Hülya nın güzellik muhabbeti

Hülya ve Gülben’ in güzellik tartışmasını izlemişsinizdir, ya da internet...

Ebru Eğinlioğlu eeginlioglu@gmail.com

Hülya ve Gülben’ in güzellik tartışmasını izlemişsinizdir, ya da internet üzerinden, videolarına ulaşabilirsiniz.

Yani bu kadar mesele varken, bu gün bula bula bu konuyu mu buldun diyeceksiniz ama ben yine bu konuya farklı bir açıdan bakacağım.

Bir kere ben bu konunun, Gülben ile Hülya arasında danışıklı dövüş, önceden programlı bir şey olduğunu düşünmüyorum, yanılıyor da olabilirim çok önemli değil.

Ama basının bu konuyla ilgili yorumlarını çok enteresan buluyorum.

Asıl kayda değer olan bu.

Çünkü bir sürü, sahne sanatlarıyla ilgilenmek isteyen, genç kızlara yanlış örnek olabilir. Etik değerler açısından.  

Yani birileri çıksın, haber olmak adına, reklamın iyisi kötüsü olmaz diye, böyle ağzına geleni konuşsun.

İşte Hülya akıllı kadın, gündemde kalmayı biliyor falan filan…

Yani bu konuşmalarının akılla ne ilgisi var anlamış değilim.

Bizlerin ya da basının bu konuyu işlemesi başka bir olay, başarılarınla konuşulmak, yazılmak, çizilmek ayrı bir olay.

Güzellik konusuna gelince, Hülya Avşar bence güzel bir kadın değil.

Gözlerinin rengi dışında ,  makyajsız olarak da gördüğüm için, ben güzel olduğunu düşünmüyorum. Eli yüzü düzgün, normal bir insan, sahne ışıltısı içinde tabii daha farklı gözüküyor. 

Başarısına gelince, o da tartışılır. Kimi başarılı bulur, kimi bulmaz. Yani ben çok dikkat çekici ve herkesden farklı bir başarısı olduğunu da düşünmüyorum.  

Türkiye’ de bile, ondan  çok daha başarılı oyuncular  var..

Hemen sayayım, Özge Namal, Hatice Aslan, Başak Köklükaya,  Deniz Çakır diye başlarım ilk aklıma gelenler, hatta Gülben Ergen bile komedi dizilerinde son derece başarılı diye devam ederim.

Ama Hülya Avşar, böyle Banu Alkan’ ın 90-60-90 ım iddiası  gibi, güzellik konusunu fazla diline doladı,  üç değil beş değil, her fırsatta  bunu söylüyor. Artık insanlar gülüp geçmeye başladı. Hatta Gülben bile işi şakaya vurmaya çalıştı ama nafile. Avşar coştu bir kere..

Dünyada da, kendisini sayılı güzellerden falan görüyor.

 

Beğenenler mutlaka  olabilir tabii, zevk meselesi ama bence artık bu konuyu biraz geriye çekip, biraz daha entellektüel açıdan  derinleşmeye çalışabilir.

Fiziki güzelliğin kuşkusuz şartları vardır.

Mesela uzun boy, orantılı vücut ve yüz hatları, düzgün kemik ve kas yapısı, ten renginin pürüzsüzlüğü gibi fiziksel özelliğin üzerine bir de cazibe dedikleri, sağlam karakter ve derinlikten gelen karizma eklenirse o zaman kusursuz bir güzellikten bahsedilebilinir.

Ama o bile, yerçekimine ve yaşlanmanın dayanılmaz gücüne yenik düşecektir.

Onun için, böyle biraz makyajın nimetlerinden, biraz stüdyoların özel ışıklarından faydalanıp, ben dünyanın en güzeliyim diye ortada dolaşmak, bırak güzel olmayı, gerçekten güzel bir kadın bile olsa, o güzelliği anında silip süpürür.

İyisi mi güzelliği bir yaşam biçimi ve kendinle barışma biçimi olarak algılmak ve o ışığı da karşıya yansıtmak. Bu iksirin  içinde biraz mütevazılık, biraz sıcaklık, biraz da şirinlik olursa, zaten yeterli.  Maksat güzel insan olabilmekte, ne kadar güzel olursan ol fiziki güzellik bir yere kadar lakin…

">

Hülya ve Gülben’ in güzellik tartışmasını izlemişsinizdir, ya da internet üzerinden, videolarına ulaşabilirsiniz.

