Son 6-7 yıldır en çok sorulan soru bu?..
Yani Sayın Ali Koç başkan döneminde insanların en koyumuhabbetlerini başlatan soru budur...
Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali?
Çeşitli sezonlarda ve yıllarda da dillerdedir hep bu soru...
Fenerbahçe'nin kaderi gibidir bu soru ama bu talihsiz kaderleri sadece Kanarya yaşamamıştır, diğer büyüklerimiz de nasiplerini almışlardır.
Mesela;
Galatasaraylılar 1973-1987 yılları arasında yani tam 14 yıl kendi kendilerine sormuşlardır buna benzer soruyu:
Ne olacak bu Galatasaray'ın hali?
1967-1982 yılları arasında da yani 15 yıl Beşiktaşlılar da sormuşlardır birbirlerine benzer bu soruyu:
Ne olacak bu Beşiktaş'ın hali?
Hele Trabzonsporlular'ı sormayın...
1984-2022 arası yani tam 38 yıl "Ne olacak bu Trabzonspor'un hali?" diye sormuşlardır birbirlerine...
Fenerbahçe bilindiği üzere, 2014'te son şampiyonluğu yaşadı...
Üzerinden 10 yıl geçmiş yani...
Bir de 1988-1996 dönemlerinde bir şampiyonluğu ara vermiş Sarı-Lacivertli kulüp...
Yani futbol bu, Türkiye'deki bu soru Avrupa'da da bir çok büyük kulüp tarafından kullanılmıştır, kullanılmaktadır...
Şimdi gelelim konumuz olan Fenerbahçe'ye...
Arkadaş, Jose Mourinho geldi...
Futbol dünyasında son 10 yılın en iyi hocaları sayılsa Mou, 2/3 sırada yer alır.
Adamı gelmeden önce hayran hayran izlerdik.
Fenerbahçe'ye geldiğinden beri, o hayran olduğumuz adamın yaptıklarını ve yapacaklarını yarıda bırakıyoruz.
Kimse ondan 3-4 ayda bir sihir beklemiyor ama, şu sayacaklarımı bekliyor:
1-İyi transferler?
2-Koşan. basan, prese dayanıklı, pres yapan ve pas hatasız-top kayıpsız bir oyun şekli?
3-Skora göre, rakibe göre, hakemin ve VAR Odası'nın kötülüğüne göre anlık saha içi taktik değişimleri?
4-Uzun süreli birlikte oynayan ve değişmeyen geri dörtlü?
5-Orta sahayı ofansif ve defansif anlamda yöneten bir meastro?
6-İleri uçta fırsatçı ve hem ayağını hem kafasını kullanabilir bir golcü?
7-Ofansif anlamda rakibin sağını solunu çökertecek açıklar?
8-Geriye veya yana oyun kurgulamak yerine ileri düşüncedeki bir hücum ve abandone eden taktik anlayışı?
9-Sakatlıkları hem doktorlar açısından hem de futbolcunun yaşamının kontrolu bakımından sıkı takip?
10-Bir de en küçük bile olsa rakibi en az 10 kere izleyip ezberleyen ve ona göre hareket eden bir strateji?
Bakın bu yukarıdaki 10 maddenin kaç tanesi Mourinho'nun çalıştırdığı Fenerbahçe takımında var..?
Zaten hepsi olsa ligde eksi 8 puanda Galatasaray olurdu... Avrupa'da da Kanarya, Galatasaray'ın üzerinde 5'inci durumdaydı...
Fenerbahçe yenildikçe, sabrı tükenmiş taraftarı ile sosyal medya sayesinde moralsiz,
Zaten Ali Koç yönetimi sağolsun holding yönetir gibi futbolcularla memur misali ve
hocayla da CEO mantığıyla ilgilenebiliyor...
En önemlisi beyaz yakalı memur zihniyetiyle çalışan sportif direktörlük bölümü var ve "şunu git al" derlerse gidip getirebilirse getiriyor...
Beceremiyorsa Ali bey, Acun bey olaya el koyuyorlar...
