlayacak.
Aydın ÖZDALGA
twitter.com/aydinozdalga