Aydın Özdalga yazıyor....
Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Son bir iki ayda, PKK’lı katiller, sürekli olarak, polislere saldırıyor. Geçmişte şehit olanların sadece % 10’u polisken, bu oran son bir iki ayda yaklaşık % 70’e çıktı. Gün geçmiyor ki, şehit polis haberi gelmesin. Daha dün Bitlis’te 5 polisi ve iki biri 2 yaşında iki masum insanımızı PKK’nın mayınlı saldırısında şehit verdik.
Peki, yıllardır askeri hedef alan PKK, neden birden polisi hedef almaya başladı ?
Belki ilk olarak, “ Hükümet terörle mücadelede polisi ön plana çıkarmaya karar verince, PKK da polisi hedef almaya başladı “ diyebilirsiniz.
Ancak, bana göre asıl gerekçe çok farklı ve tehlikeli.
PKK’dan nefret etseniz de şu gerçeği kabul edin.
Türkiye 30 yıldır PKK’ya karşı doğru ve sürekli bir strateji geliştiremez, değişen her iktidarlarla birlikte birbirine zıt ve yanlış stratejiler üretirken, PKK çok akıllı bir strateji ile adım adım hedefine, yani “ Bağımsız Kürdistan “ hedefine ilerliyor.
Önce sözde uğruna mücadele ettikleri Kürt kökenli yurttaşlarımıza büyük baskı ve şiddet uygulandığını kabul ettirdiler. Ardından yaptıkları şiddeti haklı ve neredeyse masum olduğunu kabul ettirdiler. “ Apo serbest kalsın” fikrini tartışmaya açmayı başardılar.
Şimdi son hedeflerinin, yani bağımsız Kürdistan hedeflerinin son aşamasına geldiler.
Bu aşamada istedikleri Türkiye’de kısa vadeli bir iç savaş çıkartıp, insanlara, “ Lanet olsun. Alsınlar Güneydoğuyu gitsinler “ dedirtmek..
Bunun için tüm ihtiyaçları 3-5 günlük kısa bir iç savaş provası !
Peki bunu nasıl başaracaklar ?
Şu ana kadar ne kadar kan dökerlerse döksünler, Türk ve Kürt kökenli insanları sokağa döküp, birbirlerini boğazlatamadılar..
Çünkü şu ana kadar şehit olen askerler kırsal kesimdeydi ve asker asla bölgedeki Kürtlerle yüzyüze gelemiyordu. Arkadaşını kaybeden asker, öfkesini asla bölge insanına yansıtmıyordu.
Oysa bölgede kent ve ilçe merkezinde görev yapan polisler, sürekli bölge insanı ile temas halinde. Bölgede nerdeyse her gece olay var. Gece oldu mu, hatta çoğu zaman gündüz vakti sokağa çıkıp, ortalığı yakıp, yakarak Apo ve PKK lehine gösteri yapan PKK yandaşlarına polis daima pasif kaldı.
İstanbul’daki, hayvan dostlarının ya da öğrencilerin en ufak yaşadışı gösterisinde bile “ Seni bana sayıyla mı verdiler ? “ diyerek tekme tokat girişen polis, güneydoğuda kendisine taş ve molotof kokteyli atan PKK yandaşlarına karşı, hep sakin kaldı.
Güneydoğuda amirleri polislere daima, “ Aman halka zarar vermeyin, olaylar çığrından çıkmasın “ emrini vardi. Polisler de buna daima özenle uydu.
Ancak arkadaşları arda arda şehit olan polislerden, bundan sonra aynı sabrı beklemek mümkün değil. Dün 5 arkadaşlarını daha şehit veren polisler, yarın kendisine taş ve molotof kokteyli atan PKK yandaşlarına bundan böyle aynı sabrı gösteremeyebilir.
Zaten büyük stess altında olan bazı polisler, bu kez hedef gözeterek kendisine taş ve molotof atan PKK yandaşlarına ateş açabilir.
Böyle bir olayda çok sayıda insan ölebilir..
Ondan sonrası tufan. Hem bölgede hem büyük kentlerde çok sayıda PKK sempatizanı, tepki olarak sokağa dökülüp, ortalığı yakıp yıkabilir. Buna tepki olarak bazı aşırı milliyetci Türkler de sokağa çıkıp, belki de silaha sarılarak, “ Yeter artık “ diyip, PKK sempatizanlarına saldırabilir.
Yurdun bir çok kentinde, kimin kimi öldürdüğü belli olmayan çatışmalarda, çok kısa süren, 3 – 5 günlük bir iç savaş çıkabilir, yurtta sıkıyönetim ilan edilebilir.
