Son zamanlarda Meclis kulislerindeki seçim sesleri siyasilerde hareketlenmeyi beraberinde getirdi.
Türkiye yönetilemiyor diyerek “Erken seçim” isteyen muhalefete, iktidar kanadı “zamanında olacak” karşılığını verirken, her an seçim olabileceği de konuşulmaktadır.
Hareketlenmenin başladığı arenada kartlar tekrar karılmaya, ince hesaplar yapılmaya başlandı.
Başkanlık sisteminin doğurduğu %51 siyaset mekanizmasının çarklarının farklı işlemesine sebebiyet verdi. Birçok partinin doğmasına ama hiçbir partinin tek başına iktidar olmasının imkânsız olduğunu ortaya koydu.
Hâl böyle olunca mecburiyetten ittifakların doğması kaçınılmaz oldu.
Sizin anlayacağınız yeni sistemde %51, bütün denklemleri altüst ederek her şeyin sil baştan olmasını sağladı.
Millet ve Cumhur ittifakı olmak üzere iki kutuplu bir sistem mekanizması kendisini doğurdu.
İttifak taraflarının iktidar olabilmesi için %51 oy alması gerektiğinden dolayı seçime katılmaya hak kazanmış bütün partilerin önemi son derece arttı.
Seçime katılacak olan partilerin bazıları Cumhur, bazıları Millet ittifakında yer alarak safını netleştirirken, yeni kurulan siyasi partilerinde aşağı yukarı rengi belli oldu. Hangi ittifakla beraber olarak hareket edeceği kulislerde konuşulmaya başladı.
Yalnız ittifak konusunda dikkatlerden kaçmayan “Biz kız eviyiz” çıkışı ile son günlerde medya ve halk nezdinde kendisinden sıkça söz ettiren, bilhassa seçimlerin kilit kitlesi olacak gençliğin fazlaca yönelim sağladığı Bağımsız Türkiye Partisinin genç lideri Hüseyin Baş’ın ne karar alacağı merak konusu oldu.
Çünkü seçime katılacak olan partiler içinde safı belli olmayan, özgül ağırlığı da seçimleri etkiyecek olan BTP şuanda seçimlerin kilit partisi durumuna geldi.
Bunu çok iyi bilen ittifak tarafları BTP’yi saflarına alabilmek için girişimlerde bulundukları meclis kulislerinde konuşulan konuların başında geldiği sıkça duyulmaktadır.
Safı netleşmeyen Bağımsız Türkiye Partisi’nin tutumu ne olur bilinmez ama siyaset bilimcileri ve kamuoyu araştırmacıları tarafından dengeleri değiştireceği platformlarda konuşulmaktadır. Zaman neyi gösterir bilinmez ama bekleyip beraber göreceğiz.
">
Son zamanlarda Meclis kulislerindeki seçim sesleri siyasilerde hareketlenmeyi beraberinde getirdi.
Türkiye yönetilemiyor diyerek “Erken seçim” isteyen muhalefete, iktidar kanadı “zamanında olacak” karşılığını verirken, her an seçim olabileceği de konuşulmaktadır.
Hareketlenmenin başladığı arenada kartlar tekrar karılmaya, ince hesaplar yapılmaya başlandı.
Başkanlık sisteminin doğurduğu %51 siyaset mekanizmasının çarklarının farklı işlemesine sebebiyet verdi. Birçok partinin doğmasına ama hiçbir partinin tek başına iktidar olmasının imkânsız olduğunu ortaya koydu.
Hâl böyle olunca mecburiyetten ittifakların doğması kaçınılmaz oldu.
Sizin anlayacağınız yeni sistemde %51, bütün denklemleri altüst ederek her şeyin sil baştan olmasını sağladı.
Millet ve Cumhur ittifakı olmak üzere iki kutuplu bir sistem mekanizması kendisini doğurdu.
İttifak taraflarının iktidar olabilmesi için %51 oy alması gerektiğinden dolayı seçime katılmaya hak kazanmış bütün partilerin önemi son derece arttı.
Seçime katılacak olan partilerin bazıları Cumhur, bazıları Millet ittifakında yer alarak safını netleştirirken, yeni kurulan siyasi partilerinde aşağı yukarı rengi belli oldu. Hangi ittifakla beraber olarak hareket edeceği kulislerde konuşulmaya başladı.
Yalnız ittifak konusunda dikkatlerden kaçmayan “Biz kız eviyiz” çıkışı ile son günlerde medya ve halk nezdinde kendisinden sıkça söz ettiren, bilhassa seçimlerin kilit kitlesi olacak gençliğin fazlaca yönelim sağladığı Bağımsız Türkiye Partisinin genç lideri Hüseyin Baş’ın ne karar alacağı merak konusu oldu.
Çünkü seçime katılacak olan partiler içinde safı belli olmayan, özgül ağırlığı da seçimleri etkiyecek olan BTP şuanda seçimlerin kilit partisi durumuna geldi.
Bunu çok iyi bilen ittifak tarafları BTP’yi saflarına alabilmek için girişimlerde bulundukları meclis kulislerinde konuşulan konuların başında geldiği sıkça duyulmaktadır.
Safı netleşmeyen Bağımsız Türkiye Partisi’nin tutumu ne olur bilinmez ama siyaset bilimcileri ve kamuoyu araştırmacıları tarafından dengeleri değiştireceği platformlarda konuşulmaktadır. Zaman neyi gösterir bilinmez ama bekleyip beraber göreceğiz.