Hükümetler eğitim sistemine müdahale etmemelidir

          Hemen hemen çoğu ülkelerde eğitim...

Hasan Güneş hgunes0202@gmail.com

          Hemen hemen çoğu ülkelerde eğitim dünyasının bütünüyle hükümetlerin kontrolü altında olduğu görülüyor. Bu son derece tehlikeli durumdur. Hükümetlerin eğitim sistemine müdahalesi neden sakıncalıdır? Hükümetin yerine geçebilecek öğeler neler olmalıdır? Bu öğelerin eğitim sisteminin yön bulmasında ne gibi katkıları bulunabilir? Bütün bu sorulara yanıtlar, bu köşe yazısının amaçları arasındadır.

    Yukarıda belirtildiği gibi, hükümetlerin eğitime müdahalesi tehlikelidir. Çünkü, ülkenin yönetimi otoriterse, faşistse eğitim sistemi de bu yönde yapılandırılıyor. O zaman, çocukları, gençleri karanlık günler bekliyor demektir.

     Bizim ülkemizde olduğu gibi, otoriter bir anlayışa sahip AKP iktidarı, otoriter bir eğitim sistemi ile otoriter niteliklere sahip bireyler yetiştirmek istiyor. AKP, iktidarı diğer alanlarda olduğu gibi eğitim sisteminde yaptığı değişiklerle, bütün halkın ortak taleplerini göz ardı etmek istiyor.

      AKP; Eğitim sisteminde yapacakları değişiklerle iktidarlarına bağımlı, kendi iktidarlarını sürdürecek koruyacak bireyler yetiştirmek istiyor. Bu anlayışı, 4+4+4 eğitim yasasıyla perçinlemek istiyorlar.  Yasanın özünde, İslamcı/neoliberal eğitim anlayışı bulunuyor. Hani demokrasi? Hani insan hakları vb.

   Pekâlâ, eğitim politikalarına hükümet yerine karar verecek hangi öğeler olmalıdır? Bunun cevabı uzman kişiler olmalıdır. Yani bilim adamları olmalıdır. Çünkü, bilim adamlarının tarafsız olma özellikleri bulunuyor. Diğer özellikleri arasında, olay ve olgulara şüphe ile bakması, gözlemci ve meraklı olmasıdır. Yine objektif ve titiz olmasıdır. Bilim adamı, düşünce ve yeni fikirler üretir. Bilim adamı, evrensel düşünen kişidir, ahlaki sorumluluğu olan kişidir; aydınlanmış kişidir.

  AKP, iktidarları eğitim politikalarıyla bilim adamlarını öylesine etkilemişler ki, kendi itibarları ellerinden alınmış bireyler gibi hissediyorlar. Çünkü özgür değiller. Adeta, otoritelerin emir erleridirler.        

">

          Hemen hemen çoğu ülkelerde eğitim dünyasının bütünüyle hükümetlerin kontrolü altında olduğu görülüyor. Bu son derece tehlikeli durumdur. Hükümetlerin eğitim sistemine müdahalesi neden sakıncalıdır? Hükümetin yerine geçebilecek öğeler neler olmalıdır? Bu öğelerin eğitim sisteminin yön bulmasında ne gibi katkıları bulunabilir? Bütün bu sorulara yanıtlar, bu köşe yazısının amaçları arasındadır.

    Yukarıda belirtildiği gibi, hükümetlerin eğitime müdahalesi tehlikelidir. Çünkü, ülkenin yönetimi otoriterse, faşistse eğitim sistemi de bu yönde yapılandırılıyor. O zaman, çocukları, gençleri karanlık günler bekliyor demektir.

     Bizim ülkemizde olduğu gibi, otoriter bir anlayışa sahip AKP iktidarı, otoriter bir eğitim sistemi ile otoriter niteliklere sahip bireyler yetiştirmek istiyor. AKP, iktidarı diğer alanlarda olduğu gibi eğitim sisteminde yaptığı değişiklerle, bütün halkın ortak taleplerini göz ardı etmek istiyor.

      AKP; Eğitim sisteminde yapacakları değişiklerle iktidarlarına bağımlı, kendi iktidarlarını sürdürecek koruyacak bireyler yetiştirmek istiyor. Bu anlayışı, 4+4+4 eğitim yasasıyla perçinlemek istiyorlar.  Yasanın özünde, İslamcı/neoliberal eğitim anlayışı bulunuyor. Hani demokrasi? Hani insan hakları vb.

   Pekâlâ, eğitim politikalarına hükümet yerine karar verecek hangi öğeler olmalıdır? Bunun cevabı uzman kişiler olmalıdır. Yani bilim adamları olmalıdır. Çünkü, bilim adamlarının tarafsız olma özellikleri bulunuyor. Diğer özellikleri arasında, olay ve olgulara şüphe ile bakması, gözlemci ve meraklı olmasıdır. Yine objektif ve titiz olmasıdır. Bilim adamı, düşünce ve yeni fikirler üretir. Bilim adamı, evrensel düşünen kişidir, ahlaki sorumluluğu olan kişidir; aydınlanmış kişidir.

  AKP, iktidarları eğitim politikalarıyla bilim adamlarını öylesine etkilemişler ki, kendi itibarları ellerinden alınmış bireyler gibi hissediyorlar. Çünkü özgür değiller. Adeta, otoritelerin emir erleridirler.        

Tüm yazılarını göster