Geçen kış Davos’ta yapılan Ekonomik Forum yıllık toplantısında İtalyan Maliye Bakanı ortalığı karıştırmıştı. Konu, Türkiye’ye yansımadı ama aslında Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren bir sinir ucuna dokunulmuştu. Bir gazetecinin, Davos’ta İtalyan Bakana sorduğu, İtalya Avro Para Birliğinden çıkabilir mi sorusu İtalyan Bakan çıldırmıştı. Bakanın Davos’taki abartılı hali Şubat ayında İtalya’da ciddi bir tartışmayı tetikledi ve bu tartışma halen seçimlere giden İtalya’da devam etmekte.
Son iki analizimde Türkiye’nin AB’nin dağılması halinde ciddi ciddi ”B” hatta ”C” planı hazırlıklarına girmesi gerektiğini irdeledim. Temcit plavı gibi üçüncü bir kez bu konuya girmek istemiyordum, ama 6 AB İçişleri Bakanı’nın Almanya’nın Heiligendamm kentinde 23 Mart’ta yaptıkları toplantı ve toplantı konusu beni AB konusuna tekrar döndürdü.
Yapılan Antlaşmalar Türkiye’yi İlgilendiriyor :
6 İçişleri Bakanı ülkelerine yeni antlaşmalarla döndüler. Antlaşmaya varılan konular ve koordinasyon aşağıdaki alanlarda yapılacak :
a) İnsan Kaçakçılığı
b) Uyuşturucu Nakil ve Ticareti
c) Terörizm
d) Göçmenlerin kültürel entegrasyonu.
Yukarıdaki 4 konu Türkiye’yi ve vatandaşlarını birebir ilgilendirmekte. Gerçekçi olmak gerekirse, insan kaçakçılığı konusunda Türkiye kilit ülkelerden biri ve birçok müteşebbis (!) vatandaşımız bu sektörlerde aktif. Aynı şekilde Uyusturucu imalatı, nakli ve dağıtımında Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan zincirde, aşiret, ’toprak’, etnik bağlantılı vatandaşlarımız hayli başarılı. Terorizm konusu ve uyuşturucu sektörünün zaten organik bağlantılarının olduğunu ’Sağır Sultan’ bile duydu.
İçişleri Bakanlarının ilgilendiği konular belki önemli ama bu konuların şimdi gündeme gelmesi ve zamanlaması da bir o kadar önemli Brüksel’de 25 devlet başkanı ve başbakan zaman zaman açık kavgaya dönüşen toplantıya katılırken, Heiligendamm’da buluşan 6 İç işleri Bakanı sonuç alıcı toplantılarını toparlamakla meşguldüler. AB’nin 6 büyük ülkesi olan, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve Polonya’nın toplam nüfusu 340 milyona ulaşmakta ve bu ülkelerin Içişleri Bakanları kendi aralarında bağlayıcı bir toplantı yapabildiler.
Kurumsal Kriz Derinleşirken :
AB şu anda kurumsal bir kriz yaşamakta. Ortak para politikası var fakat mali politikası yok. AB’nin ortak politik kurumuda yok. Geçtiğimiz yıl Avrupa Anayasası yazılması çalışmaları yıkıldı gitti ve milliyetçilik dalgası ortak politik hedefler yaratma çabasını ezdi geçti. Yükselen milliyetçilik dalgası sadece ortak politik kurumları değil AB’nin temeli olan Ortak Pazarı da silkelemekte . Üstüne üstlük ortak enerji politikası olmayan AB temel konularda bile anlaşamamakta.
6’li Grup Yeni Model Olabilir
İşte, bu krizlerin yaşandığı ortamda, 6 bakanın sonuç alıcı toplantısı, sürtüşmelere yol açan, 25 üyelik masraflı toplantılara karşı alternatif olabilir. 6 büyük üyenin aldığı kararlar diğer küçük üyelere empoze edilebilir. Bütün üyeler varılan antlaşmaları imzalamasalar da veya sakınca koysalar da, bu yeni model, AB’nin geçiş dönemi için daha başarılı olabilir.
