3 Nisan 1937’de temeli atılan Karabük Demir ve Çelik Fabrikası (Kardemir) ülkemizin en büyük 46. sanayi kuruluşu.
Yılda milyonu aşkın ton çelik, demir ve ray türevini endüstrinin hizmetine sunuyor.
Rekabetin dinamosu: Türkiye’yi sektöründe Dünya Şampiyonlar Liginde oynatacak potansiyele sahip… O arada hisselerinin tamamı borsada: pazarın düzenleyici gücü…
“Fabrikalar kuran fabrika” unvanını hak ediyor Kardemir; Atatürk’ün “sosyal fabrika modelinin” ağır sanayideki ilk örneği…
Gazi Mustafa Kemal, Almanlarla İngilizlerin rekabetinden yararlanıyor, top menziline ırak ve uçaksavarlarla korunan bu fabrika, Karadeniz kömürler havzasında doğuyor.
Ereğli’deki, İskenderun’daki “kardeşlerinin” ağabeysi! Şeker fabrikalarından raylara, raylardan konut yapımına kullanılan cevherin fırını…
Kardemir, 5000 kişinin doğrudan ekmek kapısı…
Sabah radyoda değerli akademisyen Sencer İmer’i dinledim. Yine değerli ekonomi uzmanı Nazif Eksen’in bir yazısını okudum.
Onların kalkınma heyecanları, 1. Sanayi Planında da var. Kardemir, onun yıldızı!
Ne ki, 50’li yıllardan sonra dışarıdan gelen “kapatılsın” dayatmaları, 1994’teki Hükümet başkanının yönlendirmesiyle, “… olmazsa da satılsın” şeklinde belirmiş adeta…
Kardemir’e tevsi yatırımı yapmayanlar, suçu “fabrikanın zarar” bilançosunun üzerine yıkmaya kalkmışlar.
Oysa, Kardemir demek, Karabük, demek. Karadeniz, demek… Türkiye, demek!
Ulusal sanayinin gücüyle, gerçekte bütçeyi dengede tutmaya katkı yapmak demek…
Her şeyden öte, bir de ‘ekmek, demek!
İşçi ve yöre halkı direnmiş.
Sonunda kamu varlık stokundan çıkmış ama ekonominin içinde kalmayı başarmış, Kardemir…
Bir süredir yatırım zenginleştirmesine gidiyor; yeni ortaklıklar tesis ediyor, Kilyos’ta liman, Soğanlı Çayı’nda 22,5 MW’lık hidroelektrik santrali yapımına girişiyor…
Kuruluş amacına yaraşır şekilde, üniversiteyle bütünleşiyor, futbol takımı başta, kentle kaynaşmış; geleceğe yürüyor…
Doğum günün kutlu olsun Kardemir.
Emek verenlerin, üretim şehitlerin ve Türkiyenle çok yaşa!
">
3 Nisan 1937’de temeli atılan Karabük Demir ve Çelik Fabrikası (Kardemir) ülkemizin en büyük 46. sanayi kuruluşu.
Yılda milyonu aşkın ton çelik, demir ve ray türevini endüstrinin hizmetine sunuyor.
Rekabetin dinamosu: Türkiye’yi sektöründe Dünya Şampiyonlar Liginde oynatacak potansiyele sahip… O arada hisselerinin tamamı borsada: pazarın düzenleyici gücü…
“Fabrikalar kuran fabrika” unvanını hak ediyor Kardemir; Atatürk’ün “sosyal fabrika modelinin” ağır sanayideki ilk örneği…
Gazi Mustafa Kemal, Almanlarla İngilizlerin rekabetinden yararlanıyor, top menziline ırak ve uçaksavarlarla korunan bu fabrika, Karadeniz kömürler havzasında doğuyor.
Ereğli’deki, İskenderun’daki “kardeşlerinin” ağabeysi! Şeker fabrikalarından raylara, raylardan konut yapımına kullanılan cevherin fırını…
Kardemir, 5000 kişinin doğrudan ekmek kapısı…
Sabah radyoda değerli akademisyen Sencer İmer’i dinledim. Yine değerli ekonomi uzmanı Nazif Eksen’in bir yazısını okudum.
Onların kalkınma heyecanları, 1. Sanayi Planında da var. Kardemir, onun yıldızı!
Ne ki, 50’li yıllardan sonra dışarıdan gelen “kapatılsın” dayatmaları, 1994’teki Hükümet başkanının yönlendirmesiyle, “… olmazsa da satılsın” şeklinde belirmiş adeta…
Kardemir’e tevsi yatırımı yapmayanlar, suçu “fabrikanın zarar” bilançosunun üzerine yıkmaya kalkmışlar.
Oysa, Kardemir demek, Karabük, demek. Karadeniz, demek… Türkiye, demek!
Ulusal sanayinin gücüyle, gerçekte bütçeyi dengede tutmaya katkı yapmak demek…
Her şeyden öte, bir de ‘ekmek, demek!
İşçi ve yöre halkı direnmiş.
Sonunda kamu varlık stokundan çıkmış ama ekonominin içinde kalmayı başarmış, Kardemir…
Bir süredir yatırım zenginleştirmesine gidiyor; yeni ortaklıklar tesis ediyor, Kilyos’ta liman, Soğanlı Çayı’nda 22,5 MW’lık hidroelektrik santrali yapımına girişiyor…
Kuruluş amacına yaraşır şekilde, üniversiteyle bütünleşiyor, futbol takımı başta, kentle kaynaşmış; geleceğe yürüyor…
Doğum günün kutlu olsun Kardemir.
Emek verenlerin, üretim şehitlerin ve Türkiyenle çok yaşa!