Koronavirüs ya da Covid-19 salgını ile mücedele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle; eğitim öğretim, okullardaki servis ve yemek, yurt ve barınma, konaklama ve seyahat ile tv spor yayını gibi birçok hizmet yerine getirilememektedir.
Tüketiciler açısından hizmetten yararlanamama, hizmet veren işletmeler açısından da hizmeti yerine getirememe halleri söz konusudur. Bu süreçte, tüketiciler açısından aylık periyodik ücretlerin ödenip ödenmemesi ya da hizmetten yararlanılmadığından daha önce peşin ödenmiş ücretlerin geri iadesine ilişkin sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, bugün telefonla arayan bir anne, “Kızım özel bir öğrenci yurdunda kalıyordu. Şimdi uzaktan üniversite eğitimine devam ediyor. Bundan sonra yurtta kalmayacak. Mart ayı aylık ücretini ödemedim, henüz Nisan ayını da ödemedim. Ne yapmalıyım?” diye sorarken, bir başka tüketici “Uçuşu iptal edilen yurtdışı uçak biletimin bedeli havayolu şirketi tarafından iade edilmiyor, müşteri hizmetleri biletinizi açığa alabiliriz diyor, biz artık yurtdışına seyahat etmek istemiyoruz. Ne yapabiliriz?” şeklinde sorununu dile getirmektedir.
Benzer değişik sorunlarla bizlere ulaşan çok sayıda tüketici, sorunlarına çözüm aramakta, mağduriyetlerini gidermeye çalışmaktadır.
Bu nedenle, koronavirüs sürecinde tüketicilerimizi bilgilendirmek ve yetkililerin dikkatini çekmek üzere, görüş ve önerilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
BİRİNCİSİ;
Salgın nedeniyle dünya ve ülkemiz çok zor bir süreçten geçmektedir. Ekonomik ve sosyal açıdan, hem tüketiciler hem de işletmeler zor günler geçirmektedir. Zorunlu olarak, hayat tarzımızı ve günlük tercihlerimizi değiştirmiş bulunuyoruz. Hukuki açıdan bir mücbir sebep hali söz konusudur. Bu nedenle, öncelikle mevcut durum dikkate alınarak, tüketicilerin ekonomik çıkarları korunarak ve tüketiciler istismar edilmeden, karşılıklı güven ve anlayış içerisinde, her birimiz çözüm odaklı olmak zorundayız.
İKİNCİSİ,
Tüketicilerin korunması, Anayasamızın 172. Maddesinde “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder” hükmü ile anayasal güvence altına alınmıştır. Tüketicilerin ekonomik çıkarları başta olmak üzere, onların maddi zararlarını gidermek üzere, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan çok sayıda uygulama yönetmeliği yürürlükte bulunmaktadır. Yine, “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik” gibi, değişik yasa ve yönetmeliklerde, tüketicilerimizin haklarını korumaya yönelik çok sayıda yasal düzenleme mevcut bulunmaktadır. Ayrıca, uyuşmazlıkların çözümünde, Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri faaliyettedir. Bu açıdan, ülkemizde tüketicilerin korunması, başta Anayasa hükümleri olmak üzere, yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır.
ÜÇÜNCÜSÜ,
Günlük hayatta “Söz uçar, yazı kalır” diye kullandığımız “Özellikle ticari konularda, para ve mal alışverişlerinde işlemlerin mutlaka yazılı olarak yapılması gerektiğini” vurgulayan bir söz vardır.
