Haber başlığı bu, Emekli tuğgeneral Ramiz İlker etrafı kırıp geçmiş. Belki internette videolarını izlemişsinizdir.
Ben de izledim ve çok kızdım. Niye? Çünkü birileri raiting adına, böyle diline, haline tavrına sahip olamayan insanları ekrana çıkartarak, hem bakın işte askerin hali ortada, nasıl , kontrolsüzce bağırıp çağırıyor diyerek, bir takım kişi ve kurumları çirkin gösteriyor.
Hem de bu ne acayip bir durum bu adam niye bağırıyor diye insanları ekrana kilitliyorlar. Kolay yoldan, raiting alma yolu, basit ve çabasız. Bir taşla iki kuş hesabı. Bir dönem ekranlarda yayınlanan, bağrışlı çıngışlı, kadın programlarından kalite olarak hiç farkı kalmıyor.
Bir tarafta, ben Ağca gibi bir katili görmem haber değerini göz ardı ederim büyüklenmesi yapacaksın, sonra bağırıp, çağıran bir eski generali ekrana çıkartacaksın.
Bakıldığında da; Ne yapayım, adam bağırıp, çağırıyorsa bu benim suçum mu diye masumu oynayacaksın
.
Ben fazla bir şey söylemek istemiyorum ama şöyle diyeyim; buna ancak kargalar güler
Aklı başında, değerleri yerli yerine oturmuş dünya insanlarına, bu yayıncılık mantığıyla seslenemezsiniz, ancak kendi etrafınızdaki, şakşakçılar bunu alkışlar.. O da ayrı konu.
Bir diğer yanlış gördüğüm haber, yılların gazetecisi ve dürüstlüğü, meslek ahlakı tartışılmaz bir gazeteci ve haberci olan Uğur Dündar ın yaptığı bir haber için, Rtük tarafından soruşturma açıldığı konusu.
Bu da gerçekten çok enteresan bir konu.
Bir ilköğretim okulunda, 18 yaşının altındaki öğrencilerin, öğretmenleri nezaretinde, öğlen tenefüssünde namaza götürülmesi ne kadar kabul edilebilir diye araştırılmıyor da, bu haber dini kötü bir şey gibi gösteriyor diye Uğur Dündar yönetimindeki Star Haber hakkında soruşturma açılıyor. İnceleme başlatılıyor muş.
Nerede kaldı, basın özgürlüğü, din ve vicdan hürriyeti? Daha kanun önünde reşit olmamış bir çocuğun, ileride hangi dine inanacağı belli olmadan, bu korku, bu telaş niye, niye böyle bir empoze?
Çocuk bakalım, ailesinin mensubu olduğu dini araştırmış mı? Öğrenmiş mi, mantık ve vicdan eleğinden geçirmiş mi? İçine sindirmiş ve samimiyetle kabul etmiş mi?
Yani bunlar çok yanlış davranışlar, eğer çocuk bir şekilde eğer dinine karar verecekse ki bu tamamen Yaratıcı ve onun arasında bir ruhani bağken.
Tam tersine, bu yaşta yanlış algıladığı bir durum, tamamen onu dininden alıp koparabilir de .
Ailesi tarafından, yoğun dini eğitimlere tabii tutulan ve ateist olan insanlar biliyorum. Bunlar çok üzerinde düşünülmesi gereken ve vicdanen yanıtlanacak konular.
Bir çocuğa dini bilgiler, dualar öğretilir tabii ki, bunda yanlış yok ama aile ortamında ve içinde, sonra da çocuğun, yaşamı boyunca mutlu olacağı şekilde yaşamasına ve tercihine saygı duyulur.
Ben yanlış düşünüyor da olabilirim ama benim doğru anlayışım bunu gösteriyor.
Yukarıda bahsettiğim iki konuda da çifte standart olduğunu düşünüyorum, doğru ya da yanlış. Altını çizmek, değinmek gerekir diye düşünüyorum. Mutlaka, konuların tabiatı gereğince, benimle paralel düşünenlerde, karşıt düşünenlerde olacaktır. Ama mesele insanların, bir şeyleri yaparken, sağlıklı düşünmesi ve yapılan yanlışların farkında olması, olabilir. Hepimiz zaman zaman hatalar yaparız, gelişimimiz için böylesi gerekli. Ama bir laf vardır ; Aklın yolu da bir diye
Bilmem anlatabildim mi?
