Kaybetmeyi öğrenecekler!

CHP’nin bir süredir savunma psikolojisinden çıkarak “siyaset...

Necdet Saraç saracnecdet@hotmail.com

CHP’nin bir süredir savunma psikolojisinden çıkarak “siyaset yapmaya” başlaması, pozitif sonuçları da, enerjiyi de beraberinde getiriyor. Roller değişmiş durumda; CHP bildiği doğruları öne çıkarıyor, sahici ve inandırıcı oluyor, kazanıyor. AKP ise savunma psikolojisi ile hareket etmeye başladığı için, kendi seçmen tabanlarında bile, en önemli kozları olan inandırıcılığı ve sahiciliğini hızla yitiriyor, kaybediyor. Binali Yıldırım’ın başlattığı, Erdoğan’ın devam ettirdiği  “çaldılar” kurgusu, ciddi bir yandaş medya desteğine rağmen bir gün bile ayakta kalamıyor, yaptıkları her hamle hızla çöküyor: Örneğin, İmamoğlu’nun sloganını ve vaadlerini kendilerininmiş gibi sunmaya kalkmaları, seçmenin aklıyla dalga geçmeye dönüşüyor ve dönüp kendilerini vuruyor…

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu dün bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısı bana bir kez daha bu sonucu işaret etti. Toplantıda Kaftancıoğlu, kazanmanın ve süreci iyi yönetmenin de yarattığı özgüvenle, sahici ve inandırıcıydı. Öyle ki, Ekrem İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sloganını Erdoğan’ın “Daha güzel olacak” şeklinde kullanmasından bırakın şikayetçi olmayı “AKP’nin bu hamlesi bizim sloganımızı daha da büyütür” vurgusu yaptı. Haklı da; Aslı varken kimse taklidine bakmaz!

Göz göre göre kazanılmış bir seçimin gasp edilmesinin akıllara “bunlar bu seçimi yenilettiklerine göre sandıklarda bir şey yapacak” sorusunu getirmesini “doğal” bulan Kaftancıoğlu “31 Mart sürecinde yaşadığımız deneylerin de ışığında çalışmalarımızı nerdeyse tamamladık, önlemlerimizi aldık,  her konuda hazırız” mesajı verdi. Kampanya hem teknik, hem de içerik olarak yeniden kurgulanmış durumda.

SANDIK VE SEÇMEN ÖRGÜTLENMESİ HAZIR

Sandık görevlilerinin bir bölümünde değişikliğe gidiyoruz, partide daha önce ilçe başkanlığı, yöneticilik yapmış tecrübeli isimleri sandık görevlisi olarak yazıyoruz. Partili müşahitleri daha da arttırıyoruz. Partinin bin eğitmenini İstanbul’a getiriyoruz. Sanki ilk eğitim gibi sandık eğitimini yeni baştan vereceğiz. Daha önce her okula bir Avukat görevlendirmiştik, şimdi İstanbul’daki 31 bin 186 sandığın her birine bir Avukat görevlendirmeyi planlıyoruz. Bu konuda barolardan ciddi destek alıyoruz.

Seçim günü yaklaşık 250 bin kişi alanda olacak. 31 Mart’ta olduğu gibi biz kamuoyunu kendi haber kanallarımız ve sistemimiz üzerinden bilgilendireceğiz. Haber akışı için her okula bir muhabir görevlendirmeyi de planlıyoruz.

Askıya çıkmayacak seçmen listeleri konusunda da titiz bir çalışma içinde olduklarını belirten Kaftancıoğlu, “31 Mart’a göre seçmen sayısında 331 azalma var. Her seçmen önemli. Kontrolü elden bırakmayacağız. Kendi şehirlerine dönecek öğrenciler ve İstanbulluları da seçim günü İstanbul’da olmalarını sağlamak için önlemler aldık” dedi. Kamuoyunda en çok konuşulan “güvenlik görevlilerinin oy kullanması” konusunu da çalışmışlar, Kaftancıoğlı, “İstanbul’dan dışından gelecek 100 bin polisin oy kullanacağı söylentisi gerçekçi değil, biz 142 belgeleri için ayrı bir çalışmayı planladık” vurgusu yapıyor.

