İyi bayramlar

Nasıl bir bayram yazısı yazsam diye 1 saattir düşünüyorum, makul ve mantıklı yazılar yazıp, sonra...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Nasıl bir bayram yazısı yazsam diye 1 saattir düşünüyorum, makul ve mantıklı yazılar yazıp, sonra kendim yazdıklarımdan sıkılıp siliyorum.

Ben et yemeyi seven birisi değilim, mümkünse hiç yemesem de olur. Onun için Kurban Bayramı' nı çok benimsiyemiyorum. Ama dini bir vecibe dolayısıyla, yıllardır tekrarlanan bir ritüeli var. Gerçi uzun zamandır, ağırlıklı olarak tatile gitme vakti olarak kullanılıyor ama aslında ilahi bir emir.

Onun için herkeze hayırlı bayramlar diliyorum. Bayram ruhunun yansıttığı iyi niyeti de esas alacak olursak, ihtiyaç sahiplerinin de, faydalandığı, yardımlaşma duygularının üst düzeyde yaşandığı bir bayram diliyorum.

Yıllar önce ben çocukken sanıyorum 9-10 yaşlarındayken, rahmetle anıyorum babaannem bana, o yıl çok hastalandığım için kurbanlık bir koç almıştı.

O zamanlar biz Teşvikiye' de oturuyoruz, evlerin arka bahçeleri var, ön tarafta yol zaten, kurban kesimini, evin arka bahçesinde yapıyorduk.

Sanıyorum, bayramdan 1 hafta kadar önce, hayvanı bahçeye getirdiler, orada otluyor, dolaşıyor falan, ben de balkona çıkıp hep ona bakıyorum, nasıl dolaşıyor, ne oluyor diye.

Kesilmeye yakın, beni aşağıya indirdiler, gel bakalım, sev koyunu dediler.

Ben zaten kediler, köpekler, tavşanlar gibi her türlü hayvana bayılırım. Apartman dairelerinde, hayvanlara ve doğaya hasret yaşıyorum, o koyunu da sanki bana gelmiş bir ev hayvanı gibi algıladım her halde, alıştım.

Bir ağlama, bir üzülme, niye bunu kesiyorlar diye. Hiç unutmam o anı.

Bir kaç yıl önce de, ameliyata girmeden eşimin bana kestiği koyuna yine dayanamadım ağladım. Duygu olarak, hiç değişmediğimi anladım.

Yani ben, benim için bir canlının kurban edilmesinden, üzüntü duyuyorum, onun için balık avlanmasına bile karşıyım, balığın oltaya takılıp, havasız kalması, oynaması bana çok acı veriyor. Hele can sıkıntısından yapılmasına karşıyım.

Neyse uzatmayayım. Kurban konusu daha başka bir konu tabii. Dini konuları yorumlamaktan ziyade, ben arkalarındaki iyi mesajı yakalamaya çalışıyorum diyelim.

Bir çocuğa kurban kesimini anlatmak zor bir olay, onların bu dini vecibeyi kavraması biraz zor oluyor. Bizim gibi yetişkinlerin bile zor anladığı bir durumu, çocuklara anlatmak daha da zor.

Onun için kurban kesimlerine dikkat edelim, insanların görebileceği yerlerde, kan, revan manzaralardan kaçınalım. Belediyelerin, çok güzel ve modern kesimhaneleri var. Oralarda bu işler çok daha steril gerçekleşiyor.

Yok ben kurban kesmek istemiyorum diyorsanız da, hiç olmazsa, ihtiyaç sahibi birilerine yardım etmek en iyisi, artık gönlünüzden ne koparsa.

Amaç, bayram ruhunu, yardımlaşma ve sevgi unsurları üzerine inşa edebilmek.

İyi bayramlar diliyorum.

">

Nasıl bir bayram yazısı yazsam diye 1 saattir düşünüyorum, makul ve mantıklı yazılar yazıp, sonra kendim yazdıklarımdan sıkılıp siliyorum.

Ben et yemeyi seven birisi değilim, mümkünse hiç yemesem de olur. Onun için Kurban Bayramı' nı çok benimsiyemiyorum. Ama dini bir vecibe dolayısıyla, yıllardır tekrarlanan bir ritüeli var. Gerçi uzun zamandır, ağırlıklı olarak tatile gitme vakti olarak kullanılıyor ama aslında ilahi bir emir.

Onun için herkeze hayırlı bayramlar diliyorum. Bayram ruhunun yansıttığı iyi niyeti de esas alacak olursak, ihtiyaç sahiplerinin de, faydalandığı, yardımlaşma duygularının üst düzeyde yaşandığı bir bayram diliyorum.

Yıllar önce ben çocukken sanıyorum 9-10 yaşlarındayken, rahmetle anıyorum babaannem bana, o yıl çok hastalandığım için kurbanlık bir koç almıştı.

O zamanlar biz Teşvikiye' de oturuyoruz, evlerin arka bahçeleri var, ön tarafta yol zaten, kurban kesimini, evin arka bahçesinde yapıyorduk.

Sanıyorum, bayramdan 1 hafta kadar önce, hayvanı bahçeye getirdiler, orada otluyor, dolaşıyor falan, ben de balkona çıkıp hep ona bakıyorum, nasıl dolaşıyor, ne oluyor diye.

Kesilmeye yakın, beni aşağıya indirdiler, gel bakalım, sev koyunu dediler.

Ben zaten kediler, köpekler, tavşanlar gibi her türlü hayvana bayılırım. Apartman dairelerinde, hayvanlara ve doğaya hasret yaşıyorum, o koyunu da sanki bana gelmiş bir ev hayvanı gibi algıladım her halde, alıştım.

Bir ağlama, bir üzülme, niye bunu kesiyorlar diye. Hiç unutmam o anı.

Bir kaç yıl önce de, ameliyata girmeden eşimin bana kestiği koyuna yine dayanamadım ağladım. Duygu olarak, hiç değişmediğimi anladım.

Yani ben, benim için bir canlının kurban edilmesinden, üzüntü duyuyorum, onun için balık avlanmasına bile karşıyım, balığın oltaya takılıp, havasız kalması, oynaması bana çok acı veriyor. Hele can sıkıntısından yapılmasına karşıyım.

Neyse uzatmayayım. Kurban konusu daha başka bir konu tabii. Dini konuları yorumlamaktan ziyade, ben arkalarındaki iyi mesajı yakalamaya çalışıyorum diyelim.

Bir çocuğa kurban kesimini anlatmak zor bir olay, onların bu dini vecibeyi kavraması biraz zor oluyor. Bizim gibi yetişkinlerin bile zor anladığı bir durumu, çocuklara anlatmak daha da zor.

Onun için kurban kesimlerine dikkat edelim, insanların görebileceği yerlerde, kan, revan manzaralardan kaçınalım. Belediyelerin, çok güzel ve modern kesimhaneleri var. Oralarda bu işler çok daha steril gerçekleşiyor.

Yok ben kurban kesmek istemiyorum diyorsanız da, hiç olmazsa, ihtiyaç sahibi birilerine yardım etmek en iyisi, artık gönlünüzden ne koparsa.

Amaç, bayram ruhunu, yardımlaşma ve sevgi unsurları üzerine inşa edebilmek.

İyi bayramlar diliyorum.

Tüm yazılarını göster