İstanbul'da fiyatlar ucuz mu ?

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük yazdı: İstanbul'da fiyatlar ucuz mu ?

Levent Küçük levent80@gmail.com

Bu günlerde, turizm bölgelerindeki fahiş fiyat uygulamalarından, müşterilerin Yunan Adaları başta olmak üzere Türkiye dışına gittiklerinden bahisle, turizm tesislerinin boş kaldığından söz ediyoruz.

Ülkemiz işletmeleri açısından bu duruma elbette üzülüyoruz. Ancak, bu noktaya bir takım yanlışlar (Hem işletmeler hem de devlet uygulamaları açısından) yapılarak gelindiği unutulmamalıdır.

Dün bir gazeteci anlatıyor, Atina’da yedikleri yemek sonrası beklentilerinin altında gelen hesaba şaşırdıklarında, işletme sahibinin “tekrar gelmenizi sağlamak işletme politikamızdır” cevabını aldıklarını ifade ediyor. İşletmelerin sürekliliğini sağlamanın temel şartı, müşterilerin yani talebin sürekliliğini sağlamaktır.

Turizm bölgeleri fiyatları tartışma konusu olurken, çoğu vatandaşımız İstanbul’daki fahiş fiyatlara dikkat çekerek, artık restoranlar başta olmak üzere, turizm tesislerine, lokantalara, eğlence yerlerine gidemediklerine vurgu yapıyorlar. Bazı vatandaşlarımız da, “Restoranlar sadece alkollü içeceklerden mi kar elde ediyor? Her şey bu kadar pahalı iken, neden alkollü içecekleri % 100, % 80 karla satmaya devam ediyorlar” diye eleştiride bulunuyorlar.

Maliyetlerdeki artışlar, kötü işletme uygulamaları ve fahiş fiyatlar ile birleşince, ortaya bu tür istenmeyen manzaralar çıkabiliyor. Üç taraflı denizlerle çevrili diye övündüğümüz güzelim ülkemizde, denize giremeyen, balık yiyemeyen, ailece bir restoran ya da lokantalara gidemeyen, gitmeye çekinen insanlar olarak hayatımızı sürdürmeye maalesef devam ediyoruz.

Turizm bölgelerindeki boş tesisleri ve fahiş fiyat uygulamalarını konuşurken, benzer uygulamaların İstanbul’da da yaşandığını ve İstanbul’un da ucuz olmadığını unutmamak gerekiyor. Sonuç olarak, hep birlikte bindiğimiz dalı kesiyoruz.

Saygılarımızla.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

">

Bu günlerde, turizm bölgelerindeki fahiş fiyat uygulamalarından, müşterilerin Yunan Adaları başta olmak üzere Türkiye dışına gittiklerinden bahisle, turizm tesislerinin boş kaldığından söz ediyoruz.

Ülkemiz işletmeleri açısından bu duruma elbette üzülüyoruz. Ancak, bu noktaya bir takım yanlışlar (Hem işletmeler hem de devlet uygulamaları açısından) yapılarak gelindiği unutulmamalıdır.

Dün bir gazeteci anlatıyor, Atina’da yedikleri yemek sonrası beklentilerinin altında gelen hesaba şaşırdıklarında, işletme sahibinin “tekrar gelmenizi sağlamak işletme politikamızdır” cevabını aldıklarını ifade ediyor. İşletmelerin sürekliliğini sağlamanın temel şartı, müşterilerin yani talebin sürekliliğini sağlamaktır.

Turizm bölgeleri fiyatları tartışma konusu olurken, çoğu vatandaşımız İstanbul’daki fahiş fiyatlara dikkat çekerek, artık restoranlar başta olmak üzere, turizm tesislerine, lokantalara, eğlence yerlerine gidemediklerine vurgu yapıyorlar. Bazı vatandaşlarımız da, “Restoranlar sadece alkollü içeceklerden mi kar elde ediyor? Her şey bu kadar pahalı iken, neden alkollü içecekleri % 100, % 80 karla satmaya devam ediyorlar” diye eleştiride bulunuyorlar.

Maliyetlerdeki artışlar, kötü işletme uygulamaları ve fahiş fiyatlar ile birleşince, ortaya bu tür istenmeyen manzaralar çıkabiliyor. Üç taraflı denizlerle çevrili diye övündüğümüz güzelim ülkemizde, denize giremeyen, balık yiyemeyen, ailece bir restoran ya da lokantalara gidemeyen, gitmeye çekinen insanlar olarak hayatımızı sürdürmeye maalesef devam ediyoruz.

Turizm bölgelerindeki boş tesisleri ve fahiş fiyat uygulamalarını konuşurken, benzer uygulamaların İstanbul’da da yaşandığını ve İstanbul’un da ucuz olmadığını unutmamak gerekiyor. Sonuç olarak, hep birlikte bindiğimiz dalı kesiyoruz.

Saygılarımızla.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

Tüm yazılarını göster