Son zamanlarda gündemde olan iki konu çok dikkatimi çekti, biri Jeniffer Lopez’ in Kıbrıs konserini iptal etmesi, diğeri Şahan ve Berrak Tüzünataç’ ın öpüşürken, koklaşırken terasta yakalanmaları.
Önce Jeniffer Lopez olayına bakıyorum. Kadın konseri iptal etti diye, ne koca popolu olduğu, Lopez değil, Lopet olduğu aynen Opet gibi…. Yok efendim yalnızca koca poposunu sallamaktan başka bir marifeti olmadığı. Bronx denen, Sulukule benzeri bir yerde büyüdüğü, dolayısıyla kenar mahalle dilberliği, ondan da ancak bu kadarı beklendiği falan gibi bir sürü hakaretler havada uçuştu. Neyse halk Taksim meydanı’ nda protesto gösterileri yapmadı, ona sevindim. Gerçi Başbakan’ dan bir One Minute azarı bekliyordum ama neyse ki iş oralara gitmedi.
Bu ne lüzumsuz düşünce tarzıdır. Kadın gelir, gelmez, K.K.T.C tanır tanımaz. Tanısa ne olur, tanımsa ne? Çok mu önemli, ne kadar egomuz yüksek, inanılır gibi değil. Hukuki ya da maddi yaptırımlarınız varsa, çok rahatsız olmuşsanız onları yaparsınız. Mesela albümünü almazsınız diyelim, yurtdışında konseri oldu, siz de orada bulunuyorsunuz, konserine gitmezsiniz olur biter.
Kadın çok başarılı bir dünya starı, zaten onun için davet edilmiş, gelmemiş, gelmeyince vay koca popolu, kenar mahalle starından da bu kadar ezik psikolojisine girmek çok gereksiz. Yok kaprisliymiş, bilmem neymiş. Ayrıca tabii kaprisli olacak, bir konser veriyor, aylarca o konsere hazırlanıyor, binlerce kişinin önünde, devasal konser salonları, stadyumlar doluyor. Koskoca bir ekip, ne olacaktı yani kadın, sıradan bir ev kadını gibi mi davranacaktı. Tabii ki, belli sıra dışı bir takım istekleri olacak. Bunları anlamamak bile son derece basit bir mantık gerektirir. Bunları aşmak, kendini geliştirmek lazım. Hele de köşe yazıyorsan.
Diğer çok konuşulan gündemde olan olay, Berrak ve Şahan’ ın öpüşmesi. Orada da, benim anlamadığım, insanların teraslarında ne yaptıklarını, gözetlemek, fotograf çekmek, bir anlamda röntgencilik demektir. Yani bu insanlar, evlerinin içinde, balkonlarında, havuzun içinde, istediği gibi yaşar, insanların yaşam alanı. Niye görüntü alınıyor ki? Çok yanlış. Bu magazini ucuzlaştıran, kalitesizleştiren bir tavır.
Sokağın ortasında, halka açık bir yerde öpüşüyorlardır, o zaman çeker haber yaparsın. Ama evinin dışında ya da içinde gizlice çekmek, röntgenlemek gibi bir şey, bunun da basın yoluyla gerçekleştirilmesi.
Yok Berrak, sanatçı, entelektüel duruşunu, Recep İvedik’ le birlikte olarak yıkmış saçmalıklarına ne demek lazım, nerden başlamak lazım. Bir kere Şahan Gökbakar ayrı, Recep İvedik ayrı, ne alaka yani. İnsanlar her oynadığı kimlikle özdeşleştirilecekse, yandılar o zaman, böyle saçmalık mı olur. Bu yorumları da, yıllardır gazetecilik yapan Tv eleştirmenleri yapıyor. O zaman zaten diğer köşe yazarları ne yazarsa yazsın, su götürür. En sivrileri bunu yaparsa, diğerleri, kaş göz yarsa da hiçbir şey olmaz. Sonra Berrak devam ediyor. Şahan beni öpmek istedi, sonra aramızda bir şey olmadı, evine gitti.
Bu açıklamaya da gerek yok. Çünkü, kime ne, sonra ne olup bittiğinden, ayrıca Berrak istediğini söylesin, o pozlardan sonra herkes kendi istediği gibi düşünür. Bence açıklamaya bile gerek yok. Yapılacak tek açıklama, özel hayata basın yoluyla müdahele edilmesidir. Gerisi kimseyi ilgilendirmez.
Sonra ben medyada ki bazı insanların davranışlarını beğenmiyorum deyince, insanlar snob zannediyor. Bu iki örnek neden beğenmediğimi anlatan çok net iki olay.
Ne sanatçının duruşunu tavrını beğeniyorum, ne köşe yazarının yazısını, olayı değerlendirmesini….Bu yazarların yazılarını, çok yerindeymiş gibi yayınlayan internet sitelerinin tavırlarını da beğenmiyorum. Kimse kusura bakmasın….
