Bugün 10 Kasım 2013,
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 75'inci yıldönümü...
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının en mutlu olduğu gün!
Atatürk her 10 Kasım'da büyük saygıyla ve rahmetle anılıyor... Üstelik silah ya da yasa zoruyla değil; tamamen bireylerin özgür iradeleriyle... Kendiliğinden gelişen toplum refleksiyle, inanmışlıkla…
Atatürk ebedi istirahate çekileli 75 yıl olmasına rağmen bu ülkenin aklından, vicdanından silinmedi.
Tarihinden, geçmişinden silinemedi. Bugün onu bu ülkenin vicdanından silmeye çalışanlar yarın öldüklerinde, ölüsü toprağa düştükten sonra unutulacaklar emin olun!
Fikirlerinin altında ezilenler, gölgesi altında üşüyorlar. Ve görüyorlar.
Döneklerin, satılıkların, cahillerin aklından silmek kolay…
Ama bu ülkeyi seven milyonların gönlünden ve aklından kazıyamayacaklarını görüyorlar...
Peş para etmez fikirlerin, gerici, karanlığın özlemiyle yanıp tutuşanların öne geçtiği bir karşılaşma diyebiliriz bu günlere… Ama bu karşılaşmanın rövanşında hesabı, Atatürk’ün bu ülkeye armağanı olan demokrasiyle, halk, soracak.
Cumhuriyetin verdiği bireysel özgürlükleri kaybetmeyi kim ister?
Türk insanı son dönem yaşatılanların, aslında vaat edilenler olmadığını bir gün fark edecek.
Tarihsel karanlığın içinden, türlü kısıtlamalardan geçen Atatürk’ün sayesinde eşit yurttaş olan kadınlar, kendilerini eve kapatmaya çalışanları, sandığa kapatacaktır.
Bu ülkenin insanı muhafazakârdır ve dini duyguları yüksek, manevi duyguları güçlüdür...
Ama bu ülkenin dini duyguları yüksek halkın çoğunluğu hiç bir zaman nankör olmamıştır.
Bu ülkenin insanı, kendisini karanlıktan çıkaran yolu bilir.
Bu ülkenin insanı, aydınlığa ulaşan yolun hangi fikirlerden geçtiğini bilir.
Bu ülkenin insanı, hayatını ortaya koyup, esaret halindeki bir topluluktan bir halk, bir ulus yaratan insanı unutmaz, ona nankörlük etmez.
Bir kısmı fotoğraflarının indirilmesine sessiz kalabilir, madalyalardan isminin, kitaplardan resminin silinmesi karşısında susmuş görünebilir. Yıllarca, yokluğa, savaşlara, esarete, ekonomik ve siyasi engellere rağmen bir ulus yaratan yüce bir insana karşı yapılan düşmanlığa bu ülkede yaşayan büyük çoğunluk “yeter” dediği zaman bugünün kodamanları, bugünün muktedirleri tıpkı dün düşmanla işbirliği içindeki sadrazamlar gibi, padişah gibi arkasına bakmadan kaçacaklardır.
Bu halkın gücü her şeye yeter.
Ve her şeye rağmen bugünün muktedirleri bunu biliyorlar.
Bu halkın gönlünden silemediklerini görüyorlar, silemeyeceklerini de biliyorlar.
Bu yüzdendir kızgınlıkları, çekememezlikleri…
Güneş her gün bir kere doğuyor, bir kere batıyor…
Ama Mustafa Kemal aydınlığı rüyalarına giriyor. Korkuyorlar.
Kızıyorlar, çünkü ne yapsalar bu ülkenin üstündeki Mustafa Kemal bulutunu yok edemiyorlar.
Kıskanıyorlar, çünkü ne yapsalar onun büyüklüğüne ve yüceliğine erişemiyorlar.
Ve kıskançlıkları her gün biraz daha artıyor.
www.twitter.com/yolagiden
">
Bugün 10 Kasım 2013,
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 75'inci yıldönümü...