">
Haber başlığı bu, Emekli tuğgeneral Ramiz İlker etrafı kırıp geçmiş. Belki internette videolarını izlemişsinizdir.
Ben de izledim ve çok kızdım. Niye? Çünkü birileri raiting adına, böyle diline, haline tavrına sahip olamayan insanları ekrana çıkartarak, hem bakın işte askerin hali ortada, nasıl , kontrolsüzce bağırıp çağırıyor diyerek, bir takım kişi ve kurumları çirkin gösteriyor.
Hem de bu ne acayip bir durum bu adam niye bağırıyor diye insanları ekrana kilitliyorlar. Kolay yoldan, raiting alma yolu, basit ve çabasız. Bir taşla iki kuş hesabı. Bir dönem ekranlarda yayınlanan, bağrışlı çıngışlı, kadın programlarından kalite olarak hiç farkı kalmıyor.
Bir tarafta, ben Ağca gibi bir katili görmem haber değerini göz ardı ederim büyüklenmesi yapacaksın, sonra bağırıp, çağıran bir eski generali ekrana çıkartacaksın.
Bakıldığında da; Ne yapayım, adam bağırıp, çağırıyorsa bu benim suçum mu diye masumu oynayacaksın
.
Ben fazla bir şey söylemek istemiyorum ama şöyle diyeyim; buna ancak kargalar güler
Aklı başında, değerleri yerli yerine oturmuş dünya insanlarına, bu yayıncılık mantığıyla seslenemezsiniz, ancak kendi etrafınızdaki, şakşakçılar bunu alkışlar.. O da ayrı konu.
Bir diğer yanlış gördüğüm haber, yılların gazetecisi ve dürüstlüğü, meslek ahlakı tartışılmaz bir gazeteci ve haberci olan Uğur Dündar ın yaptığı bir haber için, Rtük tarafından soruşturma açıldığı konusu.
Bu da gerçekten çok enteresan bir konu.
Bir ilköğretim okulunda, 18 yaşının altındaki öğrencilerin, öğretmenleri nezaretinde, öğlen tenefüssünde namaza götürülmesi ne kadar kabul edilebilir diye araştırılmıyor da, bu haber dini kötü bir şey gibi gösteriyor diye Uğur Dündar yönetimindeki Star Haber hakkında soruşturma açılıyor. İnceleme başlatılıyor muş.
Nerede kaldı, basın özgürlüğü, din ve vicdan hürriyeti? Daha kanun önünde reşit olmamış bir çocuğun, ileride hangi dine inanacağı belli olmadan, bu korku, bu telaş niye, niye böyle bir empoze?
Çocuk bakalım, ailesinin mensubu olduğu dini araştırmış mı? Öğrenmiş mi, mantık ve vicdan eleğinden geçirmiş mi? İçine sindirmiş ve samimiyetle kabul etmiş mi?
Yani bunlar çok yanlış davranışlar, eğer çocuk bir şekilde eğer dinine karar verecekse ki bu tamamen Yaratıcı ve onun arasında bir ruhani bağken.
Tam tersine, bu yaşta yanlış algıladığı bir durum, tamamen onu dininden alıp koparabilir de .
Ailesi tarafından, yoğun dini eğitimlere tabii tutulan ve ateist olan insanlar biliyorum. Bunlar çok üzerinde düşünülmesi gereken ve vicdanen yanıtlanacak konular.
Bir çocuğa dini bilgiler, dualar öğretilir tabii ki, bunda yanlış yok ama aile ortamında ve içinde, sonra da çocuğun, yaşamı boyunca mutlu olacağı şekilde yaşamasına ve tercihine saygı duyulur.
Ben yanlış düşünüyor da olabilirim ama benim doğru anlayışım bunu gösteriyor.
Yukarıda bahsettiğim iki konuda da çifte standart olduğunu düşünüyorum, doğru ya da yanlış. Altını çizmek, değinmek gerekir diye düşünüyorum. Mutlaka, konuların tabiatı gereğince, benimle paralel düşünenlerde, karşıt düşünenlerde olacaktır. Ama mesele insanların, bir şeyleri yaparken, sağlıklı düşünmesi ve yapılan yanlışların farkında olması, olabilir. Hepimiz zaman zaman hatalar yaparız, gelişimimiz için böylesi gerekli. Ama bir laf vardır ; Aklın yolu da bir diye
Bilmem anlatabildim mi?