Yani Fenerbahçe'nin sportif direktörlüğünde bir Osimhen bulayım, bir Sara kapıp getireyim, Ricardi'yi Kadıköy'lü yapayım cesareti yok.
O bakımdan da Fenerbahçe'ye öylemesine apar topar alınanların hepsi çok çabuk sönüyor...
En Nesryi, Maxi, Ambarabat, Çağlar, Oğuz mesela, istikrarsızlaştılar...
Geçen seneden kalanlar da bıkkınlaştılar...
Osayi, Fred, Tadiç, Livakoviç, Becao, Djiku, İrfan Can mesela... Yok hükmündeler...
Sağolsun kulüp doktorları tadilat ve tamir işlerinde de zayıflar...
Sonuç mu?...
Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali?
Yönetim, transferlerde kendini aşmaz, tüccar gibi en faydalı futbolcularını satma hevesini bırakmaz ve bir futbol kulübü yönettiğini tam olarak ruhen ve beynen uygulamazsa,
Mourinho "salla başını al maaşını" deyip geçmiş kariyerinden esinlenerek uykudan uyanmaz, silkinmezse,
Futbolcular "benle sözleşme imzalamıyorlar" diye hırsını kaybedip ve tribün küfürünü baz alıp moralman çökerse,
Ve en önemlisi biz taraftarlar, sabırsız oğlu sabırsız olup ortalığı velveleye verirsek,
BU FENERBAHÇE'NİN HALİ HÜSRANDIR, KONGREDİR VE DAĞINIKLIKTIR!..
Onun için "Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali/" diye sızlanacağımıza, ikinci yarıda "çok iyi olacak bu Fenerbahçe" demeyi kendimize görev bilelim.
Değişimi yaşayalım ve yaşatalım.
Eksikleri tamamlayalım.
Takımı ateşliyelim.
Monşer anlayışındaki yönetimimiz de artık silkinsin...
Fenerbahçe Survivor ve holding değildir...
Spor kulübünden çok, bir futbol kulübüdür bunu unutmayalım...
">
Son 6-7 yıldır en çok sorulan soru bu?..
Yani Sayın Ali Koç başkan döneminde insanların en koyumuhabbetlerini başlatan soru budur...
Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali?
Çeşitli sezonlarda ve yıllarda da dillerdedir hep bu soru...
Fenerbahçe'nin kaderi gibidir bu soru ama bu talihsiz kaderleri sadece Kanarya yaşamamıştır, diğer büyüklerimiz de nasiplerini almışlardır.
Mesela;
Galatasaraylılar 1973-1987 yılları arasında yani tam 14 yıl kendi kendilerine sormuşlardır buna benzer soruyu:
Ne olacak bu Galatasaray'ın hali?
1967-1982 yılları arasında da yani 15 yıl Beşiktaşlılar da sormuşlardır birbirlerine benzer bu soruyu:
Ne olacak bu Beşiktaş'ın hali?
Hele Trabzonsporlular'ı sormayın...
1984-2022 arası yani tam 38 yıl "Ne olacak bu Trabzonspor'un hali?" diye sormuşlardır birbirlerine...
Fenerbahçe bilindiği üzere, 2014'te son şampiyonluğu yaşadı...
Üzerinden 10 yıl geçmiş yani...
Bir de 1988-1996 dönemlerinde bir şampiyonluğu ara vermiş Sarı-Lacivertli kulüp...
Yani futbol bu, Türkiye'deki bu soru Avrupa'da da bir çok büyük kulüp tarafından kullanılmıştır, kullanılmaktadır...
Şimdi gelelim konumuz olan Fenerbahçe'ye...
Arkadaş, Jose Mourinho geldi...
Futbol dünyasında son 10 yılın en iyi hocaları sayılsa Mou, 2/3 sırada yer alır.
Adamı gelmeden önce hayran hayran izlerdik.
Fenerbahçe'ye geldiğinden beri, o hayran olduğumuz adamın yaptıklarını ve yapacaklarını yarıda bırakıyoruz.
