Van depreminin 101. gününde, kara kışla ağırlaşan bir tabloyla karşı karşıyayız. (1)
Van afeti için ulusal ve uluslararası alandan yardım ve destekler belirtiliyor. (2)
Sivil Toplum Örgütleri, Arama-Kurtarma ekipleri, depremde ölen gencecik öğretmenlerin anısına layık gayretler sergilediler…
Yabancı ülkelerden gelen “gönüllüler” burada can verdiler…
Ancak, Van, acısına doyarak ağlayacak dinginliğe hala ermiş değil...
Halkın önemli bir kısmının -haklı olarak korkudan- göçer olduğu, esnafın neredeyse dörtte üçünün çekildiği Van’ın, “hayalet kent” olmaması için uzun vadeli çözümler şart!
Türkiye, maalesef, uzmanlara göre ürkütücü fay hatlarının Van dahil topraklarını kestiği bir “deprem ülkesi”. (3)
Binaların, santrallerin, stadyumların, okulların, hastanelerin, yolların deprem dayanıklılık testlerinin hakkıyla yapılması; bazılarının yenilenmesi, bazılarının yeniden yapılması şart.
Diğer “deprem ülkelerinin” deneyimlerini kendi uzmanlığımızla birleştirmek ve bu gerçekle yaşamak zorundayız. (4)
Bu ise, pratik yardım ve destekler kadar, kalıcı çözümlere odaklanmayı gerektiriyor.
Kalıcı çözüm ise, belli bir organizasyon, fon ve kaynak sorunudur.
Van örneğinde, “kalıcı konut yapımı” bildiğim kadarıyla, TOKİ’nin sorumluluğunda, ancak öyle anlaşılıyor ki, önceki “deprem”ler sonrası ‘kalıcılaştırılan vergiler’ kente kolaydan ulaşacak gibi görünmüyor… (5)
Ve 100 bin dolayında insanımız konteynırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Van’ın gözünde uyku yok!
Kent merkezinde kar kalınlığı 20 santimetre.
Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Meteoroloji verilerine göre önümüzdeki beş gece ve günün ısıları şöyle: -2 / 2, -5/0, -10/ 2, -10/ 3, -8/ 3. (6)
Dondurucu soğuk, deprem kadar öldürücü sonuçlar doğurabiliyor:
Çoğunluğu Kızılay’a ait çadırlarda barınanların sayısı 70 bin dolayında (7)
Çadırlarda bazen kesilen elektrikle “ısınılmaya” çalışılıyor.
Aradan geçen sürede 127 çadır yanmış; çocuklar dahil, 11 kişi yaşamını yitirmiş.
Okul yolu sarpa sarmış, temiz su, ilaç ve sağlığa erişim konusunda yeis sarmış, Vanlıyı.
Bu dramatik deprem(ler)den önce Van hakkında yazıları da arşivlemişim.
Oradaki kimi demeçlere, haber ve yorumlara dönüp bir kez daha bakınca;
Van’ın afet sonrası içinde bulunduğu koşulları- ülkemiz genelinden alacağı yardımlarla- daha rahat aşabileceğini düşündürüyor insana…
Ne diyor o arşivlerde: “Yatırımlarla Van’ın çehresi değişti” (8)
Evet, deprem elbet kapsamlı bir yıkım peki ama çaresizlik niye bu kadar etkili?
Belli ki, “pembe tabloların” sanal görüntüsünü, doğanın acımasızlığı bazen pul edip, döküyor.
Van, “iki kere yıkılıyor”…
Kaynaklar:
(1): 23 Ekim 2011’de Tabanlı merkezli 7,2 ve 9 Kasım 2011’de Edremit merkezli 5,6 şiddetindeki depremlerde resmi verilere göre: 636 yurttaşımız yaşamını yitirmiş.
http://www.haberform.com/haber/van-depreminde-son-sayilar-van-depreminde-kac-kisi-oldu-vana-toplam-ne-kadar-yar-88919.htm
(2): Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kaynaklı basına yansıyan açıklama: http://www.haberform.com/haber/van-depreminde-son-sayilar-van-depreminde-kac-kisi-oldu-vana-toplam-ne-kadar-yar-88919.htm
(3):”Türkiye’de Yaşanan Büyük depremler” : http://www.haber3.com/turkiyede-yasanan-buyuk-depremler-1055104h.htm (1939 Erzincan (32.962) yurttaşımız ve 1999 Gölcük (17.480) yurttaşımız, 1976’da yine Van’da (Muradiye’de) 7,5’lik depremde 3.840 yurttaşımız, yitirilmiş.)
(4): “Japonlar’dan Türkiye’ye Deprem Dersi” http://www.ntvmsnbc.com/id/25294879/
(5): http://ekonomi.milliyet.com.tr/deprem-vergilerine-ne-oldu-iste-yaniti/ekonomi/ekonomidetay/27.10.2011/1455921/default.htm
(6): http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=VAN
(7): “3 ay geçti 70 bin kişi hâlâ çadırda” : http://www.ntvmsnbc.com/id/25317616/
(8): Dünya Gazetesi. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, eki. 29 Haziran 2011
">
Van depreminin 101. gününde, kara kışla ağırlaşan bir tabloyla karşı karşıyayız. (1)
Van afeti için ulusal ve uluslararası alandan yardım ve destekler belirtiliyor. (2)
Sivil Toplum Örgütleri, Arama-Kurtarma ekipleri, depremde ölen gencecik öğretmenlerin anısına layık gayretler sergilediler…
Yabancı ülkelerden gelen “gönüllüler” burada can verdiler…
Ancak, Van, acısına doyarak ağlayacak dinginliğe hala ermiş değil...
