Öyle bir duruma geldik ki, bu ülkede doğru iş yapıldığında şaşırıp kalıyoruz. Dürüst bir yöneticinin ahlaki duruşu karşısında bile afallayıp, bu duruşun altında buzağı arıyoruz. Tüm insancıl tavırlardan şüphe duyar olduk!
Kuşkusuz şüphe duymak bilimin temeli, soru sormak felsefenin olmazsa olmazı ama Türkiye'de ne bilim ne felsefe gelişmediği için sorduğumuz soru da, şüphe de hırsızlığın, talanın boyutu ile alakalı kalıyor!
Güven sadece sözlüklerde kalmış... Herkes birbirinden şüphe duyar oldu. Çünkü hırsızların bol olduğu bir ülkede dürüst adam bulmak kolay değildi! Hırsızlık tüm kutsal dinlerde haram kılınmasına rağmen ağzından hak, din, iman düşmeyen bazı kitleler kendi yandaşlarını belirli makamlara yerleştirmek adına hak yemekten uzak durmadılar.
Yarası olan gocunur ama bu ülkede yaşayan herkes kimin/kimlerin sınav hilesi yaptığını bilir!
Zar zor geçinebilen insanlar çocuklarının iyi bir geleceğe sahip olması için borç-harç dershanelere gönderdiler. Oysa diğer tarafta kimi "dershaneler" eğitim değil sınav cevaplarını ezberletiyordu!
İşsizliğin pençesindeki bir aile babası çocuğu iyi bir okul okusun, kendisi gibi vasıfsız bir işçi ve nihayet işsiz kalmasın, sıkıntı çekmesin diye ekmeğini yarısını kesip çocuğunu dershaneye gönderirken, diğer tarafta haram lokma ile doyan bir haramzade, çocuğunun emeksiz yediği yemekten hiç sıkıntı duymadı!
Zavallı çocuk... Ev, dershane, okul arasında ve gecelerce masa başında ders çalışıp hakkıyla iyi bir sonuç alma telaşındayken, stresten mide rahatsızlıkları geçirirken umut hırsızı bir diğer çocuk usulca cebine koyuyordu...
İşte bu umut hırsızları büyüdüler… Dün üniversite giriş sınavında kopya çeken, çalıntı cevaplarla sınav kazananlar hasbelkader üniversite mezunu oldular ve farklı hırsızlık teknikleri geliştirdiler. Yıllardır yapılan sınavlar öncesi soruların sızdırıldığını duyuyorduk. Ama hep oy uğruna verilen taviz bizi bugünlere getirdi.
KPSS üzerindeki şaibe henüz kalkmamışken 2011 YGS’ deki şifre krizi patlak verdi. Yazının girişinde de söylemiştim. Bana bu sahtekârlık hiç şaşırtıcı gelmedi. Bünye hırsızlığa, harama alıştıktan sonra mümkün değil normale dönmez!
Bırakın din, iman sömürüsü yapanları. Birilerinin umudunu çalmak, gelecek hayallerinin üzerine mutluluk inşa etmek haramların en yücesi değil de nedir? Bu ülke ne çektiyse hep sahtelerden çekti. Elbirliği ile hırsız egemen bir topluma dönüştük. Kapitalist özentilerle talan düzenine entegrasyonumuz çok uzun sürmedi.
Her şeyin bol miktarda sahtesi mevut bu ülkede!
Her şeyin en kısa yoldan bir çaresi bulunuyor.
Kimse, araştırmaya, deney yapmaya, bilim geliştirme gereği duymuyor. En kısa yoldan en üst kademeye girme, en zengin olma telaşı çocukların bile hayallerini süslüyor. Bir ülkede ahlak çöktükten sonra, depremin en büyüğü bile zarar veremez.
Çünkü bu ülkede her şey çürümüş, binaları yapan mütahaitlik, mimarlık mesleği, okullarda eğitimi veren eğitim sistemi çürümüş. Siyaset çürümüş, hukuk çürümüş, kuzu postundaki kurtları görmüyoruz biz sadece binanın dışına bakıyoruz.
ŞİFRE İDDİALARININ KANITLARI BELKİ DE BURADA
1. Sınavda Mod-Medyan çıkacağı öğrenciler ve öğretmenler tarafından forum sitesinde tartışılıyor. Tarihlere dikkat!
2.Ne hikmetse öğrenci Mod-Medyan’ı rüyasında görüyor!
