Bazen "dalga" konusu olan ancak bence çok önemli bir bayram ve hatırlama günü...
1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı, limanları, tersaneleri, gemi üretimi, okulları, ticaret filosu, armadası, kıta sahanlığı, kara suları, Münhasır Ekonomik Bölge ihdası ile Türk bayrağını daha da yükseltme mecburiyetimizi hatırlatmalıdır.
Ne ki "Lozan" ve "Montrö"nün bile akılsız tartışmalara konu eldiği ülkemizde, bu bayramın önemini, bu konudaki kazanımların değerini kavramaya nefesimiz yetmiyor gibi...
Alık, balık, kalabalık!
Vaziyet budur!
Denizin ve denizciliğin önemini en iyi ve ilkin kavrayan da Atatürk olmuştur...
O'nun ulusa ses verişinde; "... limanları, tersaneleri zapt edilmiş..." bir ülkenin, bağımsızlık rotasını hiç bırakmaması öğüdü ve dileği ana fikirdir.
Peki bu gün gelin bu genel fikrin içinde limanların durumunu irdeleyelim ve denizcilik refleksimizin nasıl köreltilmek istendiğini bir kez daha anlayalım...
Hani şu özelleştirilen, işletmecilik ihalesi bağlamından koparılmış, içine mafyöz artıklarının sintine bıraktığı limanlarımız...
Bir kere, tüm limanların devlet işletmeciliğinde olması esastır.
Limanlar, yazlıkçı kampı veya bohem otelleri değildir, lojistik, taşımacılık ve turizm hareketliliği açısından güven ve önem katsayısı artan girizgahlar, barınaklar ve kalkış noktalarıdır.
Limanlar; yat-kotra barınağı, turistik gemilerin durağı veya yük depolama ünitesi olarak ayırmadan ifade etmeliyim ki; stratejik iktisadi varlıklarımızdır.
Deniz ticaretimizi geliştirmede özel sektörün katılımı ne denli değerliyse, limanların da devlet tarafından işletilmesi o denli önemlidir.
Aynı zamanda kara-yolu ve demir-yolu yük ve nakliye taşımacılığıyla entegre ulaştırma işlerimize de katma değer sağlayacak limanlarımız, Mavi Vatan'dan su ürünleri tarımına iktisadi verimini ve güvenini artırmak istediğimiz ülkemiz için, birer sancak, birer nişangah, birer kale, birer gözlem-evi olarak işlev görmelidir.
Öyle midir? Değildir.
İşte 1 Temmuz'u kutladığımız koşullar bunlardır.
Daha sayılacak bir çok olumsuz örnek vardır, her biri de rotamızdan saptığımızı kanıtlamaktadır...
">
Bazen "dalga" konusu olan ancak bence çok önemli bir bayram ve hatırlama günü...
1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı, limanları, tersaneleri, gemi üretimi, okulları, ticaret filosu, armadası, kıta sahanlığı, kara suları, Münhasır Ekonomik Bölge ihdası ile Türk bayrağını daha da yükseltme mecburiyetimizi hatırlatmalıdır.
Ne ki "Lozan" ve "Montrö"nün bile akılsız tartışmalara konu eldiği ülkemizde, bu bayramın önemini, bu konudaki kazanımların değerini kavramaya nefesimiz yetmiyor gibi...
Alık, balık, kalabalık!
Vaziyet budur!
Denizin ve denizciliğin önemini en iyi ve ilkin kavrayan da Atatürk olmuştur...
O'nun ulusa ses verişinde; "... limanları, tersaneleri zapt edilmiş..." bir ülkenin, bağımsızlık rotasını hiç bırakmaması öğüdü ve dileği ana fikirdir.
Peki bu gün gelin bu genel fikrin içinde limanların durumunu irdeleyelim ve denizcilik refleksimizin nasıl köreltilmek istendiğini bir kez daha anlayalım...
Hani şu özelleştirilen, işletmecilik ihalesi bağlamından koparılmış, içine mafyöz artıklarının sintine bıraktığı limanlarımız...
Bir kere, tüm limanların devlet işletmeciliğinde olması esastır.
Limanlar, yazlıkçı kampı veya bohem otelleri değildir, lojistik, taşımacılık ve turizm hareketliliği açısından güven ve önem katsayısı artan girizgahlar, barınaklar ve kalkış noktalarıdır.
Limanlar; yat-kotra barınağı, turistik gemilerin durağı veya yük depolama ünitesi olarak ayırmadan ifade etmeliyim ki; stratejik iktisadi varlıklarımızdır.
Deniz ticaretimizi geliştirmede özel sektörün katılımı ne denli değerliyse, limanların da devlet tarafından işletilmesi o denli önemlidir.
Aynı zamanda kara-yolu ve demir-yolu yük ve nakliye taşımacılığıyla entegre ulaştırma işlerimize de katma değer sağlayacak limanlarımız, Mavi Vatan'dan su ürünleri tarımına iktisadi verimini ve güvenini artırmak istediğimiz ülkemiz için, birer sancak, birer nişangah, birer kale, birer gözlem-evi olarak işlev görmelidir.
Öyle midir? Değildir.
İşte 1 Temmuz'u kutladığımız koşullar bunlardır.
Daha sayılacak bir çok olumsuz örnek vardır, her biri de rotamızdan saptığımızı kanıtlamaktadır...