Halkın önemli bir kısmının -haklı olarak korkudan- göçer olduğu, esnafın neredeyse dörtte üçünün çekildiği Van’ın, “hayalet kent” olmaması için uzun vadeli çözümler şart!
Türkiye, maalesef, uzmanlara göre ürkütücü fay hatlarının Van dahil topraklarını kestiği bir “deprem ülkesi”. (3)
Binaların, santrallerin, stadyumların, okulların, hastanelerin, yolların deprem dayanıklılık testlerinin hakkıyla yapılması; bazılarının yenilenmesi, bazılarının yeniden yapılması şart.
Diğer “deprem ülkelerinin” deneyimlerini kendi uzmanlığımızla birleştirmek ve bu gerçekle yaşamak zorundayız. (4)
Bu ise, pratik yardım ve destekler kadar, kalıcı çözümlere odaklanmayı gerektiriyor.
Kalıcı çözüm ise, belli bir organizasyon, fon ve kaynak sorunudur.
Van örneğinde, “kalıcı konut yapımı” bildiğim kadarıyla, TOKİ’nin sorumluluğunda, ancak öyle anlaşılıyor ki, önceki “deprem”ler sonrası ‘kalıcılaştırılan vergiler’ kente kolaydan ulaşacak gibi görünmüyor… (5)
Ve 100 bin dolayında insanımız konteynırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Van’ın gözünde uyku yok!
Kent merkezinde kar kalınlığı 20 santimetre.
Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Meteoroloji verilerine göre önümüzdeki beş gece ve günün ısıları şöyle: -2 / 2, -5/0, -10/ 2, -10/ 3, -8/ 3. (6)
Dondurucu soğuk, deprem kadar öldürücü sonuçlar doğurabiliyor:
Çoğunluğu Kızılay’a ait çadırlarda barınanların sayısı 70 bin dolayında (7)
Çadırlarda bazen kesilen elektrikle “ısınılmaya” çalışılıyor.
Aradan geçen sürede 127 çadır yanmış; çocuklar dahil, 11 kişi yaşamını yitirmiş.
Okul yolu sarpa sarmış, temiz su, ilaç ve sağlığa erişim konusunda yeis sarmış, Vanlıyı.
Bu dramatik deprem(ler)den önce Van hakkında yazıları da arşivlemişim.
Oradaki kimi demeçlere, haber ve yorumlara dönüp bir kez daha bakınca;
Van’ın afet sonrası içinde bulunduğu koşulları- ülkemiz genelinden alacağı yardımlarla- daha rahat aşabileceğini düşündürüyor insana…
Ne diyor o arşivlerde: “Yatırımlarla Van’ın çehresi değişti” (8)
Evet, deprem elbet kapsamlı bir yıkım peki ama çaresizlik niye bu kadar etkili?
Belli ki, “pembe tabloların” sanal görüntüsünü, doğanın acımasızlığı bazen pul edip, döküyor.
Van, “iki kere yıkılıyor”…
Kaynaklar:
(1): 23 Ekim 2011’de Tabanlı merkezli 7,2 ve 9 Kasım 2011’de Edremit merkezli 5,6 şiddetindeki depremlerde resmi verilere göre: 636 yurttaşımız yaşamını yitirmiş.
http://www.haberform.com/haber/van-depreminde-son-sayilar-van-depreminde-kac-kisi-oldu-vana-toplam-ne-kadar-yar-88919.htm
(2): Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kaynaklı basına yansıyan açıklama: http://www.haberform.com/haber/van-depreminde-son-sayilar-van-depreminde-kac-kisi-oldu-vana-toplam-ne-kadar-yar-88919.htm
(3):”Türkiye’de Yaşanan Büyük depremler” : http://www.haber3.com/turkiyede-yasanan-buyuk-depremler-1055104h.htm (1939 Erzincan (32.962) yurttaşımız ve 1999 Gölcük (17.480) yurttaşımız, 1976’da yine Van’da (Muradiye’de) 7,5’lik depremde 3.840 yurttaşımız, yitirilmiş.)
(4): “Japonlar’dan Türkiye’ye Deprem Dersi” http://www.ntvmsnbc.com/id/25294879/
(5): http://ekonomi.milliyet.com.tr/deprem-vergilerine-ne-oldu-iste-yaniti/ekonomi/ekonomidetay/27.10.2011/1455921/default.htm
(6): http://www.dmi.gov.tr/tahmin/il-ve-ilceler.aspx?m=VAN
(7): “3 ay geçti 70 bin kişi hâlâ çadırda” : http://www.ntvmsnbc.com/id/25317616/
(8): Dünya Gazetesi. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, eki. 29 Haziran 2011