Kestane kebap yemesi sevap...

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük yazdı: Kestane kebap yemesi sevap...

Levent Küçük levent80@gmail.com

Kış günlerinin sevilen yiyeceği kestanenin kilosu çiğ olarak 120, 220 ve 400 TL gibi değişik fiyatlarla satılırken, İstanbul’un merkezi yerlerindeki tezgahlarda pişmiş olarak kilosu 750 TL’ye satılıyor. Genelde tüm tezgahlarda aynı fiyat uygulanıyor.

Çocukluğumuzda çarşı köşe başlarında kestaneciler bulunur, kestane sobalarında pişirdikleri kestaneleri, gece geç vakitlere kadar satarlardı. Aileler rahatlıkla kiloyla pişmiş kestane satın alabiliyordu.

Bugün şahit olduğum bir olayda, kestane satıcısının tezgahının önünden geçerken kestane isteyen bir çocuğu, annesi elinden çekerek hızla oradan uzaklaştırıyordu.

Olayın benim açımdan iki yönü vardı, o annenin çocuğuna kestane satın alamamış olması ve pişmiş kestanenin satış fiyatının bu kadar yüksek oluşuydu. Kalitesine göre elbette fiyat farkı olabilecektir. Ayrıca, pişirme ve tezgah maliyetleri, satış fiyatını etkileyecektir. Ancak, çiğ ile pişmiş fiyatı arasında bu kadar yüksek fiyat farkı (Kar marjı) olması ve İstanbul’un her semtinde (Sanki tekel ürünü gibi) aynı fiyatla satılıyor olması düşündürücü olmaktadır.

Bugün itibariyle ekonomik anlamda temel sorun, hayat pahalılığının sürüyor olmasıdır. Kestane, et, su, yumurta gibi binlerce üründe, benzer durumla karşı karşıyayız.

Hayat pahalılığı ile birlikte rekabetin sağlanamıyor olması, kamu ve yerel yönetimlerin denetimlerinin yetersizliği ve arz talep dengesizliği piyasa işleyişini etkileyen diğer olumsuzluklar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Makro ekonominin yıllar itibariyle büyüyor olmasına rağmen gelir dağılımında adalet sağlanamıyor ise, milli gelir ile kişi başına düşen milli gelirdeki artış, sadece belirli kesimler açısından olumlu katkı sağlamaktadır.

"Kestane kebap, yemesi sevap...” sözünde anlam bulan kestane, bu satış fiyatıyla sevap olmaktan çıkmaktadır.

Ekonomik büyümeden pay alamayanlar, kestane tezgahının önünden hızla kaçmaya devam edecektir. Asıl amacımız, çocuğunun istediği kestaneyi satın alabilen anneleri çoğaltmamız olmalıdır.

Saygılarımla.
Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

">

Kış günlerinin sevilen yiyeceği kestanenin kilosu çiğ olarak 120, 220 ve 400 TL gibi değişik fiyatlarla satılırken, İstanbul’un merkezi yerlerindeki tezgahlarda pişmiş olarak kilosu 750 TL’ye satılıyor. Genelde tüm tezgahlarda aynı fiyat uygulanıyor.

Çocukluğumuzda çarşı köşe başlarında kestaneciler bulunur, kestane sobalarında pişirdikleri kestaneleri, gece geç vakitlere kadar satarlardı. Aileler rahatlıkla kiloyla pişmiş kestane satın alabiliyordu.

Bugün şahit olduğum bir olayda, kestane satıcısının tezgahının önünden geçerken kestane isteyen bir çocuğu, annesi elinden çekerek hızla oradan uzaklaştırıyordu.

Olayın benim açımdan iki yönü vardı, o annenin çocuğuna kestane satın alamamış olması ve pişmiş kestanenin satış fiyatının bu kadar yüksek oluşuydu. Kalitesine göre elbette fiyat farkı olabilecektir. Ayrıca, pişirme ve tezgah maliyetleri, satış fiyatını etkileyecektir. Ancak, çiğ ile pişmiş fiyatı arasında bu kadar yüksek fiyat farkı (Kar marjı) olması ve İstanbul’un her semtinde (Sanki tekel ürünü gibi) aynı fiyatla satılıyor olması düşündürücü olmaktadır.

Bugün itibariyle ekonomik anlamda temel sorun, hayat pahalılığının sürüyor olmasıdır. Kestane, et, su, yumurta gibi binlerce üründe, benzer durumla karşı karşıyayız.

Hayat pahalılığı ile birlikte rekabetin sağlanamıyor olması, kamu ve yerel yönetimlerin denetimlerinin yetersizliği ve arz talep dengesizliği piyasa işleyişini etkileyen diğer olumsuzluklar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Makro ekonominin yıllar itibariyle büyüyor olmasına rağmen gelir dağılımında adalet sağlanamıyor ise, milli gelir ile kişi başına düşen milli gelirdeki artış, sadece belirli kesimler açısından olumlu katkı sağlamaktadır.

"Kestane kebap, yemesi sevap...” sözünde anlam bulan kestane, bu satış fiyatıyla sevap olmaktan çıkmaktadır.

Ekonomik büyümeden pay alamayanlar, kestane tezgahının önünden hızla kaçmaya devam edecektir. Asıl amacımız, çocuğunun istediği kestaneyi satın alabilen anneleri çoğaltmamız olmalıdır.

Saygılarımla.
Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

Tüm yazılarını göster