Yeni modelin Hz. Ali’nin kılıcı gibi iki taraflı kestiğini de unutmamak gerek. Yeni model, AB çerçevesinin dışına çıkarak, Brüksel’i, AB Komisyonu’nu, Parlementosunu ve bürokrasisini by-pass ederek sonuç almakta ama aynı zamanda başarısızlığı da teyit etmekte.
AB’nin global süper güç olma hayali bu şekilde suya düşmekte. AB’nin egemenlik sorunları nedeni ile paralize olmuş karar verme mekanizmaları en azından 6’lı grup çözümü ile hayat bulmakta.
Türkiye’yi İlgilendiren :
Kısa vadede vatandaşlar Avrupa’ya giderken artık daha sıkı gözden geçirilecekler. Buna hazır olun lütfen. Önümüzdeki aylarda, İspanya, İngiltere ve Polonya gibi ülkelerde Türk vatandaşlarının tutuklandığı haberlerini bol bol izleyeceksiniz. Her şekilde Türk vatandaşlarının AB içinde seyahat özgürlüğünün giderek zorlaştığını göreceksiniz.
Uzun vadede çok daha ciddi sorunlarla karşılaşmaya hazır olmakta fayda var. Bir defa daha tekrarlıyorum, global anlamda treni kaçıran Avrupa’nın, kendi içine dönük ’safları sıklaştırma’ ruh halinde, Türkiye’ye yer var mı ?
Sayın ’Büyüklerimizin’ bu konularda kafa yormalarını ve vatandaşa karşı samimi olmalarını temenni ediyorum.
Bazen insanın aklına bir soru takılır. Bir isimde saklı gizem nedir ? diyerek . 6 İçişleri Bakanının toplandığı ve Türk vatandaşlarını doğrudan ilgilendirecek kararlar aldığı Alman kentinin adı Heiligendamm. Türkçe’ye çevirirsek kentin adı ‘Kutsal Baraj’ veya ‘Azizler Baraji’ oluyor !!!!
Durumu bundan daha iyi özetleyecek başka hangi kent adı olamazdı. Aman Tanrım !!!!
">
Geçen kış Davos’ta yapılan Ekonomik Forum yıllık toplantısında İtalyan Maliye Bakanı ortalığı karıştırmıştı. Konu, Türkiye’ye yansımadı ama aslında Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren bir sinir ucuna dokunulmuştu. Bir gazetecinin, Davos’ta İtalyan Bakana sorduğu, İtalya Avro Para Birliğinden çıkabilir mi sorusu İtalyan Bakan çıldırmıştı. Bakanın Davos’taki abartılı hali Şubat ayında İtalya’da ciddi bir tartışmayı tetikledi ve bu tartışma halen seçimlere giden İtalya’da devam etmekte.
Son iki analizimde Türkiye’nin AB’nin dağılması halinde ciddi ciddi ”B” hatta ”C” planı hazırlıklarına girmesi gerektiğini irdeledim. Temcit plavı gibi üçüncü bir kez bu konuya girmek istemiyordum, ama 6 AB İçişleri Bakanı’nın Almanya’nın Heiligendamm kentinde 23 Mart’ta yaptıkları toplantı ve toplantı konusu beni AB konusuna tekrar döndürdü.
Yapılan Antlaşmalar Türkiye’yi İlgilendiriyor :
6 İçişleri Bakanı ülkelerine yeni antlaşmalarla döndüler. Antlaşmaya varılan konular ve koordinasyon aşağıdaki alanlarda yapılacak :
a) İnsan Kaçakçılığı
b) Uyuşturucu Nakil ve Ticareti
c) Terörizm
d) Göçmenlerin kültürel entegrasyonu.
Yukarıdaki 4 konu Türkiye’yi ve vatandaşlarını birebir ilgilendirmekte. Gerçekçi olmak gerekirse, insan kaçakçılığı konusunda Türkiye kilit ülkelerden biri ve birçok müteşebbis (!) vatandaşımız bu sektörlerde aktif. Aynı şekilde Uyusturucu imalatı, nakli ve dağıtımında Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan zincirde, aşiret, ’toprak’, etnik bağlantılı vatandaşlarımız hayli başarılı. Terorizm konusu ve uyuşturucu sektörünün zaten organik bağlantılarının olduğunu ’Sağır Sultan’ bile duydu.
