Neyin özrü!

Asıl Türk Milleti özür bekliyor. Mustafa Kemal Atatürk; “Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Asıl Türk Milleti özür bekliyor.

Mustafa Kemal Atatürk; “Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi”, s.260-261, Nutuk.

<http://www.ozurbekliyorum.com/?q=ozurbekliyorum>

Bu gün bana gelen bu maildeki adrese giderek bir Türk vatandaşı olarak imzamı attım. Hemen sonra, aklıma, 80 ihtilali öncesi, çok küçük olmama rağmen, Asala denen terör örgütü ve her ay katledilen, Türk diplomatlar geldi.

Bizim demokrat, insan haklarının yılmaz bekçileri aydınlarımız, belki hatırlamak istemezler. Çünkü işlerine gelmez 12 Eylül" den sonra, bu Ermeni terör örgütü tarihe karışmış, teröristlerinde kökü kazınmıştı. Her şeyden önce, o öldürülen Büyükelçiler ve ailelerinin de, bu etrafta demokrat geçinen, iddiaların altına imza koyan, yazar, çizer, sanatçı takımından önce, (acılarını dindirmez ama,) Ermeniler" den bir özür bekleme hakkı yok mu? Çok uzak değil, 80 li yıllarda hem de. Bu nasıl bir zihniyettir ki, durduk yerde, 24 nisan 1915 te başladığı ileri sürülen, Osmanlı" larla, Ermeni" ler arasında yaşanan çatışmaları " soykırım" diye kabul etmek, hem de sadece iddia niteliği taşırken. Hani kanıt, hani belge? Nereden çıkıyor şimdi, kan davası gibi Ermeniler zulüm görmüş, soykırım iddiaları var, özür dilenecek, sen önce kendi milletinin, Ermeniler" den ne zararlar gördüğünü düşün, haklarını savun, haklılığının hakkını ver. Sonra insan hakkından bahsedersin. Ne ilginçtir ki, bu kadar soykırım iddiasında , gösterilen kaynakların dayandığı doğru düzgün bir belgenin, kaydın olmaması.

Ermeni soykırım iddialarının temel taşı Ermenilerin Osmanlı devleti tarafından sürüldüğü, öldürüldüğü, vb. değil. Esas iddia, bu eylemlerin, Ermeni toplumunu kökten yoketmeye yönelik sistemli ve bilinçli bir devlet politikasının sonucu olması.. Tarihte toplumlar arasında ve savaş dönemlerinde gerçekleşmiş sayısız katliam var. Ancak bir toplumun devlet kararıyla ve bilinçli olarak yok edilmesi, soykırım tezini savunanlara göre, tarihte çok ender rastlanan bir insanlık suçu.

Bu nedenle, 1915 olaylarının ardındaki hükümet politikasını kanıtlayacak belgelerin ortaya çıkarılması, soykırım tartışmalarının ana eksenini oluşturmuş. Dönemin açıklanmış olan resmi arşivlerinde, Ermeni soykırımı tezini kanıtlayacak belgeler yok. Soykırım tezini savunanlar buna karşılık da şu iddialarda bulunmuşlar:

Ermeni soykırımının resmi Osmanlı makamları tarafından değil, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bağlı gizli bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa eliyle yürütüldüğü;

Teşkilat-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki arşivlerinin Ekim-Kasım 1918'de, yani Osmanlı Devletinin savaşta yenildiği ve Talat Paşa hükümetinin düştüğü günlerde, yakılarak imha edildiği;

Resmi arşivlerde bulunabilecek olan bazı belgelerin de çoktan ayıklanıp yok edildiği.
Bunların hepsi iddia,

O halde neyin özründen bahsediyorsunuz?

">

Asıl Türk Milleti özür bekliyor.

Mustafa Kemal Atatürk; “Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi”, s.260-261, Nutuk.

<http://www.ozurbekliyorum.com/?q=ozurbekliyorum>

Bu gün bana gelen bu maildeki adrese giderek bir Türk vatandaşı olarak imzamı attım. Hemen sonra, aklıma, 80 ihtilali öncesi, çok küçük olmama rağmen, Asala denen terör örgütü ve her ay katledilen, Türk diplomatlar geldi.

Bizim demokrat, insan haklarının yılmaz bekçileri aydınlarımız, belki hatırlamak istemezler. Çünkü işlerine gelmez 12 Eylül" den sonra, bu Ermeni terör örgütü tarihe karışmış, teröristlerinde kökü kazınmıştı. Her şeyden önce, o öldürülen Büyükelçiler ve ailelerinin de, bu etrafta demokrat geçinen, iddiaların altına imza koyan, yazar, çizer, sanatçı takımından önce, (acılarını dindirmez ama,) Ermeniler" den bir özür bekleme hakkı yok mu? Çok uzak değil, 80 li yıllarda hem de. Bu nasıl bir zihniyettir ki, durduk yerde, 24 nisan 1915 te başladığı ileri sürülen, Osmanlı" larla, Ermeni" ler arasında yaşanan çatışmaları " soykırım" diye kabul etmek, hem de sadece iddia niteliği taşırken. Hani kanıt, hani belge? Nereden çıkıyor şimdi, kan davası gibi Ermeniler zulüm görmüş, soykırım iddiaları var, özür dilenecek, sen önce kendi milletinin, Ermeniler" den ne zararlar gördüğünü düşün, haklarını savun, haklılığının hakkını ver. Sonra insan hakkından bahsedersin. Ne ilginçtir ki, bu kadar soykırım iddiasında , gösterilen kaynakların dayandığı doğru düzgün bir belgenin, kaydın olmaması.

Ermeni soykırım iddialarının temel taşı Ermenilerin Osmanlı devleti tarafından sürüldüğü, öldürüldüğü, vb. değil. Esas iddia, bu eylemlerin, Ermeni toplumunu kökten yoketmeye yönelik sistemli ve bilinçli bir devlet politikasının sonucu olması.. Tarihte toplumlar arasında ve savaş dönemlerinde gerçekleşmiş sayısız katliam var. Ancak bir toplumun devlet kararıyla ve bilinçli olarak yok edilmesi, soykırım tezini savunanlara göre, tarihte çok ender rastlanan bir insanlık suçu.

Bu nedenle, 1915 olaylarının ardındaki hükümet politikasını kanıtlayacak belgelerin ortaya çıkarılması, soykırım tartışmalarının ana eksenini oluşturmuş. Dönemin açıklanmış olan resmi arşivlerinde, Ermeni soykırımı tezini kanıtlayacak belgeler yok. Soykırım tezini savunanlar buna karşılık da şu iddialarda bulunmuşlar:

Ermeni soykırımının resmi Osmanlı makamları tarafından değil, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bağlı gizli bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa eliyle yürütüldüğü;

Teşkilat-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki arşivlerinin Ekim-Kasım 1918'de, yani Osmanlı Devletinin savaşta yenildiği ve Talat Paşa hükümetinin düştüğü günlerde, yakılarak imha edildiği;

Resmi arşivlerde bulunabilecek olan bazı belgelerin de çoktan ayıklanıp yok edildiği.
Bunların hepsi iddia,

O halde neyin özründen bahsediyorsunuz?

Tüm yazılarını göster