Savaş ve çocuklar

Gazze" den en son gelen haberlerde, bir okulun vurulduğu ve pek çok çocuğun yaşamını kaybetmesi...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Gazze" den en son gelen haberlerde, bir okulun vurulduğu ve pek çok çocuğun yaşamını kaybetmesi, birbirinden dehşet, adeta korku filmi gibi fotoğraflar insanın aslında, ne kadar korkunç bir canavara dönüşebileceğini gösteriyor.

Geçtiğimiz yüzyılda tüm dünyada silahlı çatışmalar ve insan hakları ihlalleri sonucu, 20. yüzyılda 100 milyondan fazla kişi etkilenmiş, özellikle siviller savaşın ve iç çatışmaların mağduru olmuşlar.

Günümüzde savaş nedenli ölümlerin de, % 90"dan fazlası sivillerde olmaktadır. Şiddet, politik cinayetler, sistematik olarak düzinelerce ülkede uygulanmaktadır. Tıpkı şu aralara, İsrail" in , Filistin" e düzenlediği saldırılar gibi.

Savaşta ölen her bir savaşçıya karşılık bir sivil doğrudan nedenlerle ölürken 14-15 sivil de yiyecek, su ve yaşam için gerekli diğer gereksinimlerini karşılayamadıkları ya da salgınlar nedeniyle yaşamının yitiriyor ve bunun daha fazlası da fiziksel ve psikolojik olarak yaralanıyor . Yani savaşın bir de sonrası etkilerini de beklemek lazım.

Savaşta ölümler ve çekilen sıkıntılar, en duyarlı grup olan 5 yaş altı çocukları etkiliyor. Çatışmalar sırasında, çocuk ölümlerinin % 5"i direkt travma nedeni ile % 95"i açlık ve hastalık nedeniyle olmuş, geçtiğimiz son 10 yılda, ise 2 milyondan fazla çocuk savaş bölgesinde ölmüş..

Geçtiğimiz son on yılda, 4 milyondan fazla çocuk kalıcı olarak sakatlanmıştır. Savaş nedeniyle çocukların çoğu, tıbbi bakım olmadan ve çoğu zamanda yalnız yaşamaktadır. 1 milyon çocuk yetim kalmıştır.12 milyon çocuk güvenlik nedeniyle evlerinden ayrılmış bunların üçte biri ise mülteci kamplarında yaşamaktadır.

Çocuklara işkence ve tecavüz yaygındır. Özellikle etnik kökenli çatışmalarda görülmüş.  Örneğin Ruanda"dadaki soy kırımda, 8 yaşından büyük her kıza tecavüz edilmiştir. Kuzey Uganda"da, silahlı birlikler köylere baskın düzenlemiş, bu baskınlarda her seferinde 50-100 çocuğu kaçırmış. Kaçırılan çocuklardan kızlara tecavüz edilip, seks kölesi haline getirilmiş, erkek çocuklar işkenceye maruz kalmakta ya da savaşta kullanılmış. Son Kosova savaşında"da benzer örnekler yaşanmış. Bu seksüel tecavüzler sonrası ölüm, HİV infeksiyonu ve , intihar, kısırlığa varan genital yaralanmalar ve çocukların toplum tarafından dışlanması gibi sorunlar ortaya çıkmış.

Şiddetle iç içe olan çocuklar şiddeti kanıksamakta bir yaşam biçimi haline dönüştürmektedirler. Savaşı yaşayan çocuklarda psikolojik etkilenimler daha fazla görülmektedir. Savaşın psikolojik etkileri çocuğun yaşına, cinsiyetine, kişilik özelliklerine ve önceki deneyimlerine ve kültürüne bağlı olarak değişmektedir. Çocuklar, uğradıkları fiziksel şiddet, aile üyelerinin yitimi, ev ve diğer toplumsal desteklerin yitimi nedeniyle etkilenmiş. Posttravmatik stres bozukluğu yaygın olup, tekrarlayıcı olmuş. Ayrıca anksiyete ve depresyon çocuklar arasında yaygın olarak görülmüş.
 
Yani nedenler ne olursa olsun, bu çocukların uğradığı zararlar, dil, din, ırk ayrımlarını ortadan kaldırıyor. Bizim sözlerimizin, yazdıklarımızın, çizdiklerimizin çok da fazla önemi yok, bu gün Gazze" de, Filistin" de pek çok çocuk savaş nedeniyle yaşamını yitirdi, belki ailesiz ve yetim kaldı. Bir kısmı, savaş sonrası salgın hastalık v.s pek çok nedenle, daha sonra da yaşamını yitirecek, en hafif yaklaşımla da, ruh sağlığı büyük zararlar görecek. Peki bu güne kadar olan ve sonra da olması muhtemel savaşların, kayıpların hesabını bu çocuklara kim nasıl verecek?
">

Gazze" den en son gelen haberlerde, bir okulun vurulduğu ve pek çok çocuğun yaşamını kaybetmesi, birbirinden dehşet, adeta korku filmi gibi fotoğraflar insanın aslında, ne kadar korkunç bir canavara dönüşebileceğini gösteriyor.

