Obama’nın Bütçesi ve Amerika’nın Seçimi

Amerika, 6 Kasım 2012’de sandığa gidecek.Cumhuriyetçilerin vaatleri de önemli ama Obama yeni dönem...

R. Bülend Kırmacı r.b.kirmaci@gmail.com

Amerika, 6 Kasım 2012’de sandığa gidecek.

Cumhuriyetçilerin vaatleri de önemli ama Obama yeni dönem vizesini iki temele oturtuyor:

Birincisi, pratikte zımni hale gelen bir söz-verim: Dışarıdan askerlerini çekmek!

İkincisi, daha somut çünkü orta sınıfa bütçe üzerinden seslenmeye çalışıyor; “sosyal” bir bütçenin en azından taraftarı!

Fakat, etkileri halen süren bunalımı peydahlayan kapitalizmin en dirençli unsurlarını “ikna” etmek gibi bir de zor’u var; öte yanda, “yüzde 99 biziz” diyenler sokaklarda yatıyor.

Obama, seçimin daha çok iç dinamiklerin etkisiyle kotarıldığı bir ülkeden. Ortalama seçmene vasatı aşan bir onarım programıyla seslenmek zorunda.

Roosvelt gibi “yeni sözleşme” ilan edemese de, Keynes’den demleneceği sanılıyor.

Ancak, çelişkileri ve zorluklar var…

ABD’nin Afganistan ve Irak’ta savaşımdan vazgeçtiği ölçüde “para” içeride kalacak(tı); “850 milyar dolar tasarruf etseydik, 200 milyar dolarıyla yol ve konut yapardık” diyorlar,

Fakat bu kez de “Arap Baharı”ndan görev çıkarmışlar: Fonlamak için 800 milyon dolar tasarlanmış.

Başka bir çelişki, NASA Bütçesinde öngörülen 509 milyon dolarlık kesinti; bu, Avrupa Uzay Ajansı nezdinde taahhütleri açısından ülkeyi zor durumda bırakabilir, deniyor.

Obama, “belki de aksi beklenirken” müzeler, kütüphaneler, Ulusal Sanat Galerisi gibi Dünya çapındaki kurumlara bir yıl için yüzde beşlik artışla, sadece 75 milyon dolar tahsis öngörüyor.

Diğer yanda, benzer örnekler çok ama; bir tek Kaliforniya eyaleti, hapishanelere 9,6 milyar dolar, yüksek öğretime 5,7 milyar dolar harcamış. 80’li yıllardan bu yana 21 hapishaneye karşılık sadece 1 kolej açabilmiş.

Buna benzer “yapısal” zorlukları bütçeye ulusal perspektiften bakan bir kuruluş saptıyor:

Sigorta ve sağlık birikimi hariç ABD’nin Gelir Vergisi’nden topladıklarının harcaması şöyle:

Askeriyeye 27, Sağlığa 21,4 , Borç Transferine 14,5 , Sosyal Güvenlik ve İşçilere 12,2 , Hükümete 4,5 , Gazilere 4,4 , Gıda ve Tarıma 4,3 , Toplu Konuta 3,9 , Eğitime 2,5 , Enerji ve Çevreye 1,9 , Ulaştırmaya 1,3 , Uluslararası işlere 1,2 , Bilime 1 . (Bunlar hep % -yüzdeler-) …

Obama, zenginlerin vergilendirilmesi ve askeri harcamaların kısılması niyetiyle başladı.

Eşsiz bir deneyim yaşadı; sağlık reformuna direnç noktalarını sınadı…

Seçmen alabildiği sonuçlara bakacak, alabileceği sonuçları tartacak ve bir karar verecek.

Obama, sosyal onarım programlarına önem veren ve dışarıda oldu olmadık serüvenlere yönelmeyen, Dünyanın açlığından, yoksulluğundan dolayı bir değişimin gereğini kavrayan ses olursa; kaybetse de, kazanır…

">

Amerika, 6 Kasım 2012’de sandığa gidecek.

Cumhuriyetçilerin vaatleri de önemli ama Obama yeni dönem vizesini iki temele oturtuyor:

Birincisi, pratikte zımni hale gelen bir söz-verim: Dışarıdan askerlerini çekmek!

İkincisi, daha somut çünkü orta sınıfa bütçe üzerinden seslenmeye çalışıyor; “sosyal” bir bütçenin en azından taraftarı!

Fakat, etkileri halen süren bunalımı peydahlayan kapitalizmin en dirençli unsurlarını “ikna” etmek gibi bir de zor’u var; öte yanda, “yüzde 99 biziz” diyenler sokaklarda yatıyor.

Obama, seçimin daha çok iç dinamiklerin etkisiyle kotarıldığı bir ülkeden. Ortalama seçmene vasatı aşan bir onarım programıyla seslenmek zorunda.

Roosvelt gibi “yeni sözleşme” ilan edemese de, Keynes’den demleneceği sanılıyor.

Ancak, çelişkileri ve zorluklar var…

ABD’nin Afganistan ve Irak’ta savaşımdan vazgeçtiği ölçüde “para” içeride kalacak(tı); “850 milyar dolar tasarruf etseydik, 200 milyar dolarıyla yol ve konut yapardık” diyorlar,

Fakat bu kez de “Arap Baharı”ndan görev çıkarmışlar: Fonlamak için 800 milyon dolar tasarlanmış.

Başka bir çelişki, NASA Bütçesinde öngörülen 509 milyon dolarlık kesinti; bu, Avrupa Uzay Ajansı nezdinde taahhütleri açısından ülkeyi zor durumda bırakabilir, deniyor.

Obama, “belki de aksi beklenirken” müzeler, kütüphaneler, Ulusal Sanat Galerisi gibi Dünya çapındaki kurumlara bir yıl için yüzde beşlik artışla, sadece 75 milyon dolar tahsis öngörüyor.

Diğer yanda, benzer örnekler çok ama; bir tek Kaliforniya eyaleti, hapishanelere 9,6 milyar dolar, yüksek öğretime 5,7 milyar dolar harcamış. 80’li yıllardan bu yana 21 hapishaneye karşılık sadece 1 kolej açabilmiş.

Buna benzer “yapısal” zorlukları bütçeye ulusal perspektiften bakan bir kuruluş saptıyor:

Sigorta ve sağlık birikimi hariç ABD’nin Gelir Vergisi’nden topladıklarının harcaması şöyle:

Askeriyeye 27, Sağlığa 21,4 , Borç Transferine 14,5 , Sosyal Güvenlik ve İşçilere 12,2 , Hükümete 4,5 , Gazilere 4,4 , Gıda ve Tarıma 4,3 , Toplu Konuta 3,9 , Eğitime 2,5 , Enerji ve Çevreye 1,9 , Ulaştırmaya 1,3 , Uluslararası işlere 1,2 , Bilime 1 . (Bunlar hep % -yüzdeler-) …

Obama, zenginlerin vergilendirilmesi ve askeri harcamaların kısılması niyetiyle başladı.

Eşsiz bir deneyim yaşadı; sağlık reformuna direnç noktalarını sınadı…

Seçmen alabildiği sonuçlara bakacak, alabileceği sonuçları tartacak ve bir karar verecek.

Obama, sosyal onarım programlarına önem veren ve dışarıda oldu olmadık serüvenlere yönelmeyen, Dünyanın açlığından, yoksulluğundan dolayı bir değişimin gereğini kavrayan ses olursa; kaybetse de, kazanır…

Tüm yazılarını göster