Günümüzde, telefon konuşmaları, sms ve e-posta mesajları iletişim açısından çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu kayıtlar muhafaza edilebilmektedir. Ancak, hizmet aldığımız bir okul, bir yurt, bir havayolu şirketi ya da bir seyahat acentası ile iletişime geçerken, bir sorunumuzu, bir talebimizi iletirken, bunu mutlaka yazılı olarak (Faks, e-posta mesajı, iadeli taahhütlü mektup veya noterden ihtarname şeklinde) yapmamızda, bunların bir örneğini saklamamızda yarar bulunmaktadır. Çünkü, ileriki günlerde yasal yollara başvurduğumuzda, maddi delil olarak bu yazışmalara ihtiyacımız olacaktır. Firmaların müşteri hizmetleri çalışanlarının sözlü açıklamalarına ya da taleplerimize olumsuz sözlü dönüşlerine rağmen, mağduriyet ya da taleplerimizi mutlaka yazılı olarak yapmalıyız. Firmaların yazılı cevaplarını, e-posta, sms mesajlarını, hatta whatsapp yazışmalarını bile mutlaka saklamalıyız.
DÖRDÜNCÜSÜ,
Bir sorun ya da mağduriyetimizi anlatırken, bir talebimizi iletirken, dilekçe ya da yazılarımızda “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmelik hükümleri gereğince” veya “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince” gibi yasa veya yönetmelik ibarelerini mutlaka yazmalı, “Mağduriyetimin giderilmesini” veya “Ücretimin iade edilmesini istiyorum” şeklinde taleplerimizi açıkca belirtmeliyiz.
Yazılı dilekçe veya başvurularımızda, karşılaştığımız sorunları ve taleplerimizi açıkladıktan sonra, cümlenin son paragrafını, “Aksi halde tüm yasal yollara başvurarak, şikayet hakkımızı kullanacağım” şeklinde sonlandırmalıyız.
BEŞİNCİSİ,
Ülkemizde tüketici sorunlarının çözümünde birinci görevli devlet kurumu, Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’dür. Yayınladıkları rehber ve duyurularla, tüketicileri bilgilendirip, yol göstermektedirler. Bu zor süreçte, tüketicilerin karşılaştıkları sorunların çözümüne ve izleyecekleri yollara ilişkin bir uygulama rehberine ihtiyaç duyulmaktadır.
Uygulamada birliği sağlama ve tüketicilerin tereddütlerini giderme açısından (Özellikle mücbir sebep hali ve hizmet sözleşmeleri açısından) tüketicilerin izleyecekleri yolları adım adım açıklayan, tüketicileri bilgilendirip, onları yönlendiren bir rehberin varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu rehberin, Genel Müdürlük tarafından hazırlanıp, kamuoyuna sunulması yararlı olacaktır.
Tüketiciler Derneği olarak, çok sınırlı imkanlarımızla, tüketicilerimizi bilgilendirme ve bilinçlendirme görevimiz başta olmak üzere, tüketicilerimizin sorunlarını kamuoyu gündemine taşıyarak, sorunlarına çözüm üretmek için gayret gösteriyoruz. Bu zor süreçte, tüketicilerimizin ekonomik çıkarlarının korunmasına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, başta devlet kurumları olmak üzere, her bir kurum, her bir işletme ve her bir STK üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmek zorundadır.
Bu zor günlerin biran önce aşılması ve sağlıklı, güzel günler temennisiyle, saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
25.04.2020
Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği/TÜDER
instagram.com/leventkucuk1
twitter.com/27Ekim
27 Ekim 1965 Osmaniye Doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Mezunu. Aynı üniversitede Maliye (Mali Hukuk) Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı.
1992 yılından itibaren 15 yıl Maliye Bakanlığı Vergi Denetmeni (Müfettişi) olarak İstanbul'da görev yaptı. 10 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İç Denetçi olarak denetim ve danışmanlık görevi yapmaktadır. SMMM ve Bağımsız Denetçi Belgesi sahibidir. Evli, eşi emekli bankacı, 1 kız çocuk babası.
Vergi Müfettişleri (Denetmenleri) Derneği İstanbul Şube Başkanlığı görevinde bulundu.
26.03.2014 tarihinden itibaren, merkezi Bakırköy’de olan, 1995 yılından beri faaliyette bulunan Tüketiciler Derneği-TÜDER Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Bakırköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti ve Bakırköy Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Tüketicileri bilgilendirici, bilinçlendirici ve kamuoyunun dikkatine yönelik çeşitli yazı ve açıklamaları bulunmaktadır.