DUYGU BİRLİĞİ

Seçmene ve sandığa yönelik teknik hazırlıklar dışında Kaftancıoğlu toplantıda seçim stratejisi ve seçmene yönelik ise şu vurguları yaptı:

31 Mart’a kadar sürdürdüğümüz kampanyanın genel çerçevesini koruyacağız. İmamoğlu etrafında büyük bir duygu birliği yakalandı. 24 Haziran sürecini iyi yönetemedik ama 31 Mart sürecini iyi yönetince öfke duygusu umuda dönüştü. Bu süreçte ortaya çıkan “İstanbul Gönüllüleri” üzerinden kampanyayı daha da büyüteceğiz. ” Duygu birliği bağış kampanyasına da yansıdı. Bağış kampanyasına çok büyük bir destek var…

Büyük mitingler yapmayacağız, gürültü çıkarmayacağız, mahalle mahalle, kapı kapı çalışacağız. Sürekli sokakta olacağız ama asla kavga etmeyeceğiz, kucaklaştırıcı ve birleştirici olmaya devam edeceğiz. Erdoğan ve Bahçeli’nin kampanya yapacak olması ise avantajımız…

Sandığa gitmeyen seçmeni sandığa götüreceğiz. Silivri’de sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 9 iken bu oran Şişli, Beşiktaş ve Beyoğlu’nda yüzde 19 civarında. 200 bine yakın sandığa gitmeyen CHP’li seçmen olduğunu tahmin ediyoruz. 31 Mart sonuçlarından sonra “ben sandığa gitseydim fark daha çok olurdu” duygusu yaşayan, vicdan hesaplaşması yapan seçmen var.   Bunları sandığa taşıyacağız. Kürt seçmen de yine İmamoğlu’na oy verecek…

 KAYBETMEYİ ÖĞRENECEKLER

“31 Mart sonucunu kabul etmeyenler, İmamoğlu’nun mazbatasının gasp ettiler. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar kaybetmeyi öğrenecekler. 23 Haziran’da bu duyguyu bir kez daha yaşayarak öğrenecekler.

16 Mayıs 2019, İstanbul

">

CHP’nin bir süredir savunma psikolojisinden çıkarak “siyaset yapmaya” başlaması, pozitif sonuçları da, enerjiyi de beraberinde getiriyor. Roller değişmiş durumda; CHP bildiği doğruları öne çıkarıyor, sahici ve inandırıcı oluyor, kazanıyor. AKP ise savunma psikolojisi ile hareket etmeye başladığı için, kendi seçmen tabanlarında bile, en önemli kozları olan inandırıcılığı ve sahiciliğini hızla yitiriyor, kaybediyor. Binali Yıldırım’ın başlattığı, Erdoğan’ın devam ettirdiği  “çaldılar” kurgusu, ciddi bir yandaş medya desteğine rağmen bir gün bile ayakta kalamıyor, yaptıkları her hamle hızla çöküyor: Örneğin, İmamoğlu’nun sloganını ve vaadlerini kendilerininmiş gibi sunmaya kalkmaları, seçmenin aklıyla dalga geçmeye dönüşüyor ve dönüp kendilerini vuruyor…

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu dün bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısı bana bir kez daha bu sonucu işaret etti. Toplantıda Kaftancıoğlu, kazanmanın ve süreci iyi yönetmenin de yarattığı özgüvenle, sahici ve inandırıcıydı. Öyle ki, Ekrem İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sloganını Erdoğan’ın “Daha güzel olacak” şeklinde kullanmasından bırakın şikayetçi olmayı “AKP’nin bu hamlesi bizim sloganımızı daha da büyütür” vurgusu yaptı. Haklı da; Aslı varken kimse taklidine bakmaz!

Göz göre göre kazanılmış bir seçimin gasp edilmesinin akıllara “bunlar bu seçimi yenilettiklerine göre sandıklarda bir şey yapacak” sorusunu getirmesini “doğal” bulan Kaftancıoğlu “31 Mart sürecinde yaşadığımız deneylerin de ışığında çalışmalarımızı nerdeyse tamamladık, önlemlerimizi aldık,  her konuda hazırız” mesajı verdi. Kampanya hem teknik, hem de içerik olarak yeniden kurgulanmış durumda.