İçişleri Bakanlarının ilgilendiği konular belki önemli ama bu konuların şimdi gündeme gelmesi ve zamanlaması da bir o kadar önemli Brüksel’de 25 devlet başkanı ve başbakan zaman zaman açık kavgaya dönüşen toplantıya katılırken, Heiligendamm’da buluşan 6 İç işleri Bakanı sonuç alıcı toplantılarını toparlamakla meşguldüler. AB’nin 6 büyük ülkesi olan, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve Polonya’nın toplam nüfusu 340 milyona ulaşmakta ve bu ülkelerin Içişleri Bakanları kendi aralarında bağlayıcı bir toplantı yapabildiler.
Kurumsal Kriz Derinleşirken :
AB şu anda kurumsal bir kriz yaşamakta. Ortak para politikası var fakat mali politikası yok. AB’nin ortak politik kurumuda yok. Geçtiğimiz yıl Avrupa Anayasası yazılması çalışmaları yıkıldı gitti ve milliyetçilik dalgası ortak politik hedefler yaratma çabasını ezdi geçti. Yükselen milliyetçilik dalgası sadece ortak politik kurumları değil AB’nin temeli olan Ortak Pazarı da silkelemekte . Üstüne üstlük ortak enerji politikası olmayan AB temel konularda bile anlaşamamakta.
6’li Grup Yeni Model Olabilir
İşte, bu krizlerin yaşandığı ortamda, 6 bakanın sonuç alıcı toplantısı, sürtüşmelere yol açan, 25 üyelik masraflı toplantılara karşı alternatif olabilir. 6 büyük üyenin aldığı kararlar diğer küçük üyelere empoze edilebilir. Bütün üyeler varılan antlaşmaları imzalamasalar da veya sakınca koysalar da, bu yeni model, AB’nin geçiş dönemi için daha başarılı olabilir.
Yeni modelin Hz. Ali’nin kılıcı gibi iki taraflı kestiğini de unutmamak gerek. Yeni model, AB çerçevesinin dışına çıkarak, Brüksel’i, AB Komisyonu’nu, Parlementosunu ve bürokrasisini by-pass ederek sonuç almakta ama aynı zamanda başarısızlığı da teyit etmekte.
AB’nin global süper güç olma hayali bu şekilde suya düşmekte. AB’nin egemenlik sorunları nedeni ile paralize olmuş karar verme mekanizmaları en azından 6’lı grup çözümü ile hayat bulmakta.
Türkiye’yi İlgilendiren :
Kısa vadede vatandaşlar Avrupa’ya giderken artık daha sıkı gözden geçirilecekler. Buna hazır olun lütfen. Önümüzdeki aylarda, İspanya, İngiltere ve Polonya gibi ülkelerde Türk vatandaşlarının tutuklandığı haberlerini bol bol izleyeceksiniz. Her şekilde Türk vatandaşlarının AB içinde seyahat özgürlüğünün giderek zorlaştığını göreceksiniz.
Uzun vadede çok daha ciddi sorunlarla karşılaşmaya hazır olmakta fayda var. Bir defa daha tekrarlıyorum, global anlamda treni kaçıran Avrupa’nın, kendi içine dönük ’safları sıklaştırma’ ruh halinde, Türkiye’ye yer var mı ?
Sayın ’Büyüklerimizin’ bu konularda kafa yormalarını ve vatandaşa karşı samimi olmalarını temenni ediyorum.
Bazen insanın aklına bir soru takılır. Bir isimde saklı gizem nedir ? diyerek . 6 İçişleri Bakanının toplandığı ve Türk vatandaşlarını doğrudan ilgilendirecek kararlar aldığı Alman kentinin adı Heiligendamm. Türkçe’ye çevirirsek kentin adı ‘Kutsal Baraj’ veya ‘Azizler Baraji’ oluyor !!!!
Durumu bundan daha iyi özetleyecek başka hangi kent adı olamazdı. Aman Tanrım !!!!