Koronavirüs ya da Covid-19 salgını ile mücedele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle; eğitim öğretim, okullardaki servis ve yemek, yurt ve barınma, konaklama ve seyahat ile tv spor yayını gibi birçok hizmet yerine getirilememektedir.
Tüketiciler açısından hizmetten yararlanamama, hizmet veren işletmeler açısından da hizmeti yerine getirememe halleri söz konusudur. Bu süreçte, tüketiciler açısından aylık periyodik ücretlerin ödenip ödenmemesi ya da hizmetten yararlanılmadığından daha önce peşin ödenmiş ücretlerin geri iadesine ilişkin sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, bugün telefonla arayan bir anne, “Kızım özel bir öğrenci yurdunda kalıyordu. Şimdi uzaktan üniversite eğitimine devam ediyor. Bundan sonra yurtta kalmayacak. Mart ayı aylık ücretini ödemedim, henüz Nisan ayını da ödemedim. Ne yapmalıyım?” diye sorarken, bir başka tüketici “Uçuşu iptal edilen yurtdışı uçak biletimin bedeli havayolu şirketi tarafından iade edilmiyor, müşteri hizmetleri biletinizi açığa alabiliriz diyor, biz artık yurtdışına seyahat etmek istemiyoruz. Ne yapabiliriz?” şeklinde sorununu dile getirmektedir.
Benzer değişik sorunlarla bizlere ulaşan çok sayıda tüketici, sorunlarına çözüm aramakta, mağduriyetlerini gidermeye çalışmaktadır.
Bu nedenle, koronavirüs sürecinde tüketicilerimizi bilgilendirmek ve yetkililerin dikkatini çekmek üzere, görüş ve önerilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
BİRİNCİSİ;
Salgın nedeniyle dünya ve ülkemiz çok zor bir süreçten geçmektedir. Ekonomik ve sosyal açıdan, hem tüketiciler hem de işletmeler zor günler geçirmektedir. Zorunlu olarak, hayat tarzımızı ve günlük tercihlerimizi değiştirmiş bulunuyoruz. Hukuki açıdan bir mücbir sebep hali söz konusudur. Bu nedenle, öncelikle mevcut durum dikkate alınarak, tüketicilerin ekonomik çıkarları korunarak ve tüketiciler istismar edilmeden, karşılıklı güven ve anlayış içerisinde, her birimiz çözüm odaklı olmak zorundayız.
İKİNCİSİ,
Tüketicilerin korunması, Anayasamızın 172. Maddesinde “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder” hükmü ile anayasal güvence altına alınmıştır. Tüketicilerin ekonomik çıkarları başta olmak üzere, onların maddi zararlarını gidermek üzere, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan çok sayıda uygulama yönetmeliği yürürlükte bulunmaktadır. Yine, “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik” gibi, değişik yasa ve yönetmeliklerde, tüketicilerimizin haklarını korumaya yönelik çok sayıda yasal düzenleme mevcut bulunmaktadır. Ayrıca, uyuşmazlıkların çözümünde, Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri faaliyettedir. Bu açıdan, ülkemizde tüketicilerin korunması, başta Anayasa hükümleri olmak üzere, yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır.
ÜÇÜNCÜSÜ,
Günlük hayatta “Söz uçar, yazı kalır” diye kullandığımız “Özellikle ticari konularda, para ve mal alışverişlerinde işlemlerin mutlaka yazılı olarak yapılması gerektiğini” vurgulayan bir söz vardır.