Sakın bunlar size masal gibi gelmesin. İnanmayanlar google’a girip “ Kahramanmaraş Olayları “ yazsın ve 2 gün içinde tırmanan olaylar sonunda, Kahramanmaraş’ta alevi ve sünniler arasında nasıl bir mezhep savaşı yaşandığını, yüzlerce insanın nasıl hunharca öldüğünü dehşet içinde görebilir.
Böyle bir iç savaş sonrası herkes “ Lanet olsun. Alın güneydoğuyu “ diyecek ve Türkiye bölünecek, bağımsız Kürdistan kurulacak. Tabi bundan sonrası da başka tufan.
Büyük iç göçler yaşanacak, Yeni Türkiye’de kalmak isteyen Kürtler için yaşam çok zor olacak. Türk-Kürt evliliği yapanlar ise en büyük trajediyi yaşayacak, aileler bölünecektir. Neler olacağını merak ediyorsanız, Yıugoslavya’nın iç savaş sonrası bölünmesinde yaşanan ve hala süren olayları, yine yaşayan hafıza google’da araştırın.
İşte, bence polislere yönelik PKK saldırılarının altında bu alçak strateji yatmakta.
Peki, PKK’nın bu alçak oyunu bozulabilir mi ?
Bu hain oyunu bozacak tek güç, batıda yaşayan Kürtlerdir..
Bu hain oyun ancak batıdaki kürtlertin sokağa çıkıp, PKK’ya dur demesi ile bozulabilir.
Ancak yıllardır süren PKK terörüne hiç bir tepki göstermeyen ve adeta susarak onay veren batıda yaşayan Kürtlerin bu tepkiyi göstereceğini, hiç sanmıyorum.
İnşallah ben yanılırım ve batıda yaşayan Kürtler PKK’nın bu oyununu bozar.
Çünkü Türkiye bölünürse, en büyük fatura batıda yaşayan ve kendilerine bir yaşam kuran bu Kürt vatandaşlarımız ödeyecek. Çünkü bölünen Türkiye’de iktidara ne AKP, ne de CHP gelecektir. Yeni Türkiye’nin iktidar partisi, faşist bir Türk partisi olacak.
Aydın Özdalga
Twitter.com/aydinozdalga
">
Aydın Özdalga yazıyor....
Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Son bir iki ayda, PKK’lı katiller, sürekli olarak, polislere saldırıyor. Geçmişte şehit olanların sadece % 10’u polisken, bu oran son bir iki ayda yaklaşık % 70’e çıktı. Gün geçmiyor ki, şehit polis haberi gelmesin. Daha dün Bitlis’te 5 polisi ve iki biri 2 yaşında iki masum insanımızı PKK’nın mayınlı saldırısında şehit verdik.
Peki, yıllardır askeri hedef alan PKK, neden birden polisi hedef almaya başladı ?
Belki ilk olarak, “ Hükümet terörle mücadelede polisi ön plana çıkarmaya karar verince, PKK da polisi hedef almaya başladı “ diyebilirsiniz.
Ancak, bana göre asıl gerekçe çok farklı ve tehlikeli.
PKK’dan nefret etseniz de şu gerçeği kabul edin.
Türkiye 30 yıldır PKK’ya karşı doğru ve sürekli bir strateji geliştiremez, değişen her iktidarlarla birlikte birbirine zıt ve yanlış stratejiler üretirken, PKK çok akıllı bir strateji ile adım adım hedefine, yani “ Bağımsız Kürdistan “ hedefine ilerliyor.
Önce sözde uğruna mücadele ettikleri Kürt kökenli yurttaşlarımıza büyük baskı ve şiddet uygulandığını kabul ettirdiler. Ardından yaptıkları şiddeti haklı ve neredeyse masum olduğunu kabul ettirdiler. “ Apo serbest kalsın” fikrini tartışmaya açmayı başardılar.
Şimdi son hedeflerinin, yani bağımsız Kürdistan hedeflerinin son aşamasına geldiler.
Bu aşamada istedikleri Türkiye’de kısa vadeli bir iç savaş çıkartıp, insanlara, “ Lanet olsun. Alsınlar Güneydoğuyu gitsinler “ dedirtmek..
Bunun için tüm ihtiyaçları 3-5 günlük kısa bir iç savaş provası !
Peki bunu nasıl başaracaklar ?
Şu ana kadar ne kadar kan dökerlerse döksünler, Türk ve Kürt kökenli insanları sokağa döküp, birbirlerini boğazlatamadılar..