3. Bayram değil seyran değil, bir anda Mod-Medyan internet arama motorlarına yazılmaya başlanıyor!
">
Öyle bir duruma geldik ki, bu ülkede doğru iş yapıldığında şaşırıp kalıyoruz. Dürüst bir yöneticinin ahlaki duruşu karşısında bile afallayıp, bu duruşun altında buzağı arıyoruz. Tüm insancıl tavırlardan şüphe duyar olduk!
Kuşkusuz şüphe duymak bilimin temeli, soru sormak felsefenin olmazsa olmazı ama Türkiye'de ne bilim ne felsefe gelişmediği için sorduğumuz soru da, şüphe de hırsızlığın, talanın boyutu ile alakalı kalıyor!
Güven sadece sözlüklerde kalmış... Herkes birbirinden şüphe duyar oldu. Çünkü hırsızların bol olduğu bir ülkede dürüst adam bulmak kolay değildi! Hırsızlık tüm kutsal dinlerde haram kılınmasına rağmen ağzından hak, din, iman düşmeyen bazı kitleler kendi yandaşlarını belirli makamlara yerleştirmek adına hak yemekten uzak durmadılar.
Yarası olan gocunur ama bu ülkede yaşayan herkes kimin/kimlerin sınav hilesi yaptığını bilir!
Zar zor geçinebilen insanlar çocuklarının iyi bir geleceğe sahip olması için borç-harç dershanelere gönderdiler. Oysa diğer tarafta kimi "dershaneler" eğitim değil sınav cevaplarını ezberletiyordu!
İşsizliğin pençesindeki bir aile babası çocuğu iyi bir okul okusun, kendisi gibi vasıfsız bir işçi ve nihayet işsiz kalmasın, sıkıntı çekmesin diye ekmeğini yarısını kesip çocuğunu dershaneye gönderirken, diğer tarafta haram lokma ile doyan bir haramzade, çocuğunun emeksiz yediği yemekten hiç sıkıntı duymadı!
Zavallı çocuk... Ev, dershane, okul arasında ve gecelerce masa başında ders çalışıp hakkıyla iyi bir sonuç alma telaşındayken, stresten mide rahatsızlıkları geçirirken umut hırsızı bir diğer çocuk usulca cebine koyuyordu...
İşte bu umut hırsızları büyüdüler… Dün üniversite giriş sınavında kopya çeken, çalıntı cevaplarla sınav kazananlar hasbelkader üniversite mezunu oldular ve farklı hırsızlık teknikleri geliştirdiler. Yıllardır yapılan sınavlar öncesi soruların sızdırıldığını duyuyorduk. Ama hep oy uğruna verilen taviz bizi bugünlere getirdi.
KPSS üzerindeki şaibe henüz kalkmamışken 2011 YGS’ deki şifre krizi patlak verdi. Yazının girişinde de söylemiştim. Bana bu sahtekârlık hiç şaşırtıcı gelmedi. Bünye hırsızlığa, harama alıştıktan sonra mümkün değil normale dönmez!
Bırakın din, iman sömürüsü yapanları. Birilerinin umudunu çalmak, gelecek hayallerinin üzerine mutluluk inşa etmek haramların en yücesi değil de nedir? Bu ülke ne çektiyse hep sahtelerden çekti. Elbirliği ile hırsız egemen bir topluma dönüştük. Kapitalist özentilerle talan düzenine entegrasyonumuz çok uzun sürmedi.
Her şeyin bol miktarda sahtesi mevut bu ülkede!
Her şeyin en kısa yoldan bir çaresi bulunuyor.
Kimse, araştırmaya, deney yapmaya, bilim geliştirme gereği duymuyor. En kısa yoldan en üst kademeye girme, en zengin olma telaşı çocukların bile hayallerini süslüyor. Bir ülkede ahlak çöktükten sonra, depremin en büyüğü bile zarar veremez.
Çünkü bu ülkede her şey çürümüş, binaları yapan mütahaitlik, mimarlık mesleği, okullarda eğitimi veren eğitim sistemi çürümüş. Siyaset çürümüş, hukuk çürümüş, kuzu postundaki kurtları görmüyoruz biz sadece binanın dışına bakıyoruz.
ŞİFRE İDDİALARININ KANITLARI BELKİ DE BURADA
1. Sınavda Mod-Medyan çıkacağı öğrenciler ve öğretmenler tarafından forum sitesinde tartışılıyor. Tarihlere dikkat!
2.Ne hikmetse öğrenci Mod-Medyan’ı rüyasında görüyor!
3. Bayram değil seyran değil, bir anda Mod-Medyan internet arama motorlarına yazılmaya başlanıyor!