NTV de bunu yaparsa...

Celal Pir'in hazırlayıp sunduğu 'NTV soruyor'da bilim dünyasının gözlerini...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Celal Pir'in hazırlayıp sunduğu 'NTV soruyor'da bilim dünyasının gözlerini diktiği tarihi bir deney tartışıldı. İsviçre'de yapılan CERN deneyinin uzmanlarca değerlendirildiği programda tam anlamıyla bir bilim savaşı yaşandı. Cumhuriyet yazarı ve bilim-teknoloji gazetecisi Orhan Bursalı, Prof. Hayrani Altıntaş, Prof. Cihan Saçlıoğlu, Doç. Dr. Tamer Taslaman'ın katıldığı programa fizikçi Prof. Cihan Saçlıoğlu stüdyoyu terkederek damgasını vurdu.

Fizik alanında uzman olan isimler NTV'de CERN deneyinin olası sonuçlarını ve hedeflerini tartıştı. Ancak tartışma hayli gergin bir atmosferde yapıldı. Fizikçi Prof. Saçlıoğlu, ilahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Hayrani Altıntaş'la girdiği tartışmada adeta çıldırdı. Tartışmanın fizik ve din konusuna kayması üzerine Saçlıoğlu 'buna daha fazla tahammül edemem. Bu programın bu kadar saçma bir noktaya geleceğini tahmin edemedim. Orada insanlar 10 milyon Euro para yatırarak neler yapıyorlar, burada neler konuşuluyor..' diyerek canlı yayında stüdyoyu terketti.

Bizim sitemizde yayınlanan haber bu şekilde sevgili okurlar. Bu haberi niye mercek altına aldığıma gelince; NTV bile gerekçesi her neyse bunu yapıyorsa, yayıncılık açısından gerçekten vahim bir noktadayız.

 

Çünkü bilim ve din birbiri içine girmemesi gereken iki kavram. İtirazları şimdiden duyar gibiyim. Ama kusura bakmayın, bu benim görüşüm. Bilim akla dayalı somut verilerle ve deneylerle hareket eder. Bu da demek değildir ki, bilim her konuyu bu şekilde sonuçlandırır. Hayır tabii ki, ancak kısaca bu konuya değinmek istedim.

Bir kavram akla, diğeri gönüle hitap eder diyelim.

 

Yalnız sözünü ettiğimiz televizyon programı, hem televizyonculuk açısından, hem  kanalın kurum kimliği açısından farklı bir yol izlemiş.

Bu tarz haberleri genellikle Habertürk gibi raitinge yönelik yayın yapan kanallarda görüyoruz.

 

Ya da çok modern görüntülü ve ben topluma hizmet eden gazeteciyim tarzında,

oraya konuk olarak gelmiş, sokakta görse yüzüne bile bakmayacağı insanlarla program yapıp, onları azarlayan sunucuların yayınlarında benzer hareketleri görürüz.

Raiting kokan hareketler bunlar…

 

Olmaz mı tabii olur, sonuçta her işin bir kuralı var.

Ama dedim ya  NTV’ de bu tarz hareketlere alışık değiliz, belki bundan sonra böyle programlara devam ederler, ya da bu program ilk ve son olur.

 

Fizik profesörü Saçlıoğlu’ nun stüdyoyu terk etmesini çok yerinde buldum şahsen. Cern projesi gibi tüm dünyanın dikkatle izlediği, milyonlarca Euro yatırdığı projeye, ilahiyat hocasını da çağır, iki hoca birbirine girsin, hararetli tartışma çıksın mantığı  olmaz.

Zaten iyi ki  değerli hocada buna alet olmamış.

 

İnsanlar ekranda belli bir konu üzerinde tartışabilirler ama aynı bilgi ve birikime sahip farklı görüşler taşıyan insanlar olursa o tartışma  anlamlı olur.