Günümüzde, telefon konuşmaları, sms ve e-posta mesajları iletişim açısından çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu kayıtlar muhafaza edilebilmektedir. Ancak, hizmet aldığımız bir okul, bir yurt, bir havayolu şirketi ya da bir seyahat acentası ile iletişime geçerken, bir sorunumuzu, bir talebimizi iletirken, bunu mutlaka yazılı olarak (Faks, e-posta mesajı, iadeli taahhütlü mektup veya noterden ihtarname şeklinde) yapmamızda, bunların bir örneğini saklamamızda yarar bulunmaktadır. Çünkü, ileriki günlerde yasal yollara başvurduğumuzda, maddi delil olarak bu yazışmalara ihtiyacımız olacaktır. Firmaların müşteri hizmetleri çalışanlarının sözlü açıklamalarına ya da taleplerimize olumsuz sözlü dönüşlerine rağmen, mağduriyet ya da taleplerimizi mutlaka yazılı olarak yapmalıyız. Firmaların yazılı cevaplarını, e-posta, sms mesajlarını, hatta whatsapp yazışmalarını bile mutlaka saklamalıyız.
DÖRDÜNCÜSÜ,
Bir sorun ya da mağduriyetimizi anlatırken, bir talebimizi iletirken, dilekçe ya da yazılarımızda “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmelik hükümleri gereğince” veya “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince” gibi yasa veya yönetmelik ibarelerini mutlaka yazmalı, “Mağduriyetimin giderilmesini” veya “Ücretimin iade edilmesini istiyorum” şeklinde taleplerimizi açıkca belirtmeliyiz.
Yazılı dilekçe veya başvurularımızda, karşılaştığımız sorunları ve taleplerimizi açıkladıktan sonra, cümlenin son paragrafını, “Aksi halde tüm yasal yollara başvurarak, şikayet hakkımızı kullanacağım” şeklinde sonlandırmalıyız.
BEŞİNCİSİ,
Ülkemizde tüketici sorunlarının çözümünde birinci görevli devlet kurumu, Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’dür. Yayınladıkları rehber ve duyurularla, tüketicileri bilgilendirip, yol göstermektedirler. Bu zor süreçte, tüketicilerin karşılaştıkları sorunların çözümüne ve izleyecekleri yollara ilişkin bir uygulama rehberine ihtiyaç duyulmaktadır.
Uygulamada birliği sağlama ve tüketicilerin tereddütlerini giderme açısından (Özellikle mücbir sebep hali ve hizmet sözleşmeleri açısından) tüketicilerin izleyecekleri yolları adım adım açıklayan, tüketicileri bilgilendirip, onları yönlendiren bir rehberin varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu rehberin, Genel Müdürlük tarafından hazırlanıp, kamuoyuna sunulması yararlı olacaktır.
Tüketiciler Derneği olarak, çok sınırlı imkanlarımızla, tüketicilerimizi bilgilendirme ve bilinçlendirme görevimiz başta olmak üzere, tüketicilerimizin sorunlarını kamuoyu gündemine taşıyarak, sorunlarına çözüm üretmek için gayret gösteriyoruz. Bu zor süreçte, tüketicilerimizin ekonomik çıkarlarının korunmasına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, başta devlet kurumları olmak üzere, her bir kurum, her bir işletme ve her bir STK üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmek zorundadır.
Bu zor günlerin biran önce aşılması ve sağlıklı, güzel günler temennisiyle, saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
25.04.2020
Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği/TÜDER
instagram.com/leventkucuk1
twitter.com/27Ekim
27 Ekim 1965 Osmaniye Doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Mezunu. Aynı üniversitede Maliye (Mali Hukuk) Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı.
1992 yılından itibaren 15 yıl Maliye Bakanlığı Vergi Denetmeni (Müfettişi) olarak İstanbul'da görev yaptı. 10 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İç Denetçi olarak denetim ve danışmanlık görevi yapmaktadır. SMMM ve Bağımsız Denetçi Belgesi sahibidir. Evli, eşi emekli bankacı, 1 kız çocuk babası.
Vergi Müfettişleri (Denetmenleri) Derneği İstanbul Şube Başkanlığı görevinde bulundu.
26.03.2014 tarihinden itibaren, merkezi Bakırköy’de olan, 1995 yılından beri faaliyette bulunan Tüketiciler Derneği-TÜDER Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Bakırköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti ve Bakırköy Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Tüketicileri bilgilendirici, bilinçlendirici ve kamuoyunun dikkatine yönelik çeşitli yazı ve açıklamaları bulunmaktadır.