SANDIK VE SEÇMEN ÖRGÜTLENMESİ HAZIR

Sandık görevlilerinin bir bölümünde değişikliğe gidiyoruz, partide daha önce ilçe başkanlığı, yöneticilik yapmış tecrübeli isimleri sandık görevlisi olarak yazıyoruz. Partili müşahitleri daha da arttırıyoruz. Partinin bin eğitmenini İstanbul’a getiriyoruz. Sanki ilk eğitim gibi sandık eğitimini yeni baştan vereceğiz. Daha önce her okula bir Avukat görevlendirmiştik, şimdi İstanbul’daki 31 bin 186 sandığın her birine bir Avukat görevlendirmeyi planlıyoruz. Bu konuda barolardan ciddi destek alıyoruz.

Seçim günü yaklaşık 250 bin kişi alanda olacak. 31 Mart’ta olduğu gibi biz kamuoyunu kendi haber kanallarımız ve sistemimiz üzerinden bilgilendireceğiz. Haber akışı için her okula bir muhabir görevlendirmeyi de planlıyoruz.

Askıya çıkmayacak seçmen listeleri konusunda da titiz bir çalışma içinde olduklarını belirten Kaftancıoğlu, “31 Mart’a göre seçmen sayısında 331 azalma var. Her seçmen önemli. Kontrolü elden bırakmayacağız. Kendi şehirlerine dönecek öğrenciler ve İstanbulluları da seçim günü İstanbul’da olmalarını sağlamak için önlemler aldık” dedi. Kamuoyunda en çok konuşulan “güvenlik görevlilerinin oy kullanması” konusunu da çalışmışlar, Kaftancıoğlı, “İstanbul’dan dışından gelecek 100 bin polisin oy kullanacağı söylentisi gerçekçi değil, biz 142 belgeleri için ayrı bir çalışmayı planladık” vurgusu yapıyor.

DUYGU BİRLİĞİ

Seçmene ve sandığa yönelik teknik hazırlıklar dışında Kaftancıoğlu toplantıda seçim stratejisi ve seçmene yönelik ise şu vurguları yaptı:

31 Mart’a kadar sürdürdüğümüz kampanyanın genel çerçevesini koruyacağız. İmamoğlu etrafında büyük bir duygu birliği yakalandı. 24 Haziran sürecini iyi yönetemedik ama 31 Mart sürecini iyi yönetince öfke duygusu umuda dönüştü. Bu süreçte ortaya çıkan “İstanbul Gönüllüleri” üzerinden kampanyayı daha da büyüteceğiz. ” Duygu birliği bağış kampanyasına da yansıdı. Bağış kampanyasına çok büyük bir destek var…

Büyük mitingler yapmayacağız, gürültü çıkarmayacağız, mahalle mahalle, kapı kapı çalışacağız. Sürekli sokakta olacağız ama asla kavga etmeyeceğiz, kucaklaştırıcı ve birleştirici olmaya devam edeceğiz. Erdoğan ve Bahçeli’nin kampanya yapacak olması ise avantajımız…

Sandığa gitmeyen seçmeni sandığa götüreceğiz. Silivri’de sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 9 iken bu oran Şişli, Beşiktaş ve Beyoğlu’nda yüzde 19 civarında. 200 bine yakın sandığa gitmeyen CHP’li seçmen olduğunu tahmin ediyoruz. 31 Mart sonuçlarından sonra “ben sandığa gitseydim fark daha çok olurdu” duygusu yaşayan, vicdan hesaplaşması yapan seçmen var.   Bunları sandığa taşıyacağız. Kürt seçmen de yine İmamoğlu’na oy verecek…

 KAYBETMEYİ ÖĞRENECEKLER

“31 Mart sonucunu kabul etmeyenler, İmamoğlu’nun mazbatasının gasp ettiler. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar kaybetmeyi öğrenecekler. 23 Haziran’da bu duyguyu bir kez daha yaşayarak öğrenecekler.

16 Mayıs 2019, İstanbul

Tüm yazılarını göster