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının en mutlu olduğu gün!
Atatürk her 10 Kasım'da büyük saygıyla ve rahmetle anılıyor... Üstelik silah ya da yasa zoruyla değil; tamamen bireylerin özgür iradeleriyle... Kendiliğinden gelişen toplum refleksiyle, inanmışlıkla…
Atatürk ebedi istirahate çekileli 75 yıl olmasına rağmen bu ülkenin aklından, vicdanından silinmedi.
Tarihinden, geçmişinden silinemedi. Bugün onu bu ülkenin vicdanından silmeye çalışanlar yarın öldüklerinde, ölüsü toprağa düştükten sonra unutulacaklar emin olun!
Fikirlerinin altında ezilenler, gölgesi altında üşüyorlar. Ve görüyorlar.
Döneklerin, satılıkların, cahillerin aklından silmek kolay…
Ama bu ülkeyi seven milyonların gönlünden ve aklından kazıyamayacaklarını görüyorlar...
Peş para etmez fikirlerin, gerici, karanlığın özlemiyle yanıp tutuşanların öne geçtiği bir karşılaşma diyebiliriz bu günlere… Ama bu karşılaşmanın rövanşında hesabı, Atatürk’ün bu ülkeye armağanı olan demokrasiyle, halk, soracak.
Cumhuriyetin verdiği bireysel özgürlükleri kaybetmeyi kim ister?
Türk insanı son dönem yaşatılanların, aslında vaat edilenler olmadığını bir gün fark edecek.
Tarihsel karanlığın içinden, türlü kısıtlamalardan geçen Atatürk’ün sayesinde eşit yurttaş olan kadınlar, kendilerini eve kapatmaya çalışanları, sandığa kapatacaktır.
Bu ülkenin insanı muhafazakârdır ve dini duyguları yüksek, manevi duyguları güçlüdür...
Ama bu ülkenin dini duyguları yüksek halkın çoğunluğu hiç bir zaman nankör olmamıştır.
Bu ülkenin insanı, kendisini karanlıktan çıkaran yolu bilir.
Bu ülkenin insanı, aydınlığa ulaşan yolun hangi fikirlerden geçtiğini bilir.
Bu ülkenin insanı, hayatını ortaya koyup, esaret halindeki bir topluluktan bir halk, bir ulus yaratan insanı unutmaz, ona nankörlük etmez.
Bir kısmı fotoğraflarının indirilmesine sessiz kalabilir, madalyalardan isminin, kitaplardan resminin silinmesi karşısında susmuş görünebilir. Yıllarca, yokluğa, savaşlara, esarete, ekonomik ve siyasi engellere rağmen bir ulus yaratan yüce bir insana karşı yapılan düşmanlığa bu ülkede yaşayan büyük çoğunluk “yeter” dediği zaman bugünün kodamanları, bugünün muktedirleri tıpkı dün düşmanla işbirliği içindeki sadrazamlar gibi, padişah gibi arkasına bakmadan kaçacaklardır.
Bu halkın gücü her şeye yeter.
Ve her şeye rağmen bugünün muktedirleri bunu biliyorlar.
Bu halkın gönlünden silemediklerini görüyorlar, silemeyeceklerini de biliyorlar.
Bu yüzdendir kızgınlıkları, çekememezlikleri…
Güneş her gün bir kere doğuyor, bir kere batıyor…
Ama Mustafa Kemal aydınlığı rüyalarına giriyor. Korkuyorlar.
Kızıyorlar, çünkü ne yapsalar bu ülkenin üstündeki Mustafa Kemal bulutunu yok edemiyorlar.
Kıskanıyorlar, çünkü ne yapsalar onun büyüklüğüne ve yüceliğine erişemiyorlar.
Ve kıskançlıkları her gün biraz daha artıyor.
www.twitter.com/yolagiden