AKP Hükümeti dış politika'da geçmiş devlet politikalarının çoğunu değiştirmeye çalışmış ve komşularla iyi ilişkiler kurma yolunu seçmişti.
Özellikle çevremizdeki Müslüman ülkeler ile vize vb konularda karşılıklı iyileştirmelere gidilmiş ve dış ticaret imkânları masaya yatırılmıştı. Vizelerin kalkması ve komşularla yakın ilişkiler dış ticarette ne gibi fayda sağladı bilemiyorum ama başta Mersin, Hatay, Gaziantep gibi şehirlere ciddi turist gelmesini sağlandı.
Bir yandan İran ile gerginlik, diğer yandan Suriye derken Komşularla sıfır sorun politikasında eskiye döndük ve komşularla sırf sorun safhasındayız.
Amerika'nın senaryosunu yazdığı Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında çıkartılan ve Ortadoğu’daki Arap liderlerin devrilerek bu bölgeye demokrasi adı altında yeni bir düzen getirmek isteniyor.
Dünya Emperyalist vagonunun lokomotifi Amerika elleri ile büyüttüğü gaddar liderleri gerek halk hareketleri gerekse dış müdahaleler ile ama tek tek deviriyor. Libya'da kısmen başarılı olan halk muhalefeti, Suriye'de büyük darbe gördü. Suriye lideri Esad koltuğunu ve ülkesini silahla, tank ve toplarla korumaya çalışıyor. Neticede sivil halk, çocuk ve kadın ölümle kucaklaşıyor!
Kanlı bir oyun sahneleniyor bu coğrafyada ve Türkiye bu oyunun başrolüne getirilmek isteniyor. Kanlı demokrasi oyununda ilk sahneyi petrol zengini Irak'a ve gaddar lideri Saddam'a verdiler. İkinci sahne Afganistan'dı ve Amerika her ikisinde de tam bir başarı sağlayamadı. Buna rağmen yönetimler el değişti ve Amerika mağrur bir eda ile okyanus ötesinden demokrasicilik oynamaya devam ediyor.
Tüm bu oyun içinde komşuları ile sıfır sorun politikası yürüten Türkiye'nin rolü nedir?Suriye'deki iç karışıklığın Türkiye ile alakası nedir ki, Türkiye barış elçisi gibi davranıyor, dış politika şahinleri askeri müdahaleden bahsediyor!
Dünyanın her bölgesinde kan ve şiddet götüren Amerika neden Suriye'ye mesafeli davranıyor.
Amerika ekonomisinin düşüşte olması, kredi derecelendirme kurumu tarafından derecesinin bir basamak düşürülmesi karşısında savaş tüccarlarına birileri "dur" mu dediler?
Hadi Amerika Suriye'ye silahlı ve kanlı demokrasiyi çok gördü ve girmek istemiyor bize ne oluyor?
İşte tüm bu gelişmeleri alt alta koyunca Büyük Orta Doğu projesini görüyoruz.
Haliyle Suriye ile ipler bu esnada çok gerginleşiyor. Her türlü bürokrasi ve her türlü diplomatik yol ile Suriye'nin uyarılıyor olması kendi içinde bir tehditkâr hava barındırıyor.
Ama bu hava asla barış havası değildir.
TERÖR VE SINIR ÖTESİ
Sınır ötesinden kumanda edilen ama uzantılarının içerde ciddi sayılara ulaştığı PKK terörü Türkiye'nin canını yakmaya devam ediyor. Türk savaş uçaklarının Kandil ve diğer kampları bombalaması tek başına bu savaşın bitmesini, terörün ortadan kalkmasını sağlamayacak. Belki bir zaman aldırabilir hepsi bu.
Türkiye'nin birbirini anlamaya ihtiyacı var. PKK'lı teröristlerin yaptığı katliamdan sonra dilsiz şeytana dönen ama Türk savaş uçaklarının Kandili bombalamasından sonra kendilerini meydanlara atanlar ikiyüzlülerdir. PKK istediği zaman katliam yaparken ölenler için üzülmeyenler Kürt çocukları için üzülmüş gibi yapamazlar!
Karşılıklı diyalog ortamı BDP/PKK söylemi olarak kalmamalı dahası barış havası sadece ayrılıkçı Kürt siyasetçilere bırakılmamalıdır. Türkiye’de bir nesil savaş ve korku ile büyüdü. Artık içte ve dışta Türkiye'nin şiddetle barışa ihtiyacı var.
Barış herkes tarafından istenirse gelir çünkü çok nazlıdır!