Geçtiğimiz yüzyılda tüm dünyada silahlı çatışmalar ve insan hakları ihlalleri sonucu, 20. yüzyılda 100 milyondan fazla kişi etkilenmiş, özellikle siviller savaşın ve iç çatışmaların mağduru olmuşlar.

Günümüzde savaş nedenli ölümlerin de, % 90"dan fazlası sivillerde olmaktadır. Şiddet, politik cinayetler, sistematik olarak düzinelerce ülkede uygulanmaktadır. Tıpkı şu aralara, İsrail" in , Filistin" e düzenlediği saldırılar gibi.

Savaşta ölen her bir savaşçıya karşılık bir sivil doğrudan nedenlerle ölürken 14-15 sivil de yiyecek, su ve yaşam için gerekli diğer gereksinimlerini karşılayamadıkları ya da salgınlar nedeniyle yaşamının yitiriyor ve bunun daha fazlası da fiziksel ve psikolojik olarak yaralanıyor . Yani savaşın bir de sonrası etkilerini de beklemek lazım.

Savaşta ölümler ve çekilen sıkıntılar, en duyarlı grup olan 5 yaş altı çocukları etkiliyor. Çatışmalar sırasında, çocuk ölümlerinin % 5"i direkt travma nedeni ile % 95"i açlık ve hastalık nedeniyle olmuş, geçtiğimiz son 10 yılda, ise 2 milyondan fazla çocuk savaş bölgesinde ölmüş..

Geçtiğimiz son on yılda, 4 milyondan fazla çocuk kalıcı olarak sakatlanmıştır. Savaş nedeniyle çocukların çoğu, tıbbi bakım olmadan ve çoğu zamanda yalnız yaşamaktadır. 1 milyon çocuk yetim kalmıştır.12 milyon çocuk güvenlik nedeniyle evlerinden ayrılmış bunların üçte biri ise mülteci kamplarında yaşamaktadır.

Çocuklara işkence ve tecavüz yaygındır. Özellikle etnik kökenli çatışmalarda görülmüş.  Örneğin Ruanda"dadaki soy kırımda, 8 yaşından büyük her kıza tecavüz edilmiştir. Kuzey Uganda"da, silahlı birlikler köylere baskın düzenlemiş, bu baskınlarda her seferinde 50-100 çocuğu kaçırmış. Kaçırılan çocuklardan kızlara tecavüz edilip, seks kölesi haline getirilmiş, erkek çocuklar işkenceye maruz kalmakta ya da savaşta kullanılmış. Son Kosova savaşında"da benzer örnekler yaşanmış. Bu seksüel tecavüzler sonrası ölüm, HİV infeksiyonu ve , intihar, kısırlığa varan genital yaralanmalar ve çocukların toplum tarafından dışlanması gibi sorunlar ortaya çıkmış.

Şiddetle iç içe olan çocuklar şiddeti kanıksamakta bir yaşam biçimi haline dönüştürmektedirler. Savaşı yaşayan çocuklarda psikolojik etkilenimler daha fazla görülmektedir. Savaşın psikolojik etkileri çocuğun yaşına, cinsiyetine, kişilik özelliklerine ve önceki deneyimlerine ve kültürüne bağlı olarak değişmektedir. Çocuklar, uğradıkları fiziksel şiddet, aile üyelerinin yitimi, ev ve diğer toplumsal desteklerin yitimi nedeniyle etkilenmiş. Posttravmatik stres bozukluğu yaygın olup, tekrarlayıcı olmuş. Ayrıca anksiyete ve depresyon çocuklar arasında yaygın olarak görülmüş.
 
Yani nedenler ne olursa olsun, bu çocukların uğradığı zararlar, dil, din, ırk ayrımlarını ortadan kaldırıyor. Bizim sözlerimizin, yazdıklarımızın, çizdiklerimizin çok da fazla önemi yok, bu gün Gazze" de, Filistin" de pek çok çocuk savaş nedeniyle yaşamını yitirdi, belki ailesiz ve yetim kaldı. Bir kısmı, savaş sonrası salgın hastalık v.s pek çok nedenle, daha sonra da yaşamını yitirecek, en hafif yaklaşımla da, ruh sağlığı büyük zararlar görecek. Peki bu güne kadar olan ve sonra da olması muhtemel savaşların, kayıpların hesabını bu çocuklara kim nasıl verecek?
Tüm yazılarını göster