Yoksa yapılmak istenen davranışın ne  topluma faydası var, ne de televizyonculuğun ruhuna…  

">

Celal Pir'in hazırlayıp sunduğu 'NTV soruyor'da bilim dünyasının gözlerini diktiği tarihi bir deney tartışıldı. İsviçre'de yapılan CERN deneyinin uzmanlarca değerlendirildiği programda tam anlamıyla bir bilim savaşı yaşandı. Cumhuriyet yazarı ve bilim-teknoloji gazetecisi Orhan Bursalı, Prof. Hayrani Altıntaş, Prof. Cihan Saçlıoğlu, Doç. Dr. Tamer Taslaman'ın katıldığı programa fizikçi Prof. Cihan Saçlıoğlu stüdyoyu terkederek damgasını vurdu.

Fizik alanında uzman olan isimler NTV'de CERN deneyinin olası sonuçlarını ve hedeflerini tartıştı. Ancak tartışma hayli gergin bir atmosferde yapıldı. Fizikçi Prof. Saçlıoğlu, ilahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Hayrani Altıntaş'la girdiği tartışmada adeta çıldırdı. Tartışmanın fizik ve din konusuna kayması üzerine Saçlıoğlu 'buna daha fazla tahammül edemem. Bu programın bu kadar saçma bir noktaya geleceğini tahmin edemedim. Orada insanlar 10 milyon Euro para yatırarak neler yapıyorlar, burada neler konuşuluyor..' diyerek canlı yayında stüdyoyu terketti.

Bizim sitemizde yayınlanan haber bu şekilde sevgili okurlar. Bu haberi niye mercek altına aldığıma gelince; NTV bile gerekçesi her neyse bunu yapıyorsa, yayıncılık açısından gerçekten vahim bir noktadayız.

 

Çünkü bilim ve din birbiri içine girmemesi gereken iki kavram. İtirazları şimdiden duyar gibiyim. Ama kusura bakmayın, bu benim görüşüm. Bilim akla dayalı somut verilerle ve deneylerle hareket eder. Bu da demek değildir ki, bilim her konuyu bu şekilde sonuçlandırır. Hayır tabii ki, ancak kısaca bu konuya değinmek istedim.

Bir kavram akla, diğeri gönüle hitap eder diyelim.

 

Yalnız sözünü ettiğimiz televizyon programı, hem televizyonculuk açısından, hem  kanalın kurum kimliği açısından farklı bir yol izlemiş.

Bu tarz haberleri genellikle Habertürk gibi raitinge yönelik yayın yapan kanallarda görüyoruz.

 

Ya da çok modern görüntülü ve ben topluma hizmet eden gazeteciyim tarzında,

oraya konuk olarak gelmiş, sokakta görse yüzüne bile bakmayacağı insanlarla program yapıp, onları azarlayan sunucuların yayınlarında benzer hareketleri görürüz.

Raiting kokan hareketler bunlar…

 

Olmaz mı tabii olur, sonuçta her işin bir kuralı var.

Ama dedim ya  NTV’ de bu tarz hareketlere alışık değiliz, belki bundan sonra böyle programlara devam ederler, ya da bu program ilk ve son olur.

 

Fizik profesörü Saçlıoğlu’ nun stüdyoyu terk etmesini çok yerinde buldum şahsen. Cern projesi gibi tüm dünyanın dikkatle izlediği, milyonlarca Euro yatırdığı projeye, ilahiyat hocasını da çağır, iki hoca birbirine girsin, hararetli tartışma çıksın mantığı  olmaz.

Zaten iyi ki  değerli hocada buna alet olmamış.

 

İnsanlar ekranda belli bir konu üzerinde tartışabilirler ama aynı bilgi ve birikime sahip farklı görüşler taşıyan insanlar olursa o tartışma  anlamlı olur.

Yoksa yapılmak istenen davranışın ne  topluma faydası var, ne de televizyonculuğun ruhuna…  

Tüm yazılarını göster