Çünkü şu ana kadar şehit olen askerler kırsal kesimdeydi ve asker asla bölgedeki Kürtlerle yüzyüze gelemiyordu. Arkadaşını kaybeden asker, öfkesini asla bölge insanına yansıtmıyordu.
Oysa bölgede kent ve ilçe merkezinde görev yapan polisler, sürekli bölge insanı ile temas halinde. Bölgede nerdeyse her gece olay var. Gece oldu mu, hatta çoğu zaman gündüz vakti sokağa çıkıp, ortalığı yakıp, yakarak Apo ve PKK lehine gösteri yapan PKK yandaşlarına polis daima pasif kaldı.
İstanbul’daki, hayvan dostlarının ya da öğrencilerin en ufak yaşadışı gösterisinde bile “ Seni bana sayıyla mı verdiler ? “ diyerek tekme tokat girişen polis, güneydoğuda kendisine taş ve molotof kokteyli atan PKK yandaşlarına karşı, hep sakin kaldı.
Güneydoğuda amirleri polislere daima, “ Aman halka zarar vermeyin, olaylar çığrından çıkmasın “ emrini vardi. Polisler de buna daima özenle uydu.
Ancak arkadaşları arda arda şehit olan polislerden, bundan sonra aynı sabrı beklemek mümkün değil. Dün 5 arkadaşlarını daha şehit veren polisler, yarın kendisine taş ve molotof kokteyli atan PKK yandaşlarına bundan böyle aynı sabrı gösteremeyebilir.
Zaten büyük stess altında olan bazı polisler, bu kez hedef gözeterek kendisine taş ve molotof atan PKK yandaşlarına ateş açabilir.
Böyle bir olayda çok sayıda insan ölebilir..
Ondan sonrası tufan. Hem bölgede hem büyük kentlerde çok sayıda PKK sempatizanı, tepki olarak sokağa dökülüp, ortalığı yakıp yıkabilir. Buna tepki olarak bazı aşırı milliyetci Türkler de sokağa çıkıp, belki de silaha sarılarak, “ Yeter artık “ diyip, PKK sempatizanlarına saldırabilir.
Yurdun bir çok kentinde, kimin kimi öldürdüğü belli olmayan çatışmalarda, çok kısa süren, 3 – 5 günlük bir iç savaş çıkabilir, yurtta sıkıyönetim ilan edilebilir.
Sakın bunlar size masal gibi gelmesin. İnanmayanlar google’a girip “ Kahramanmaraş Olayları “ yazsın ve 2 gün içinde tırmanan olaylar sonunda, Kahramanmaraş’ta alevi ve sünniler arasında nasıl bir mezhep savaşı yaşandığını, yüzlerce insanın nasıl hunharca öldüğünü dehşet içinde görebilir.
Böyle bir iç savaş sonrası herkes “ Lanet olsun. Alın güneydoğuyu “ diyecek ve Türkiye bölünecek, bağımsız Kürdistan kurulacak. Tabi bundan sonrası da başka tufan.
Büyük iç göçler yaşanacak, Yeni Türkiye’de kalmak isteyen Kürtler için yaşam çok zor olacak. Türk-Kürt evliliği yapanlar ise en büyük trajediyi yaşayacak, aileler bölünecektir. Neler olacağını merak ediyorsanız, Yıugoslavya’nın iç savaş sonrası bölünmesinde yaşanan ve hala süren olayları, yine yaşayan hafıza google’da araştırın.
İşte, bence polislere yönelik PKK saldırılarının altında bu alçak strateji yatmakta.
Peki, PKK’nın bu alçak oyunu bozulabilir mi ?
Bu hain oyunu bozacak tek güç, batıda yaşayan Kürtlerdir..
Bu hain oyun ancak batıdaki kürtlertin sokağa çıkıp, PKK’ya dur demesi ile bozulabilir.
Ancak yıllardır süren PKK terörüne hiç bir tepki göstermeyen ve adeta susarak onay veren batıda yaşayan Kürtlerin bu tepkiyi göstereceğini, hiç sanmıyorum.
İnşallah ben yanılırım ve batıda yaşayan Kürtler PKK’nın bu oyununu bozar.
Çünkü Türkiye bölünürse, en büyük fatura batıda yaşayan ve kendilerine bir yaşam kuran bu Kürt vatandaşlarımız ödeyecek. Çünkü bölünen Türkiye’de iktidara ne AKP, ne de CHP gelecektir. Yeni Türkiye’nin iktidar partisi, faşist bir Türk partisi olacak.
Aydın Özdalga
Twitter.com/aydinozdalga