">
Son zamanlarda gündemde olan iki konu çok dikkatimi çekti, biri Jeniffer Lopez’ in Kıbrıs konserini iptal etmesi, diğeri Şahan ve Berrak Tüzünataç’ ın öpüşürken, koklaşırken terasta yakalanmaları.
Önce Jeniffer Lopez olayına bakıyorum. Kadın konseri iptal etti diye, ne koca popolu olduğu, Lopez değil, Lopet olduğu aynen Opet gibi…. Yok efendim yalnızca koca poposunu sallamaktan başka bir marifeti olmadığı. Bronx denen, Sulukule benzeri bir yerde büyüdüğü, dolayısıyla kenar mahalle dilberliği, ondan da ancak bu kadarı beklendiği falan gibi bir sürü hakaretler havada uçuştu. Neyse halk Taksim meydanı’ nda protesto gösterileri yapmadı, ona sevindim. Gerçi Başbakan’ dan bir One Minute azarı bekliyordum ama neyse ki iş oralara gitmedi.
Bu ne lüzumsuz düşünce tarzıdır. Kadın gelir, gelmez, K.K.T.C tanır tanımaz. Tanısa ne olur, tanımsa ne? Çok mu önemli, ne kadar egomuz yüksek, inanılır gibi değil. Hukuki ya da maddi yaptırımlarınız varsa, çok rahatsız olmuşsanız onları yaparsınız. Mesela albümünü almazsınız diyelim, yurtdışında konseri oldu, siz de orada bulunuyorsunuz, konserine gitmezsiniz olur biter.
Kadın çok başarılı bir dünya starı, zaten onun için davet edilmiş, gelmemiş, gelmeyince vay koca popolu, kenar mahalle starından da bu kadar ezik psikolojisine girmek çok gereksiz. Yok kaprisliymiş, bilmem neymiş. Ayrıca tabii kaprisli olacak, bir konser veriyor, aylarca o konsere hazırlanıyor, binlerce kişinin önünde, devasal konser salonları, stadyumlar doluyor. Koskoca bir ekip, ne olacaktı yani kadın, sıradan bir ev kadını gibi mi davranacaktı. Tabii ki, belli sıra dışı bir takım istekleri olacak. Bunları anlamamak bile son derece basit bir mantık gerektirir. Bunları aşmak, kendini geliştirmek lazım. Hele de köşe yazıyorsan.
Diğer çok konuşulan gündemde olan olay, Berrak ve Şahan’ ın öpüşmesi. Orada da, benim anlamadığım, insanların teraslarında ne yaptıklarını, gözetlemek, fotograf çekmek, bir anlamda röntgencilik demektir. Yani bu insanlar, evlerinin içinde, balkonlarında, havuzun içinde, istediği gibi yaşar, insanların yaşam alanı. Niye görüntü alınıyor ki? Çok yanlış. Bu magazini ucuzlaştıran, kalitesizleştiren bir tavır.
Sokağın ortasında, halka açık bir yerde öpüşüyorlardır, o zaman çeker haber yaparsın. Ama evinin dışında ya da içinde gizlice çekmek, röntgenlemek gibi bir şey, bunun da basın yoluyla gerçekleştirilmesi.
Yok Berrak, sanatçı, entelektüel duruşunu, Recep İvedik’ le birlikte olarak yıkmış saçmalıklarına ne demek lazım, nerden başlamak lazım. Bir kere Şahan Gökbakar ayrı, Recep İvedik ayrı, ne alaka yani. İnsanlar her oynadığı kimlikle özdeşleştirilecekse, yandılar o zaman, böyle saçmalık mı olur. Bu yorumları da, yıllardır gazetecilik yapan Tv eleştirmenleri yapıyor. O zaman zaten diğer köşe yazarları ne yazarsa yazsın, su götürür. En sivrileri bunu yaparsa, diğerleri, kaş göz yarsa da hiçbir şey olmaz. Sonra Berrak devam ediyor. Şahan beni öpmek istedi, sonra aramızda bir şey olmadı, evine gitti.
Bu açıklamaya da gerek yok. Çünkü, kime ne, sonra ne olup bittiğinden, ayrıca Berrak istediğini söylesin, o pozlardan sonra herkes kendi istediği gibi düşünür. Bence açıklamaya bile gerek yok. Yapılacak tek açıklama, özel hayata basın yoluyla müdahele edilmesidir. Gerisi kimseyi ilgilendirmez.
Sonra ben medyada ki bazı insanların davranışlarını beğenmiyorum deyince, insanlar snob zannediyor. Bu iki örnek neden beğenmediğimi anlatan çok net iki olay.
Ne sanatçının duruşunu tavrını beğeniyorum, ne köşe yazarının yazısını, olayı değerlendirmesini….Bu yazarların yazılarını, çok yerindeymiş gibi yayınlayan internet sitelerinin tavırlarını da beğenmiyorum. Kimse kusura bakmasın….