Kimse ondan 3-4 ayda bir sihir beklemiyor ama, şu sayacaklarımı bekliyor:
1-İyi transferler?
2-Koşan. basan, prese dayanıklı, pres yapan ve pas hatasız-top kayıpsız bir oyun şekli?
3-Skora göre, rakibe göre, hakemin ve VAR Odası'nın kötülüğüne göre anlık saha içi taktik değişimleri?
4-Uzun süreli birlikte oynayan ve değişmeyen geri dörtlü?
5-Orta sahayı ofansif ve defansif anlamda yöneten bir meastro?
6-İleri uçta fırsatçı ve hem ayağını hem kafasını kullanabilir bir golcü?
7-Ofansif anlamda rakibin sağını solunu çökertecek açıklar?
8-Geriye veya yana oyun kurgulamak yerine ileri düşüncedeki bir hücum ve abandone eden taktik anlayışı?
9-Sakatlıkları hem doktorlar açısından hem de futbolcunun yaşamının kontrolu bakımından sıkı takip?
10-Bir de en küçük bile olsa rakibi en az 10 kere izleyip ezberleyen ve ona göre hareket eden bir strateji?
Bakın bu yukarıdaki 10 maddenin kaç tanesi Mourinho'nun çalıştırdığı Fenerbahçe takımında var..?
Zaten hepsi olsa ligde eksi 8 puanda Galatasaray olurdu... Avrupa'da da Kanarya, Galatasaray'ın üzerinde 5'inci durumdaydı...
Fenerbahçe yenildikçe, sabrı tükenmiş taraftarı ile sosyal medya sayesinde moralsiz,
Zaten Ali Koç yönetimi sağolsun holding yönetir gibi futbolcularla memur misali ve
hocayla da CEO mantığıyla ilgilenebiliyor...
En önemlisi beyaz yakalı memur zihniyetiyle çalışan sportif direktörlük bölümü var ve "şunu git al" derlerse gidip getirebilirse getiriyor...
Beceremiyorsa Ali bey, Acun bey olaya el koyuyorlar...
Yani Fenerbahçe'nin sportif direktörlüğünde bir Osimhen bulayım, bir Sara kapıp getireyim, Ricardi'yi Kadıköy'lü yapayım cesareti yok.
O bakımdan da Fenerbahçe'ye öylemesine apar topar alınanların hepsi çok çabuk sönüyor...
En Nesryi, Maxi, Ambarabat, Çağlar, Oğuz mesela, istikrarsızlaştılar...
Geçen seneden kalanlar da bıkkınlaştılar...
Osayi, Fred, Tadiç, Livakoviç, Becao, Djiku, İrfan Can mesela... Yok hükmündeler...
Sağolsun kulüp doktorları tadilat ve tamir işlerinde de zayıflar...
Sonuç mu?...
Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali?
Yönetim, transferlerde kendini aşmaz, tüccar gibi en faydalı futbolcularını satma hevesini bırakmaz ve bir futbol kulübü yönettiğini tam olarak ruhen ve beynen uygulamazsa,
Mourinho "salla başını al maaşını" deyip geçmiş kariyerinden esinlenerek uykudan uyanmaz, silkinmezse,
Futbolcular "benle sözleşme imzalamıyorlar" diye hırsını kaybedip ve tribün küfürünü baz alıp moralman çökerse,
Ve en önemlisi biz taraftarlar, sabırsız oğlu sabırsız olup ortalığı velveleye verirsek,
BU FENERBAHÇE'NİN HALİ HÜSRANDIR, KONGREDİR VE DAĞINIKLIKTIR!..
Onun için "Ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali/" diye sızlanacağımıza, ikinci yarıda "çok iyi olacak bu Fenerbahçe" demeyi kendimize görev bilelim.
Değişimi yaşayalım ve yaşatalım.
Eksikleri tamamlayalım.
Takımı ateşliyelim.
Monşer anlayışındaki yönetimimiz de artık silkinsin...
Fenerbahçe Survivor ve holding değildir...
Spor kulübünden çok, bir futbol kulübüdür bunu unutmayalım...