">
AKP Hükümeti dış politika'da geçmiş devlet politikalarının çoğunu değiştirmeye çalışmış ve komşularla iyi ilişkiler kurma yolunu seçmişti.
Özellikle çevremizdeki Müslüman ülkeler ile vize vb konularda karşılıklı iyileştirmelere gidilmiş ve dış ticaret imkânları masaya yatırılmıştı. Vizelerin kalkması ve komşularla yakın ilişkiler dış ticarette ne gibi fayda sağladı bilemiyorum ama başta Mersin, Hatay, Gaziantep gibi şehirlere ciddi turist gelmesini sağlandı.
Bir yandan İran ile gerginlik, diğer yandan Suriye derken Komşularla sıfır sorun politikasında eskiye döndük ve komşularla sırf sorun safhasındayız.
Amerika'nın senaryosunu yazdığı Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında çıkartılan ve Ortadoğu’daki Arap liderlerin devrilerek bu bölgeye demokrasi adı altında yeni bir düzen getirmek isteniyor.
Dünya Emperyalist vagonunun lokomotifi Amerika elleri ile büyüttüğü gaddar liderleri gerek halk hareketleri gerekse dış müdahaleler ile ama tek tek deviriyor. Libya'da kısmen başarılı olan halk muhalefeti, Suriye'de büyük darbe gördü. Suriye lideri Esad koltuğunu ve ülkesini silahla, tank ve toplarla korumaya çalışıyor. Neticede sivil halk, çocuk ve kadın ölümle kucaklaşıyor!
Kanlı bir oyun sahneleniyor bu coğrafyada ve Türkiye bu oyunun başrolüne getirilmek isteniyor. Kanlı demokrasi oyununda ilk sahneyi petrol zengini Irak'a ve gaddar lideri Saddam'a verdiler. İkinci sahne Afganistan'dı ve Amerika her ikisinde de tam bir başarı sağlayamadı. Buna rağmen yönetimler el değişti ve Amerika mağrur bir eda ile okyanus ötesinden demokrasicilik oynamaya devam ediyor.
Tüm bu oyun içinde komşuları ile sıfır sorun politikası yürüten Türkiye'nin rolü nedir?Suriye'deki iç karışıklığın Türkiye ile alakası nedir ki, Türkiye barış elçisi gibi davranıyor, dış politika şahinleri askeri müdahaleden bahsediyor!
Dünyanın her bölgesinde kan ve şiddet götüren Amerika neden Suriye'ye mesafeli davranıyor.
Amerika ekonomisinin düşüşte olması, kredi derecelendirme kurumu tarafından derecesinin bir basamak düşürülmesi karşısında savaş tüccarlarına birileri "dur" mu dediler?
Hadi Amerika Suriye'ye silahlı ve kanlı demokrasiyi çok gördü ve girmek istemiyor bize ne oluyor?
İşte tüm bu gelişmeleri alt alta koyunca Büyük Orta Doğu projesini görüyoruz.
Haliyle Suriye ile ipler bu esnada çok gerginleşiyor. Her türlü bürokrasi ve her türlü diplomatik yol ile Suriye'nin uyarılıyor olması kendi içinde bir tehditkâr hava barındırıyor.
Ama bu hava asla barış havası değildir.
TERÖR VE SINIR ÖTESİ
Sınır ötesinden kumanda edilen ama uzantılarının içerde ciddi sayılara ulaştığı PKK terörü Türkiye'nin canını yakmaya devam ediyor. Türk savaş uçaklarının Kandil ve diğer kampları bombalaması tek başına bu savaşın bitmesini, terörün ortadan kalkmasını sağlamayacak. Belki bir zaman aldırabilir hepsi bu.
Türkiye'nin birbirini anlamaya ihtiyacı var. PKK'lı teröristlerin yaptığı katliamdan sonra dilsiz şeytana dönen ama Türk savaş uçaklarının Kandili bombalamasından sonra kendilerini meydanlara atanlar ikiyüzlülerdir. PKK istediği zaman katliam yaparken ölenler için üzülmeyenler Kürt çocukları için üzülmüş gibi yapamazlar!
Karşılıklı diyalog ortamı BDP/PKK söylemi olarak kalmamalı dahası barış havası sadece ayrılıkçı Kürt siyasetçilere bırakılmamalıdır. Türkiye’de bir nesil savaş ve korku ile büyüdü. Artık içte ve dışta Türkiye'nin şiddetle barışa ihtiyacı var.
Barış herkes tarafından istenirse gelir çünkü çok nazlıdır!