Yani bu kadar mesele varken, bu gün bula bula bu konuyu mu buldun diyeceksiniz ama ben yine bu konuya farklı bir açıdan bakacağım.

Bir kere ben bu konunun, Gülben ile Hülya arasında danışıklı dövüş, önceden programlı bir şey olduğunu düşünmüyorum, yanılıyor da olabilirim çok önemli değil.

Ama basının bu konuyla ilgili yorumlarını çok enteresan buluyorum.

Asıl kayda değer olan bu.

Çünkü bir sürü, sahne sanatlarıyla ilgilenmek isteyen, genç kızlara yanlış örnek olabilir. Etik değerler açısından.  

Yani birileri çıksın, haber olmak adına, reklamın iyisi kötüsü olmaz diye, böyle ağzına geleni konuşsun.

İşte Hülya akıllı kadın, gündemde kalmayı biliyor falan filan…

Yani bu konuşmalarının akılla ne ilgisi var anlamış değilim.

Bizlerin ya da basının bu konuyu işlemesi başka bir olay, başarılarınla konuşulmak, yazılmak, çizilmek ayrı bir olay.

Güzellik konusuna gelince, Hülya Avşar bence güzel bir kadın değil.

Gözlerinin rengi dışında ,  makyajsız olarak da gördüğüm için, ben güzel olduğunu düşünmüyorum. Eli yüzü düzgün, normal bir insan, sahne ışıltısı içinde tabii daha farklı gözüküyor. 

Başarısına gelince, o da tartışılır. Kimi başarılı bulur, kimi bulmaz. Yani ben çok dikkat çekici ve herkesden farklı bir başarısı olduğunu da düşünmüyorum.  

Türkiye’ de bile, ondan  çok daha başarılı oyuncular  var..

Hemen sayayım, Özge Namal, Hatice Aslan, Başak Köklükaya,  Deniz Çakır diye başlarım ilk aklıma gelenler, hatta Gülben Ergen bile komedi dizilerinde son derece başarılı diye devam ederim.

Ama Hülya Avşar, böyle Banu Alkan’ ın 90-60-90 ım iddiası  gibi, güzellik konusunu fazla diline doladı,  üç değil beş değil, her fırsatta  bunu söylüyor. Artık insanlar gülüp geçmeye başladı. Hatta Gülben bile işi şakaya vurmaya çalıştı ama nafile. Avşar coştu bir kere..

Dünyada da, kendisini sayılı güzellerden falan görüyor.

 

Beğenenler mutlaka  olabilir tabii, zevk meselesi ama bence artık bu konuyu biraz geriye çekip, biraz daha entellektüel açıdan  derinleşmeye çalışabilir.

Fiziki güzelliğin kuşkusuz şartları vardır.

Mesela uzun boy, orantılı vücut ve yüz hatları, düzgün kemik ve kas yapısı, ten renginin pürüzsüzlüğü gibi fiziksel özelliğin üzerine bir de cazibe dedikleri, sağlam karakter ve derinlikten gelen karizma eklenirse o zaman kusursuz bir güzellikten bahsedilebilinir.

Ama o bile, yerçekimine ve yaşlanmanın dayanılmaz gücüne yenik düşecektir.

Onun için, böyle biraz makyajın nimetlerinden, biraz stüdyoların özel ışıklarından faydalanıp, ben dünyanın en güzeliyim diye ortada dolaşmak, bırak güzel olmayı, gerçekten güzel bir kadın bile olsa, o güzelliği anında silip süpürür.

İyisi mi güzelliği bir yaşam biçimi ve kendinle barışma biçimi olarak algılmak ve o ışığı da karşıya yansıtmak. Bu iksirin  içinde biraz mütevazılık, biraz sıcaklık, biraz da şirinlik olursa, zaten yeterli.  Maksat güzel insan olabilmekte, ne kadar güzel olursan ol fiziki güzellik bir yere kadar lakin…

Tüm yazılarını göster